CHP’nin Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi açılıyor... Özgür Özel: Tenceresi kaynamayan millet kararını vermiş, bunları gönderecek


Tarih : 26 Temmuz 2025 Cumartesi 21:22

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "86 milyonun geleceğini hep birlikte kurmanın simgesel mekanı" olarak nitelendirdiği Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nin açılışında yaptığı konuşmada, "Tenceresi kaynamayan millet artık seçimlerde kazan kaldıracak, bunları gönderecek. Buna karar vermiş, bunu sokakta, pazarda, meydanlarda görüyorum. Ofisimiz var, her ne kadar içeri attıysan da adayımız var, cesaretimiz var, gençliğimiz var. Cesaretin varsa çık milletin karşısına. 2 Kasım’da seni sandığa davet ediyorum" ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "86 milyonun geleceğini hep birlikte kurmanın simgesel mekanı" olarak nitelendirdiği Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi'nin açılışında yaptığı konuşmada, "Tenceresi kaynamayan millet artık seçimlerde kazan kaldıracak, bunları gönderecek. Buna karar vermiş, bunu sokakta, pazarda, meydanlarda görüyorum. Ofisimiz var, her ne kadar içeri attıysan da adayımız var, cesaretimiz var, gençliğimiz var. Cesaretin varsa çık milletin karşısına. 2 Kasım'da seni sandığa davet ediyorum" ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun çalışmalarını koordine etmek amacıyla Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi'nin açılışını gerçekleştirdi. Özel, ofis önünde toplanan kalabalığa parti otobüsü üzerinden hitap etti. Özel, "Biliriz ki bu ülkeyi korkmayanlar kurtardı. Bu şehri, bu Cumhuriyet'i korkmayanlar kurdu. Burada da korkmayanlar, korkuyu geride bırakanlar, cesaretle mücadele edenler, iradelerine seçtiklerine seçme haklarına sahip çıkanlar var. Hepiniz hoş geldiniz" dedi. Özel, şunları kaydetti:

"Bu bina 1978'de Genel Başkanımız Bülent Ecevit tarafından açıldı. 6'ncı Genel Merkezimiz burası. Geçen hafta göz yaşlarıyla uğurladığımız Altan Öymen'in genel başkanlık yaptığı, biraz önce sevgiyle selamladığınız Hikmet Çetin'in genel başkanlık yaptığı, Türkiye'de sol bölündü umutsuzluğunu ortadan kaldıran SHP-CHP genel merkezlerinin bir araya geldiği, Sayın Karayalçın ile Sayın Baykal'ın partilerimizi birleştirdiği birleşmenin genel merkezi burası. Önünde Bülent Ecevit'in Karaoğlan'ın Kıbrıs Fatihi'nin ve partimizin yürütmede en yüksek noktaya gelen son siyasetçisinin heykelinin dimdik durduğu, bugün yeni bir başlangıçla partimizin yeniden iktidara yürüyeceği ve bu ofisin açılmasıyla birlikte iktidar yürüyüşünde adımların sıklaşacağı, hızlanacağı, adımlara adımların katılacağı, omuzların omuzlara değeceği bir büyük yürüyüşü yine buradan bu güzel mekandan başlatıyoruz. Bir darbenin izlerini taşıyan, darbecilerin elimizden aldığı, kapattığı, DGM yaptığı, çok sayıda yoldaşımızın sorgulandığı bu binayı yıllar sonra büyük mücadelelerle aldık. Bir darbeye yenilmeyen, ezilmeyen ve oradan dimdik çıkan bu bina, şimdi bir başka darbeye, 19 Mart darbesine yenilmeyenlerin, o darbeye teslim olmayanların, direnenlerin mücadelesinin simge mekanı olacaktır.

"Aday Ofisimiz bir partiye ait değil"

23 Mart günü 2 milyonu parti üyemiz, 15,5 milyon kişinin sandıklara koşmasıyla, iki elinde iki bastonuyla ninemin merdivenleri tırmanmasıyla, karnında 3 aylık yavrusuyla, o yavrunun geleceğini o dayanışma sandığında arayanlarla 23 Mart günü yeni bir yürüyüş başladı. O güne kadar CHP'nin belediye başkanı olan, bir evladı olan, önümüzdeki seçimlerde cumhurbaşkanı adaylığı için yaptığımız ön seçime aday adayı olan, o gün sandıklardan 15,5 milyon kişinin desteğiyle cumhurbaşkanı adayımız olarak çıkan Ekrem İmamoğlu, artık bir partinin değil, milletin adayıdır, Türkiye'nin adayıdır. O yüzden Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisimiz bir partiye ait değildir. Elbette mekan Cumhuriyet Halk Partisi'nindir. Türkiye'nin bütün demokratlarının, sosyal demokratların, muhafazakar demokratların, milliyetçi demokratların, liberal demokratların, Kürt demokratların, sosyalist demokratların hep birlikte birleştiği yer baba evidir. Bu baba evi bir partiye ait değildir. Evet bizler baba evinin bacası tütsün diye odun çekenleriz. Ama baba evi Türkiye'nin tümüne aittir çünkü tapusunda ne Özgür Özel yazar, ne bir başkasının adı. Baba evinin tapusu bir kişiye kayıtlıdır o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Ofisi, Genel Merkez'den ayırdık. Buranın kapısı ardına kadar herkese açık. Fikri olana, derdi olana, önerisi olana, enerjisi olana açık. Burası 100 yıl sonra Gazi'nin partisinin bir kez daha iktidara yürüyüşünün iktidarı devralışının bir kez daha mağdurların mazlumların yüzünü güldürüşünün, açlığı bir daha yenmesinin, yoksulluğun sırtını yere getirmesinin, yeni istihdamlar, fabrikalar, iş alanları kurmasının, işsizliği ortadan kaldırmasının, başı yere bakanların başını dik tutmasının, geleceğe umutla bakılmasının yolculuğu bugün burada Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi ile birlikte başlıyor.

"86 milyonun geleceğini hep birlikte kurmanın simgesel mekanı"

Cumhurbaşkanlığı adaylığı, sadece bir kişinin iktidar yolculuğu değildir, bir partinin iktidar hevesi değildir. Bir partinin kadrolarının kendilerine makam mevki arayışı değildir. Aday ofisimiz 86 milyonun geleceğini hep birlikte kurmanın, bunun umudunu taşımanın, bunun hayalinde ortaklaşmanın simgesel mekanıdır. İcra Heyetimizin koordinasyonunda, partimizin tüm organlarının desteği, emeği, katkısıyla, sivil topluma, diğer siyasi partilere açık olarak, her geçen gün kapsayıcılığı artacak, her geçen gün daha renkli, her geçen gün çok daha farklı kesimleri temsil eden ve ülkenin kalıcı sanılan ama çözülebilecek sorunlarına en somut önerileri oluşturacak, bunun üzerinden tüm ülkeye, 81 ile buradan dalga dalga umudu yayacak. 'Şartlar kötü ama nasıl çözeceksiniz' sorusunun yanıtını üretecek, somutlaştıracak, sloganlaştıracak ve Anadolu'ya taşıyacak bir büyük mücadele merkezini hep birlikte açıyoruz.

"Adil bir düzeni güçlü bir düzeni kuracağız"

Hal böyleyken büyük bir ekonomik çöküş içinde olduğumuzu, 7 yıldır bitmeyen bir krizle boğuştuğumuzu biliyoruz. Birileri tıkabasa karnını doyururken, Türkiye'de doymayan karınlar, ağlayan çocuklar var. Birileri sürekli kemer sıkarken, birilerinin bırakın kemeri gevşetmeyi, 7 sülalesine 700 yıl yetecek servetlerine rağmen doymayan gözleri, bitmeyen hırsları var. Atatürk'ten emanet Anayasa'da yazan eşit yurttaşlığı, sınıfsal bir ayrım yaratarak lekeleyenlerin, lekeletenlerin yönetimde olduğu bir dönemdeyiz. Türkiye'de zengin fakir, güçlü güçsüz, birileri tarafından kayrılan ya da şeytanlaştırılan toplum kademeleri, sınıfları oluştu. Maalesef bazı çocuklar, hayata kapatamayacakları kadar büyük bir farkla geriden başlıyorlar. Eğitimde, sağlıkta, beslenmede böyle. Hal böyle olunca artık kurdukları çarkın dişlileri hep zengine çalışıyor ama yoksulun etini kemiğini çiğniyor. Bu düzeni biz kurmadık ama biz bir başka bozuk düzenden sonra bir başka büyük umutsuzluktan sonra önce kurtuluşu sonra kuruluşu gerçekleştirip bir hayali gerçekleştiren kadroların devamıyız. Kendimize, şahsımıza, eşimize, dostumuza mevkinin, makamın peşinde değil, bu ülkedeki mağdurların ve mazlumların yüzünün günldürmenin peşindeyiz. 100 yıl önce başardık, 100 yıl sonra yine başaracağız. Bu düzeni biz yıkacağız, yerine adil bir düzeni, güçlü bir düzeni biz kuracağız.

"Cesaretin varsa çık milletin karşısına"

Bugün asgari ücret 22 bin 100 TL. En düşük emekli maaşı 16 bin 800 TL. Diğer yandan açlık sınırı 26 bin TL, ortalama ev kirası 25 bin TL. Geçmişte birkaç yıl çalışan bir çift memur kendisine önce araba, sonra ev alabiliyorken şu anda düzen hiçbir maaşlının, eğer piyango isabet etmeyecekse, bir yerlerden miras kalmayacaksa ev sahibi, araç sahibi olmasını olanaksız kılıyor. 13,5 milyon işsiz insanımızla gençlerin yüzde 35'inin ne eğitimde ne işte olmasıyla büyük bir umutsuzluk üzerimizde dolaşıyor. Türkiye, Avrupa'nın en yoksul ülkesi. Gıda enflasyonunda birinci, maaşların aynı kaldığı ama fiyatların arttığı tek ülke.

Dün Yenimahalle'de semt pazarındaydım. Daha önce pazar yerinde filesini doldurup eve yüzü gülerek giden anneleri görürdük. Dün pazar yerinde filesi boş, gözleri dolu anneleri gördük. Pazarcı, 'Buraya akşam üstü gelin, bir armut için bir çilek için bir erik için ağlayan çocukları görürsünüz' dedi. Bir babanın 4 tane kayısı alıp, çocuklar hiç olmazsa tadını bilmeden büyümesin dediğini anlattı. 20 yıldır pazara gitmeyen, halkın içine karışmayan iktidarın dayattığı eşitsizliğe, artık sokakta, pazarda, meydanda her yerde isyan var. Birileri atadıklarıyla doldurdukları serin salonlarda ahkam kesedursunlar, tenceresi kaynamayan millet artık seçimlerde kazan kaldıracak, bunları gönderecek. Buna karar vermiş, bunu sokakta görüyorum, bunu pazarda görüyorum, bunu meydanlarda görüyorum. Bunun için buradan Türkiye'nin dört bir yanından yaptığımız çağrıyı aday ofisimizin önünden Sayın Erdoğan'a Ankara'dan tekrarlıyorum. Ofisimiz var, her ne kadar içeri attıysan da adayımız var, cesaretimiz var, gençliğimiz var. Cesaretin varsa çık milletin karşısına. 2 Kasım'da seni sandığa davet ediyorum."


Okunma : 614

Etiketler :



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


 



ANASAYFA
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM

mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA