Tarsus ilçesinde 11 Şubat 2015’te okuldan çıktıktan sonra evine gitmek için bindiği minibüste öldürülen ve kadına yönelik şiddetin simgesi haline gelen Özgecan Aslan cinayetinin acısının, Türkiye’nin hafızasından hiçbir zaman silinemeyeceğini ifade eden Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, “Kadın cinayetleri kader değildir. Kadınlara yönelik şiddet; hedef göstermeler, ayrımcılık, ötekileştirme, medyada yer alan haberler ve siyasilerin medya yolu ile yaptıkları açıklamalar ile meşru bir hal almıştır. Kadına karşı şiddetin ve kadın cinayetlerinin önlenmesinde bir arpa boy yol alınamamıştır. Kadın cinayetlerinin önüne geçmek için yasal düzenlemelerin yanı sıra, etkin bir şekilde toplumsal eğitim gerekmektedir” ifadesini kullandı.

“KADINLAR, ERKEK EGEMEN ANLAYIŞINI YOK ETMELİ”

Kadına yönelik şiddetin, dünyanın da önüne geçemediği bir mesele olduğunu belirten Baro Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, “Ülkemizde ise kadına karşı şiddetin önlenmesine yönelik çıkarılan yasalar, aslında kadının hak ve özgürlüklerinin artırılması ve bir birey olarak daha farklı bir konuma getirilmesinden ziyade, ailenin korunmasına yöneliktir. Öncelikli olarak, kadınların birey olarak hak ve özgürlükleri sağlanmalıdır. Ayrıca, erkek egemen toplum yaratmada, kadınların rolü de çok fazla. Bu nedenle de kadınlara da büyük görev düşmektedir. Kadınlar, erkek egemen anlayışını yok etmedikçe, kendilerini özgür birey olarak görmedikçe, şiddet kaçınılmaz olmaktadır”diye konuştu.

“ŞİDDETE SABRETMEYİN”

Şiddete uğrayan kadınlara, şiddete sabretmemeleri konusunda uyarıda bulunan Baro Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, “Çünkü şiddete sabretmek, şiddeti besler. Mersin Barosu olarak, Kadın Hakları Merkezi ile birlikte Özgecan Aslan davasına müdahil ve gözlemci olarak katıldık ve davanın her aşamasının takipçisi olduk. Kadına şiddete karşı dayanışma çok önemli. Mersin Barosu olarak, mağdur olan tüm kadınlarımızın yanındayız. Kadınların öldürülmediği ve şiddete maruz kalmadığı bir dünya diliyorum” ifadesini kullandı.