AK Parti ve MHP oylarıyla reddedilen CHP Grup Önerisi üzerine konuşan Biçer Karaca, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “ayıp” söylemi üzerinden seslendi. “Parmak sallayarak cinayetler önlenemez” diyen Gülizar Biçer Karaca’nın konuşmasından satırbaşları:
Erkek failler tarafından katledilen, bugün aramızda olmayan Güldünya, Emine, Hafize, Nadira, Pınar, İpek, Gülistan… İsmini saymaya zamanımızın yetmeyeceği, yaşam hakkı elinden alınan tüm kadınları saygıyla anıyorum. Her yıl 25 Kasım’ı HER TÜRLÜ ŞİDDETE karşı mücadele sözü vererek karşılıyoruz.
BAKANLIKLARDAN ÖĞRENEBİLDİĞİMİZ VERİ YOK!
Pandemi döneminde kadına yönelik şiddetin arttığı ve bu anlamda da alınan tedbirlerin çok yetersiz olduğuna ilişkin bize çok fazla bildirim gelmekte… "Peki, bu bilgileri nereden alıyorsunuz, nereden çıkardınız?" diyebilirsiniz. Aslında bu sorunuza şöyle cevap vermeyi çok isterdim: İlgili bakanlıklar İstanbul Sözleşmesi ve yasalar gereğince verileri toplayarak şeffaf bir şekilde ve özellikle de sadece kadınların, kadına karşı şiddet için başvuruda kullanabileceği bir hat açıldığı, veriler toplandığı, toplanan veriler de kamuoyuyla paylaşıldığı için, bunu bakanlık verilerinden aldık. Ama üzülerek ifade edeyim ki bunu söyleyemiyorum. Neden söyleyemiyorum? Çünkü sözleşme gereğince bakanlıklar bu konuda üzerine düşen sorumluluğu hâlâ yerine getirmedi. Üstelik bizlerin ve tüm kadın hareketi ve kadın örgütlerinin, bugüne kadar talepleri hep görmezden gelindi ve hayata geçirilmedi. Ama iyi ki kadın örgütleri var, iyi ki kadın hareketi var, pandemi döneminde kadın cinayetleri ve kadına karşı şiddet verilerini hâlâ özveriyle sahada dolaşarak toplayıp, hem danışma hatlarından hem acil yardım hatlarından toparlayıp, bir veri bankası hâline getirip bizlerle dayanışarak paylaştıkları için.
ŞİDDET FAİLLERİNE ESNEKLİK KALKANI!
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu "9 Mart-7 Eylül tarihleri arasında acil yardım hatlarına 4.735 kadının çağrı bıraktığını ve aradığını" ifade ediyor ve "Bunların yüzde 95'i de şiddet nedeniyle bırakılan çağrılardır." diyor. İnsan Hakları Derneği Kadın Komisyonu tarafından "11 Mart-11 Mayıs tarihleri arasında, yani sadece 60 günde, 37 kadının cinayete kurban gittiği" ifade ediliyor. Pandemi döneminde Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından bir karar verildi, dediler ki: "6284 sayılı Kanun'un uygulanmasında esnek davranın." Yani, kadına karşı şiddet, kadın cinayetlerine karşı ve özellikle şiddet gören kadınların korunmasına ilişkin yasayı esnek uygulayın diyerek bu şiddet faillerine bir avantaj ve bir koruma kalkanı sağlandı.
Kadınların neden cinayete kurban gittiğini sizlerle paylaşacağım:
“AYIP!” DEĞİL Mİ SAYIN SOYLU!
Güleda Cankel, Isparta'da üniversite öğrencisi. Katili Zafer Pehlivan, daha önce kadına şiddetten gözaltına alınıyor, serbest bırakılıyor ve serbest bırakılmakla da yetinilmiyor, polisler tarafından elinden tutulup "Bu şehri terk et." denilip bizzat polisler tarafından yani İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun emrindeki polisler tarafından otogardan uğurlanıyor. Peki, buna sesiz kalmak bir Bakan için ayıp değil mi arkadaşlar?
Güllü Yılmaz, Diyarbakır'da kızının gözleri önünde yakılarak katledildi ve bu katil hakkında, yirmi gün önce öldürmeye tam teşebbüsten dolayı soruşturma açılıyor, gözaltına alınıyor, serbest bırakılıyor ve maalesef bu cinayeti işliyor.
İpek Er, on beş gün cinsel istismara uğruyor, tecavüze uğruyor ve intihara sürükleniyor ama katili hâlâ aramızda serbestçe dolaşıyor.
Zeynep Şenpınar, Muğla'da katledildi ve Zeynep Şenpınar şikayetten vazgeçirildi diye savcılık tarafından hakkında takipsizlik kararı veriliyor. Oysaki İstanbul Sözleşmesi ne diyor: "Şikayetten vazgeçse bile bu takibi, bu soruşturmayı sürdüreceksiniz." ama maalesef yasa uygulanmadığı için, sözleşme uygulanmadığı için Zeynep bugün aramızda değil.
Sevtap Şahin, Temmuz 2020'de 60 kez kendisi hakkında şiddetten dolayı başvuru yapıyor, kendisine şiddet uygulandığını ifade ediyor ama 60 kez başvuru sonucunda hiçbir tedbir uygulanmıyor ve maalesef, bugün katledildiği için aramızda değil.
Ağustos 2020… Veysi Yoldaş, Remziye Yoldaş'ı öldürdü, katletti. Altı gün önce Remziye şikâyet ediyor ve deniyor ki kendisine: "Beş dakika sonra arayın, polis beş dakika sonra gelecek." Ama olayın vuku bulduğu anda polis kırk beş dakika sonra geldiği için bu kadın da cinayete kurban gidiyor.
BAKANLARA “İHMAL” SORUSU
Evet, şimdi soruyorum: Sayın İçişleri Bakanı, bu anlattığım veriler hem Adalet Bakanlığının hem İçişleri Bakanlığının hem de Aile Bakanlığının, görevlerini yerine getirirken yasaları gereği gibi uygulamayan ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen kendi Bakanlıklarına bağlı çalışanlarının ihmalleridir; bu konuda ne yaptınız? Bu konuyu denetleyebildiniz mi? Hayır. Ama denetleseydiniz emin olun bu kadınlar yaşayacaktı. Yani ne "Ayıptır." diyerek, ne parmak sallayarak kadın cinayetlerini, kadına karşı şiddeti durduramazsınız. Ancak ve ancak