5 Kasım 2025 Çarşamba

15:56   MEZITLI’DE ZEYTININ BEREKETI EĞITIME DÖNÜŞÜYOR   15:54   TOROSLAR’ıN YEŞIL ALANLARı KASıMPATı İLE RENKLENDI   14:28   AİHM’NIN SELAHATTIN DEMIRTAŞ HAKKıNDAKI KARARı... CUMHURBAŞKANı ERDOĞAN: BURASı BIR YARGı ÜLKESIDIR, YARGı NE DERSE O OLUR   14:25   İÇIŞLERI BAKANı YERLIKAYA’DAN, "İBB’DEKI VERI SıZıNTıSı SORUŞTURMASıNDA ZAFIYET YOK" DEDIĞI IDDIALARıYLA ILGILI AÇıKLAMA   14:21   BÜLENT ECEVIT’IN 19’UNCU ÖLÜM YıLıNDA MEZARı BAŞıNDA ANıLDı   14:19   CHP GENEL BAŞKANı ÖZGÜR ÖZEL: "DILEK HANıM’ıN PASAPORTUNU IPTAL ETTILER; BU YAPTıĞıNıZ UCUZLUK"   09:30   MERSIN’DE KADıNLAR PEDAL ÇEVIRIYOR: ÖZGÜRLÜĞE GIDEN YOL BISIKLETLE BAŞLıYOR   09:15   NEW YORK’TA TARIH YAZıLDı: ZOHRAN MAMDANI BELEDIYE BAŞKANı OLDU   09:13   RAFLARDA TEHLIKE: AKDENIZ’DE TARIHI GEÇMIŞ ÜRÜNLERE ZABıTA MÜDAHALESI   09:07   KUKLALARLA UMUT ÖRÜLDÜ: TARSUS’TA LÖSEMILI ÇOCUKLAR İÇIN DAYANıŞMA ATÖLYESI   09:05   MERSIN’DE SANATıN RITMI YÜKSELIYOR: HAYALLER ENSTRÜMANLA BULUŞUYOR   08:49   ADANA SANAYISI ALARM VERIYOR: 100 FABRIKA KAPANDı, TÜRKIYE 22. SıRAYA GERILEDI!   08:33   EĞITIMDEN ÜRETIME: MERSIN’DE GÜÇLÜ İŞ BIRLIĞI DÖNEMI   23:47   İMAMOĞLU’NDAN ÜMRANIYE’YE DIRENIŞ ÇAĞRıSı: “YA HEP BERABER, YA HIÇBIRIMIZ!”   16:52   AYM BAŞKANı ÖZKAYA: “ADALET YALNıZCA MAHKEME SALONLARıNDA DEĞIL, HAYATıN HER ALANıNDA BIR PUSULADıR”   16:45   TÜSİAD’DAN DEM PARTI’YE KRITIK ZIYARET: EKONOMI VE DEMOKRASI GÜNDEMDE   16:32   ÖZEL’DEN SERT ÇıKıŞ: “BAŞSAVCı AKıN GÜRLEK, MAAŞıN DıŞıNDA GELIRIN VAR Mı?”   16:16   BAROLAR BIRLIĞI BAŞKANı: “DEMIRTAŞ KARARı EZBERE YORUMLANAMAZ!”   16:13   TOROSLAR BELEDIYESI, ÇEVRE BILINCINI ÇOCUK YAŞTA KAZANDıRıYOR   16:11   TARSUS BELEDIYE MECLISI KASıM AYı OLAĞAN TOPLANTıSıNı GERÇEKLEŞTIRDI  
 
     
   

RTÜK ÜYESİ TAŞCI: “EBUBEKİR ŞAHİN DÖNEMİNDE, İKTİDARA KENDİNİ YAKIN KONUMLANDIRMIŞ OLAN BİR TEK KANALLA İLGİLİ RAPOR YOKTUR”


Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyesi İlhan Taşcı, “Ben, üyeliğim döneminde iki başkan gördüm. İkisi de AKP kontenjanından seçilmiş kişilerdi. Diğer başkan, ayda yılda da olsa 1-2 tane, nazar boncuğu niyetine, farklı kanallardan raporlar getirirdi. Ebubekir Şahin döneminde, çok net söylüyorum ki -bu aşağı yukarı 4 yıla yaklaşan bir süredir- iktidara kendini yakın konumlandırmış olan bir tek kanalla ilgili rapor yoktur. Zaten ceza verilmiş hiçbir dosya yok. Sadece bir tane var. Onu da mahkeme zoruyla vermek zorunda kaldı. Mahkeme ‘Bu kararınızı düzeltin` dediği için ATV kanalıyla ilgili, elleri titreye titreye bir yaptırım çıktı” dedi.

 

Tarih : 2 Haziran 2023 Cuma 15:10   Okunma : 493

CEREN BALA TEKE

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyesi İlhan Taşcı, “Ben, üyeliğim döneminde iki başkan gördüm. İkisi de AKP kontenjanından seçilmiş kişilerdi. Diğer başkan, ayda yılda da olsa 1-2 tane, nazar boncuğu niyetine, farklı kanallardan raporlar getirirdi. Ebubekir Şahin döneminde, çok net söylüyorum ki -bu aşağı yukarı 4 yıla yaklaşan bir süredir- iktidara kendini yakın konumlandırmış olan bir tek kanalla ilgili rapor yoktur. Zaten ceza verilmiş hiçbir dosya yok. Sadece bir tane var. Onu da mahkeme zoruyla vermek zorunda kaldı. Mahkeme ‘Bu kararınızı düzeltin` dediği için ATV kanalıyla ilgili, elleri titreye titreye bir yaptırım çıktı” dedi.

RTÜK Üyesi İlhan Taşcı, Ankara Gazeteciler Cemiyeti`nin bugün düzenlediği ve moderatörlüğünü gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu`nun üstlendiği “Seçim Atmosferinde TV Yayıncılığı” adlı söyleşiye katıldı. Kamu yayıncılığını, RTÜK`ün iç yapısını, işleyişini ve gündemi değerlendiren Taşcı, şunları söyledi:

“RTÜK`ün yasası maalesef çok kötü hazırlanmış. Çok subjektif ifadeler var, yoruma çok açık. Mesela ‘Milli ve manevi değere aykırı olmak`, ‘genel ahlaka aykırı yayın`… Ahlak dediğimiz şey ülkelere, toplumlara, hatta toplumları bırakın aile bireyleri içinde bile farklı yorumlanabilecekken ‘genel ahlak` diye bir kavramı baz alıp bir yayıncıya ceza kesiyorsunuz. Bu cezalar da öyle yenilir yutulur oranda değil. Tutarlara baktığınız zaman, milyarlarca liralık tutarlardan söz ediyoruz. Tabii ki büyük aktörler bunun altından kalkabilir ama çok daha küçük olup özgün yayıncılık yapmaya çalışan, Anadolu tabiriyle kendi yağında kavrulmaya çalışan yayıncılar açısından çok ağır. Mesela RTÜK Başkanı ve Saray`daki avanenin hukuka bakışıyla ilgili bir örnek vereyim. Geçen yıl, ülkemizin Akdeniz`inden Trakya`sına kadar bütün sahil şeridinde ortalık yangın yerine döndü. Ne yaptı RTÜK Başkanı? Tuttu, yangınların gösterilmemesi için televizyonlara talimat gönderdi. Böyle bir yetkisi yok aslında. RTÜK`ün görevi nerede başlar? Yayın bittikten sonra. Yayın anında bile bir yetkisi yok. Bu talimatı verdi. Ben de dedim ki ‘Bundan sonra yanan yerleri göstermeyin. Fahrettin Altun ve Ebubekir Şahin`in fotoğrafını gösterin`. Bunun üzerine, kanunda olmayan ve hukuki olmayan bir gerekçeyle Üst Kurul toplantısından çıkarıldım. Düşünün; parlamentoda seçilmişim, 317 milletvekilinin oyuyla seçilmiş bir üyeyim, ama oradaki altı kişinin el kaldırmasıyla toplantı salonundan çıkarılıyorsunuz. Mahkemeye gidiyorsunuz, alt derece mahkemelerde hâlâ hukuka uygun kararlar alabiliyorsunuz. Fakat istinafta, bu sefer karşınızda, bire bir takip ederek dosyaları, bütün hukuki haklarınızın önünde engel olmaya çalışan bir anlayış var.

“RTÜK, SİYASİ İKLİMİN ETKİSİNDE KALMIŞTIR”

Her dönem RTÜK, siyasi iklimin etkisinde kalmıştır. Bu doğru. Sadece AKP ile sınırlı bir dönem olarak bakmamak gerekiyor. Ama doğrudan doğruya siyasetin yapıldığı, yayıncıların nefesinin kesilmeye çalışıldığı dönem, bu dönemdir. Aradaki temel fark bu. Ben, üyeliğim döneminde iki başkan gördüm. İkisi de AKP kontenjanından seçilmiş kişilerdi. Diğer başkan, ayda yılda da olsa 1-2 tane, nazar boncuğu niyetine, farklı kanallardan raporlar getirirdi. Ebubekir Şahin döneminde, çok net söylüyorum ki -bu aşağı yukarı 4 yıla yaklaşan bir süredir- iktidara kendini yakın konumlandırmış olan bir tek kanalla ilgili rapor yoktur. Zaten ceza verilmiş hiçbir dosya yok. Sadece bir tane var. Onu da mahkeme zoruyla vermek zorunda kaldı. Mahkeme ‘Bu kararınızı düzeltin` dediği için ATV kanalıyla ilgili, elleri titreye titreye bir yaptırım çıktı.

“BİR TELEVİZYONUN NİTELİĞİ, İÇERİĞİYLE ORANTILIDIR”

Bir kanalın çok izleniyor olması, onun çok nitelikli olduğu anlamına gelmez. Bir televizyonun niteliği, içeriğiyle orantılıdır. Sorun şu; bu yüzde 5`lik kesim, 95`ten daha çok etki yaratıyor. Özgül ağırlıkları daha fazla. Bunu daha önce de birkaç kez ifade ettim. Ben söylemiyorum, Sayın Cumhurbaşkanı söylüyor. Geçtiğimiz yıl, 14 Nisan`da Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Bu medya bizim sesimizi, nefesimizi duyuramıyor` dedi. Bana göre bu, 20 yıl boyunca inşa edilmiş, tek seslilik üzerine inşa edilmiş bir medya yapısının çöküşünün itirafıdır. Devletin bankalarından milyonlarca doları kredilerle aktarıp televizyon yapılarının holdingler arasındaki sermaye değişimine yol vereceksiniz, reklamlarla oluk oluk para akıtacaksınız, 20 yıl boyunca sizin dediğinizden başka konuk bile çıkaramayacaklar, tencere seti gibi adam çıkaracaklar, sonra siz çıkacaksınız 20 yılın sonunda, ‘Bu medya bizim sesimizi duyuramıyor` diyeceksiniz. Evet, izleniyor ama kimse inanmıyor. Gerçekten inandırıcılık bambaşka bir şey. Gazeteciler, aslında hakikatin yolcusudur. Büyük gelirler, beli başlı kanallardan ediniliyor. Tabii şu da var; bazen istatistiklerde çok farklılıklar görebiliyorsunuz. Örneğin ben, bir çalışma yapıyorum ve diyorum ki ‘Bu yıl 50 milyonluk ceza kesildi`. Sonra bir bakıyorsunuz, başka çalışmada bunu 100 olarak görebiliyorsunuz. Ben, o çalışmalarda şunu dikkate almıyorum. Bazı ilaç adı altında ürünler, kremler gibi şeylerin satışlarıyla ilgili de çok ciddi cezalar kesiliyor. Dolayısıyla o rakamın yükselmesinin en önemli nedeni veya rakamlar arasındaki farklılığın bir nedeni de budur. Bizim baz aldığımız şey şu; halkın haber alma özgürlüğü ve ifadenin yayılması özgürlüğü bakış açısıyla kanalları belirliyorum.

“RTÜK`ÜN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN VE YAYINCILIKTAKİ REKABETİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRMAK ÜZERE DÜZENLEME MİSYONU DA VAR”

Belki şöyle bir itiraz gelebilir; ‘Ebubekir Şahin`i talimat verirken gördün mü, duydun mu` diye. Görmedim ama ispatlayabilirim. RTÜK, dokuz üyesi olan bir üst kurul. Müzakeresini yapar, tartışma belli bir olgunluğa geçtikten sonra oylamaya geçersiniz ve beş sayısını bulan tarafın görüşü kabul edilmiş sayılır. Sistem bu. Heyet halinde çalışıyorsa ve müzakere ederek bir sonuca gidiyorsa nasıl oluyor da bugüne kadar RTÜK`ün beş buçuk yıldır üst kurul toplantısına gelmiş olan ‘Hiçbir yaptırıma gerek yoktur` diye gönderilen dosya yok? Bir rapora da ‘Uzman böyle düşünmüş ama burada milli ve manevi değerlerimize aykırı bir durum söz konusu değil` diyebilirsiniz. Benim bizzat beş buçuk yıllık tanıklığımda, bir tane gönderilen dosya yok. Bu bile en baştan sistemin kurgusunun neye göre formatlandığını gösteriyor. Amaç, tamamen kendisi gibi düşünmeyen, kendilerini övmeyen ya da eleştiren, sorgulayan, daha özgür ve özgün yayıncılık yapma anlayışının önünü kesmeye çalışmak. RTÜK şöyle zannediliyor; 12 Eylül sonrası bir kurum. Bu yanlış mesela ama uygulamasına baktığımızda evet, 12 Eylül darbe döneminin kurullarını, kuruluşlarını yaşatacak bir anlayışa sahip. İkincisi; ben de yoğunlaşırken denetleyici şapkasına daha çok ağırlık veriyorum. Yani cezalar üzerinden tartışıyoruz. Oysa RTÜK`ün düzenleyici bir yetkisi de var. Basın özgürlüğünün ve yayıncılıktaki rekabetin önündeki engelleri kaldırmak üzere düzenleme misyonu da var.”

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA