7 Mayıs 2025 Çarşamba

13:44   1 MAYıS` KUTLAMALARı NEDENIYLE IŞE GITMEYEN YAZıLıM UZMANı: "DARBEDILDIM VE IŞTEN ATıLDıM"   13:02   MEZITLI BELEDIYE BAŞKANı TUNCER: "HER ZAMAN HALKıMıZıN YANıNDA OLMAYA DEVAM EDECEĞIZ"   12:16   HAYVAN HAKLARı SAVUNUCULARı AYM`NIN ÖNÜNDE… DEM PARTILI AKıN: “TÜRKIYE`NIN HER TARAFıNDAN HAYVANLARA DÖNÜK KATLIAM GIRIŞIMLERININ ACıSıNı YAŞıYORUZ”   01:22   KANADA BAŞBAKANı MARK CARNEY, DONALD TRUMP ILE YAPTıĞı GÖRÜŞMEDE KANADA`NıN "SATıLıK OLMADıĞıNı, ASLA DA OLMAYACAĞıNı" SÖYLEDI   01:18   TBMM ANAYASA VE ADALET KARMA KOMISYONU, BOŞ BULUNAN 5 HSK ÜYELIĞI IÇIN TBMM GENEL KURULU`NA SUNACAĞı 15 ADAYı BELIRLEDI   01:07   CHP`LI GENÇLER “ÜÇ FIDAN” IÇIN DOLMABAHÇE`YE YÜRÜDÜ..."BUNDAN SONRA MÜCADELEMIZIN ADı `KORKMA` OLACAK"   21:57   CHP VE YENI YOL PARTISI MILLETVEKILLERI, TBMM ANAYASA VE ADALET KARMA KOMISYONU`NU TERK ETTI... ANAYASA`NıN 159. MADDESINI HATıRLATıP, AD ÇEKME IŞLEMININ UYGULANMASıNı ISTEDILER   20:36   ÜMIT ÖZDAĞ: ÖZGÜR ÖZEL`E YAPıLAN SALDıRı, IKTIDARıN UYGULADıĞı YÜKSEK TANSIYON POLITIKASıNıN AÇıK BIR SONUCUDUR   19:50   CHP`LI EMIR AÇıKLADı; GÖKHAN GÜLYURT`UN EV HAPSI CEZASı KALDıRıLDı, ELEKTRONIK KELEPÇESI ÇıKARıLDı   19:48   EKREM İMAMOĞLU`NDAN BEYAZıT MITINGINE DAVET ÇAĞRıSı: BEYAZıT, HER ZAMAN ZULME MEYDAN OKUDU, ŞIMDI DE OKUYACAK   19:46   CHP`LI GÜNAYDıN: İMAMOĞLU, MAZBATASıNıN IPTAL EDILDIĞI TARIHTEN TAM 6 YıL SONRA, DIPLOMASıNı IPTALININ DURDURULMASı IÇIN IDARI YARGıYA BAŞVURDU   15:42   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı SEÇER, MINIK ÖĞRENCILERIN SORULARıNı YANıTLADı   15:39   MEZITLI`DE 3 FIDAN, DÜZENLENEN TÖRENLE ANıLDı   13:43   TOROSLAR BELEDIYESI’NDEN ÇIFTÇILERE KORUNGA TOHUMU DESTEĞI   12:54   VOLKAN KONAK`ıN ISMI, YENIŞEHIR`DEKI KÜLTÜR MERKEZINDE YAŞAYACAK   10:14   SILIFKE 3. EDEBIYAT FESTIVALI SONA ERDI   09:57   MERSIN`IN SIMGE YAPıSı TAŞ BINA, KENT MÜZESI`NE DÖNÜŞÜYOR   09:46   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI YOL BAKıM ÇALıŞMALARıNA DEVAM EDIYOR   09:31   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI`NDEN DARıSEKISI ÖRNEK YÖRÜK KÖYÜ`NDE HıDıRELLEZ ETKINLIĞI   09:13   BELEDIYELERIN SORUNLARıNı BAKANLARLA GÖRÜŞEN TBB BAŞKANVEKILI KARALAR: “SORUNLARı ÇÖZEMEZSEK CUMHURBAŞKANı`NDAN RANDEVU ISTEYECEĞIM”  
 
     
   

Türk- İş`ten ``geçinemiyoruz`` eylemi...


Türk- İş`e bağlı sendikalar bugün ülke genelinde basın açıklaması düzenliyor. Türk- İş Burdur İl Temsilcisi Mustafa Onay, "Sıkıntılarımız artarak devam ediyor. Hayat pahalılığı, satın alma gücümüzdeki gerileme, adaletsiz vergi sistemi, kamu işyerlerinde ücret dengesizliği, işsizlik, güvencesiz çalıştırma ve kayıt dışı ve mülteci istihdamı gibi sorunlar, başta işçiler olmak üzere, toplumun büyük bir bölümünün yaşama şartlarını ağırlaştırmaktadır. Yani mutlu bir azınlık dışında halkımız geçim sıkıntısıyla mücadele etmektedir. Sesimizi duyurmak istedik. Sağduyulu davranmaya gayret ettik. Diyalog kapılarını açık tuttuk. Ancak bir sonuç alamadık" dedi.

 

Tarih : 24 Eylül 2024 Salı 11:53   Okunma : 547

Haber: Muhammet Fatih Başcı

Burdur`da Türk-İş`e bağlı sendikalar `zordayız geçinemiyoruz` eylemleri kapsamında iş yerlerinde 1 saatlik oturma eylemi yaptı. Türk-İş`e bağlı Şeker- İş Sendikası üyeleri de Burdur Şeker Fabrikası İşletme Binası önünde toplanarak eylem gerçekleştirdi. Grup adına yapılan basın açıklamasını Türk-İş Burdur İl Temsilcisi Mustafa Onay okurken işçiler, `sefalete teslim olmayacağız`, `susma sustukça sıra sana gelecek`, `emekçiyiz haklıyız kazanacağız`, `insanca yaşamak istiyoruz` sloganları attı.

"Ekonomik krizin bedelini işçiler olarak biz ödemeyeceğiz"

Türk-İş Burdur İl Temsilcisi Mustafa Onay, şunları söyledi:

"Sıkıntılarımız artarak devam ediyor. Hayat pahalılığı, satın alma gücümüzdeki gerileme, adaletsiz vergi sistemi, kamu işyerlerinde ücret dengesizliği, işsizlik, güvencesiz çalıştırma ve kayıtdışı ve mülteci istihdamı gibi sorunlar, başta işçiler olmak üzere, toplumun büyük bir bölümünün yaşama şartlarını ağırlaştırmaktadır. Yani mutlu bir azınlık dışında halkımız geçim sıkıntısıyla mücadele etmektedir. Yaşadığımız sorunlara dikkat çekmek için önce geçtiğimiz ay 81 ilde basın açıklaması yaptık. Ardından 26 Ağustos`ta Tekirdağ/Çerkezköy`de, 3 Eylül`de ise Zonguldak`ta on binlerce işçinin katıldığı mitingler yaptık. Sesimizi duyurmak istedik. Sağduyulu davranmaya gayret ettik. Diyalog kapılarını açık tuttuk. Ancak bir sonuç alamadık. Sürekli sabırlı olmamız istendi. Ama bıçak kemiğe dayandı. Bundan sonra sözümüzü meydanlarda yüzbinler ile söyleyeceğiz. Ekonomik krizin bedelini işçiler olarak biz ödemeyeceğiz.

"Önümüz kış… İşçisi, emeklisi kışı nasıl geçireceğiz diye kara kara düşünüyor"

Markete, pazara, temel tüketim ürünlerine, tepeden tırnağa her şeye her gün zam geliyor. Dün aldığımızı aynı fiyatla bugün alamaz olduk. Büyükşehirlerde ev kiraları ortalamada asgari ücretin üzerine çıktı. Okullar açıldı, eğitim masrafları altından kalkılamaz bir hale geldi. Analar, babalar `çocuğumuzu okula nasıl göndereceğiz` diyor. Elektriğe ve doğal gaza geçtiğimiz aylarda yüzde 38 zam geldi. Önümüz kış… İşçisi, emeklisi kışı nasıl geçireceğiz diye kara kara düşünüyor. Kişi başına düşen gelir artıyor ama işçinin ve emeklisinin geliri değil sefaleti artıyor. Ülkemizde gelir adaleti hızla bozuldu. İşçilerin milli gelirden aldığı pay azalırken işverenlerin payı her geçen gün artmaktadır. Buradan tekrar söylüyoruz: Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu, en düşük emekli maaşının asgari ücretten de düşük olduğu bir toplumda huzuru tesis etmek mümkün değildir. Sosyal barış olmaz.

"Bu dönemde olduğu kadar yoksulluk görülmedi. İşçiler mağdur olmadı"

Geçmiş yıllarda da ekonomik krizler yaşandı. Geçim şartları ağırlaştı. Ancak bu dönemde olduğu kadar yoksulluk görülmedi. İşçiler mağdur olmadı. Enflasyon kadar ücret zammı yoksulluğun sürmesidir. Kaldı ki açıklanan enflasyon yaşadığımızı gerçeğin çok uzağındadır. Bizi yansıtmıyor. Açıklanan resmi enflasyona göre belirlenen ücret zammı bizi daha da yoksullaştırıyor. Gerçek enflasyon oranları açıklanmazsa bu kayıp daha da artacaktır. Enflasyonun bir an önce gerçek seviyesinde açıklanması için gerekli adımlar atılmalıdır. İşçiler enflasyonun sebebi değildir. Enflasyonu düşürmek için fedakârlığı kazancını ve servetini artıranlar yapmalıdır.

"Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmalıdır"

Ülkemizde gelir adaletini sağlamak için vergide adaletin sağlanması gerekir. Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmalıdır. Bu ülkenin sağladığı kaynakları kullanarak servet elde edenler var. Ama işçinin ödediği kadar vergi vermiyorlar. İşçiler 12 ay çalışmakta ve fakat 2,5 aylığını vergi olarak ödemek zorunda kalmaktadır. Yaptıkları her harcamada KDV`si, ÖTV`si olmak üzere ödediği dolaylı vergi var. Vergi sisteminde acil olarak düzenleme yapılmalıdır. Gelir vergisi tarife basamakları ve oranları kabul edilebilir düzeyde güncellenmelidir. İşçi ücretlerinin üzerindeki vergi yükü azaltılmalıdır. Gelir vergisi tarifesi ilk basamağı, geçmiş yıllarda olduğu gibi, brüt asgari ücretin 12 katından az olmamalıdır. Gelir vergisi oranı bütün işçiler için yüzde 15`de sabitlenmelidir. İşçilere yapılan sosyal amaçlı ödemelerden vergi kesilmemelidir.

"Kıdem tazminatı tavanı uygulaması işçilerin mağduriyetini her geçen gün arttırdı"

Geçimini emeği ile sağlayan işçilerin emeklilik döneminde önemli bir güvencesi alacağı kıdem tazminatıdır. İşçiler geçmiş yıllarda kıdem tazminatları ile iyi kötü bir ev alabilmekte, çocuklarını evlendirmekteydi. Bu sebeple yıllarca kıdem tazminatına her el uzatıldığında, meydanlarda `kızımın çeyizi oğlumun düğün parası` dedik, ortadan kaldırılmasına karşı durduk. Türk- İş olarak verdiğimiz mücadeleyle bu güne kadar kıdem tazminatına dokundurtmadık. Ancak kıdem tazminatı da zaman içinde eridi. Kıdem tazminatı tavanı uygulaması işçilerin mağduriyetini her geçen gün arttırdı. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için kıdem tazminatı tavan miktarının brüt asgari ücretin 7,5 katı olması gerekmektedir. Türk- İş sadece işçinin değil, emeklinin, çiftçinin, esnafın yani dar ve sabit gelirli geniş kesimlerin insana yakışır şartlarda yaşaması için mücadele etmektedir. Sendikalı işçi ile örgütsüz işçi, memur ile işçi, sigortalı işçi ile kayıtdışı çalışanı ve mülteciyi karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. İşsizlerin iş beklentisiyle çalışanlara baskı kurulmak isteniyor. KİT`lerde ve kamuda taşeron işçilik sona erene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz, 696 sayılı KHK ile kadroya giren işçilerin kanundan doğan haklarını aramaya devam edeceğiz. Türkiye ucuz işgücü ülkesi olmayacaktır. Rekabet düşük işçi maliyet sağlanmamalıdır. Zorlu çalışma şartlarını biz yaşıyoruz. Geçim sıkıntısını biz çekiyoruz. Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz."

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA