Koca yayınladığı mesajda şunları kaydetti: “ Çocuk hakları, insan hakları kavramının içinde ele alınması gerekli bir konudur. Bu haklar hem kanunen, hem ahlaki olarak dünya üzerindeki bütün çocukların doğuştan sahip olduğu; yaşama, barınma, eğitim, sağlık; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi hakların hepsini birden tanımlamaktadır. Çocuk hakları, insan hakları meselesidir ve bu hakların korunması bizi biz yapan, bizi insan yapan en önemli değerimizdir.
Tarihe baktığımızda çocuk haklarına dair ilk metin 1917 yılında, Moskova’da ‘Çocuk Hakları Bildirgesi’ olarak kaleme alınmıştır. Sonraki yılarda Leh eğitimci Janusz Korczak 1919 tarihli ‘Bir Çocuğu Nasıl Sevmeli’ adlı kitabında çocuk haklarından söz etmiş ve konuyu gündeme taşımıştır. Resmileşen ilk metin ise 1924 yılında Milletler Cemiyeti tarafından kabul edilen Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi’dir. Bildiri sözleşmeye dönüştürülerek 20 Kasım 1989’da Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme adı altında yayınlanmıştır. Türkiye’de ise ilkini 1929 yılında kutladığımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mız bizlerin övünç kaynağı. Burada dâhi lider Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonunu, çocuklara verdiği önem ve değeri çok açık olarak görüyoruz. Çocuklara bayram armağan eden ilk ve tek ülkeyiz. Ancak Türkiye’de çocuk haklarında ve bu hakların korunmasında gelinen nokta hiç iç açıcı değil. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu'nun Çocuk hakları raporuna göre, son 16 yılda 18 yaşın altında 440 bin çocuk doğum yaptı. Cinsel suçların yüzde 46'sı çocuklara karşı işlendi. Çocuğun cinsel istismarında Türkiye dünya listesinde 3. sırada yer aldı. Çocuk işçiliğinde rakam iki milyona yaklaşmış durumda. Çalışan her 10 çocuktan 8'inin kayıt dışı olarak çalıştığını görüyoruz. 2018 yılında 15-16 ve 17 yaşında olan üç çocuk çalışırken hayatını kaybetti ve ölen çocukların üçü de tarım emekçisiydi. Eğitim hakkı raporuna göre ise, örgün ve yüksek eğitimde var olan cinsiyet farkının kapatılmadığı, kadınların net okullaşma oranları tüm düzeylerde erkeklerden geri durumda olduğu, ilkokuldan orta öğretime geçişte kız öğrenci kaybının erkeklere göre yoğunlaştığı görülüyor. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde çocuk yaşta evlilik ve nişanlılık nedeniyle eğitime devam edemeyenlerin yüzde 97.4'ü kız öğrencilerdir. Yaşam hakkı verilerine bakacak olursak, 2009'dan 2017 yılına kadar 18 ila 21 yaş arasında 68 çocuk ve genç yaşamını yitirdi. Ölümler 'şüpheli' olarak kayıtlara geçti. Çocuklarla ilgili son 3 yılda 18 işkence başvurusu yapıldı. Çocuk tutuklu ve hükümlülere kötü muamele ve işkence iddialarıyla ilgili 2015 yılında 4, 2016 yılında 4, 2017 yılında ise 10 başvuru yapıldığı kaydedildi. Yaklaşık 700 çocuk anneleriyle birlikte cezaevinde. İşlediği suçlardan ötürü de 3 bin 13 çocuğun cezaevinde olduğunu biliyoruz.
İHD, Adalet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜİK rakamları baz alınarak referans gösterilen raporlarda belirtilen çocuk hakları maddelerine ilişkin veriler, Türkiye’nin Çocuk Hakları konusunda oldukça vahim bir durumda olduğunun acı bir göstergesi. Taraf olduğumuz Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi doğrudan ya da dolaylı olarak çocukları ilgilendiren bütün etkinliklerde çocuğun yüksek yararının temel alınmasını şart koşar. Her çocuk kaç yaşında olursa olsun bireydir. Çocukluk dönemi birey olma yolunda karşılaşılan fırsatlar dönemidir ki; devletin ve toplumun görevi, çocuğun birey olma sürecindeki karşılaşabileceği tüm engelleri ortadan kaldırması ve bu yoldaki fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek kendilerini gerçekleştirebilmeleri için çocuklara imkan tanımasıdır. Bu konuya dair Partimiz programında 30 madde vardır. İYİ Parti olarak çocuk ve gençlerimize oldukça önem veriyor ve bu konuda ciddi, vazgeçilmez kurallarımızı koyuyoruz. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın adı üstünde çocuk yaşta geleceklerini karartan ve onları hayattan koparan bu tablo ülkemize yakışmamaktadır. Çocuklarımızın yaşamaya, eğitime, sağlıklı olmaya, seslerinin duyulmasına, kendilerine adilce davranılmasına hakları var. Her şeyden öte çocukların çocuk olmaya hakkı var. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk “Çocuklar her türlü istismardan korunmalı ve onlar her şartta yetişkinlerden daha özel olarak ele alınmalıdır. Çocuk sevgisi bir ihtiyaçtır” diyor. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın doğuştan gelen haklarını en iyi şekilde yaşamaları, ailelerine ve vatanına hayırlı ve iyi bireyler olmaları dileği ile hepinize saygılarımı sunuyorum.”