CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kırıkkale'de esnafın ve emeklinin sorunlarını dinledi. Esnaf pandemide kendi dükkanları kapatılırken, otellerin açık almasına tepki gösterdi. Esnaf sorunun çözümüne ilişkin ise “Aspirin tedaviyle, ağrı kesiciyle gidiyoruz. Novalgin hesabı gidiyoruz. Umudun bittiği yerde ticaret, yaşam biter. Son nefeste bile bir umut vardır ki bir nefes fazla alayım. Şu anda öyle gidiyoruz” dedi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Kırıkkale'de Toprak Mahallesi'nde esnafın sorunlarını dinledi.

ELEKTRONİK MEZUNU KASAP

Kılıçdaroğlu’nun derdini dinlediği kasap, elektrik elektronik bölümünden mezun olduğunu ama iş bulamadığı için kasaplık yaptığını anlattı. Genç, “Ülkede üretim ve fabrika olmadığı için işimizi yapamıyoruz” dedi. Genç, masraflarının çok olduğunu dile getirerek, elektriğin yüksek geldiğini ekledi.

Çocuğu engelli olan bir yurttaş ise engelli aylığının kesildiğini anlattı. Kılıçdaroğlu, “O aylığın kesilmemesi gerekiyor, arkadaşlar not alsınlar. Biz size niye kesiyorlar diye araştıralım, dönelim” dedi. Yurttaş, “Down sendromlu kardeşim her gün her gün gidip rapor almaya mecbur muyum? Biz rencide oluyoruz, çocuk rencide yoluyor” diye konuştu.

Beyaz eşya satan esnaf, 5 yıldır hazırdan yediklerini kaydederek, “Gelen gideni karşılamıyor” dedi. Esnaf, üniversite mezunu 2 çocuğunun da işe giremediğini belirtti.

“YARINA ÇIKACAĞIMIZ NE MALUM”

Kuruyemişçi, Kılıçdaroğlu’na emeklilikte yaşa takıldıklarını belirterek, “Bu Türkiyemizin sorunu. 9 bin 12 gün yatmış primim var. Bana 54’te emekli olacaksınız diyor. Allah ömür versin ama yarına çıkacağımız ne malum” diye sordu.

Kılıçdaroğlu’nu yolda durduran kahvehaneci “Evimize ekmek götüremiyoruz başkanım. Bizim halimizden anlayan yok” diye dert yandı. Kahveci dükkanlarında oyun oynamanın yasak olmasına tepki gösterdi.

Kılıçdaroğlu’nun yolda karşılaştığı çiftçi kadın ise ektiği bakliyatlarının para etmediğini kaydetti. Kadın, “Ben köylüyüm, köyden geldim. Soğan maydanoz satacağım. Öteberi satacağım” dedi. Kılıçdaroğlu’nun “Sizi savunacağım” sözüne kadın, “Sen savunuyorsun da seni tutan yok” diye yanıt verdi. Çiftçi kadının yanındaki arkadaşı ise 5 çocuğunun olduğunu ve işsiz olduklarını dile getirdi.

“KENDİLERİ TOK, VATANDAŞIN HALİNDEN ANLAYAN YOK”

Kılıçdaroğlu’nu yolda çeviren esnaf ise işçilerinin sigortasını ödeyemediğini belirtti. Esnaf yollardan da şikayet etti. Emeklilikte de yaşa takıldığını dile getiren esnaf, “Vallahi kendileri iyi geçiniyorlar, ben yaşa takıldım. Kendileri 4 maaş alıyor, 4 emeklilikleri var. Kendi karnı tok, vatandaşın halinden anlayan yok. Bu Müslümanlık değil, ben böyle Müslümanlığı kabul etmiyorum. Millet korkuyor. Bir şey söylersem tutuklanacak mıyım?” dedi.

“ANLAŞILDI SEN ÇAYI DURSUN’A SÖYLEDİN”

Kılıçdaroğlu bir kasabın çay teklifini geri çeviremedi. Dükkanın ortasına tabureler kuruldu, esnaf sorunlarını ve beklentilerini anlattı. Çaylar gecikince Kılıçdaroğlu, “Anlaşıldı sen çayı Dursun’a söyledin” dedi. Esnaf, “Yok, yok. Borcumuz yok” diye yanıt verdi. Dükkanda gülüşme yaşandı. Kılıçdaroğlu, esnafa emekli olup olmadığını sordu. Dükkanda çalışan kasap “Emekli olacağımızı zannetmiyorum” dedi.

Kılıçdaroğlu, dükkandan çıkarken babası esnaf olan bir çocukla karşılaştı ve sohbet etti. Çocuk babasının işlerinin kötü olduğunu dile getirerek, “Babam esnaf, işler Kovid döneminden dolayı çok durgun” dedi.

Çocuk okulların eğitim günlerinden de şikayet ederek, “Hem uzaktan hem yüz yüze eğitim görüyoruz. Bu bizi çok zorluyor. Biz sınav olacağız, 5-6-7’lerinki ertelendi. Bizimki ertelenmedi. Lise grupları gitmediğinden dolayı yüz yüze eğitim gördü” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, çocuğa tableti olup olmadığını sordu. Çocuk “Tabletim yok” yanıtı verdi. Kılıçdaroğlu, çocuğa tablet sözü verdi ve sevdiği fizik dersine çok çalışması dileğinde bulundu.

“AĞRI KESİCİ HESABI GİDİYORUZ”

Çantacı esnaf ise Kılıçdaroğlu’na sorunlarını anlatırken pandemide ayrımcılık yapıldığına dikkat çekti. Esnaf şunları söyledi:

“Biz sadece gelirken dünkünden az zarar yapabilir miyiz, acaba yarın ne olur. Bu umutla geliyor. Umudun bittiği yerde yaşam biter de düzelmez başkanım. Zengine Uludağ’da, Palandöken’de serbestse garibana içeriye yasaksa, turiste dışarıya çıkmak serbestse dünyaya biz yayıyoruz o zaman bu pandemiyi. O zaman bizden çıkıyor. Yabancı uyruklu olmak lazım. Vatandaş pazartesi günü Beyoğlu’nda o kalabalığa karışmıyor mu? Cumartesi ve pazara yer yok da. Cumartesi, Pazar içeri gir. Mülteciye serbest, yabancıya serbest. E o da insan. Yasaksa herkese yasak. Sorun kökten çözülmeli. Aspirin tedaviyle, ağrı kesiciyle gidiyoruz. Novalgin hesabı gidiyoruz. Umudun bittiği yerde ticaret, yaşam biter. Son nefeste bile bir umut vardır ki bir nefes fazla alayım. Şu anda öyle gidiyoruz.”

Kılıçdaroğlu, “Onlar Bay Kemal diyecekler” diye yanıt verdi. Esnaf bu sözün üzerine “Bay Kemal konuşmazsa biz bayram harçlığı da alamıyorduk, bayram haçlığına da zam yok 3 senedir. 3 sene önce kurbanı kurtarıyorduk, şimdi arka ayağını kurtaramıyoruz” diye devam etti.

“BİZ DE 7 KARDEŞİZ”

Kılıçdaroğlu bir zücaciye dükkanında genç esnafla konuştu. Esnaf toplam 7 kardeşi olduğunu söyledi, Kılıçdaroğlu, “Eşit sayılırız, biz de 7 kardeşiz” diye yanıt verdi. Kılıçdaroğlu’nun “İşler nasıl?” sorusuna dükkandaki çalışanlarla birlikte esnaf “İyi değil” dedi. Kadın çalışan “Müşteri gelmeyince iş de olmuyor, iş olmayınca hem elemanlara vermiyorsun, hem kendin kazanamıyorsun” diye konuştu. Dükkandaki diğer çalışan ise 3 kardeş olduklarını ve kız kardeşlerinin çevrim içi derse tek telefon nedeniyle sırayla girdiklerini dile getirdi.

POMPACI EMEKLİLİK İSTEDİ

Kılıçdaroğlu benzinlikte emeklilikte yaşa takılan bir pompacıyla konuştu. Pompacı emeklilik haklarının verilmesini talep etti. Kılıçdaroğlu, “Büyük sıkıntınız var, biliyorum. Çözeceğim” dedi. Pompacı, “Biz parlamentonun da örgütlenmesini istiyoruz” diye yanıt verdi.

KAHVEHANEYİ ZİYARET ETTİ

Kılıçdaroğlu esnaf ziyaretinin ardından kahvehanede emeklilerle sohbet etti. Kahveci esnaf, Kılıçdaroğlu’na kendi sorunlarını takip ettiği için teşekkür etti.

Kılıçdaroğlu, toplumun hangi kesimi hangi sorunla karşı kaşıya kaldıysa dile getirdiklerini vurgulayarak, “Esnaf batarsa memleket batacak. Esnafın kazanması lazım. Sosyal devletin gereği esnafın desteklenmesi lazım” dedi. Kılıçdaroğlu esnafın toplumun her kesimine hitap ettiğini ekleyerek, “Esnafa yeterli destek yok biliyorum” diye vurguladı. Kılıçdaroğlu memlekette çözülmeyecek sorun olmadığını kaydederek, “Sorunu çözecek olanlar sorunu yaşayanları dinlemek zorunda” dedi.

EMEKLİLER SORUNLARINI ANLATTI

Kahvede emekli bir yurttaş emeklinin asgari ücretin altında maaş aldığını vurgulayarak, Kılıçdaroğlu’na sorunlarını ve taleplerini şöyle anlattı:

“Bizlere istatistik kurulunun verdiği yalancı rakamlarla maaş vermeye çalışıyorlar. Sizlerin enflasyonu yüzde 30’un üzerindedir. 2000 öncesi emeklilere intibak yapıldı. 2000 sonrası emeklilerin intibakı düzeltilmedi. Emekli ikramiye aldı, bu ikramiye bizim uğraşmamız ve sizlerin öncülüğünde verildi. Ama 1000 lira civarında. Enflasyon oranında artması gerekirken artmadı. Bunun yanı sıra yıllarca sağlıkta prim ödedik. Biz emekliden ilaç ve hastane kattı payının alınmamasını istiyoruz. En düşük emekli maaşı asgari ücretten az olmamalı. Emekliye refah payı verilmeli. Emekliler olarak pozitif ayrımcılık istiyoruz. Hastanede ve devlet dairelerinde sıra bekliyoruz, bize öncelik verilsin. Biz emekliler hazan yaprakları değiliz. Boynu eğri buğday başaklarıyız. Bizler bir dağcı gibi hayat dağının tepesindeyiz.”

Kılıçdaroğlu daha sonra emeklilerle basına kapalı sohbet etti ve özel sorunlarını dinledi.