Van’da 27 Eylül’de kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra kaybolan ve cansız bedeni 15 Ekim’de Mollakasım Mahallesi sahilinde bulunan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüne yönelik soruşturma sürüyor.
Önceki gün Diyarbakır ve Van Barosu avukatlarının yaptığı açıklamayla, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı raporda, Rojin’in göğüs ve vajina iç bölgesinde 2 erkek kişiye ait DNA örneklerinin bulunduğu kamuoyuna duyuruldu.
Dicle Üniversitesi öğrencileri, Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün aydınlatılması talebinde yürüyüş düzenledi. Fen Fakültesi önünde başlayan yürüyüş esnasında yolda geçen bir otomobilin kazara bir öğrenciye çarpması nedeniyle yürüyüşe kısa süre ara verildi. Olay yerine gelen sağlık görevlileri tarafından ilk müdahalesi yapılan yaralı öğrenci ambulansla hastaneye götürüldü.
Daha sonra devam eden yürüyüş Eğitim Fakültesi önünde son buldu. Öğrenciler adında açıklamayı yapan Berivan İğin, bir kadının daha adalet arayışında yok sayıldığı, bir yaşamın daha karanlığa kurban edildiği bir ülkenin sessizliğini yırtmak için toplandıklarını söyledi.
‘Bu cinayet sadece Rojin’in değil, hepimizin yaşamına yönelmiş bir saldırıdır’
Rojin’in ölüm sebebinin intihar değil, cinayet olduğunu belirten İğın, şunları kaydetti:
“Rojin’in ölümü ilk günden beri biliyoruz ki intihar değil cinayetti. Sürekli gizlenmek istenen adli tıp raporunda bulunan iki DNA Rojin Kabaiş’in katledilmesinin üzerinden aylar geçtikten sonra açığa çıktı; ancak hâlâ fail ya da failler ortada yok, hala gerçekler karartılmak isteniyor. Rojin’in bedeni üzerinde bulunan iki erkeğe ait DNA bulguları ve ölüm nedeninin aydınlatılmaması faşist zihniyetin kadına dönük kırım politikalarının ve adaletin nasıl ertelendiğini bir kez daha göstermektedir. Bu cinayet sadece Rojin’in değil, hepimizin yaşamına yönelmiş bir saldırıdır. Çünkü biz biliyoruz, kadın cinayetleri bireysel değil erkek egemen sistemin sistematik politikalarının sonucudur.
‘Bir Rojin Kebaiş daha olmasın diye bugün burada toplandık’
Rojin Kabaiş’in ölümünün aydınlatılmasına yönelik mücadelelerini sürdüreceklerin dile getiren İğin, “Her sessizlik, her cezasızlık kadın katliamlarının önünü açmaktadır. Erkek egemen zihniyetin cinayet alanlarına çevrilen kampüsleri, biz genç kadınlar güvenli eğitim alanlarına dönüştürene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bir Rojin Kebaiş daha olmasın diye bugün burada toplandık. Biz kadınlar buradan bir kez daha haykırıyoruz: Rojin Kabaiş ölümü neden aydınlatılmıyor? Kimler, neden korunuyor? Rojin’in katledilmesinde payı olan, suçu gizleyen, sessiz kalan herkes hesap vermelidir. Rojin’in çığlığı bizim öfkemizdir ve bu öfkede erkek egemen sistemi boğacağız. Rojin için adalet, kadınlar için yaşam. Hakikati örtbas edemeyeceksiniz. Failleri koruyanlar da suç ortağıdır. Kadınlar susmayacak, adalet yerini bulacak” şeklinde konuştu.
‘Bu sadece bizim namusumuz değil, tüm Türkiye’nin namusudur’
İğin’in ardından konuşan Rojin’in annesi Aygül Kabaiş, Kürtçe yaptığı konuşmasında, “Rojin’in intihar ettiğini söylüyorlar. Rojin nerede intihar etti? Gerçekleri saklıyorlar. 1 yıl geçmesine rağmen kızımın ölümüyle ilgili bir şey ortaya çıkaramadılar. Cinayeti kim işlemişse ortaya çıkarılsın. Bu sadece bizim namusumuz değil, tüm Türkiye’nin namusudur. Onların yargılanıp idam edilmesini istiyoruz. Onlar idam edilmedikçe biz rahat etmeyeceğiz. Kızım intihar etmedi. Ben kendi kızımı biliyorum” ifadelerini kullandı.