9 Mayıs 2025 Cuma

14:10   SILIFKE BELEDIYESI`NDEN ANNELERE ÇIÇEK SÜRPRIZI   13:46   VAHAP SEÇER: "UYGULADıĞıMıZ PROJELERLE ANNELERIMIZE YARDıMCı OLUYOR, ONLARıN YÜKÜNÜ HAFIFLETIYORUZ”   13:07   TOROSLAR BELEDIYE BAŞKANı YıLDıZ’DAN ÇAĞRı: BELEDIYELER YALNıZ BıRAKıLMAMALı, DESTEKLENMELI    12:53   MHP MERSIN MILLETVEKILI UYSAL ‘YAPAY ZEKA HAYATıMıZı NASıL DEĞIŞTIRECEK? YAPAY ZEKAYA DAIR GELECEK SENARYOLARı’ PANELINE MODERATÖRLÜK YAPTı   12:51   ÖZGÜR ÖZEL, TÜRKONFED`I ZIYARET ETTI: ÜLKENIN ÇıKıŞı HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNDE, SIYASET KURUMUNUN IŞ INSANLARıNA EN IYI ŞARTLARDA ÇALıŞABILECEKLERI ŞEKILDE HUZUR VERMESINDEDIR   12:46   YENIŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı ABDULLAH ÖZYIĞIT: “EĞRIÇAM`DAKI KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJEMIZ 6 YıLDıR IMZA BEKLIYOR”   11:35   CHP`LI NALBANTOĞLU TUTUKLU GENÇLER IÇIN HÜKÜMETE TEPKI GÖSTERDI: “ADALET DUYGUNUZUN OLMADıĞıNı BILIYORDUK MEĞERSE SIZDE HIÇ VICDAN DA YOKMUŞ”   11:14   İNAN AKGÜN ALP`TEN CHP`NIN VAN MITINGINE ÇAĞRı: DEMOKRASI VE BARıŞ BIRLEŞTIRECEK, BU ALANDAKI TALEBI GÖRÜNÜR KıLACAK BIR MITING   10:13   AK PARTI “INFAZ PAKETINI” TBMM`DE SIYASI PARTILERE ANLATACAK   09:51   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI, "HELLO MERSIN" PROJESININ KAPSAMıNı GENIŞLETIYOR   09:39   MESKİ`DEN TOROSLAR, KAZANLı VE HOMURLU`YA BÜYÜK YATıRıM   01:49   ÖZGÜR ÖZEL`DEN ARA SEÇIM DEĞERLENDIRMESI: BUNLAR IHTIMALLER DAHILINDE...   01:20   TZOB GENEL BAŞKANı ŞEMSI BAYRAKTAR: FıNDıK YOKSA SOSYAL YAŞAMDA YOK DEMEKTIR, FıNDıK YOKSA HAYAT YOK DEMEKTIR   22:53   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı VAHAP SEÇER: HER CANLıNıN BELEDIYE BAŞKANıYıZ   22:43   AYM KARARıNA TEPKI... “SOKAKTA KALAN TEK BIR DOSTUMUZ OLSA DA BU MÜCADELE SÜRECEK”   22:22   TBMM GENEL KURULU... MURAT ÇAN: "23 YıLDıR KANUN YAPMAYı, DEVLET YÖNETMEYI ÖĞRENEMEDINIZ"   21:42   ÖZGÜR ÖZEL, KENDISINE YÖNELIK SALDıRıYı DEĞERLENDIRDI: "BIR EMNIYET MÜDÜR YARDıMCıSıNıN AÇıK KUSURU VAR, PARÇASı DEĞILSE PARÇASı OLANDAN EMIR ALMıŞTıR"   20:49   MHP`LI İSMAIL ÖZDEMIR, SOKAK RÖPORTAJLARıNıN KONTROL ALTıNA ALıNMASı IÇIN MECLIS`E KANUN TEKLIFI SUNDU   20:49   MHP`LI İSMAIL ÖZDEMIR, SOKAK RÖPORTAJLARıNıN KONTROL ALTıNA ALıNMASı IÇIN MECLIS`E KANUN TEKLIFI SUNDU   20:48   VATIKAN: "14`ÜNCÜ LEO ADıNı ALAN KARDINAL ROBERT FRANCIS PREVOST, 267``ÜNCÜ PAPA OLARAK SEÇILDI"  
 
     
   

Prof. Acemoğlu: Büyük ihtimalle henüz en kötü kısmı başlamadı


"Kamu maliyesinin durumu, kamu kuruluşları aracılığıyla verilen örtük garantiler nedeniyle, göründüğünden bile kötü olabilir"

 

Tarih : 1 Haziran 2019 Cumartesi 19:22   Okunma : 3350

Dünyada en çok alıntı yapılan 10 ekonomist arasında gösterilen, MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) İktisat Profesörü Daron Acemoğlu, yüzde 15’e yaklaşan işsizlik oranı, yüzde 20’lerde gezen enflasyon ve 6 lirayı geçen dolar kuruna sahip Türkiye ekonomisinin gidişatına ilişkin değerlendirmesinde “Büyük ihtimalle henüz en kötü kısmı başlamadı” yorumunda bulundu.

“Kamu maliyesinin durumu, kamu kuruluşları aracılığıyla verilen örtük garantiler nedeniyle, göründüğünden bile kötü olabilir. Her şey sağlıksız ve çok riskli görünüyor” ifadelerini kullanan Acemoğlu, “Orta ölçekli bir sorunla, yabancı sermaye girişleriyle baş edilebilirdi. Fakat şimdi, Türkiye siyasetine ve ekonomisine yönelik güven dibe vurmuşken, bu ihtimal çok düşük” diye konuştu.

Prof. Acemoğlu’nun Agos'tan Yetvart Danzikyan’ın sorularına verdiği yanıtların bir kısmı şöyle:

Dolar/TL’nin yükselmesi ekonomi yönetimini de zorluyor. Önceki hafta Türkiye bankaları uluslararası piyasalarda 4,5 milyar ABD Doları sattı. Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin hızla eridiği belirtiliyor, bütçe de açık veriyor. 2018 ve 2019’un ilk dört ayı karşılaştırıldığında, toplam giderlerin yüzde 29 arttığı görülüyor. Bu sağlıklı bir gidişat mı?

Türkiye’de neredeyse beş yıldır bir “aşırı sıcak seçim ekonomisi” söz konusuydu. Bu, devlet harcamalarında ve kredilerde ekonominin ihtiyacının ötesinde bir genişleme anlamına geliyordu. Cari işlem açığı ve liranın değerinin düşmesi, bunun sonuçları. Kamu maliyesinin durumu daha da sorunlu; orada durum, kamu kuruluşları aracılığıyla verilen örtük garantiler nedeniyle, göründüğünden bile kötü olabilir. Her şey sağlıksız ve çok riskli görünüyor.

Türkiye’nin bir krize doğru sürüklendiği söylenebilir mi?

Vaziyet pek iyi görünmüyor. Büyük ihtimalle henüz en kötü kısmı başlamadı. Yerel seçimler yaklaşırken hükümet çok harcama yaptı ve devlet bankaları kredileri genişletti – o kadar ki, özel bankaların uyguladığı sıkı politika, devlet bankalarının kredilerindeki artış nedeniyle reel sektörü etkilemedi. Fakat bu geçici bir durum. Kredi genişlemesi durduğunda –ki eninde sonunda bu olacak–, özellikle inşaat sektöründeki birçok şirketin bilançosundaki sorunların ne kadar derin olduğu ortaya çıkacak. O noktada Türkiye’nin orta ölçekli mi yoksa büyük bir sorunla mı karşı karşıya olduğu daha kolay görülebilecek (sorunun küçük olması ihtimalinin sıfıra yakın olduğunu varsayabiliriz).

Orta ölçekli bir sorunla, yabancı sermaye girişleriyle baş edilebilirdi. Fakat şimdi, Türkiye siyasetine ve ekonomisine yönelik güven dibe vurmuşken, bu ihtimal çok düşük. ABD ile Çin arasındaki ekonomik gerilim yükseliyor, ABD-İran ilişkileri de gerilmiş durumda. Bu iki gerilim global ekonomiyi ve bu çerçevede Türkiye’yi nasıl etkiler?

Türkiye birçok başka gelişmekte olan ülke gibi şu anda çapraz ateş altında. Hem siyasi, hem de iktisadi açıdan bir belirsizlik döneminden geçiyoruz.

Birçok konuda berbat bir performans sergileyen Trump yönetiminin Ortadoğu’ya, özellikle İran’a yönelik politikaları da çok sorunlu. İzlediği saldırgan politikalar, uluslararası, küresel ve finansal sistemde riskler ve tehditler oluşturuyor. Bununla birlikte, ABD-Çin ilişkilerinde Trump’ı da aşan sorunlar var. Trump, o tipik, abartılı –ve bilgi eksikliğiyle malul– üslubuyla ticaret açığına odaklansa da, asıl mesele o değil. Asıl mesele, fikrî mülkiyet haklarının korunması ve teknoloji hırsızlığının engellenmesi. Neredeyse 20 yıldır süren bu meselenin üstüne gitmediği için ABD’nin önceki yönetimi de kabahatli. Çin’le yaşanan bütün gerginliğe rağmen, Trump da açık bir şekilde uğraşmıyor bu konuyla. Çin’in teknoloji hırsızlığı yani ABD ve Avrupa teknolojisini çalması ise Çin’den kaynaklanıyor; müzakerelerin merkezinde de bu mesele yer almalı. Fakat Çin’in tutumunu değiştirmeye yanaşmadığı tek konu bu. Çünkü söz konusu olan, Çin için varoluşsal bir mesele. Hakkında coşkulu –ve yine, genellikle bilgi eksikliğiyle malul– yorumlar yapılmasına ve araştırma-geliştirme ve benzer faaliyetlere yüz milyarlarca dolar akıtıyor olmasına rağmen, inovasyon ve teknoloji yaratma konusunda başarısız olan Çin, bu açığını, uluslararası şirketlerin fikrî mülkiyet haklarını ihlal ederek ve teknolojilerini çalarak kapatıyor. Bu konuda geri adım atmak, Çin’de bir krize yol açabilir. Geri adım atmamak ise ABD-Çin ilişkilerini çetrefilleştirecektir.

Trump yönetiminin meseleleri net olarak kavramakta zorluk çektiği göz önünde bulundurulursa, müzakerelerin sonucu, fikrî mülkiyet hakları ve teknoloji hırsızlığı meselelerine el atılmadan, ABD-Çin ticaret açığını kapamaya dönük birtakım yetersiz önlemler alınması olabilir. Fakat daha büyük bir ihtimalle, bu müzakereler, Türkiye ve birçok diğer gelişmekte olan pazarı çok belirsiz bir konuma sokacak olan, artan gerilimlerle sonuçlanacak. Belirsizliklerle dolu zamanlardan geçiyoruz.

Paylaş :
Etiketler :  Prof.Acemoğlu, Ekonomi, Kamu Maliyesi

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA