19 Kasım 2025 Çarşamba

16:40   TOROSLAR’DA SPOR İÇIN BÜYÜK BULUŞMA: DAYANıŞMA GECESINE YOĞUN KATıLıM   16:35   İSTANBUL’DA ZEHIRLENEREK ÖLEN SERVET BÖCEK’IN CENAZESI BOLVADIN’DE DEFNEDILDI   16:33   ESRA TOKYAZ: AYŞE BENIM, BEN AYŞE’YIM. KENDIME BAKAMıYORUM, AYNALARA BAKAMıYORUM...   16:32   UKRAYNA CUMHURBAŞKANı ZELENSKI, ANıTKABIR’I ZIYARET ETTI   16:29   CHP’LI ASU KAYA, ŞIDDETE MARUZ BıRAKıLAN KADıNLARA YÖNELIK "SIYAH MEKTUPLAR" PROJESINI DUYURDU   16:28   NICOLAS CAGE’IN HZ. YUSUF KARAKTERINI CANLANDıRDıĞı "OĞUL" FILMI 21 KASıM’DA SINEMALARDA   16:27   CHP’LI GÜLCAN KıŞ: “DAKIKADA 51 BIN TL, SANIYEDE 853 TL HARCAYAN BIR YÖNETIM HALKTAN KOPMUŞTUR"   12:29   6 ARALıK’TA ANKARA’DA BÜYÜK BULUŞMA: YURTTAŞLAR BÜTÇE HAKKı IÇIN MEYDANDA   11:47   ŞIŞLI’DE KAYYUM KRIZI: 9 İŞÇI İŞTEN ÇıKARıLDı, BAŞKAN ŞAHAN’DAN SERT TEPKI   11:03   TÜRKIYE’DE BIR İLK: YENIŞEHIR BELEDIYESI ARı MERASıYLA EKOLOJIK TARıMDA ÖNCÜ OLDU   09:58   AHKİB, AVRUPA VE ORTA DOĞU’NUN GÜVENILIR MODA PARTNERI OLUYOR   09:50   AKDENIZ’DEN ABU DABI’YE: HATIP EMLEK DÜNYA ARENASıNDA   15:04   GELECEK PARTISI’NDEN ISTIFA EDEN BAĞıMSıZ İSTANBUL MILLETVEKILI DOĞAN DEMIR CHP’YE KATıLDı   15:02   ÖZDAĞ’DAN BAHÇELI’NIN "İMRALı’YA GITMEKTEN GOCUNMAM, ÇEKINMEM" AÇıKLAMASıNA TEPKI   14:56   BAHÇELI: "ALıRıM YANıMA 3 ARKADAŞıMı KENDI IMKANLARıMıZLA İMRALı’YA GITMEKTEN BIR MASA ETRAFıNDA DA YÜZ YÜZE GELMEKTEN IMTINA ETMEM"   14:55   ÖZGÜR ÖZEL VE TÜLAY HATIMOĞULLARı HAKKıNDA DOKUNULMAZLıK DOSYASı TBMM BAŞKANLıĞı’NA GÖNDERILDI   14:51   UKRAYNA DEVLET BAŞKANı ZELENSKI, YARıN TÜRKIYE’YE GELIYOR   14:47   CHP, “ŞIMDI İKTIDAR ZAMANı” SLOGANıYLA 39’UNCU OLAĞAN KURULTAY’A HAZıRLANıYOR   10:43   AKDENIZ BELEDIYESI’NDEN KESINTISIZ SOKAK YENILEME HAMLESI   01:03   TARSUS’TA İSTIRIDYE MANTARı HASADı: BAŞKAN BOLTAÇ KURSIYERLERLE İLK ÜRÜNÜ TOPLADı  
 
     
   

Esra Tokyaz: Ayşe benim, ben Ayşe’yim. Kendime bakamıyorum, aynalara bakamıyorum...


