10 Mayıs 2025 Cumartesi

15:47   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI`NDEN RENKLI ANNELER GÜNÜ ETKINLIĞI   15:25   TARSUS BELEDIYESI`NDEN EMEKLILERE SAĞLıKLı YAŞAM DESTEĞI   13:59   CHP`NIN “MILLET İRADESINE SAHIP ÇıKıYOR” MITINGI... ÖZGÜR ÖZEL: "ARTıK TÜM TÜRKIYE, TÜM ŞEHIRLER BU MILLETIN, BU HALKıN, KARDEŞLIĞIN KALESI"   11:28   TARSUSLU MINIKLER, ANNELER GÜNÜ`NÜ KUTLADı   11:02   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI, `DÜNYA SAĞLıK İÇIN HAREKET ET GÜNÜ`NDE VATANDAŞLARı DOĞA ILE BULUŞTURDU   14:10   SILIFKE BELEDIYESI`NDEN ANNELERE ÇIÇEK SÜRPRIZI   13:46   VAHAP SEÇER: "UYGULADıĞıMıZ PROJELERLE ANNELERIMIZE YARDıMCı OLUYOR, ONLARıN YÜKÜNÜ HAFIFLETIYORUZ”   13:07   TOROSLAR BELEDIYE BAŞKANı YıLDıZ’DAN ÇAĞRı: BELEDIYELER YALNıZ BıRAKıLMAMALı, DESTEKLENMELI    12:53   MHP MERSIN MILLETVEKILI UYSAL ‘YAPAY ZEKA HAYATıMıZı NASıL DEĞIŞTIRECEK? YAPAY ZEKAYA DAIR GELECEK SENARYOLARı’ PANELINE MODERATÖRLÜK YAPTı   12:51   ÖZGÜR ÖZEL, TÜRKONFED`I ZIYARET ETTI: ÜLKENIN ÇıKıŞı HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNDE, SIYASET KURUMUNUN IŞ INSANLARıNA EN IYI ŞARTLARDA ÇALıŞABILECEKLERI ŞEKILDE HUZUR VERMESINDEDIR   12:46   YENIŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı ABDULLAH ÖZYIĞIT: “EĞRIÇAM`DAKI KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJEMIZ 6 YıLDıR IMZA BEKLIYOR”   11:35   CHP`LI NALBANTOĞLU TUTUKLU GENÇLER IÇIN HÜKÜMETE TEPKI GÖSTERDI: “ADALET DUYGUNUZUN OLMADıĞıNı BILIYORDUK MEĞERSE SIZDE HIÇ VICDAN DA YOKMUŞ”   11:14   İNAN AKGÜN ALP`TEN CHP`NIN VAN MITINGINE ÇAĞRı: DEMOKRASI VE BARıŞ BIRLEŞTIRECEK, BU ALANDAKI TALEBI GÖRÜNÜR KıLACAK BIR MITING   10:13   AK PARTI “INFAZ PAKETINI” TBMM`DE SIYASI PARTILERE ANLATACAK   09:51   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI, "HELLO MERSIN" PROJESININ KAPSAMıNı GENIŞLETIYOR   09:39   MESKİ`DEN TOROSLAR, KAZANLı VE HOMURLU`YA BÜYÜK YATıRıM   01:49   ÖZGÜR ÖZEL`DEN ARA SEÇIM DEĞERLENDIRMESI: BUNLAR IHTIMALLER DAHILINDE...   01:20   TZOB GENEL BAŞKANı ŞEMSI BAYRAKTAR: FıNDıK YOKSA SOSYAL YAŞAMDA YOK DEMEKTIR, FıNDıK YOKSA HAYAT YOK DEMEKTIR   22:53   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı VAHAP SEÇER: HER CANLıNıN BELEDIYE BAŞKANıYıZ   22:43   AYM KARARıNA TEPKI... “SOKAKTA KALAN TEK BIR DOSTUMUZ OLSA DA BU MÜCADELE SÜRECEK”  
 
     
   

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan: "Türkiye halkları yıllardır kanayan bu yaranın artık ertelenmeden, ötelenmeden çözülmesini istiyor ve buna hazır"


DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, "Türkiye halkları bu ülkeyi yöneten insanları tutarlı davranmaya, ciddi davranmaya davet ediyor. Bu meselenin çözümüne ciddiyetle yaklaşmaya davet ediyor. Türkiye halkları tüm tarafları ezberlerini bozmaya davet ediyor. Türkiye halkları yıllardır kanayan bu yaranın artık ertelenmeden ötelenmeden çözülmesini istiyor ve buna hazır. Demokratik bir değişim ve dönüşüme hazır, halklar. Öte yandan buna karşı yalnızca antidemokratik uygulamalarla cevap veren bir iktidar gerçeği çıkıyor ortaya" dedi.

 

Tarih : 17 Şubat 2025 Pazartesi 17:49   Okunma : 208

(ANKARA) - DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, "Türkiye halkları bu ülkeyi yöneten insanları tutarlı davranmaya, ciddi davranmaya davet ediyor. Bu meselenin çözümüne ciddiyetle yaklaşmaya davet ediyor. Türkiye halkları tüm tarafları ezberlerini bozmaya davet ediyor. Türkiye halkları yıllardır kanayan bu yaranın artık ertelenmeden ötelenmeden çözülmesini istiyor ve buna hazır. Demokratik bir değişim ve dönüşüme hazır, halklar. Öte yandan buna karşı yalnızca antidemokratik uygulamalarla cevap veren bir iktidar gerçeği çıkıyor ortaya" dedi.

DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu, kayyum atamaları başta olmak üzere son dönemdeki gelişmeleri değerlendirmek üzere Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan başkanlığında toplandı.

Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan DEM Parti Genel Merkez binasında toplantıya ilişkin basın açıklaması yaptı.

Van Büyükşehir Belediyesi`ne kayyum atanmasına tepki gösteren Doğan, "Bu iradeye sahip çıkmak için, demokratik şekilde direnen ama buna rağmen saldırı ile karşı karşıya kalan herkesi özel olarak selamlıyoruz çünkü olağan olmayan koşullarda yapılan bir seçim neticesinde 14`te 14 yaptılar. Sonra Van`ı ele geçirmeye çalıştılar. Van ise kazanılmış olan bir yeri tekrar kazandı. Van halkının bütün kazanımlarını, oyunu, tercihini yok saydılar ve belli rant odaklarına peşkeş çektiler" dedi.

Ayşegül Doğan şunları kaydetti:

"2016`dan bu yana kazanamadıklarını farklı bir şekilde ele geçirmeye çalışıyorlar. Sanki bu şehirler Türkiye`nin bir parçası değilmiş gibi birtakım görüntüler çıkıyor. Rahatsızlığı defalarca dile getirdiğimiz gibi yaptığımız diplomatik çözümler de yanıtsız kalıyor. Bugün darbecilikle anılmak bu iktidarın yapmaması gereken bir şeydir. Kayyum uygulamasına yalnızca Kürt coğrafyasına mahsus bir mesele gibi yaklaşmamalı tüm demokrasi güçleri. Bu çağrıyı yıllar önce de yaptık, bugün yine bu çağrıyı yapıyoruz. Kayyum rejimine karşı mücadelede yan yana geliş, uzun soluklu bir mücadele olmalı. Bu seçimler ya da atanan kayyumlar apaçık darbedir, sıradanlaştırılamaz. Bu darbeler neredeyse kanıksanır hale geldi. Bununla mücadele etmeliyiz. Halkın seçtiğinin yerine devletin bir temsilcisinin getirilmesi kabul edilemez. Bu bir varlık meselesidir ayrıca.

"15 Şubat tarihinde kayyum atayarak nasıl bir mesaj vermek istiyorsunuz?"

