Kadına yönelik şiddetin önüne geçilemeyerek gün geçtikçe daha da artmasının, toplumuzda utanç verici bir tablo olduğunu ifade eden Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz,“Şiddete uğrayan kadınların güvenliğinin sağlanamadığı gerekçesiyle, Anayasa ile kedisine verilmiş olan seçme hakkını kullanamaması, daha da utanç verici bir tablodur. Bu yıl uygulamaya konulan seyyar sandık uygulaması, şiddet mağduru kadınlarımız için de rahatlıkla kullanılabilirdi. Eşit vatandaşlık ilkesine aykırıdır. Bu ayıp bize yeter. 24 Haziran’da yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi demokratik değildir” dedi.
Baro Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, “Anayasa’nın 10. maddesi;herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz” demiştir.
Anayasanın 67. maddesinde ise; vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasî parti içinde siyasî faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir. On sekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahiptir” hükmü yer almaktadır” şeklinde konuştu.
“EŞİT VATANDAŞLIK İLKESİNE AYKIRIDIR”
6284 sayılı kanuna göre, şiddet mağduru kadının kimlik bilgilerinin değiştirilmesini ya da gizlenmesini talep edebileceğini belirten Baro Bşk. Bilgin Yeşilboğaz, “Sığınma evleri, Ailenin Koruması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ile Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri’ne (ŞÖNİM) bağlıdır. Bu merkezler de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı. Burada kalan kadınların adresleri ŞÖNİM olarak gösterilebilir ve oy kullanabilirler. Ya da; engelli ve yaşlı vatandaşların oylarını kullanabilmeleri için YSK tarafından bu yıl uygulamaya konulan seyyar sandık hizmeti, şiddet mağduru kadınlar için de rahatlıkla kullanılabilirdi. YSK, yerel yönetimler, bakanlık, sığınma evleri birlikte hareket ederek bu soruna çözüm üretebilir, şiddet mağduru kadınların oy kullanma haklarını sağlayabilirlerdi.
Avrupa’da bunun örneklerini görebilmek mümkün. Avrupa’da şiddet mağduru kadınlar için sığınma evleri adres olarak gösterilmiş, ya da kimlik bilgileri verilmeden topluca oy kullanma merkezlerine götürülerek oy kullanmaktadırlar. Şiddet mağduru kadının Anayasal hakları elinden alınamaz, ayrıştırılamaz. Bu uygulama Anayasa’nın eşit vatandaşlık ilkesine aykırıdır. Devlet şiddet mağduru kadınları korumakla yükümlüdür. Bu ayıp bize yeter” şeklinde konuştu.