Türkiye’den yurtdışına kaçırılan tarihi eserlerin geri getirilmesi ve bu konuda gerekli önlemlerin alınması konusunda araştırma önergesi verdiğini ve bu önergenin iktidar partisinin de katkısıyla dört partinin ortak araştırma önergesi olarak TBMM’de kabul edildiğini hatırlatan Kuyucuoğlu, “Çok nadir olsa da iktidar ve muhalefetin bazı konularda birlikte hareket etmeleri önemlidir. Önerimize destek vererek araştırma komisyonu kurulmasını sağlayan bütün partilerimize teşekkür ediyoruz. Bu komisyonun kurulmasının en temel nedenlerinden birisi, kültürel varlıklarımızın korunması ve yurt dışına kaçırılan eserlerin yeniden ülkemize kazandırılması amacıyla güçlü bir siyasi irade ortaya koymak ve bu konuda adım atacak kişi ve kurumların önünü açmaktır. Ülkemiz, tarihî ve kültürel değerleri açısından açık hava müzesi ve dünyanın en zengin ülkelerinden biridir. Bu zenginliği korumak, bir şekilde yurt dışına çıkarılanları da yeniden ülkemize kazandırmak, gelecek nesillerimize ve dünya kültür hazinesine olan borcumuzdur” dedi.

Kuyucuoğlu, komisyonun ilk olarak Kaçakçılık Dairesi, Müzeler Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Gümrükler Genel Müdürlüğü, Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden bilgi aldığını, İstanbul’daki müzeleri gezip müze müdürleri ve müzayedecilerle görüştüğünü anlattı.

Kuyucuoğlu, komisyonun ayrıca Danimarka, Almanya, Fransa, İngiltere ve ABD’deki müzeleri gezdiğini kaydetti ve Louvre Müzesi’nde Türkiye’deki ibadethane ve kabirlerden kaçırılmış eserleri gördüklerini anlattı.

Türkiye’deki kültürel varlıkların yurtdışına kaçırılmasını önlemek için dedektör satışlarının ve koleksiyonerlerin takip altına alınmasını, cezaların artırılmasını, tarihi eser kaçakçılığını önleyenlerin ödüllendirilmesi, tarihi ve kültürel varlıklar konusunda farkındalık yaratılması, eğitim verilmesi önerilerinde bulunan Kuyucuoğlu, yurtdışındaki müzeler nezdinde yapılması gereken çalışmaları da şöyle özetledi:

“Müzayede salonlarında satılacak eserlerin emniyete bildirimi yapılıyor. Satışa çıkacak eserlerin kataloglarının gönderimi önceden yapılıyor. Bunların elçiliklerce takibi yapılmalıdır. Müze veri tabanından Anadolu menşeli eserlerin takibi yapılmalıdır. 1970 sonrası çalınan eserlerin iadesi talep edilmelidir. İbadethanelerden çalınan eserlerle ilgili zaman aşımı yoktur, bu eserlerin iadesi talep edilmelidir. Dış siyasi görüşmelerde Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın konu ile ilgili dosyasının olması gerekir. Anadolu kökenli eserlerin yılın belli zamanlarında Türkiye’de sergilenmesi sağlanmalıdır.”

Yurtdışındaki turizm kültür ateşelerinin daha çok turizm konusunda çalıştıklarını, Türkiye’de arkeolojik eserlere ödeme yapılmadığını kaydeden Kuyucuoğlu, “Kültür Bakanlığı’nca kazılara ayrılan para 24 milyon TL. Almanya’da Bergama, Avusturya’da Efes, Birleşik Krallık’ta, Fransa’da, ABD’de İslam eserleri müzeleri, Rusya’da, Troya hazineleri var. Sadece Bergama müzesi 9 yılda 1 milyar Euro kazanmış. Louvre Müzesi’ni yılda 9-10 milyon insan ziyaret ediyor. Hedefimiz kaynak ülke olarak diğer kaynak ülkelerle de işbirliği yaparak kaynağı kurutmak. Pazar ülkelerdeki pazarı da denetim altına almaktır. AKP hükümetinin AB ülkeleriyle ilişkilerinin bozuk olması nedeniyle mahcuplar. Almanya’da randevular iptal ediliyor. Louvre Müzesi önünde yapmak istediğimiz bir basın açıklaması talebimiz komisyon başkanı tarafından kabul edilmiyor. Çünkü mahcuplar, itibarları sarsılmış. Amacımız, ülkemizdeki tarihi eser kaçakçılığının önlenmesi, mevcut varlıklarımızın korunması ve ülkemizin bu pazarda, kaynak ülke olmaktan çıkarılmasıdır. Ülkemizden kaçırılan tarihi eserlerin tespiti ve iadesinin sağlanması için kararlı ve etkin adımların atılması önemlidir. Bu konuda uluslararası alanda yapılacak girişimler için komisyonumuzun çalışması yönlendirici olacaktır. Bundan sonra yapılması gereken bu işin canlı tutulması ve sürekli takibinin yapılmasıdır” ifadelerini kullandı.