Buradan açıkça ilan ediyoruz, hiçbir zaman da gizlemedik. Savcılık sanki gizli bir örgütlenme yapısı varmış gibi sanki bunu keşfetmiş gibi utançla değil hukuk adına ibretlik bir metinle soruşturma yapıyor. Bir de illiyet bağı kurmaya çalışıyor. Nedir suç sayılmak istenen? Verilen mesaj da çok açık. Neymiş efendim ‘Kürtler siyasi denge ya da siyasi unsur olabilirlermiş. Kent uzlaşısı formülasyonu da bunun için bulunmuş. Ayrıca örgüt de bu konuda açıklama yapmış`mış. Kurulan illiyete bakar mısınız? Hukukla bir ilgisi var mı? Ortada bir delil var mı? Yok. Ama ne var? Siyasi bir kanaat var, siyasi bir yorum var. Peki bu siyasi kanaat ve yorumla iş yapan kim? Güya hukukçu. Bu ırkçılık değil de nedir? Başka bir tezahürü olabilir mi bu kadar apaçık yapılan ırkçılık ve ırkçılık girişiminin. ‘Kürtler kazanmasın, seçilmesin, konuşmasın hiçbir masada olmasın, ne demek Kürt`ün yönetimde karar ve söz sahibi olabilmesi?` Bu bunun mesajı, bu kadar açık.

Demokratik siyaset yapmak isteyen insanlara böyle bir alan yok denilmek isteniyor. ‘Peki biz napalım?` diye soruyorlar. Bu ülkenin Kürtleri, farklı düşünen insanları, devrimcileri, demokratları niye siyaset yapamasın? Niye seçemesin, niye eşit yurttaşlık hakkı yok sayılsın. Ve siz kim olarak hangi yetkiyle neye dayanarak böyle bir şey yapıyorsunuz? Bir de Van`a kayyum operasyonunun yapıldığı günün simgesel anlamı tartışılıyor. 15 Şubat tarihinde kayyum atayarak nasıl bir mesaj vermek istiyorsunuz? Bunu açıklaması gerekenler bu ülkeyi yönetenlerdir. 

"Eğer bir demokratik siyaset hazırlığı varsa, demokratik siyaset alanı neden bu kadar çok kuşatılıyor?"

44 merkezde DEM Partlilerle, barolarla, derneklerle, siyasi partilerle, STK`larla görüştük. Ülkenin dört bir yanında öğrenciler, işçiler, işsizler giderek artan bu ekonomik yoksulluk ortamında en başa koydukları şey ekmek mücadelesiyse eşit şekilde ifade edilen de adaletten, demokrasiden, barıştan yoksunluk. Bu yoksunlukları yaşamak zorunda değil bu ülke. İnsanlar bunu değiştirmek istiyorlar ve bunun için de mücadele ediyorlar. Bakın `devlet, iktidar son gelişmelerle ilgili bunu bir sürece evriltecek bir kararlılığa sahip midir` diye soruluyor. Bu soru Tekirdağ`dan Şırnak`a kadar sorulan soru. Aynı fakat farklı kesimler tarafından soruluyor. Farklı dillerde soruluyor. Ama insanlar aynı kaygıları taşıyorlar. Kararlılık görmek istiyorlar. Niyetin ne olduğunu, sahicilik görmek istiyorlar. Yaşadıkları güvensizliğin telafi edilmesini istiyorlar. Yine ‘süreci hukuki ve siyasi zemine çekecek bir hazırlık var mı?` diye soruyorlar. Sayın Öcalan`ın aylar önce gönderdiği bir mesajdı. Daha sonra bunun çeşitli şekillerde genişletilmiş hâline ilişkin mesajlar da geldi. Eğer bir demokratik siyaset hazırlığı varsa, demokratik siyaset alanı neden bu kadar çok kuşatılıyor? ‘Operasyonlarla, yargı kumpaslarıyla ve kendinden olmayan herkese yargı eliyle bir tehdit, bir şantaj yaparak nasıl olacak` diye bize soruluyor.

"Türkiye halkları tüm tarafları ezberlerini bozmaya davet ediyor"

Yine tecrit soruluyor. Evet DEM Parti İmralı Heyeti`nin yaptığı görüşmeler var ama sonuçta bir iletişimsizlik süreci sürüyor. Çeşitli farklı kesimler Sayın Öcalan ile görüşmek istiyor ama bu sağlanmıyor. Bunun ne zaman sağlanacağı da en başta sorulan sorulardan biri. `Özgür çalışma koşulları oluşturulmadan Sayın Öcalan bu tartışmalara nasıl bir katkı yapabilir` diye soranlara ilgili bakanlıkların, yetkililerin cevap vermesi gerekiyor. Bu tartışma ülkede değilmiş gibi, sanki bu ülkenin bakanlarını, yetkililerini ya da yöneticilerini ilgilendirmeyen bir tartışmaymış gibi davranmak ve bunu sürdürmek imkânsız. Türkiye halkları bu ülkeyi yöneten insanları tutarlı davranmaya, ciddi davranmaya davet ediyor. Bu meselenin çözümüne ciddiyetle yaklaşmaya davet ediyor. Türkiye halkları tüm tarafları ezberlerini bozmaya davet ediyor. Türkiye halkları yıllardır kanayan bu yaranın artık ertelenmeden ötelenmeden çözülmesini istiyor ve buna hazır. Demokratik bir değişim ve dönüşüme hazır halklar. Öte yandan buna karşı yalnızca anti demokratik uygulamalarla cevap veren bir iktidar gerçeği çıkıyor ortaya. Bu görüntüye dair, tatminkar bir şekilde yanıta ihtiyacı var insanların. 

"Bu fırsatı birlikte değerlendirebiliriz"

Hangi akılla kimler tarafından neden, nasıl kurguladığını biliyor olsak da sözün ağırlığını da hesaba katarak konuştuğumuz bilinmeli. Çok ağır sözler söylenebilir, bambaşka tespitler de yapılabilir ama bu, meseleye ciddiyetle yaklaşmamaktır. Bu meseleye bu şekilde yaklaşmayan bir iktidar gerçekliği ile karşı karşıyayız. DEM Parti olarakk oldukça sancılı, yıllara yayılmış neticede insan hayatından bahsettiğimiz bir meselenin çözümü söz konusu olan. Türkiye`nin demokratikleşmesi söz konusu olan. Türkiye`de birlikte eşitlikçi bir kardeşlik hukuku içinde yaşamdan bahsediyoruz. Herhangi bir şeyden bahsetmiyoruz. O yüzden sorumlu, tutarlı, ciddi bir yaklaşıma davet etmek istiyoruz.

Çağrımız her zaman olduğu gibi antidemokratik uygulamalara hız vererek toplumun farklı kesimlerinde oluşan kaygıları kaşımak yerine, kutuplaşmayı artırmayı hedeflemek yerine bilinmelidir ki zaman kazarma, çıkarcı yaklaşım ya da oyalama taktikleri gibi düşünülen planlar varsa, eğer böyle hesaplamalar yapılıyorsa bunlar hakikaten nafile çabalar. Bunlardan vazgeçmek gerekir. Aksine şunun farkında olmak gerekir, çok kıymetli bir zaman dilimindeyiz. Türkiye`nin önünde tarihsel bir fırsat var. Bu fırsatı birlikte değerlendirebiliriz ve bu tarihsel fırsatı bu tür hesaplarla heba etmek yerine güç vermek ve başarılı olabilmesi için sorumlu davranmak gerekir. Kent uzlaşısından hiçbir şekilde de vazgeçmeyeceğiz."

"Öcalan`ın mektubu Kandil, Avrupa ve Kuzeydoğu Suriye`ye ilgili yetkililere ulaştırılmış"

Kuzey Kürdistan bölgesindeki görüşmelere ilişkin de konuşan Doğan, görüşmeler sonrasında Türkiye`ye dönecek heyetin yapılacak tartışmalar sonrasında bir bilgilendirme yapılacağını bildirdi. Doğan, Öcalan`ın mektubunun Kandil`e gidip gitmediği tartışmaları konusunda şunları söyledi:

"Sayın Öcalan`ın mektubu Kandil, Avrupa ve Kuzeydoğu Suriye`ye ilgili yetkililere ulaştırılmış. Bunu zaten açıkladılar kendileri de. Biz de basın üzerinden takip ediyoruz. Bunu biz de teyit etmiş olalım. Buna ilişkin çokça soru aldığımız için teyide ihtiyaç duyduk. Kandil`de KCK`li yetkililere, Kuzey ve Doğu Suriye`de SDG`li yetkililere ve Avrupa`da da işte KCDK-E ve KNK`ye ulaştırılmış bir mektup var. Ayrıca DEM Parti İmralı heyeti dışında, İmralı`da Öcalan`la başka bir temasımızın olmadığını da bilinmesini isteriz. Dolayısıyla heyetimizin aktarımlarını sizlere oldukça açık ve şeffaf bir şekilde yapıyoruz."

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA