CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, 21 Köy Enstitüsü ziyaretinin yedincisini Trabzon Beşikdüzü Köy Enstitüsü`ne yaptı. Kaya, “2018 yılında Trabzon Beşikdüzü Köy Enstitüsü`nün binaları yıkılıp yerine KYK yurdu yapılmasını, AKP`li Beşikdüzü Belediye Başkanı Orhan Bıçakçıoğlu ‘Ahırları yıktık, yurt yapıyoruz` diye duyurmuştu. Bundan 82 sene önce, resmi kuruluştan öncesini de sayarsak 85 yıl önce o şartlarda yapılanları AKP iktidarı bugünkü şartlarda yapamıyor” dedi.
CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya ve beraberindeki CHP heyeti, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu`nun talimatıyla başlattıkları 21 Köy Enstitüsü ziyaretinin yedincisini Trabzon Beşikdüzü Köy Enstitüsü`ne yaptı. Kaya`ya ziyarette, TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyesi, Muğla Milletvekili Suat Özcan, Trabzon İl Başkanı Ömer Hacısalihoğlu, Beşikdüzü İlçe Başkanı Ahmet Kıran, sendika, dernek temsilcileri ve Köy Enstitüsü mezunlarından oluşan bir heyet eşlik etti.
Kaya`nın ziyaretin ardından yaptığı açıklama şöyle:
“Köy Enstitüleri kurulmadan önce, 1939 yılına Beşikdüzü`nde bir Eğitmen Kurs Merkezi açılmıştır. Bu Eğitmen Kursu, 17 Nisan 1940`da Köy Enstitüleri Kanunu çıktığında Beşikdüzü Köy Enstitüsüne temel olmuştur. Doğu Karadeniz`de kurulacak Köy Enstitüsü için yer tespiti yapan heyet, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel`in de memleketi olan Giresun`un Görele ilçesini düşünür. Ancak yöre halkı okul için kullanılacak arazide tarım yaptıklarını söyleyerek, arazilerini vermezler. Heyet ise halkın gerekçesine hiçbir itirazda bulunmaz, yer arayışına devam eder. Heyet, Trabzon Beşikdüzü`ne giderek, Trabzon ve Giresun`a yakın bir konumda olan Beşikdüzü`nü okul için uygun görülür.
“BÖYLE BİR ÖNGÖRÜNÜN ÖNÜNDE BİZE DE SAYGIYLA EĞİLMEK DÜŞER”
Trabzon Beşikdüzü Köy Enstitüsü 8 Temmuz 1940`da 25 öğrenci ile eğitim öğretime başlamıştır. İlk alınan öğrencilerin sadece 2`si kız öğrencidir. İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç, Denizli Milli Eğitim Müdürü Hürrem Arman`ı Beşikdüzü Köy Enstitüsüne ilk müdür olarak atamıştır. Tonguç Baba, Hürrem Arman`ı Trabzon Beşikdüzü`ne gönderirken ‘Senin tarlan Karadeniz olacak. Büyük çapta balıkçılık yapacaksın. Diğer köy enstitülerinin de balık ihtiyacını sen karşılayacaksın. Belki ilerde balık tozu, balık gübresi ve balık konservesi fabrikaları da kuracaksınız` der. Böyle bir öngörünün önünde bize de saygıyla eğilmek düşer…
Hürrem öğretmen, bazı kişilerin kollarının olmadığını görür, bunun nedeninin ise dinamit ile yapılan balık avı olduğunu öğrenir. Okulda balıkçılardan da zaman zaman ders alınır. Kiralanan gemilerle öğrencilere pratik balıkçılık dersleri verilir. Hürrem öğretmen hem kendisi öğrenir hem de öğretir. Geleneksel bilgilerle ve ilkel yöntemlerle balıkçılık yapan Doğu Karadeniz halkına da bilimsel yöntemlerle balıkçılık yapması öğretilerek, ülke ekonomisine büyük katkı sağlanır. 1944 yılına gelindiğinde Beşikdüzü Köy Enstitüsü öğrencileri kendi işliklerinde 11 ton kapasiteli bir deniz motoru yapmayı başarırlar. Deniz motorunun adı ise ‘Tonguç` olur. 1945 yılına kadar Beşikdüzü Köy Enstitüsü işliklerinde; iki balıkçı motoru, bir nakliye motoru, on sekiz tane kayık, iki hamsi ığrıbı, bir palamut gırgırı, otuz kalkan ağı ile Karadeniz`in en güçlü balık işletmesi kurulmuştur. Konserve endüstrisinin temelleri de ilk burada atılmıştır. Beşikdüzü Köy Enstitüsü bölge halkının modern tarım, hayvancılık, balıkçılık, tekstil ve demircilik alanlarında eğitilmesini de sağlamıştır.
Trabzon Beşikdüzü Köy Enstitüsü`ne; Trabzon, Gümüşhane, Ordu, Artvin, Giresun, Ordu, Rize ve Hopa`dan öğrenci alınmıştır. Beşikdüzü Köy Enstitüsü kurulan ilk 14 Köy Enstitüsü içinde yer almıştır. Deniz kıyısında bulunan tek Köy Enstitüsü Beşikdüzü`dür.
“AHIRLARI YIKTIK, YURT YAPIYORUZ”
2018 yılında Trabzon Beşikdüzü Köy Enstitüsü`nün binaları yıkılıp yerine KYK yurdu yapılmasını, AKP`li Beşikdüzü Belediye Başkanı Orhan Bıçakçıoğlu ‘Ahırları yıktık, yurt yapıyoruz` diye duyurmuştu. Bundan 82 sene önce, resmi kuruluştan öncesini de sayarsak 85 yıl önce o şartlarda yapılanları AKP iktidarı bugünkü şartlarda yapamıyor. ‘Bir mühür, bir rektör` anlayışıyla her ile kurduğu, adı dışında üniversite olmayan yapılar var. Kurduğu bu üniversitelerin ne Türkiye`de ne de dünyada esamesi okunmuyor. İşte bu yüzden Köy Enstitülerinde verilen eğitim değerlidir. İşte bu yüzden Köy Enstitülerinin mirasına sahip çıkıyoruz. İşte bu yüzden ‘laik, demokratik, bilimsel ve kamusal` eğitim diyoruz.”