25 Nisan 2024 Perşembe

13:05   AKDENİZ BELEDİYESİ’NDEN VATANDAŞLARA VERGİ HATIRLATMASI   12:56   GÜLCAN KIŞ: HER 100 ÇOCUKTAN 20’Sİ ÇALIŞIYOR   11:08   TOROSLAR BELEDİYE BAŞKANI YILDIZ, MAKBULE VE MEHMET ÇİFTİNİN İSTEĞİNE KAYITSIZ KALMADI   10:47   AKP`DEN CHP`YE GEÇEN TAŞOVA BELEDİYESİ`NİN BORCU BELEDİYE BİNASINA ASILDI: 32 MİLYON 715 BİN 775 LİRA   10:33   AKP`DEN DEM PARTİ`YE GEÇEN KARAKOÇAN BELEDİYESİ`NİN 88 MİLYON TL BORCU OLDUĞU AÇIKLANDI   10:15   ODTÜ ÖĞRENCİLERİNİN REKTÖRLÜK ÖNÜNDEKİ OTURMA EYLEMİNE ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANI GÜNER`DEN DESTEK   10:13   GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ: "YOKSULLUK GİRDABI ÇOCUKLARIMIZI EĞİTİMDEN KOPARIYOR"   10:11   ÖZGÜR ÖZEL`DEN ÇORLU DAVASI ÖNCESİ AÇIKLAMA: “ÖLENLERİ SUÇLU, SUÇLULARI MASUM GÖSTEREN BİR KARARA KİMSE YELTENMESİN"   10:01   MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, FİZİKSEL YETERLİLİK KURSLARIYLA GENÇLERİ SINAVA HAZIRLIYOR    09:25   TARSUS`TA “SANAT GÜZELLEŞTİRİR" KARMA RESİM SERGİSİ   09:23   İSİAS OTEL DAVASI... ACILI BABADAN MAHKEME HEYETİNE ÇAĞRI: "DEVLET GÖREVLİLERİNİN DE BU DAVA DOSYASINA DAHİL EDİLMESİ GEREKİR"   23:21   DENİZ YAVUZYILMAZ: "KUVEYTTÜRK`TE YÖNETİM KURULU ÜYESİ DE OLAN KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI ALPASLAN`IN TOPLAM MAAŞI 801 BİN TL"   21:29   GEZİ İÇİN ADALET NÖBETİ`NİN İKİNCİ YIL DÖNÜMÜNDE İZMİR`DEN ADALET ÇAĞRISI: "HUKUKSUZLUĞA SON VERİN"   20:21   İYİ PARTİ`NİN 5 OLAĞANÜSTÜ KURULTAYI`NA DELEGELER, İL VE İLÇE YÖNETİCİLERİ İLE ESKİ MİLLETVEKİLLERİ DIŞINDA KATILIMCI ALINMAYACAK   19:42   SEZGİN TANRIKULU: "AKP`NİN KAYYUM UYGULAMASI, SİYASİ BİR KÖTÜLÜK OLARAK TARİHE GEÇECEK"   18:43   AVUKATLAR 27 NİSAN`DA ANKARA`DA "BÜYÜK SAVUNMA MİTİNGİ"NE HAZIRLANIYOR... ANKARA BARO BAŞKANI KÖROĞLU: "BU MİTİNG AVUKATLARIN EKONOMİK ANLAMDA BÜYÜK ÇIKMAZA SÜRÜKLENMESİ NEDENİYLE DÜZENLENİYOR"   18:10   TBMM GENEL KURULU`NDA CHP VE MHP ARASINDA `MANİSA` TARTIŞMASI   18:01   KÜTAHYA BELEDİYE BAŞKANI KAHVECİ ESKİ BORÇLARI BELEDİYE BİNASINA ASTI   17:23   DEM PARTİ BATMAN İL BAŞKANLIĞI`NA OPERASYON   16:41   MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ`NİN ‘23 NİSAN ULUSLARARASI ÇOCUK FESTİVALİ` GALA YEMEĞİYLE SONA ERDİ  
 
     
 
 
image

Okunma : 932  Tarih : 1.10.2018  E-Mail : bilgi@mersinerji.com

 
Metehan  ÖZKÜN

Hangi Avrupa’da Hangi Türkiye ?

   1963 AET Antlaşmasından günümüze, resmi olarak  AB’de yer alma çabasında bulunan bir Türkiye’nin dönemsel olarak izlediği dış politika stratejisi ve rejimsel hareketliliği entegrasyona dahil olma anlamında bir çok sefer handikap yaratmıştır. Tarihsel sürece baktığımızda da Avrupa’ya yönelik oluşturulan dış politikada herhangi bir  tutardan söz etmemiz imkansız. Değişen iktidarlar ile birlikte değişen stratejiler; her seferinde uygulanan  “ sil baştan” metodu, ülkeyi küreselleşen siyasi arenada bir ileri iki geri, hatta üç geri götürmüştür.  Bu kadar yıldır içinde olmak istediğimiz Avrupa Birliği, Türkiye’ye karşı siyasi ve ekonomik entegrasyon formatının dışında uzun bir zaman dilimine yayılmış “ tarihsel öç alma ” projesini hayata geçirmiştir.

Milli mücadele döneminde, Lozan’da, Çanakkale’de ve bağımsızlığa giden her yolda bertaraf ettiğimiz emperyalist devletlerin oluşturduğu bir birliğe dahil olma isteği, hangi anlayışın ürünüdür? Tartışılır. Akıllara Atatürk devrimlerinin batı yönlü olması, böyle bir oluşuma dahil olmayı işaret edip etmediği sorusunu getirebilir. Lakin Atatürk, devrimlerinde batının çağdaş akımını alarak kendi milli kültürümüze homojen ve aslını bozmayacak bir şekilde uygulamıştır. Ulu Önder’in söylemlerine baktığımız da Türk kültür ve medeniyetine ne kadar önem verdiği fakat bu kültürün gelişmesinin ve baki kalmasının ancak çağdaş akımlarla desteklendiği zaman anlam kazanacağına vurgu yaptığı açıkça görülmektedir.

Atatürk demiştir ki ;

 “Biz Batı medeniyetini bir taklitçilik yapalım diye almıyoruz. Onda iyi olarak gördüklerimizi kendi bünyemize uygun bulduğumuz için dünya medeniyet seviyesi içinde benimsiyoruz.”1923

AB’ nin yıllardır bize dayattığı koşullara baktığımızda Türk kültürünü ve milli benlik anlayışını zaman içerisinde asimile etme çabasından başka bir şey değildir. Çünkü bu kültürü bölgesel olarak kendi yarattıkları emperyalist projelere bir tehdit olarak görmüşlerdir. Silah ve kanla parçalayamadıkları, yok edemedikleri bir milleti küreselleşme ve bölgesel birlik yalanına dahil ederek yok etme çabası içerisindedirler.  Çok fazla uzağa gitmeye gerek yok; Amerika’nın, Sovyetler Birliğini bir kola bir hamburger ile nasıl yıktığına tüm dünya şahit olmuştur.

Bu birliğe dahil olmadığımız halde; ülkemizde üretilen bir çok ürüne AB standartı zorunluluğu getirildi. Ambalajların üstlerinde “ AB tarafından onaylanmıştır.” ibarelerini okur olduk. Hani bir zamanlar Türkiye’yi harita üzerinde paylaşıp, işgal eden Avrupa’dan bahsediyorum. Şimdi evimizin içerisine kadar girdiler. Gece başımızı koyup yatacağımız yastığın AB standartlarına uygun olup olmadığını merak eder hale geldik neredeyse? Yalan mı?  Son derece gerçekçi! Kendilerini otorite olarak kabul ettirme stratejisini başarılı bir şekilde hayata geçirdiler.

 

 Hangi Avrupa mı?

*   “24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı Anma Günü” olarak ilan etmesini içeren tasarıyı onaylayan Avrupa!

* Türkiye’ye karşı bütün terör gruplarını destekleyip, yardım eden Avrupa!

* 2012 de İtalyan Senatosu Başkan Vekili EmmaBonino’nun “Avrupa olarak iç gündeme bağlı kısa vadeli vizyon ve yanlış hesaplar sonucunda Türkiye’ye karşı yükümlülüklerimize ihanet ettik.” dediği bir Avrupa!

*  Türkiye’nin “ laiklik “ ilkesine olması gerekenin dışında bir anlam kazandırarak, milletin dini algısını yok etmek isteyen Avrupa!

* Avusturya’nın kırsal kesimlerinde çocukların “Es istschondunkel. Türken kommen. Türken kommen” (“Hava çoktan karardı. Türkler geliyor. Türkler geliyor.”) diye tekerleme söylediği Avrupa !

* Almancada hileli anlamına gelen “getürkt” (Türkleştirilmiş) kelimesi kullanan Avrupa!

* Fransızcada “ Turc” kelimesi eskiden C’est un vraiTurc (“Tam bir Türk”) vb. deyimlerde kaba ve acımasız insanları belirtmek için Türklere hakaret eden Avrupa!

* Bir İspanyol’un herhangi biriyle ilgili küçük düşürücü bir yorum yapmak istediğinde “turco” dediği Avrupa!

* İtalyancada “bestemmiacome un Turco” (“Türk gibi küfretmek”) ve “puzzacome un Turco” (“Türk gibi pis kokmak”) deyimlerini kullandığı Avrupa!

* Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde askerlere uygun adım yürüme eğitimi verilirken söyletilen “En iyi Türk, ölü Türk” sloganı söyleten Avrupa!

*16. yüzyılda Türk düşmanlığıyla alakalı tüm Avrupa’da 2500 civarında (1000’den fazlası Almanya’da) kitap basılan, bu kitaplarda özellikle “kana susamış Türk” imajı okurların kafasına sokulmaya çalışılan, hatta 1480-1610 yılları arasında Amerika’nın keşfi ile ilgili olan kitap sayısının iki katı kadar kitap Türk düşmanlığı için yazan Avrupa!

* Fransız filozof Voltaire’in  Osmanlı- Rus savaşında Rus Çariçesi 2.Katerinaya yazdığı mektubun bir kısmında “Yüce majesteleri, Türkleri öldürerek bana yeniden hayat veriyorsunuz. Siz Avrupa’nın gücünü aldınız. Türk dilini ve onu konuşanları Avrupa’dan sürmek gerek… İnsanlığın iki büyük baş belası var: Birincisi veba, ikincisi Türkler…
(…) Hümanizm ilkem olmasaydı, Türklerin hepsinin kökünün kazınmasını görmek isterdim.
Ben en azından birkaç Türk’ün öldürülmesine katkıda bulunmak isterdim.
Gerçi bu benim hoşgörü ilkeme uymuyor, ama insanlar çekilişlerle yoğrulmuştur…”
Prusya Kralı’na yazdığı mektupta ise “Yunanistan’a zulmeden Türklerden her zaman nefret edeceğim. Ne barbar şeyler! Onlara 60 yıldır Cenevre saatleri satıyoruz, ancak hâlâ bunlarla ne yapacaklarını bilmiyorlar. Saatleri nasıl kuracaklarını bile bilmiyorlar” yazdığı Avrupa!

Aslında daha sayısız örnek verilebilir..  Türk milleti olarak belki de Avrupa’nın sadece vitrinine bakıp aldanıyoruz ve onlar da bizi iyi tanıdıkları için oyunu üzerimize bu şekilde kurmuş durumdalar. Tarihi ve geçmişteki siyasi hamleleri iyi analiz edebilirsek; günümüzdeki ve gelecekteki politik stratejilerimiz daha doğru ve güvenilir olabilir.

“ Hangi Türkiye? ” sorusuna gelince..

Buna verilebilecek bir tek yanıt vardır ve onu da Ulu Önder Atatürk söylemiştir;

“ “Vatanımıza ve bağımsızlığımıza göz dikenlere yalnız askerî yönden üstün gelmek yeterli değildir. Memleketimiz hakkında saldırgan emeller besleyecek olanların her türlü ümitlerini kıracak şekilde siyasî, idarî ve ekonomik yönden kuvvetli olmak gerekir… Kurtuluş ve bağımsızlık için yaptığımız mücadeleyi tamamlamak ve Yüce Allah’ın milletimize yaradılıştan verdiği beceri ve yetenekleri en üst düzeyde geliştirmek ve memleketimize bağışladığı bütün kuvvet ve servet kaynaklarını kullanarak en iyi biçimde faydalanmak suretiyle güçsüzlük nedenlerimizi ortadan kaldırmak için bundan böyle hiçbir fırsat ve zamanı boş harcamayarak çalışmaya mecburuz…”     dediği  Türkiye!




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz :

Güvenlik Kodu : Güvenlik Kodu
Kod :

 




 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA