ESMA TURAN
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi`nde görevli hekimler ve sağlım çalışanları, acil serviste görevli doktorun, 14 Mart Tıp Bayramı`nda darp edilmesini protesto etti.
Uzman Çavuş A.A., dün akşam saat 23.00 sıralarında, apandisit rahatsızlığı nedeniyle Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi`ne sevk edildi. A.A.`nın, acil serviste görevli doktor T.T. ile tartıştığı doktoru darp ettiği öğrenildi. T.T.`nin vücudunda kızarıklık oluştu ve gözlüğü kırıldı. Olay üzerine hastanede “beyaz kod” uyarısı verildi. Doktorun, saldırgandan şikayetçi olduğu öğrenildi.
Muğla Valiliği, olayla ilgili bugün yaptığı açıklamada, şu bilgileri verdi.
“14 Mart 2022 günü saat 23.50 sıralarında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine apandisit rahatsızlığı nedeniyle başvuran Jandarma Uzman Çavuş A.A. tarafından bir hekimimize yönelik istenmeyen bir olay meydana gelmiştir.
Olay sonrası Jandarma Uzman Çavuş A.A. akut apandisit teşhisi konularak ameliyata alınmış, gerekli tıbbi müdahale yapılmıştır. Jandarma Uzman Çavuş A.A. hakkında adli ve idari işlem başlatılmış olup, tedbiren görevden uzaklaştırılmıştır.”
HEKİMLERDEN SESSİZ PROTESTO
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi`nde görevli hekimler ve sağlık çalışanları, 14 Mart Tıp Bayramı`nda yaşanan şiddeti protesto etti. Uzman Doktor Ali İhsan Uysal, şunları söyledi:
“Daha dün burada sağlıkta şiddete karşı olduğumuzu ve tükendiğimizi belirtmişken, hastanemize başvuran ve asıl görevi güvenliğimizi sağlamak olan bir kolluk kuvveti personeli tarafından 14 Mart tıp bayramında görevi başında iken sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalan doktor arkadaşımız olduğunu büyük bir üzüntüyle öğrendik. Sağlıkta şiddete karşı sesimizi duyurmaya çalıştığımız bu zor günlerde ve üstelik 14 Mart tıp bayramında gerçekleşen bu şiddet olayında şiddete karşı tüm hekimler olarak birlik olduğumuzu ve hekim arkadaşımıza dün de olduğu gibi bugün de ve her koşulda destek olduğumuzu belirtmek isteriz. Tüm çabamız, dün burada bir hekim arkadaşımızın başına gelen şiddetin yarın başka arkadaşlarımızın başına gelmemesi için birlik olmak ve herkesi sağduyulu olmaya çağırmaktır.
“DAYANIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Tek bir meslektaşımız bir kez daha saldırıya uğramadan, sağlıkta şiddetin etkin şekilde önlenmesi için yasal düzenlemeler de dahil her türlü önlemin acilen alınması talep ediyor, bu düzenlemeler hayata geçirilene kadar hep birlikte dayanışmaya devam edeceğimize söz veriyoruz. Katılan, destek olan, bizlere bu önemli günlerde varlığını hissettiren tüm hekim arkadaşlarımıza bizimle birlikte oldukları için teşekkür ederiz. Bir arada daha güçlü olduğumuzun bilinciyle birlikte olmaya devam edeceğiz."
“BOYUN BÖLGESİNDE YARALANMA VAR”
Olay gecesi hastanede nöbetçi olan Dr. Ahmet Demir yaşanan olayı şöyle anlattı:
“Arkadaşlarımız hastayı muayene etmek istiyorlar. Hatta ilk muayenesini de yapıyorlar. Muayene sonrası karar verebilmek için bazı tetkikler isteniyor. Hasta da ‘Ben geldiğim hastanede tetkik oldum. Muayene de olmak istemiyorum. Ultrason istiyorum` talebi oluyor. Arkadaşlarımız da bu aşamada ultrason uygulayamadıklarını belirtiyor. Uygulanacak olsa bile başta tanı yöntemleriyle tedaviye devam edeceklerini ifade ediyorlar. Bunun üzerine hasta hakaret ederek, ‘Bütün doktorlar bunu hak ediyorsunuz` gibi cümleler kuruyor ve hastaların bulgularını yazdığımız resmi evrakla hastaneyi terk etmek istiyor. Arkadaşlarımızın da bunun resmi bir evrak olduğunu, bırakması gerektiğini söylemesi üzerine de fiziki olarak saldırıyor. Doktorumuzun fiziki durumunu biz adli rapor olarak belirttik. Konu adliyeye intikal ettiği için söyleyeceğim ek şeyler yok ama gördüğümüz kadarıyla sıkma sonucu boyun bölgesinde yaralanma var. Psikolojik olarak da iyi değildi. Zaten nöbet ertesi izinli olduğu için kendisini muayene için polikliniklere yönlendirdik. Hastamızın acil servis hekimlerimizce tanısı konuldu. Tedavisi yapılmak üzere de hastanemize yatırıldı. Bu sabah itibariyle de ameliyatını oldu.
"ŞİDDETE ÜSTÜ KAPALI DESTEK"
Tabi ki bu olayların yaşanmasını hiç kimse istemez lakin araya birilerinin girerek ilgili komutan olduğunu söyleyen arkadaşlarımız, darba uğrayan arkadaşlarımızdan özür diliyorlar, ‘Hocam özür diliyoruz. Sözlü olarak, hukuki olarak sizlerde yapın bizlerde yapacağız` dediler. Basına yansımasını istememişler sadece. Biz de bunu sadece şiddete üstü kapalı destek olarak algılayarak bu konuda da kırıldık."
"ONUR KIRICI, AŞALIĞAYICI BİR DURUM"
Muğla Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Zuhal Uzunyayla ise 14 Mart Tıp Bayramı`nda böyle bir olayın yaşanmasının kendileri için onur kırıcı bir durum olduğunu belirtti ve şunları söyledi:
"Bir asistan arkadaşımız hasta bir kolluk kuvveti tarafından korkunç bir şiddete uğradı. Bizler için çok onur kırıcı, aşağılayıcı bir durum. Zaten bayram yapamıyoruz biz. Biliyorsunuz tüm yurtta grevdeyiz. Grevimizin ikinci günü. En önemli en acil taleplerimizden bir tanesi de sağlık şiddete etkin bir önleme, ilgili olarak yasal düzenlemeydi. Cumhurbaşkanı çeşitli açıklamalar yaptı. Buna dair yasaya madde konulduğunu bildirdi. Umuyoruz ki bugün de bu saldırgan tamda bu yasal düzenleme çerçevesinde en ağır şekilde cezalandırılır. Sağlık hizmeti vermeye çalışırken şiddete maruz kalıyoruz. Olayın günü ve tarihi itibariyle bizler için acı bir olay olmuştur. Umuyoruz ki en ağır şekilde cezalandırılacak ve bizlerde aynı şekilde dayanışmaya, birlikte olmaya devam edeceğiz.”