22 yaşında eski polis memuru Cemil Koç tarafından katledilip kendisine yardımcı olan 7 kişi tarafından cesedi Eyüpsultan’da yol kenarına atılan Ayşe Tokyaz cinayetiyle ilgili iki polisin yargılandığı duruşma bitiminde Küçükçekmece Adliyesi önünde konuşan ikizi Esra Tokyaz, "Ayşe benim, ben Ayşeyim. Aynaya her baktığımda onu görüyorum. Bütün evdeki aynaları kapattım. Kendime bakamıyorum, aynalara bakamıyorum. Geceleri uyuyamıyorum. Bunun sorumlusu kim? İçerdekiler mi, dışardakiler mi; savcılar mı, hakimler mi? Yoksa geç kalan adalet mi?" diye isyan etti. Tokyaz, Cemil Koç’un Diyarbakır’da ölü bulunan eski kız arkadaşı Ece Gül’ün ölümünü de anımsattı ve "Ece Gül de adalet tecelli etseydi, Cemil tutuklansaydı her şey bütün deliller ortaya konsaydı o zaman Ayşe bugün hayatta olacaktı, bizim yanımızda olacaktı." dedi.

 

Tarih : 19 Kasım 2025 Çarşamba 16:33   Okunma : 430

Ayşe Tokyaz’ı öldürmekten hakkında dava açılan eski polis Cemil Koç’a hukuka aykırı yollarla bilgi aktardıkları tespit edilen Malatya Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memurları Necdet Ç. ile Zülfü B.'nin yargılanmasına Küçükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya katledilen Ayşe Tokyaz'ın ikizi Esra Tokyaz, anne Halime Tokyaz, CHP İstanbul Kadın Kolları Başkanı Hatice Dursun Selli, avukatlar ve polis olan çocukluk arkadaşının silahından çıkan kurşunla vurulan Kadir Özkök’ün annesi Ayşe Özkök de Tokyaz ailesine destek olmak için duruşmaya katıldı.

Savcı görevsizlik kararı verilmesi yönünde görüş bildirdi

Duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, dosyada görevsizlik kararı verilmesi yönünde görüş bildirdi. Savcı ayrıca dosyanın Ağır Ceza Mahkemesindeki cinayet dosyasıyla birleştirilmesini ve sanık iki polisin 'kasten öldürmeye yardım' suçundan yargılanmalarını istedi. Hakim de tutuklu polisin tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanığın ise adli kontrol tedbirlerinin sürdürülmesine ve dosyanın Cemil Koç’un yargılandığı ana dosyayla birleştirilmesine karar verildi.

Duruşma bitiminde Küçükçekmece Adliyesi önünde konuşan ikizi Esra Tokyaz, "Ayşe benim, ben Ayşeyim. Aynaya her baktığımda onu görüyorum. Bütün evdeki aynaları kapattım. Kendime bakamıyorum, aynalara bakamıyorum. Geceleri uyuyamıyorum. Bunun sorumlusu kim? İçerdekiler mi, dışardakiler mi; savcılar mı, hakimler mi? Yoksa geç kalan adalet mi?" diye isyan etti. Tokyaz, Cemil Koç'un Diyarbakır'da ölü bulunan eski kız arkadaşı Ece Gül'ün ölümünü de anımsattı ve "Ece Gül de adalet tecelli etseydi, Cemil tutuklansaydı her şey bütün deliller ortaya konsaydı o zaman Ayşe bugün hayatta olacaktı, bizim yanımızda olacaktı." dedi. Esra Tokyaz'a, Küçükçekmece Adliyesi önünde gazetecilerin sorduğu sorular ve o sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

“Bu acılı halimle bile beni suçladılar”

“Görmezden gelindim, sonra da yok sayıldım, verdiğim ifadeler değil de ben kendim sorgulandım. İçeride olduğu gibi yani bu acılı halimle bile beni suçladılar. İşte sen neden içeriye gittin de Ayşe’nin ayakkabıları aşağıya indin diye. Sanki olayı ben yapmışım gibi saptırmaya çalıştılar. Ama zaten yukarıya çıktığımda orada da ses kaydı vardı Ayşe'nin ayakkabılarını neden aldığımı falan hepsi ses kaydında geçiyordu. Biz bunu da sunduğumuzu da söyledik. Dosyalar birleşti bu bizim yararımıza olan bir şey. İki dosya (birleşiyor) Cemil'le birlikte yargılanacak.

-Cemil Koç için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Ne bekliyorsunuz ceza olarak? Son kararı yine hakim söyleyecek ama?

"Hiçbir ceza yeterli olmayacak ama ağırlaştırılmış müebbetle de yargılanması da bizim en azından içimizi biraz rahatlattı, bize biraz umut verdi"

-Yani hangi ceza olursa olsun bizim için en azı olur. Çünkü en fazlasını istiyoruz biz Cemil için. Hiçbir ceza yeterli olmayacak ama ağırlaştırılmış müebbetle de yargılanması da bizim en azından içimizi biraz rahatlattı, bize biraz umut verdi. Onun dışında aynı şekilde (Diyarbakır'da intihar ettiği öne sürelen Cemil Koç'un eski sevgilisi) Ece Gül olayı, Ece Gül de adalet tecelli etseydi, Cemil tutuklansaydı her şey bütün deliller ortaya konsaydı o zaman Ayşe bugün hayatta olacaktı, bizim yanımızda olacaktı. Ben burada sizin herkesin karşısında adalet diye haykırmayacaktım. Ben de diğer arkadaşlarım gibi okuluma gidecektim. Yanımda kardeşim olacaktı öyle biz hayatımıza devam edecektik. Ama işte oradaki gerekli, Diyarbakır'daki hakimler, savcılar kim varsa onlar da sorgulanmalılar. Bugün Ayşe hayatta değilse birçok kişinin sebebi var.

“Önce beni sorgulayacaklarına kendilerini sorgulasın vicdanlarını sorgulasınlar yaptıkları işi sorgulasınlar”

-Sanık avukatınıza içeride bir tepkiniz oldu. Ben mi öldürdüm kardeşimi? Ben mi buna yardımcı oldum diye. Bununla ilgili tepki vermenizin sebebi hangi beyanıydı?

-Ayşe'nin ayakkabıları ile neden dışarıya çıkmam? Neden saatleri çelişkili söylemem? Kusura bakmasınlar ben bu kadar delil toplarken saatleri de birleştirip onlara tam detaylı veremediğim için kendileri bulamadığı için ben özür dilerim o zaman onlardan. Beni bu yönden suçladılar. Sanki ben kardeşime zarar verebileceğime ben kendim istemişim gibi. Ama ben orada söylediğim gibi önce beni sorgulayacaklarına kendilerini sorgulasın, vicdanlarını sorgulasınlar, yaptıkları işi sorgulasınlar. Daha önce Ece Gül'deki hakimler, savcılar yaptığı işi sorgulasınlar. Tecrübesizliklerini sorgulasınlar, iş bilmezliklerini sorgulasınlar. Ondan sonra gelsinler desinler ki bu tek başına bir şeyleri yapmaya çalışmış. Bu kadar şey toplamış bizim işimize yarayacak şeyler. Bu kızın sayesinde bütün bunlar göz önünde bulundurmuş diyeceklerine geldiler bir de üstüne benim vicdanımla oynadılar. Benim en yaralanacağım kendimi sorguladığım yerlerden sorguladılar. Ben elimden geleni yaptım Ayşe için hala yapmaya devam ediyorum yapmaya da devam edeceğim. Ayşe rahat uyusun diye sadece.

“Ayşe benim, ben Ayşe'yim biz aynı bedeni taşıyoruz... Bunun sorumlusu kim?”

-Anneniz şu an burada belki burada değil bilmiyorum. Aileniz ne hissediyor? Ailenizin isteği nedir?

-Ailem çok üzgünler, herkes yani hala ilk günkü gibi çünkü biz bir dosya açılmadan diğer bir dosya açılıyor. Biz mahkemedeyken farklı bir dosya açıldığı söyleniyor. Mesela tam diyoruz bir şeyleri hayat devam ediyormuş. Başka bir şey çıkıyor sonra bizim için hayat tekrar duruyor. Aynı şeyleri tekrar hissediyoruz. Ayşe benim, ben Ayşe'yim biz aynı bedeni taşıyoruz. Ayna her baktığımda onu görüyorum zaten. Bütün evdeki aynaları kapattım her şeyi kapalı. Kendime bakamıyorum aynalara bakamıyorum geceleri uyuyamıyorum. Bunun sorumlusu hangisi? Kim? İçeridekiler mi, dışarıdakiler mi? Savcılar mı? Hakimler mi? Yoksa geçici falan adalet mi? Hangisi bilmiyorum.

Avukat Şafak Tapınç: Mahkeme dosyayla ilgili görevsizlik kararı verdi

Avukat Şafak Tapınç da davaların birleştirilmesinin olumlu olduğunu belirtti ve duruşmaya ilişkin şu bilgileri verdi:

"Bugün müvekkil Esra Tokyaz'ın ifadesinin sızdırılmasına ilişkin Küçükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde ikinci celse görüldü. Bu celsede mahkeme sanıkların kasten öldürmeye yardım etme eylemiyle fiili irtibatlı olabileceklerine dair bir değerlendirme yaparak dosyada görevsizlik kararı verdi. Dosya ağır ceza mahkemesine gönderilecek. Daha sonra 29 Aralık'a sanık Cemil Koç'un da aralarında bulunduğu dosyayla ilgili bir duruşma görülecek. Bu duruşmada bugünkü sanıkların orada tekrardan yargılanması söz konusu olabilecektir. Bugün aynı şekilde tutuklu bulunan sanığın tutukluluk halinin devamına adli kontrol uygulanan sanığın ise adli kontrol hükümlerinin uygulanmasında aynen devamına karar verildi. Şu an söz Küçükçekmece 2 Ağır Ceza Mahkemesi'nde."

Selli: Ayşe’nin cinayeti Esra'nın çabaları, çığlıkları sonucunda ortaya çıktıktan sonra, failin 2023 yılından kalma başka bir dosyasının daha olduğunu öğrendik

CHP İstanbul Kadın Kolları Başkanı Hatice Dursun Selli de “Ne yazık ki defalarca yaşadık ve gördük; sorumluların hangi kademede olursa olsun bu sorumluluklarından dolayı cezalandırılmasının bir biçimiyle gerçekleşmemesi sonucu bugün Ayşe Tokyaz aramızda değil. Bunu neden söylüyoruz? Failin 2023 yılından kalma bir dosyası Diyarbakır'da Ayşe’nin cinayeti sevgili Esra'nın çabaları, çığlıkları sonucunda kamuoyunun da baskısıyla ortaya çıktıktan sonra iddianamesi kabul edilerek yargılamanın yine kasım ayında 27 Kasım’da gerçekleşecek başka bir dosyası olduğunu öğrendik." dedi. Selli şöyle devam etti:

"Bu cezasızlık eğer daha önce son bulmuş olsaydı Ayşe bugün aramızda olabilirdi. Soruşturma aşamasında, kovuşturma aşamasında gerekenlerin yapıldığını kadınlar bilmek istiyor; yaşam hakkının korunduğunu, hiç kimsenin canına kastetmeye cüret edilmeyecek bir iklimin yaratıldığını kadınlar bilmek istiyor. Pek çok kadın cinayeti davasını takip ediyoruz; karşımıza çıkan tablo ne yazık ki büyük bir sorumsuzluğun, büyük bir cezasızlığın her geçen gün kadınları hedef aldığını, çocukları hedef aldığını ortaya koyuyor. Biz bu dayanışma hattında Esra'nın sesi ve nefesi olmaya, Esra'nın sesini çoğaltmaya ve tüm kadınlarla birlikte yaşam hakkını korumak için, 6284 etkin uygulansın demek için, sorumlular, katiller en üst düzeyde cezalandırılsın demek için dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz. Tüm kadınların bu dayanışma hattında olması çok kıymetlidir. Başka Ayşeler olmasın, başka Sedefler olmasın, başka ailelerin ciğerine ateş düşmesin istiyoruz. Ve bunun için gerekli her alanda, her durumda dayanışma içinde olmaya, süreçlerin takipçisi olmaya, adalet sağlanana kadar ailelerle yan yana durmaya devam edeceğiz”

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA