CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu`nun dört aydır elektriği kesilmiş evinde ziyaret ettiği Güllü Demir, “Çocuğumun banyo ihtiyacı var doğal gazım kapalı, neyle yıkayacağım ben bu çocuğu? Ekmek yiyecek nerede lamba? Bu mumlar da eriyecek param kalmadı neyle alacağım mum? Çocuğun süt içmesi gerekiyor, nerede yakacağım ocağı? 3 tane çocuğum gerçekten perişan halde” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte Ankara`nın Keçiören ilçesinde yaşayan ve dört aydır elektriği kesik Güllü Demir ile üç çocuğunu, evinde ziyaret etti. Demir, mum ışığında Kılıçdaroğlu`na şunları söyledi:
“Elektrik sıkıntılarıyla uğraşıyoruz. Benim 4 aydır elektriğim kesik, eşimden boşandım, 3 tane çocuğumla… Ben çalışmıyorum. Çalışmadığım için elektrik faturasını ödeyemedim, ödeyemediğim için de elektriğimi kesiyorlar. Eşimden ayrıldım ve hiçbir şekilde bir yerden yardım almıyorum, devletimden tek istediğim getirdiği Suriyeliler kadar hiç mi değerim yok. Ben bu devletin evladıysam, ben bu vatana 3 tane evlat yetiştiriyorsam benim evlatlarıma da el uzatmalarını çok istiyorum. Kendi bayrağımız altındayız ama dışarıdan gelenler benim bayrağımın altında rahat rahat her şeyi yapabiliyorlar ev sahibiler, rahatlıkla kredi kartı kullanabiliyorlar ben kullanamıyorum. Onların çocukları rahatlıkla istedikleri gibi giyiniyorlar ben çocuklarımı giydiremiyorum. O zaman ben bu devletin çocuğu değilim, devletimden sadece bunu istiyorum. Sadece bana el uzatmasını istiyorum tamam elektriğimi kestiniz, doğal gazım da kesik, ben 3 tane çocukla ne yapacağım? Hiçbir şekilde, hiçbir fayda görmüyorum ben devletimden.
“ÇOK KOYU BİR AK PARTİLİ OLARAK AÇIK AÇIK BUNU SÖYLÜYORUM, ÇOCUKLARIMIN İHTİYACI VAR, EVİMİN İHTİYACI VAR”
Allah sizden de razı olsun. İsteseniz faturayı siz ödeyemez misiniz ödersiniz, ben bunu açık yüreklilikle söylüyorum ama sırf ne için, bizlere destek olmanız için, ben bunu hükümetimden beklerken sizlerin bu şekilde yapması gerçekten bizlere gurur verdi. Allah sizi başımızdan eksik etmesin, çok teşekkür ederim. 3 aydır benim çocuğum okula gidemiyor, beslenmesini alamıyorum, masrafları oluyor hiçbir şey alamıyorum. Kendim bir yana bir de benim gibi çok insanlar da var elektriği kesilen, ben devletin artık bizlere yönelmesini istiyorum. Bizim de değerimiz olsun. Bas bas bağırılıyordu ‘En az 3 çocuk, 4 çocuk` diye, benim 3 tane çocuğum var ama ben hiçbir şekilde çocuğuma bir şey göremiyorum. Ben çok koyu bir AK Partili olarak açık açık bunu söylüyorum, çocuklarımın ihtiyacı var, evimin ihtiyacı var. Çocuklarımla soğukta, karanlıkta oturuyorum. Tek istediğim benim gibi bütün mağdur arkadaşlara el uzatılmasını istiyorum. Evime büyük şeref verdiniz.”
Kılıçdaroğlu`nun Demir`e yanıtı ise şöyle oldu:
“İnşallah hepsini atlatırız, hep beraber. Sizin durumunuzda olan yaklaşık 4 milyon abone var, Türkiye genelinde, Ankara`da, İstanbul`da her şehirde var üç aşağı beş yukarı. Normalde size sosyal devletin sahip çıkması lazım.”
“BENİM EVİME GELEN ELEKTRİK BİN 300 LİRA, BEN BURADA BİR ŞEY İŞLETMİYORUM Kİ, NASIL GELEBİLİYOR?”
Demir konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bakın size şöyle söyleyeyim; yemin olsun evime ekmek bulamadım. Keçiören CHP tarafından yardım geldi evime çocuklarımın karnını doyurabildim. Gerçekten artık sesimiz duyurulsun.
Benim evime gelen elektrik bin 300 lira, ben burada bir şey işletmiyorum ki, nasıl gelebiliyor? Elektriğimi kestikleri zaman ben yalvarıyorum beni dinlemiyorlar gerçekten artık el uzatılsın. Siz kendi evinizin elektriğini ödemeyip bizlere destek oluyorsanız bu hükümetin de bize destek olmasını istiyorum. Çalışmak istiyorum çalışamıyorum 3 tane çocuğum var, kimsem yok. Çalışsam çocuğu kime bırakacağım? Çocuklarımın karnını mı doyurayım, kiramı mı ödeyeyim, fatura mı ödeyeyim?
“BUGÜN DE 23 NİSAN VE ARKADAŞLARINI EĞLENİRKEN BENİM ÇOCUĞUM HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLADI”
Büyük oğlum derslerinden hep geri kaldı, okula gidemediği için okula gönderemedim, doğru düzgün kıyafeti olmadığı için, beslenme koyamadığım için çocuğum her şeyden geri kaldı benim. Bugün de 23 Nisan ve arkadaşlarını eğlenirken benim çocuğum hüngür hüngür ağladı, ben onu başka yere gönderdim, sırf arkadaşlarını görmesin diye. Bu hükümetin o çocuğun gözyaşını dökmeye hakkı yok. Konuşmamın sebebi çocuğum. Vergi bizden kesiliyorsa dışarından gelen, benim vergimle her şeyi alabiliyor ama ben hiçbir şey yapamıyorum. Adaletsizlik. Başka parti de gelse benim konuşmam budur, artık bunaldık. Ben olanı söylüyorum özellikle size bu değil, AK Parti gelse onlara da konuşurum.
Çocuğum bezi oluyor, okula gidiyor gideri oluyor, ekmeği oluyor, aşı oluyor, doğal gazı oluyor ben bunu nasıl ödeyeceğim? Nerede benim hükümetim, yok. Ama balkonlara çıkıp el sallanana kadar hepinizin yanındayım demesini istiyorum.
“HER ŞEY ATEŞ PAHASI, ÇOCUĞUMA BİR TANE ÇİKOLATA ALMAYA KORKUYORUM”
Benim çevrede o kadar çok insan var ki, kamera karşısına çıkarmıyorlar çünkü kötüleniyor. Kimi eşinden çekiniyor, kimi akrabasından çekiniyor ama artık kendimden geçtim, Allah aşkına sesimizi duyun artık. Her şeye zam, zam, zam… Dul bir bayanım ve bu zamlara yetişemem. İş de bulamıyoruz, çalışıyoruz asgari ücret tamam, alışverişe gidiyoruz her şey ateş pahası, çocuğuma bir tane çikolata almaya korkuyorum, yetişemiyorum. Şu karanlıktan artık çıkıp da aydınlığa girmek istiyoruz. Bir karanlıktan çıktım diğer karanlığa girdim.”
“BU ÇOCUKLARIN İNŞALLAH GÜZEL İKBALLERİ OLACAK, GELECEKLERİ OLACAK BİZ DE ELİMİZDEN GELEN DESTEĞİ VERECEĞİZ”
Kılıçdaroğlu ise, “Hepsi olacak inşallah biraz sabredin olacak. Bu çocukların inşallah güzel ikballeri olacak, gelecekleri olacak biz de elimizden gelen desteği vereceğiz. Allah sabır versin ama moralinizi bozmayın. 3 tane güzel evladınız var” dedi.
“3 TANE ÇOCUĞUM GERÇEKTEN PERİŞAN HALDE”
Demir, Kılıçdaroğlu`na şu yanıtı verdi:
“Elbette moral bozmayalım diyoruz, o çocuklar diyor ki; ‘Anne televizyon çalışmıyor, ders yapamıyorum…` Benim çocuğum banyo ihtiyacı var doğal gazım kapalı neyle yıkayacağım ben bu çocuğu, ekmek yiyecek nerede lamba? Bu mumlar da eriyecek param kalmadı neyle alacağım mum? Çocuğun süt içmesi gerekiyor, nerede yakacağım ocağı? 3 tane çocuğum gerçekten perişan halde.”