Okunma : 207
Tarih : 11.08.2025
E-Mail : mehmed.ok33@gmail.com
Mehmet OK
TERÖRSÜZ DEMOKRASİ….
Bu ülkede her vatandaş terörsüz demokrasi ister…! Terörsüz demokrasi için önce toplumsal uyum, adalet ve özlüklük ve karşılıklı saygı ilkeleriyle, Düşünce özgürlüğü ve eleştiri hakkı korunduğu, Emeğe değer verildiği, üretim desteklendiği, Farklı sesler bastırılmadığı, Korku kültürü yerine, güven duygusu ve hukukun üstünlüğü egemen kılındığı bir ortamda olacağını ve muhalefete savaş açmakla olmayacağını herkes bilir…!
Terörsüz bir demokrasi, ancak güçlü bir toplumsal sözleşmeyle mümkündür. Gerçek bir demokrasi: - Adaletin tesis edildiği, - Özgürlüklerin güvence altında olduğu, - Hukukun herkes için eşit işlediği, - Farklılıkların zenginlik sayıldığı bir sistemde yeşerir.
Ancak unutmamalıyız ki: - Muhalefeti "düşman" gören bir anlayış, demokrasiyi değil, kutuplaşmayı besler. - Eleştiriyi susturmak, sorunları çözmek yerine derinleştirir. - Korkuyla sindirilen toplumlar değil, özgüvenle hareket eden bireyler ilerlemeyi sağlar.
Demokrasi bir yönetim biçimi değil, bir yaşam kültürüdür. Barışçıl bir toplum için: - Diyalog kapıları açık tutulmalı, - Haklar ve özgürlükler pazarlık konusu yapılmamalı, - Eşitlik ve adalet tüm politikaların temeline yerleştirilmelidir.
Son sözümüz….; “Demokrasi, çoğunluğun iktidarı değil, azınlığın haklarının güvence altına alındığı bir sistemdir." — Alexis de Tocqueville
Terörün panzehri, daha fazla demokrasi, daha fazla adalet ve daha fazla insan onurudur. Bu yolda hep birlikte yürümeliyiz.
Terörsüz Bir Demokrasi İçin Ortak Taahhüt Gerçek bir demokrasi, ancak toplumsal sözleşmenin tüm taraflarca içtenlikle benimsendiği bir ortamda hayat bulur.
Bu sözleşme: Adaleti…. Yalnızca sözde değil, fiilen tesis ederek, Özgürlükleri…. Kâğıt üzerinde değil, yaşamın her alanında koruyarak, Hukukun Üstünlüğünü…. İktidara yakınlık veya uzaklığa göre değil, her vatandaş için eşit işleterek, Çoğulculuğu…. Farklılıkları tehdit değil, toplumsal zenginlik kabul ederek inşa edilir.
Dikkat Çeken Gerçekler: Terörle mücadele demokrasiyi askıya almanın gerekçesi olamaz. Tam aksine, demokratik hakların kısıtlandığı ortamlarda şiddet sarmalı derinleşir. Muhalefet, demokrasinin düşmanı değil, olmazsa olmazıdır. Onu susturmak, toplumu tek sesli hale getirerek kırılganlaştırır. Korku kültürü, terörün en büyük müttefikidir. Güven ise, ancak şeffaflık ve hesap verebilirlikle sağlanır.
Nasıl Bir Yol İzlemeli? Diyalog Siyaset, silahların değil, kelimelerin gücüne dayanmalı. Kapsayıcılık Hiçbir grup dışlanmamalı; "biz ve ötekiler” ayrımı son bulmalı. Ekonomik Adalet Terörün beslendiği en önemli damarlardan biri olan eşitsizlik, hakkaniyetli politikalar ile kurutulmalı.
Tarihin Dersi: 20. yüzyıl bize gösterdi ki; özgürlüklerin kısıtlandığı rejimler, kısa vadede "istikrar" vaat etse de, uzun vadede kaosa gebedir.
Gandhi’nin İkazı: “Adaletsiz rejimler karşısında tarafsız kalanlar, zalimlerden yana pozisyon almış sayılır. Çağrımızdır: Terörsüz bir gelecek için, demokrasinin tüm renklerine sahip çıkalım. Unutmayalım ki… Barış, yalnızca bir hedef değil; adımlarımızın kendisidir." Birlikte umudu yeşertebiliriz.