Mersin Büyükşehir Belediyesi, kaliteli ve genetiği bozulmamış yerel buğday türlerinin yaygınlaştırılması projesi kapsamında, Silifke’nin Balandız Mahallesi’nde 13 üreticiye alım garantisi, tohum ve gübre desteği verdi. Çiftçinin geçtiğimiz sonbaharda ekimini yaptığı yöreye özgü ve genetiği bozulmamış sarı buğday, önümüzdeki günlerde hasat edilecek. Hasat edilen buğday öncelikle talep edenlere satılacak.
Mersin Büyükşehir Belediyesi, kalan buğdayı piyasanın 2 katı fiyatına satın alacak ve o buğdaydan elde edilecek un, Halk Ekmek Fabrikası’nda ekmeğe dönüşerek, Mersinliler’in sofrasına ulaşacak. Proje ile hem yerel buğday türü olan sarı buğdayın yaygınlaşması sağlanacak, hem genetiği bozulmamış buğday tohumları korunup, gelecek nesillere aktarılacak, hem de çiftçi kazanacak. Mersin Büyükşehir Belediyesi, projeyi Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü ile birlikte yürütüyor.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Türkiye’de çok sayıda buğday türü bulunduğunu, bunların veriminin de yüksek olduğunu belirterek, “Ama bizim bölgede üreticiye verdiğimiz sarı buğdayın verdiği lezzeti, ekmek kalitesini ya da o buğdaydan elde edilecek unla yapılacak yiyecek lezzetini bize sağlamaz. Bu nedenle hem ata tohumlarımızı hatırlatmak, hem de insanların sofrasına farklı lezzetlerin sunulabilmesi adına bu çalışmaları yapıyoruz” dedi. Seçer, her yıl farklı bir ata tohumuna destek vereceklerini ve girdi maliyetlerini karşılayacaklarını söyledi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal ve Veteriner Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen “Yerel Buğday Çeşitlerinin Yerinde Korunması ve Pazarlanması Projesi” kapsamında Silifke’nin Balandız Mahallesi’nde 13 çiftçinin ektiği yöreye özgü sarı buğdayda hasat sezonuna yaklaşıldı. Proje kapsamında, 13 üreticiye en az 5’er dekarlık alanda yöreye özgü sarı buğday ekmeleri karşılığında dekar başına 25 kilogram tohum, gübre ve ilaç desteği sunuldu. Böylece toplam 65 dekarlık alana sarı buğday ekilmesi teşvik edildi.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Türkiye’de çok sayıda buğday türü olduğunu, bunların veriminin de yüksek olduğunu belirterek, “Ama bizim bölgede üreticiye verdiğimiz sarı buğdayın verdiği lezzeti, ekmek kalitesini ya da o buğdaydan elde edilecek unla yapılacak yiyecek lezzetini bize sağlamaz. Bu nedenle hem ata tohumlarımızı hatırlatmak, hem de insanların sofrasına farklı lezzetlerin sunulabilmesi adına bu çalışmaları yapıyoruz” dedi. Seçer, her yıl farklı bir ata tohumuna destek vereceklerini ve girdi maliyetlerini karşılayacaklarını söyledi.
19 ton rekolte bekleniyor
Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü ile birlikte yürütülen çalışma kapsamında, Balandızlı üreticilerin bu hasat sezonunda yaklaşık 19 ton sarı buğday hasat edeceği tahmin ediliyor. Hasat edilen buğday öncelikle talep edenlere satılacak. Kalan buğdayı ise Mersin Büyükşehir Belediyesi alacak.
Mersin Büyükşehir Belediyesi, Balandız çiftçilerinin ürettiği sarı buğdaya alım garantisi de verdi. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin belirlediği buğday fiyatının 2 katı fiyatı garanti eden Mersin Büyükşehir Belediyesi, buğdayın kilogramını 3.5 TL’den çiftçiden alacak. Böylece her bir üretici ortalama 5 bin 240 lira gelir elde edecek. Balandız Mahallesi’ndeki 13 çiftçinin toplam geliri ise 68 bin 250 TL’yi bulacak.
Çiftçilerin tohum ve gübre destekleri ödendi
“Yerel Buğday Çeşitlerinin Yerinde Korunması ve Pazarlanması Projesi”ne katılan çiftçilerin tohum ve gübre destekleri miktarı olan hane başına 800’er TL, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü yetkililerinin katılımıyla ödendi. Ardından çiftçiler ve uzmanlar, sarı buğday ekili arazilerde inceleme yaparak, başakların kalitesini ve verimliliğini inceledi.
“Anadolu gen bankası gibi”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, proje ilgili yaptığı değerlendirmede, “Ata tohumlar, yerli tohumlar önemli. Kadim Anadolu toprakları bir anlamda gen bankası gibi bir hinterlant. Tarihte birçok medeniyetin yaşadığı bu topraklar, çok önemli tarım ürünlerinin de anavatanı aslında. ‘Bereketli Hilal’ dediğimiz o hinterlanda, çok önemli tarımsal üretimin yapıldığını tarihte görebiliriz” dedi.
“Her şey para değil. İnsan sağlığı da önemli”
Tohum ıslahı çalışmaları ve genetiğiyle oynanmış tohumlar nedeniyle tarımda verimliliğin arttığını, ürünlerin görüntüsünün, raf ömrünün daha tohum aşamasındayken belirlenebildiğini ifade eden Başkan Seçer, böylece çiftçilerin daha çok kazanç elde ettiğini vurguladı. Başkan Seçer, “Ama diğer taraftan da her şey ekonomik değer değil, her şey para değil. İnsan sağlığı, çevre sağlığı, insanların damak zevki de önemli” diye konuştu.
“Diğer türler sarı buğdayın lezzetini vermez”
Silifke Balandız’da 13 üreticiye 65 dekar alanda üretilmek üzere her dekar için 25 kg tohum dağıttıklarını ifade eden Başkan Seçer, “Sarı buğday yerli bir çeşit. O bölgeye ait bir çeşit. Şu anda ekonomik olarak çok daha fazla ürün getiren, gelir getiren birçok çeşit buğday var. Meşhur Rus buğdayı vardır. Bizim meşhur yerli beyaz buğday vardır. Adana 99 gibi son yıllarda geliştirilen çeşitler vardır. Bunların verimleri son derece yüksektir. Ekonomik gelirleri de, birim alana göre çiftçiye kazandıracağı da daha yüksektir ama bizim bölgede üreticiye verdiğimiz sarı buğdayın verdiği lezzeti, ekmek kalitesini ya da o buğdaydan elde edilecek unla yapılacak yiyecek lezzetini bize sağlamaz. Bu nedenle hem ata tohumlarımızı hatırlatmak, hem de insanların sofrasına farklı lezzetlerin sunulabilmesi adına bu çalışmaları yapıyoruz” dedi.
“Halk Ekmek Fabrikası’nda değerlendireceğiz”
Proje kapsamında dağıtılan sarı buğday tohumlarının Ekim veKasım aylarında ekildiğini, kısa süre sonra hasat edileceğini kaydeden Başkan Vahap Seçer, “Tahminen 20 ton civarı buğday elde edilebilir. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin ekmeklik buğdaya açıkladığı taban fiyatının 2 katı fiyatla bunu alacağız. Her yıl farklı bir ata tohumuna destek vereceğiz. Girdi maliyetlerini karşılayacağız. Ata tohumlarından, yerli tohumdan elde edilecek buğdaydan tabiki un yapacağız. Bu unlar da bizim Ekmek Fabrikamız’da ekmek olarak yurttaşlarımıza sunulacak” ifadelerini kullandı.
“Ekmekte de, bulgurda da kullanılabilecek bir çeşit”
Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü yetkilisi Yüksek Ziraat Mühendisi Murat Küçükçongar da 2009-2014 yılları arasında tüm Türkiye’de yerel buğdayların tespitini yaptıklarını belirterek, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin de benzer bir çalışma içinde olması nedeniyle ortak proje yaptıklarını ifade etti.
Silifke Balandız’da en çok ekilen yerel buğdayın sarı buğday olması nedeniyle bu türü seçtiklerini kaydeden Küçükçongar, “Çalışmamız 2 yıl sürecek. 1 ay sonra hasat yapılacak. Önümüzdeki sezon tekrar ekim yapılacak. 13 çiftçiyle bu projeyi yürütüyoruz. Her çiftçi için 5 dekar alan destekleniyor. Yerel buğdaylar aynı isimde de olsa, bulunduğu yere göre farklılık göstermektedir. Bunların genetik özellikleri de çıkarıldı. Ekmekte de, bulgurda da kullanılabilecek bir buğday çeşidimiz. Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne Enstitümüz ile işbirliği yaptığı için teşekkür ederiz” diye konuştu.
“Sarı buğday atalarımızdan, dedelerimizden kalma”
Balandız Mahallesi Muhtarı Kerim Çelik de “Sarı buğday daha önce bizim atalarımızdan ekilen bir buğday. Biz atamızdan, dedemizden bu buğdayı ekiyoruz. Mahallemiz hane olarak şu anda 50 hane. Bunların yaklaşık 30’u buğday ekiyor. Ama bunun verimi yılın yağışına göre. Gün gelir dönümde 250 kilo verir, 200 verir, 150 verir. Kuraklık nedeniyle tarladan kaldırmadığımız zaman da oldu. Bu sene hasadımız iyi olacak inşallah. Büyükşehir Belediyemiz ile Tarım ve Orman Bakanlığı destekliyor. Biz de onun üzerine sözleşmelerimizi yaptık. İnşallah iyi olacak” ifadelerini kullandı.