CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, 2023’teki CHP İstanbul İl Kongresi’ne ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında ifade vermek üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gitti. Çelik, ifade sonrası yaptığı açıklamada "Etkin pişmanlık adı altında iftira mekanizması kuruldu" diyerek sürece tepki gösterdi. Çelik, "Amaç, CHP’yi itibarsızlaştırmak ve toplumu susturmak" dedi.
Çelik, 2023 yılında yapılan CHP İstanbul İl Kongresi’ne ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında ifadeye çağrıldı. Çelik, saat 20.30 sıralarında Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne geldi. 20.50’de ifade için içeri giren Çelik, yaklaşık üç saat süren işlemlerin ardından saat 23.45’te dışarı çıktı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü çevresinde geniş güvenlik önlemleri alınırken, bina çevresi bariyerlerle kapatıldı. Çok sayıda çevik kuvvet polisi kalkanlarla güvenlik çemberi oluşturdu. CHP’nin İstanbul’daki 39 ilçe başkanı, İl Kadın ve Gençlik Kolu başkanları ile çok sayıda partili ve vatandaş Emniyet binası önünde toplandı. Çelik’e ifade sürecinde üç avukatı eşlik etti. Ancak birlikte gelen diğer avukatlar içeri alınmadı ve bu duruma tepki gösterdi.
Emniyetteki ifadesinin ardından basın açıklaması yapan Çelik, şu ifadeleri kullandı:
"Kıymetli basın mensupları, değerli yurttaşlarımız, 39 ilçe başkanımızla, İl Kadın Kolu ve İl Gençlik Kolu başkanımızla birlikte Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne ifade vermeye geldik. Vatan Emniyet Müdürlüğü’nde ifade sürecimizi tamamladık. Öncelikle bu ifade sürecine eşlik eden İstanbul’un 39 ilçe başkanına, İl Kadın Kolu Başkanımıza, İl Gençlik Kolu Başkanımıza, Genel Başkan Yardımcımıza, Parti Meclisi üyelerimize ve herhangi bir çağrı yapmamış olmamıza rağmen buraya gelen partililerimize ve yurttaşlarımıza yürekten teşekkür ederim.
Bugün, bizim tespitlerimize göre, benimle birlikte 10 arkadaşımızın ifade süreci gerçekleşti. İçlerinde Pendik ve Beykoz ilçe başkanlarımız ile bazı parti üyelerimiz var. Peki neden ifade verdik bugün Vatan Emniyet Müdürlüğü’nde? Şu anda tutuklu bulunan bir şahsın, İstanbul İl Kongresi’ne yönelik ifadelerinden kaynaklı olarak ifade verdik. Şahsın iddiası şu: İstanbul İl Kongresi’nde iki liste yarıştı. Özgür Çelik’in ve Cemal Can Polat’ın listesi yarıştı. Özgür Çelik’in listesine oy vermem için üçüncü şahıslar bana menfaat teklif ettiler.
Öncelikle şunu ifade etmek isterim: Tutuklu bulunan şahsın iddiaları çok çelişkili. Bu iddiaları ve verdiğim ifadeyi kamuoyuyla paylaşacağız.
Şahıs, ifadelerinde İstanbul İl Kongresi’nin 2023 yılının Ağustos ayında gerçekleştiğini, o dönemde kendisini aradığımı iddia ediyor. Ancak ben, 2023 yılının Ağustos ayında Bahçelievler İlçe Başkanıydım ve 20 Ağustos’ta düzenlenecek Bahçelievler İlçe Kongresi’ne adaydım. O kongrede yarıştım, kazandım. Sonrasında İstanbul’da, ilçe başkanlarının ortak talebiyle İl Başkanlığına aday oldum ve kongreyi 26 ilçe başkanının desteğiyle kazandım. O günden bugüne 39 ilçe başkanıyla birlikte yol yürüyoruz. Bugün de yine 39 ilçe başkanımızla birlikte buradayız.
Şahsın bir başka çelişkili iddiası ise, kendisini önce normal aramayla, ardından FaceTime ile aradığım yönünde. Oysa ben İl Başkanlığına adayken 600 delegenin tamamını aradım ve hepsine aynı cümleleri kurdum: 'İstanbul İl Kongresi’nde iki aday var. Biri daha önce İl Başkanlığı görevini yürütmüş, Cemal Can Polat; ben ise 6 yıl ilçe başkanlığı yapmış biriyim. Daha gencim, daha çok çalışırım, daha hızlı koşarım. Bu nedenle desteklerinizi istiyorum.' HTS kayıtları da bu standart konuşmaları yaptığımın ispatıdır. Söz konusu şahısla konuşma sürem, diğer delegelerle yaptığım konuşmalarla aynı sürelerde.
Ayrıca bu kişi ifadelerinde 'Cemal Can Polat’ın listesinde delege adayıyım' diyor. Ancak o listede 18. sıradan yönetici adayıdır. Bu bile iftiralarının ne kadar temelsiz olduğunu göstermektedir. Cumhuriyet Halk Partisi kongreleri demokratik yarıştır. Kazananı, kaybedeni olmaz. Ancak kaybeden bir liste içinden çıkan bir kişi, kaybettikten sonra kongreyi itibarsızlaştırmaya çalışırsa ve bunun üzerinden soruşturma açılırsa, bundan sonra yapılan her seçim kirletilmeye açık hale gelir. Şahıs gerçekten menfaat teklifi aldıysa, bunu 8 Ekim 2023’te yapılan kongrede delegelerin önünde söyleyebilirdi. Ama söylemedi. Kongre öncesi, kongre günü ve sonrası sessiz kaldı. Sonra tutuklandı ve cezaevinden kurtulmak için bu iftiraları ortaya attı.
'Bu ülkede 250 gündür eşi benzeri görülmemiş bir zulüm yaşanıyor'
Biz bu süreci yakından tanıyoruz. İçeride de söyledim, burada da söylüyorum: 'Etkin pişmanlık' adı altında bir iftira mekanizması kurulmuştur. İnsanlar, başkalarını suçlayarak özgürlük vaatleriyle cezaevinden kurtulmaya çalışıyorlar. Bu ülkede 250 gündür eşi benzeri görülmemiş bir zulüm yaşanıyor. Esenyurt’la başlayan süreç 31 Mayıs’ta belediye başkanlarımızın tutuklanmasıyla devam etti. İnsanlar 4 gün boyunca Vatan Emniyet Müdürlüğü’nde psikolojik işkenceye maruz bırakılıyor, ardından cezaevine gönderiliyor. Sonrasında çocukları, özgürlükleri, mal varlıklarıyla tehdit edilerek iftiraya zorlanıyorlar. “İftira at, kurtul” düzeni kurulmuş durumda.
Şimdi de İstanbul Kongresi’ni kirletmeye çalışıyorlar. Amaç çok açık: Türkiye’nin birinci partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin kamuoyu nezdindeki itibarını zedelemek ve toplumun gerçek sorunlarının üzerini örtmek. Bir diğer amaçları: Türkiye'nin gerçek sorunlarının üzerini örtmek.
OECD ülkeleri arasında gıda enflasyonunda birinci sıradayız. Hukukun üstünlüğü açısından birçok ülkenin gerisindeyiz. Kadınlar sokakta güvende değil, gelir adaletsizliği büyüyor, gençler gelecek kaygısı yaşıyor. Bunların konuşulmasını istemiyorlar. Onun yerine CHP’yi hedef alıyorlar. Sanatçılar konuşmasın diye Ayşe Barım’ı tutukluyorlar. Gazeteciler susun diye Fatih Altaylı’yı tutukluyorlar. İş dünyası konuşmasın diye TÜSİAD’a soruşturma açıyorlar. Gençler sokağa çıkmasın diye gözaltılar yapılıyor. Hala tutuklu olan parti genel başkanları var. Herkes korksun, herkes sussun istiyorlar. Muhalefetsiz, CHP’siz bir Türkiye yaratmak istiyorlar.
Ama biz buna asla izin vermeyeceğiz. Bu mücadele, bir avuç oligarkla millet arasındadır. Oligarkların arkasında emperyalistler, yandaş medya, siyasallaşmış yargı, kolluk ve propaganda aparatları var. Milletin arkasında ise hak, hukuk, adalet var. Ne dedi Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel? “Bir milim geri adım atmam, bir santim eğilmem.” Biz de bir milim geri adım atmadan, bir santim eğilmeden mücadelemizi sürdüreceğiz. Sandık milletin önüne gelecek. Hak kazanacak, halk kazanacak."