CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Denizli`nin Güney ilçesinde, vatandaşların biyogaz enerji tesisiyle ilgili şikayetlerini dinledi. Tesis nedeniyle bölgede yoğun sinek, koku ve toz oluştuğunu belirten Karaca, yetkililere seslenerek, “Bu rezalete bir an önce son verin” dedi.
CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Denizli`nin Güney ilçesindeki biyogaz enerji tesisi nedeniyle sorun yaşayan vatandaşları ziyaret etti. İlçenin Çorbacılar, Ortaçeşme ve Kerimler mahallelerine yakın bir konumda bulunan biyogaz enerji tesisinin neden olduğu sorunları vatandaştan dinleyen Karaca, tesisin üstünün kapatılması ve denetlenmesi gerektiğini belirtti.
“BU HAVUZLARIN ÜZERİ KAPATILMALI, BU HAVUZLAR DENETLENMELİ”
Karaca, konuyla ilgili, “Güney ilçemizin Çorbacılar, Ortaçeşme ve Kerimler mahallelerinin ortasında kurulan biyogaz enerji üretim tesisinde hayvansal atıklardan enerji üretiliyor. Havuzlarda atıklar barındırılıyor, bu atıklar da sinek, koku oluşturuyor. Burada inanılmaz bir şekilde insanların yaşamlarını oldukça zorlaştıran, insan sağlığına ve çevre sağlığına zarar verecek bir bakteri ve koku oluşumu var. Bu havuzların üzeri kapatılmalı, bu havuzlar denetlenmeli. Sinekler biliyorsunuz ki insana bakteri taşıyan varlıklar, o yüzden bu havuzlar kapatılmalı ve denetlenmeli. Bu yöredeki vatandaşlar, artık evlerinde oturamaz, bir bardak çay içemez duruma gelmişler. Geceleri sinekten uyuyamıyorlar, gündüzleri sinekten oturamıyorlar. Bu insanlar ne yapsın? Buradan hem firma yetkililerine hem Sağlık Bakanlığı`na ve bütün yetkililere çağrıda bulunmak istiyorum. Bu rezalete bir an önce son verin” dedi.
“ADIMIZ ÇIKTI ‘KOKUYOR` DİYE”
Tesise yakın tarlası bulunan Adem Kutlu ismindeki çiftçi ise “Şu biyogazdan en mağdur olan kişi biziz. Yakınız, yan yanayız. Yani bütün zararları bize etkiliyor. Bitkilerimizi, bağlarımızı etkiliyor. İşçi bulmakta zorlanıyoruz. Üzüm toplamak için işçiler, buraya kokudan dolayı gelmek istemiyor. Adımız çıktı ‘kokuyor` diye. Buradaki birinci sorun sinek, ikinci sorun koku. Bu havuzların ve kuyuların her yıl sayıları artıyor. Kuyularda buranın atık suyu var. Bunu da insanlara gübre diye yutturuyorlar. Yüzde 5`i gübre ise yüzde 95`i sinek, asit. Bu gübre bağlara yaramıyor; ben attım, kullandım” diye konuştu.
“BURAYA BİR MİSAFİR GETİRMEYE UTANIYORUM”
Bağlarının tozdan ve kokudan zarar gördüğünü vurgulayan çiftçi, “İnanın ben burada iki senedir kurban kesemiyorum, çünkü kestiğimiz hayvana sinekler yapışıyor. İki senedir hayvan kesmek için Güney`e gidiyorum. Ben, yıllardır burada kurban kesiyordum. Şimdi inanın, buraya bir misafir getirmeye utanıyorum. Gelen misafirlerimiz sinekten duramıyor, utanıyoruz. Rezil olduk insanlara. Ne bu sinek bu kadar? Bu biyogaz santralleri Avrupa`da da var. Burada altyapısını yapmıyorlar. Buradaki en büyük sorunlar; sinek, koku, toz” dedi.
“MEZARLIĞIN İÇİNE KUYU MU YAPILIR”
Bir diğer çiftçi ise tesisten kendilerinin ve tarımın olumsuz etkilendiğini söyleyerek, “Evimizin arkasında üzüm sergisi var. Toz, üzümün üzerine kapanmış durumda. Bu üzüm yenecek. Salça çıkarıyoruz, aynı sorun. Bu sene evimde iki sefer oturdum misafirim geldiği için ama sinekten yemeğimizi yiyemedik. Burada mezarlık var, mezarlığın olduğu yere kuyu yapmışlar. Mezarlığın içine kuyu mu yapılır? Bayramda vatandaş ziyarete gelse pisliğin içine mi gelecek? Kuyuların üstü de açık. Kuyular 100 metre yakınımızda” diye konuştu.