Yoksulluk nafakası şartlarının değiştirilmesine ilişkin çalışmaları endişe ile izlediklerini ifade eden Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “Yoksulluk nafakasının süre ile kısıtlanması için yeni bir düzenlemeye ihtiyaç yoktur. Boşanmayın, boşanırsanız sonuçlarına katlanırsınız, demekten başka bir anlam ifade etmeyen bu düzenlemeden vazgeçilmesi için, tüm avukatları imza atarak kampanyaya destek vermeye davet ediyorum” dedi.
“YENİ BİR DÜZENLEMEYE İHTİYAÇ YOK”
Yoksulluk nafakası şartlarının değiştirilmesine ilişkin yeni bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç olmadığını belirten Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “Hâlihazırda Türk Medeni Kanunu’nun 176. maddesinde nafakanın sona erdirilmesi, kaldırılması ve indirilmesi şartları düzenlenmiştir. Kanunda yoksulluk nafakasına ilişkin kendiliğinden sona erme, azaltılma ve kaldırılma şartları zaten düzenlendiğinden, yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olmadığı açıktır. Ayrıca, yasa yoksulluk nafakasının hem erkeğe, hem de kadına bağlanabileceğini açıkça belirtmiştir. Ancak toplumda kadının erkekle eşit olmaması ve kadının erkeğe göre ekonomik olarak güçsüzleştirilmesi sebebiyle, yoksulluk nafakası genellikle kadına bağlanmaktadır.
Türkiye, Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi - CEDAW ve Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi- İstanbul Sözleşmesi’ni onaylamış ve bu sözleşmeleri uygulama taahhüdünde bulunmuştur. Bu taahhütlerin başında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadınların siyasi, ekonomik ve sosyal olarak güçlendirilmesi, şiddetin önlenmesi ve şiddet mağdurlarının korunup desteklenmesi yer almaktadır. Kadının güçlendirilmesi; eğitimi için her türlü destek ve imkânın tanınması, ekonomik olarak güçlü hale getirilmesi, iş bulma imkânlarının artırılması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, kreş imkânının sağlanması, siyasal, sosyal ve kültürel olarak desteklenmesi ve karar mekanizmalarında yer alması ile mümkündür” ifadesini kullandı.
“BOŞANIRSANIZ SONUÇLARINA KATLANIRSINIZ DİYEN BİR DÜZENLEME”
Ülkemizde istatistiklere bakıldığında, kadın-erkek eşitsizliği nedeniyle ayrımcılığa uğrayan kadınların istihdam oranlarının oldukça düşük olduğunun altını çizen Yeşilboğaz, “Tüm veriler incelendiğinde görülecektir ki, kadınlar ekonomik ve sosyal alanda güçsüz, desteksiz bırakılmaktadır. Kamuoyunda bir süredir gündemde olan, mağdur erkekler başlığı altında yapılan propaganda ve imza kampanyaları ise nafaka düzenlemesine ilişkin tekil mağduriyetlerdir. Ülkemizde nafaka ödediği için mağdur olan erkeklerin şartları ile nafaka alamadığı için mağdur olan kadınların şartları karşılaştırılamayacak durumdadır. Kadın yoksulluğunun giderek arttığı, işsizliğe dair tablonun kadınlar aleyhine ağırlaştığı ve yaşamın her alanında şiddetin olağan hale geldiği günümüzde, böyle bir düzenlemenin gündeme gelmesi kadınlara ‘boşanmayın, boşanırsanız sonuçlarına katlanırsınız’ demekten başka bir anlam ifade etmemektedir. Ayrıca, kadınların erkeklerin üzerinde asalak olarak yaşayan canlılar olarak gösterilmesini de kabul etmiyoruz.
Mersin Barosu olarak, belirttiğimiz bu gerekçelerle, nafaka düzenlemesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul gündemine alınmaması için başlatmış oldukları imza kampanyasına, tüm meslektaşlarımızı ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerini, http://chng.it/8XV8jxbXGy linkinden imza atarak destek vermeye davet ediyoruz” diye konuştu.