3 Temmuz 2025 Perşembe

15:32   ALI MAHIR BAŞARıR’DAN TÜİK’E TEPKI   15:30   CHP MERSIN MILLETVEKILI TALAT DINÇER: "ESNAF BITERSE SOKAKLAR BITER, ÜRETIM BITER, UMUT BITER!"   15:29   TOROSLAR’DA ÇÖP EV, ÜÇÜNCÜ KEZ TEMIZLENDI!    15:26   CHP TARSUS İLÇE GENÇLIK KOLLARı TARAFıNDAN 2 TEMMUZ ANMA PROGRAMı DÜZENLENDI   09:40   KADıNLARı GÜÇLENDIREN ‘PAZARTESI BULUŞMALARı’ SÜRÜYOR    17:30   EMIRLER ORMAN PARKı PIKNIK ALANı’NDA ATEŞ YAKMAK YASAKLANDı   16:10   TARSUS BELEDIYESI’NDEN EMEKLILER GÜNÜ’NE ANLAMLı ETKINLIK   15:58   AKDENIZ BELEDIYESI’NDEN TEMIZ KENT VE SAĞLıKLı ÇEVRE İÇIN KESINTISIZ HIZMET   15:55   KıRATLı: “TÜRKIYE’DE EN ÇOK YATıRıMı MERSIN ALıYOR”   15:45   BÜYÜKŞEHIR, MODACı DILEK HANIF İLE MERSINLI KADıNLARıN DOKUMALARıNı BULUŞTURDU   15:04   TARLADA ÇÜRÜYECEKTI, SOFRALARA ULAŞTı   13:54   CHP YENIŞEHIR İLÇE BAŞKANı TOPRAK ÇALıŞKAN’DAN 2 TEMMUZ SIVAS KATLIAMı ANMA MESAJı   13:48   TOROSLAR’DA EMEKLILERE SOHBET EVI GELIYOR   13:45   PARIS TRABZONLULAR DERNEĞINDEN BAŞKAN ABDULLAH ÖZYIĞIT’E TEŞEKKÜR ZIYARETI    10:25   GÜLCAN KıŞ’TAN YANGıN ÇıKıŞı: “ORMAN YOKSA HAYAT YOK, BU VURDUMDUYMAZLıĞA ARTıK YETER!”   09:02   MERSIN İLE ÇIN’IN XıNıNG KENTI ARASıNDA ‘KARDEŞ ŞEHIR PROTOKOLÜ’ İMZALANDı   08:55   ADANA VE MERSIN’DEN ADıYAMAN’A VEFA   22:29   MERSIN OSB’YE ÇINLI HEYETTEN ÖVGÜ    17:40   UYSAL: BU TOPRAKLAR SADECE ARSA DEĞIL, ALıN TERIDIR   16:33   TARSUS BELEDIYESI TEMMUZ AYı OLAĞAN MECLIS TOPLANTıSı GERÇEKLEŞTI  
 
     
 
 
image

Okunma : 88261  Tarih : 11.4.2017  E-Mail : bilgi@mersinerji.com

 
Hayrettin DİNÇ

Bir ülkenin Kaderi..

Bir ülkenin ulusal ve uluslararası platformda saygınlığı, ülke yönetimine soyunan kişilerin saf ideolojilerinden çok, duygu – mantık süzgecinden geçirip, ideolojileriyle özdeşleştirdikleri yaşam biçimleri ile toplumun tarihten gelen etik anlayışının birlikte yoğrularak eyleme dökülmesi ile belirlenir.

Bu doğrultudan bakıldığında; devlet ve siyaset adamlarının saygınlığının, ülkenin saygınlığı ile örtüştüğünü görürüz.

Ülkemizi ve peş peşe gelişen iç – dış olayları bu açıdan değerlendirmek gerekmektedir. Ülkemizin yıllardır yaşadığı siyasal, ekonomik ve ahlaki çöküntü ile şekil değiştiren insani anlayışlarımız, toplumumuzun yaşam biçimini değiştirdiği gibi yönetsel anlayışlarını da değiştirdi. Bu değişim fark edilmeyecek kadar uzun bir süreç içerisinde yaşanmadı. Aksine; kısa yoldan köşe dönmecilik mantığının getirdiği ithal anlayışlar, 25 – 30 senelik bir süreç içerisinde sindire sindire toplumumuzun tüm zerrelerine kadar işlendi. Yeni vatandaş türü yaratıldı özene – bezene…
İnsanımıza özgü değer yargıları değişti ve çeşitlendi. Toplumsal değişimin bu denli soysuz ve temelsiz olması ise; ülkeyi yöneten ve yönetmeye aday olan siyasetçilerimizi de değiştirdi ve yeni siyasetçi türü olarak önümüze kondu. Devlet adamlığına yaraşır kurallarla oynamayan, günü ve sadece kendi geleceğini kurtarma telaşı içerisinde bulunan siyasetçiler yer aldı tarihimizin sayfalarında. ‘Benim yaptığım doğrudur!’ sözünü şiar edinen, önüne geleni küçümsemeyi yaşam biçimi yapan, külhan, kavgacı, hatta bıçkın siyasetçilere teslim edildi ülke yönetimi…

Ülkeyi teslim alan kendinden olmayanı, kendisi gibi düşünmeyeni polisiyle, askeriyle, yargısıyla, medyasıyla linç eden bir anlayışın, toplumsal uzlaşı ve toplumsal barış gibi bir kaygısı elbette yoktur ve olmayacaktır da…

Ekonomik göstergelerin hiç de iç açıcı olmadığı, yoksulluğun zirve yaptığı, ekonomik değer taşıyan tüm devlet yatırımlarının neredeyse tamamının yurt dışı ve yandaş sermayeye peşkeş çekildiği bir ülkede, üretimsizlikten kaynaklanan çöküşe hiçbir çözüm üretmeyen siyasilerin, cumhuriyet tarihinin en hassas seçimine girmek üzere olunduğu halde dilenci kültürü yaratıp yaşatmaya çalışmaları ve kişisel ihtirasları uğruna toplumu kutuplaştırmaya çalışmaları anlaşılır şey değil!

Kaldı ki; siyasilerin devletin rejiminin daha dine dayalı, daha antidemokratik, daha faşizan olması için yeteri kadar cüret gösterebilmesi ve bu konuda geçmişinde sağlam duruşlar(!) sergilemiş olmaları bile, toplumun ve toplumsal eylemlerin yetersizliğini bozamamakta.

Çünkü alternatif olabilme becerisini henüz gösterememiş kişi ve ideolojilerin sadece samimiyeti toplumumuzun önemli bir bölümü için yeterli olmamaktadır. Oysa toplumsal gerçekleri bildiği ve gözleyebildiği halde, hâlâ yıllar ötesindeki ideolojik temellerinin peşinde takılı kalan siyasal hareketlerin; toplumsal dönüşümdeki olumsuzluklara yön verememesi, ancak ‘kristalizasyon’ ya da daha iyi niyetli tabirle ‘eyyamcılık’ ile açıklanabilir.

O zaman; topluma, devlet geleneğine, yaşama ve insanlara ters düşen bir siyasetçinin daha hırçınlaşması ve koşar adımlarla kendisi için yarattığı hedeflere her ne olursa olsun ulaşma niyeti karşısında söyleyecek tek bir elle tutulur sözlerinin olmaması da doğaldır.
Yoksa hâlâ ‘Hayır!’ diyenleri linç kültürüne teslim etmek, terörist, vatan haini ilan etmek, inanılan ve kutsanan tüm inanç ve anlayışları propaganda malzemesi yapmak nasıl bir cesaret ile açıklanabilir?

Sonuç olarak; bir devletin en yükseğindeki güce göz diken ve kendince emin adımlarla bu yolda yürümeye çalışan bir siyasetçiyi ve arkasındaki halkı eleştirirken, toplumsal dönüşüme müdahale etmeyen ve edemeyen kişi ve ideolojilerin söyleyecek tek bir sözü bile yoktur.

Onlara düşen; sadece olacakları seyretmek ve kendi kendilerine yorum yapmaktır.

Ülkenin karanlık çukurlarda boğulacağı bilindiği halde…




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz :

Güvenlik Kodu : Güvenlik Kodu
Kod :

 




 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA