18 Nisan 2024 Perşembe

14:36   MERSİN GAZETECİLER CEMİYETİ YÖNETİMİ, AKDENİZ BELEDİYESİ’Nİ ZİYARET ETTİ   14:31   TOROSLAR BELEDİYESİ’NDEN YOLLARA YENİ DOKUNUŞ   13:08   TURİST REHBERLERİ YANLIŞTAN DÖNÜLMESİNİ BEKLİYOR   12:54   ŞIRNAK`TA 2 YIL ÖNCE BOŞANDIĞI EŞİ MİHRİBAN ALTÜRK`Ü ÖLDÜREN METİN ŞENGİL`E VERİLEN HAPİS CEZASINDA İNDİRİM   12:49   CHP`NİN YENİ GRUP BAŞKANVEKİLİ MURAT EMİR OLDU   12:26   ANAYASA MAHKEMESİ`NDE BAŞKAN ZÜHTÜ ARSLAN`A VEDA TÖRENİ   12:17   MSB YETKİLİSİ: KÜRECİK RADARINDAN ELDE EDİLEN BİLGİLERİN NATO MÜTTEFİKİ OLMAYAN ÜLKELERLE PAYLAŞIMI SÖZ KONUSU DEĞİL   12:05   VAHAP SEÇER: “BELEDİYE TOPLUMUN HER KESİMİNE, HER TALEBİNE CEVAP VERMEK ZORUNDA”   11:56   YÖK: ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER TÜRK VATANDAŞI ÖĞRENCİLERİMİZ İÇİN HERHANGİ BİR HAK KAYBINA NEDEN OLMAMAKTADIR   11:52   AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI TÜRKİYE`DE KADINA YÖNELİK ŞİDDET ARAŞTIRMASININ ÜÇÜNCÜSÜNÜ YAPACAK   11:33   UZMAN ERBAŞLARIN SÖZLEŞMESİNİN FESHİ...ANAYASA MAHKEMESİ, TAKSİRLİ SUÇLARDA SÖZLEŞMENİN FESHİNİ ÖNGÖREN YASA HÜKMÜNÜ İPTAL ETTİ   11:23   HAKKINDA 10 YIL 5 AY HAPİS CEZASI BULUNAN FEHMİ ORAL MEŞE HAVALİMANINDA YAKALANDI   11:21   DENİZ YÜCEL: "DÜNYANIN MÜLTECİ KAMPI, ÇÖP KONTEYNERİ OLDUĞUMUZ YETMEDİ, ŞİMDİ DE ÖLÜM ÜLKESİ OLDUK"   11:19   METEOROLOJİ, 13 İLDE KUVVETLİ RÜZGAR VE KISA SÜRELİ FIRTINA UYARISI YAPTI   11:06   MERSİN ÜNİVERSİTESİ HEYETİNDEN MTOSB’YE ZİYARET   11:05   GAMZE TAŞÇIER`DEN 1 MAYIS ÇAĞRISI: "TAKSİM MEYDANI BAŞTA OLMAK ÜZERE MEYDANLARDA OLACAĞIZ"   11:04   CHP TBMM GRUP MÜDÜRÜ LEVENT BAYRAKTAR HAYATINI KAYBETTİ   11:03   TÜİK: ŞUBAT AYINDA TAVUK YUMURTASI ÜRETİMİ YÜZDE 5,7 AZALARAK 1,73 MİLYAR ADET OLDU   11:01   ÖZGÜR ÖZEL: "GRUP MÜDÜRÜMÜZ, ÇALIŞMA ARKADAŞIMIZ LEVENT BAYRAKTAR`A ALLAH`TAN RAHMET, AİLESİNE BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUM"   10:49   ÖZGÜR KARABAT, KONUT SATIŞLARINDAKİ ARTIŞA DİKKAT ÇEKTİ: “KISMİ FİYAT DÜŞÜŞLERİNİ FIRSAT BİLENLER BU KOŞULLARDA SERVETLERİNE SERVET KATMAYA DEVAM EDİYOR”  
 
     
 
 
image

Okunma : 651  Tarih : 17.2.2019  E-Mail : fatihberkil@hotmail.com

 
Ramazan KARA

KUYRUK YAĞI

Çocukluğumuzda; kalemden deftere, şekerden tuza, çerezden lokuma, iğneden ipliğe, dondan atlete, makastan penseye, sabundan jilete, taraktan traş fırçasına, baharattan şifalı yağlara kadar aklınıza gelen -neredeyse- her şeyi satan çerçiler vardı. Çerçilerin, atı veya eşeği, o hayvanın sırtına yüklenmiş, eşya konulan valiz-sandık karışımı yuvaları da olurdu.
  O zamanlar, sırtlarına yüklendikleri bohçalarda; çeyizlik ürünler, battaniye, kilim, basma, kumaş ve benzeri şeyler satan bohçacı kadınlar da vardı.
  Yaklaşık on yıl öncesine kadar da, sokaklarda; tekerlekli tabla, at arabası, traktör, pikap veya kamyonetle, soğan, patates, günlük sebze ve meyve gibi ürünleri ucuza satanlar vardı.
  Dizi film kültürümüz ve Avrupa özentimiz arttıkça, yukarıda yazdığım işleri yapanların sayısı önce azaldı. Sonra, belediye zabıtaları, o tür satıcıları kovaladıkça yok olmaya yüz tuttu.
  1970li yıllarda ortaya çıkan Tanzim Satış Mağazalarının ilham kaynağı, bir bakıma o kültürdü. 1980li yıllarda, onu da yok ettik.
  Yaklaşık 45 yıl sonra, Tanzim Satış Merkezleri açarak sanki, geçmişten ders almaya başladık.
  Bu günlere nasıl mı geldik?
 12 Eylül darbesinden sonra, hazinesi para dolu olan, kocaman devleti; et-balık, kap kacak, yağ-un, şeker-tuz, halı-kilim, kumaş-takım elbise gibi şeyler satacak duruma düşürenleri utandırmak için, bunların satıldığı kurumları, satmaya karar verdik.
  Halkın, kaliteli ürünleri ucuza alabileceği satış mağazalarını "Devlet ticaret yapmaz" mantığıyla, birer birer özelleştirdik yani.
  Özlelleştirmelerden gelen parayı görünce, kendimize has gerekçelerle, devletin yükünü hafifletmek isterken vatandaşların sırtına binen yükün fazlalığını, bir türlü göremedik.
  Bundan önceki yazımda da değindiğim gibi "Halkın, hesaplı ve kaliteli ürünler aldığı; Gima, Et-Balık Kurumu, Tanzim Satış ve Sümerbank Mağazaları yok olduğu için vatandaşlarımız, satıcıların insafı ölçüsünde yapılan zamlara göre alış veriş yapmak zorunda kaldı" çünkü.
  Bu duruma, benim güzel ülkemde "Göbeğimi kaşırım, her rozeti taşırım" der gibi, 7 ayrı partide görev yapan milletvekillerimiz bile çözüm bulamadı.
  Sebze ve meyve fiyatlarındaki önlenemez yükselişten sonra, 15 milyonluk İstanbul'da, 50 Tanzim Satış noktası açıldı. 15 milyonu, 50'ye böldüğümüzde sonuç, 300 bin ediyor. Yaklaşık olarak 300 bin kişiye bir Tanzim Satış Merkezi düşüyor yani.
  Söz konusu 300 bin kişinin, en az 50 bininin anne olduğunu düşününce; içinde bulunduğumuz süreçte annelerin, "çocuklarının diline sürecekleri biberi" bile Tanzim Satış Mağazalarından almak zorunda bırakıldığı aklıma geliyor ve üzülüyorum.
  Her şeye karşın Allah, bizi yönetenlerden razı olsun. Kuyruklarda bekleyerek de olsa, sebze ve meyve ihtiyacımızı, bazı illerimizdeki hal fiyatlarından bile ucuza alabiliyoruz çünkü.
  Kuyruk varmış. Geç bunları kardeşim. Alış veriş kuyruğunu, neden yadırgıyorsun? Olan kuyruk olsun. 
  Kaderde kuyrukta beklemek varsa şükredelim. Allah bizi, kuyruk sallamaktan korusun. Kuyruğumuza basanlardan uzak tutsun ve bize, kuyruk acısı göstermesin.
 Yukarıda yazdıklarımı, -okuyan, kendini bilmez- birkaç kişinin bana "Kuyruk yağcısı olmuş" diyeceğini bilerek yazıyorum.
  Kuyruk yağı, kaç lira? Haberiniz var mı? Kuyruk yağı, et ile rekabet ederken ben neden kuyruk yağcılığı yapayım? Kuyruk yağı bulsam, biraz da et alıp mangal yakarım.
  Söz, etten açılmışken "Et yiyemiyoruz" diye söylenenlere de bir çift söz etmeden geçemeyeceğim.
  Et alamadığını dile getiren, sevgili kardeşim,
  Et alamıyorsan; mercimek ye, fasulye ye, nohut ye. Yanında bol soğan ve yeşillik yemeyi de unutma. Bunları yersen sağlıklı olursun çünkü.
  Buna karşın hala et yemek istiyorsan, kendi kendini ye. Doymazsan, git birinin, başının etini ye. Hala doymadın mı? Dış güçlerin ve yerli işbirlikçilerin oyununa gelmeyen bir insan ol da; canımı ye, ciğerimi ye...
  Yeter ki, insanları birbirine yedirmek için provokasyon yapma.
  İşin esprisi bir yana, bu duruma gelmemizin en büyük nedenlerinden biri, politikaya gerektiği kadar kadın eli değmemesidir.
  Ekonomik sıkıntılardan en çok etkilenen ve bu sıkıntıyı aşmak için omuzlarıne en ağır yük binenler kadınlarımızdır. Yönetici konumundaki kadınlarımızın sayısı, günümüzdekinden daha fazla olsaydı, bu tür sorunların çoğu ile karşılaşmazdık çünkü.
  Kadın haklarına en çok saygı duyması ve o oranda kadın yönetici olması için gerekli alt yapıyı oluşturmasını beklediğimiz bir partimizin, İstanbul'daki; 39 ilçede, 1 kadın belediye başkanı adayı var. Onun da soyadı "oğlu" diye bitiyor.
  Bu durum karşısında ben, "Onu da mı, erkek sandılar acaba?"diye düşünüyorum.



 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz :

Güvenlik Kodu : Güvenlik Kodu
Kod :

 




 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA