26 Nisan 2024 Cuma

16:40   YENİŞEHİR BELEDİYESİ KAÇAK PEYNİR İMALATHANESİNİ MÜHÜRLEDİ   15:51   GÖKHAN GÜNAYDIN ÇORLU TREN FACİASI DAVASINDA ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERE CEZA VERİLMEMESİNE TEPKİ GÖSTERDİ   14:47   EMİR CAN İĞREK`TEN MEZİTLİ 33 SPOR`A TAM DESTEK   13:05   AKDENİZ BELEDİYESİ’NDEN VATANDAŞLARA VERGİ HATIRLATMASI   12:56   GÜLCAN KIŞ: HER 100 ÇOCUKTAN 20’Sİ ÇALIŞIYOR   12:56   ÇORLU DAVASI KARARINDAN SONRA AİLELER: YÜREĞİMİZE SU SERPİLDİ AMA BU DAVA BURADA BİTMEZ. 35 KAMU İHALESİ ALIP PARASINA PARA KATANLARI DA CEZAEVİNE GÖNDERMEDEN RAHAT ETMEYECEĞİZ   12:25   ÇORLU TREN KAZASI DAVASI... ÖZGÜR ÖZEL: “BU BAŞARI, DAYANIŞMA GÖSTERENLERİNDİR. BUNDAN SONRA HEP BERABER OLACAĞIZ”   12:02   ÇORLU DAVASI`NDA HAPİS CEZASI VERİLEN TCDD YÖNETİCİSİ 4 SANIK TUTUKLANDI   11:08   TOROSLAR BELEDİYE BAŞKANI YILDIZ, MAKBULE VE MEHMET ÇİFTİNİN İSTEĞİNE KAYITSIZ KALMADI   10:47   AKP`DEN CHP`YE GEÇEN TAŞOVA BELEDİYESİ`NİN BORCU BELEDİYE BİNASINA ASILDI: 32 MİLYON 715 BİN 775 LİRA   10:33   AKP`DEN DEM PARTİ`YE GEÇEN KARAKOÇAN BELEDİYESİ`NİN 88 MİLYON TL BORCU OLDUĞU AÇIKLANDI   10:15   ODTÜ ÖĞRENCİLERİNİN REKTÖRLÜK ÖNÜNDEKİ OTURMA EYLEMİNE ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANI GÜNER`DEN DESTEK   10:13   GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ: "YOKSULLUK GİRDABI ÇOCUKLARIMIZI EĞİTİMDEN KOPARIYOR"   10:11   ÖZGÜR ÖZEL`DEN ÇORLU DAVASI ÖNCESİ AÇIKLAMA: “ÖLENLERİ SUÇLU, SUÇLULARI MASUM GÖSTEREN BİR KARARA KİMSE YELTENMESİN"   10:01   MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, FİZİKSEL YETERLİLİK KURSLARIYLA GENÇLERİ SINAVA HAZIRLIYOR    09:25   TARSUS`TA “SANAT GÜZELLEŞTİRİR" KARMA RESİM SERGİSİ   09:23   İSİAS OTEL DAVASI... ACILI BABADAN MAHKEME HEYETİNE ÇAĞRI: "DEVLET GÖREVLİLERİNİN DE BU DAVA DOSYASINA DAHİL EDİLMESİ GEREKİR"   23:21   DENİZ YAVUZYILMAZ: "KUVEYTTÜRK`TE YÖNETİM KURULU ÜYESİ DE OLAN KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI ALPASLAN`IN TOPLAM MAAŞI 801 BİN TL"   21:29   GEZİ İÇİN ADALET NÖBETİ`NİN İKİNCİ YIL DÖNÜMÜNDE İZMİR`DEN ADALET ÇAĞRISI: "HUKUKSUZLUĞA SON VERİN"   20:21   İYİ PARTİ`NİN 5 OLAĞANÜSTÜ KURULTAYI`NA DELEGELER, İL VE İLÇE YÖNETİCİLERİ İLE ESKİ MİLLETVEKİLLERİ DIŞINDA KATILIMCI ALINMAYACAK  
 
     
   

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu :9 yeni bir tarihtir. 9 Temmuz yeni bir doğuştur.


Türkiye’nin dört bir yanından yüzbinlerce insan Maltepe’deki tarihi buluşmaya katılmak için İstanbul’a geldi. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu son 3 kilometrelik yolu yalnız yürüme kararı almıştı ama vatandaşlar onu yalnız bırakmadı. Kılıçdaroğlu, 1 kilometrelik son etabı da tamamlayı

 

Tarih : 11 Temmuz 2017 Salı 00:13   Okunma : 1832

Türkiye'nin dört bir yanından yüzbinlerce insan Maltepe'deki tarihi buluşmaya katılmak için İstanbul'a geldi. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu son 3 kilometrelik yolu yalnız yürüme kararı almıştı ama vatandaşlar onu yalnız bırakmadı. Kılıçdaroğlu, 1 kilometrelik son etabı da tamamlayıp miting alanına ulaştı. CHP Lideri sahneye eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte çıktı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, saat 17:59’de alkışlar eşliğinde miting alanına girdi. Eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte sahneye çıkan Kılıçdaroğlu, miting alanında bulunanları selamlayarak Adalet Yürüyüşü’ne katılanlara teşekkür etti.

İşte Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları:

15 Haziran’da Güven Park’ta başlattığımız Maltepe’de bitirdik. Son olduğunu kimse düşünmesin bu bizim ilk adımımızdır.

Herkes şunu çok iyi bilsin. 9 Temmuz yeni bir adımdır. 9 Temmuz yeni bir iklimdir. 9 Temmuz yeni bir doğuştur. Ankara’da yürüyüşe başladığımız yürüyüşü 21 kilometreyi 10 dakika  arayla bitirdik.

Bize destek veren teşekkürler…

Yol boyunca araç sürücüleri bazen kornalarıyla bazen el sallayarak destek verdiler. Onlara da saygılarımı gönderiyorum…

Bize sofrasını açan ayran ikram eden, yemek gönderen, topladığı kır çiçekleri gönderen annelere babalara dedelere şükran borçluyum…

Yol boyunca büyük bölümü birlikte yürüdüğümüz Oğlu tutuklu Veysel amcaya da teşekkür ediyorum.

Bizi protesto eden vatandaşlarımız da vardı. Kimse unutmasın. Kılıçdaroğlu her kesimin hakkını bilir. Onlara teşekkür ediyorum.

Bir teşekkürüm de güvenlik güçlerine. Polisinden askerine.. Halkın polisine halkın jandarmasına buradan teşekkür ediyorum. Kimse unutmasın. Biz yürürken taşkınlık yapacağımızı düşünüyorlardı. Dünyanın en barışçıl yürüyüşünü yaptık.

Adalete susamış 80 milyona şükranlarımı saygılarımı sunuyorum.

HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun öncülüğünde, partinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması sonrası başlatılan “adalet yürüyüşü”, “büyük adalet mitingi”nin gerçekleştirileceği Maltepe Meydanı’nda sona erdi. Kılıçdaroğlu, miting alanında yaptığı açıklamada “Kimse bu yürüyüşün bir son olduğunu düşünmesin, ilk adımımızdır” ifadesini kullandı.

Kanun hükmünde kararnameler (KHK) ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın açlık grevlerinin 120’nci gününe girdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Terörist ilan edilen, hapis edilen, hak aramak açlık grevindeki kardeşlerimiz Nuriye ve Semih için yürüdük” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, yüzlerce gazetecinin tutuklu bulunduğunun altını çizerek şunları kaydetti:

“Olmayan adalet için yürüdük, mazlumun ahı için yürüdük, hapisteki milletvekilleri için yürüdük, hapisteki gazeteciler için yürüdük, Sözcü muhabiri Gökmen Ulu'nun doğum günü. Hapistesin kardeşim biliyorum ama unutma Maltepe Meydanı senin yanında, gazetecilerin yanındadır.”

“YUHALAMAYIN”

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve hükümete eleştiriler yönelttiği sırada meydandan “yuh” sesleri yükselmesi üzerine Kılıçdaroğlu, “Yuhalamayın, sadece bu gerçekleri bilin” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan emir aldığını iddia ettiği hâkim ve savcılara yönelik olarak yaptığı çağrıda “Adaletin hakkını korumak benim kadar sizin de görevinizdir. Sizin de hakkınız ve görevinizdir. Dik durun, onurlu durun, ona göre karar verin. Delilsiz insanları mahkum etmeyin, Saray'dan talimat geliyorsa elinizin tersiyle itin” ifadesine yer verdi.

Kılıçdaroğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimi sonrası oğlu tutuklanan ve başından bu yana yürüyüşe eşlik eden 79 yaşındaki Veysel Kılıç’a da teşekkür etti.

25 gün süren yürüyüşte bugüne dek, 432 kilometre yol katedildi. Kalan üç kilometrenin ikisinde kurmaylarıyla birlikte yürüyen Kılıçdaroğlu, yolculuğunu tek başına tamamladı.

“OLMAYAN ADALET İÇİN YÜRÜDÜK”

Aziz vatandaşlarım, benimle birlikte 450 kilometreyi kat eden sevgili yol arkadaşlarım. Sevgili adalet arayışçıları. Televizyon başında izleyen vatandaşlarım, Maltepe'den tüm İstanbul'a tüm Türkiye'ye gönül dolusu selamlar, sevgiler, muhabbetler gönderiyoruz.

15 Haziran 2017'de sabah saatlerinde Ankara Güven Park'ta başlattığımız yürüyüşü Maltepe'de noktaladık ama kimse bu yürüyüşün bir son olduğunu düşünmesin, bu yürüyüş bizim ilk adımımızdır.

Herkes şunu çok iyi bilsin, 9 Temmuz yeni bir adımdır, yeni bir iklimdir, yeni bir tarihtir. 9 Temmuz yeni bir doğuştur. Ankara'da yürüyüşe başladığında bir grup yurttaşımızla beraber ilk gün 21 kilometreyi 10 dakikalık arayla bitirdik. 10 dakika bir yerde mola verdik ve 21 kilometreyi tamamladık. Yol boyunca bizi yüreklendiren, destek veren Ankara, Kahramankazan, Kızılcahamam, Mulak, Gerede, bolu, Kaynaşlı, Düzce, Hendek, Adapazarı, İzmit, Gebze ve İstanbul'a yürekten teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum.

Yol boyunca yürürken araç kullanıcıları bazen kornayla, bazen elleriyle bizi yüreklendirdiler, selam verdiler. Onlara da buradan Maltepe Meydanı'ndan şükranlarımı ve saygılarımı gönderiyorum. Bize sofrasını açan, ayranını ikram eden, çayını ikram eden, yemek gönderen, yiyecek gönderen, topladığı kır çiçeklerini sevgiyle bize veren, hayır dualarım seninle diyen annelere, babalara, dedelere her zaman, her yerde şükran borçluyum, yine buradan teşekkürlerimi gönderiyorum.

Yol boyunca birlikte yürüdüğümüz, büyük bir kısmında beraber yürüdüğümüz, harp okulunda tutuklu oğlu olan Veysel Amca'ya selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum.

“KEMAL KILIÇDAROĞLU HERKESE SAYGILIDIR”

Ve tabii yolda gelirken bizi protesto eden sevgili vatandaşlarımız da vardı. Hiç kimse unutmasın, Kemal Kılıçdaroğlu herkese saygılıdır. Protesto eden vatandaşlarımıza onun da bir hak olduğunu söylüyorum. Bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi mutlaka getireceğiz. Bir teşekkürüm de güvenlik güçlerimize… Ankara'dan İstanbul'a bütün güvenlik güçleri bizim sağlıklı bir şekilde bu meydanda toplanması için olağanüstü çaba gösterdiler. Halkın polisine, halkın jandarmasına buradan sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum.

Hiç kimse unutmasın, taşkınlık yapacağımızı, yürürken vurup kıracağımızı düşünüyorlardı. Dünyanın en barışçıl yürüyüşünü yaptık. En barışçıl eylemini yaptık. Bütün 80 milyona sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Bir acı kaybımız oldu; Hasan Tatlı kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Allah'tan rahmet diliyoruz. Ailesine, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. İki güzel kızı yine yürüyüşe geldiler, babalarının vasiyetini yerine getirdiler. Hem başsağlığı diliyorum, hem şükranlarımı sunuyorum.

‘NEDEN YÜRÜDÜK ANLATAYIM’

Yürüyüşümüze destek veren pek çok kişi oldu. Milletvekillerine, genel başkanlara ve yöneticilere, sendikalara, sanatçılara, muhtarlara, engellilere, Ergenekon, Balyoz, KHK mağdurlarına, taşeron işçilere, kadınlara, meslek kuruluşlarına, barolara, çiftçilere, emeklilere ve mağdur ailelere yürekten teşekkürlerimi sunuyorum verdikleri destek için.

Neden yürüdük? Bu sorunun cevabını izin verirseniz vereyim. Olmayan adalet için yürüdük, mazlumun ahı için yürüdük, hapisteki milletvekilleri için yürüdük, hapisteki gazeteciler için yürüdük, Sözcü muhabiri Gökmen Ulu'nun doğum günü. Hapistesin kardeşim biliyorum ama unutma Maltepe Meydanı senin yanında, gazetecilerin yanındadır.

Üniversiteden atılan hocalar için yürüdük, KHK ile üniversite hocalarının kapının önüne konması tam bir demokrasi ayıbıdır. Geçmişte bunu 1402'leri hatırlarsınız sıkıyönetim döneminde paşalar yapıyordu, Hitler Almanya'da yapıyordu, Almanya'dan gelen hocalara Gazi Mustafa Kemal Atatürk kapılarını açtılar. Şimdi Kaboğlu gibi ünlü isimler kapının önüne kondu, yurt dışına yasak kondu. Yasaklayanları Maltepe Meydanı'ndan kınıyorum.

“TEK ADAM REJİMİNE, FETÖ’YE KARŞI OLDUĞUMUZ İÇİN YÜRÜDÜK”

Haksız yere kamudan atılanlar için yürüdük, çocuklar için yürüdük, taşeron işçiler için yürüdük, mevsimlik işçiler için, orman köylüleri için, linç edilen askerler için, hapisteki öğrenciler için yürüdük. Tek adam rejimine, FETÖ'ye karşı olduğumuz, 20 Temmuz'a karşı olduğumuz için yürüdük. IŞİD, PKK, El Nusra'ya karşı olduğumuz için yürüdük. Devlette liyakat sistemi kalmadığı için yürüdük. 15 yılda 13 kez üniversite ve KPSS soruları çalındı, bunun için yürüdük. Şiddet mağduru kadınlarımız ve çocuklarımız için yürüdük, Mavi Marmara şehitleri için yürüdük. Onursuz bir anlaşmayla hakları elinden alındığı için yürüdük. Terörist ilan edilen, hapis edilen, hak aramak açlık grevindeki kardeşlerimiz Nuriye ve Semih için yürüdük.

Korku iklimi içinde konuşamayan iş dünyası için yürüdük. Siyasi ayak ortaya çıksın diye yürüdük. 249 şehidimiz ve gazilerimiz için yürüdük. Şehitler ve gaziler arasında ayrım yapılamaz, ayrım yapılmasın diye yürüdük.

“SOKAKSA, SONUNA KADAR SOKAK”

Yürüyüşe başlayınca eleştiriler geldi, “Adalet sokakta aranmaz” diye. Bir ülkede büyük eşitsizlikler varsa, o ülkenin mahkemeleri bağımsız değil, siyasi otoriteden talimat alıyorsa, siyasi otoritenin beklentilerine göre karar veriyorlarsa, milli iradenin tecelligahı olan TBMM'nin yetkileri gasp edilmişse, TBMM dumura uğratılmışsa, basın susturulmuş veya iktidar tarafından teslim alınmışsa, o zaman adalet arayışımızın tek yeri var, o da sokaktır. Adalet, adalet, adalet. Sonuna kadar hak, hukuk, adalet diyeceğiz. Bize diyorlar ki “Adaleti niye sokakta arıyorsunuz?” 15 Temmuz'u savuşturan parlamentonun ve halkın duruşu oldu. Darbeyi durdurmak için sokak iyi, adalet için sokak kötü. Darbeyi de önleyeceğiz, adaleti getireceğiz. Sokaksa sonuna kadar sokak.

Yaşadığımız dönem bir dikta dönemidir. 1940'ların Almanya'sından bir örnek vereyim. Bir bakan “Karar vermeden önce ‘Benim yerimde Führer olsaydı, nasıl karar verirdi” diyor. Aynı oyun bugün Türkiye'de oynanıyor, hakim Saray'a bakıyor. Aldığı talimatla karar veriyor. Hakimlik kutsal bir görevdir. Cübbesinde ilik yoktur. Kimsenin önünde cübbesini iliklemez. Tam tersine duruşma salonuna hakim gelirken herkes ayağa kalkar. Bütün yargıçlara, bütün savcılara sesleniyorum. Adaletin hakkını korumak benim kadar sizin de görevinizdir. Sizin de hakkınız ve görevinizdir. Dik durun, onurlu durun, ona göre karar verin. Delilsiz insanları mahkum etmeyin, Saray'dan talimat geliyorsa elinizin tersiyle itin.

Konuşmamın bir yerinde dedim. FETÖ darbe girişiminin siyasi ayağı ortaya çıksın diye yürüyoruz dedik. Aynı yolda yürüyoruz diyenler, “Ne istediniz de vermedik” diyenler, gerçekler ortaya çıksın diye dedik. Sivil darbeden sonra FETÖ olayının ayrıntılarını ortaya çıkarmak için görev yapan onurlu savcılardan dosyalar alındı. Aynı savcılar başka yerlere sürüldüler. Bir darbe girişiminin üstünü örtmeye kalkanlar gerçek darbecilerdir. Sivil darbe, gerçek darbe girişiminin oluşmasını, olayını öğrenmeyelim diye perdeleniyor. Bir şey daha yapıyorlar, FETÖ iddianameleri önce Adalet Bakanlığı'na gidiyor. Yargının her alanı siyasi otoritenin denetimi altında.

“KORKMAYIN, ÜRKMEYİN”

Adalet saraylarında görmüşsünüzdür. Adalet heykelinin gözleri kapalıdır, kulakları bağlıdır. Terazisi eşittir. Hakim ve savcılar. Adaletin ne kadar değerli olduğuna inanıyorsanız, bu adalet heykelinde şu andaki tabloyu size söyleyeyim. Heykelin gözleri bağlı değil açık, kulakları bağlı değil açık, terazisiyse hileli. Bu heykelin hakkını vermek, adaleti yeniden vermek, siyasi denetime girmek değil, adaleti dağıtmak bir vatandaş olarak, bir hakim olarak görev yapmakla mümkündür. Siyasi otoriteden emir alarak görev yapıyorsanız, siz savcı da hakim de değilsiniz. Türkiye Cumhuriyeti'nin temeline dinamit koyuyorsunuz. Bu arada Anayasa Mahkemesi'nin değerli başkanlarına, üyelerine de seslenmek istiyorum. Korkmayın, korkunun ecele faydası yok. Dik durun, onurlu durun. Korkunun ecele faydası yok. Karar verdiniz, milletvekilleri yargılanabilir ama tutuklanamaz. Neden Saray'ı kızdırırız diye ürküyorsunuz. AYM üyeleri, sizin dik durmanız, onurlu durmanız, adaleti korumanız, adaletten yana tavır almanız, Saray'ın değil, ülkenin çıkarlarını savunmanız size güç katar, Türkiye'ye güç katar. Birilerinin oyununa gelmeyin.

“KORKU GÖMLEĞİNİ ÇÖPE ATTIK”

Saray size ne yaparsa yapsın. Yarın çocuklarınızın yüzüne, torunlarınızın yüzüne bakacaksınız. “Saray'dan emir geldi” diyorsunuz, lütfen o koltukları boşaltın, oraya namuslu savcılar gelsin. 450 kilometreyi büyük bir keyifle yürüdük. 50-60 kilometrede bırakırlar dediler. Baktılar, “Bu adam yürüyor.” Yürüdüm, kararlılıkla yürüdüm, torunlarımız için, geleceğimiz için yürüdüm. Hiçbir ayrım yapmadım. Herkesi kucakladım.

Bu yürüyüşle ne kazandık. Önce toplum olarak korku gömleğini çıkarıp çöp sepetine attık. Biz cesur insanlarız. O nedenle dedim, siz de korkuya teslim olmayın diye. Yalnız olmadığımızı gördük, tüm Türkiye'ye ve dünyaya yalnız olmadığımızı duyurduk. Adaletli bir Türkiye kuracağımızı gördük.

Umut bulaşıcıdır. Ben umutluysam yanımdaki arkadaşım da umutludur. Maltepe umutluysa İstanbul umutludur. İstanbul umutluysa Ankara mutludur. Herkes umut tohumlarını yeniden eksin. Umudumuzu, aşımızı paylaşmasını öğrendik. Bir orman gibi kardeşçe yaşamasını özledik. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük sayfalarından birini yazdık. Destan yazdık. 80 milyona şükran duygularımı, sevgilerimi, saygılarımı ve muhabbetlerimi yine gönderiyorum.

“OHAL KALKSIN, YARGI SOPA OLARAK KULLANILMASIN”

Ne istiyoruz? Bir, OHAL kalksın, Türkiye normalleşsin istiyoruz. İki, adliyeye, kışlaya, camiye siyaset girmesin istiyoruz. Üç, hapiste gazetecileri olmayan bir Türkiye istiyoruz. Dört, üniversiteleri susturulmuş değil, konuşan bir Türkiye istiyoruz. Düşünceyi açıklama özgürlüğü istiyoruz. Milletin seçtiği vekillerin, tutuklanmasını değil, TBMM'de görev yapmalarını istiyoruz. FETÖ'yle mücadelenin göstermelik değil, gerçekten yapılmasını ve siyasi ayağın kesinlikle ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Tek adam rejimine hayır diyoruz. Demokratik parlamenter sistem istiyoruz. TBMM'nin gasp edilen yetkilerinin iade edilmesini istiyoruz. Göstermelik değil, gerçekten kadın erkek eşitliğini, kadına yönelik şiddetin önlenmesini istiyoruz. Gençlere saygı istiyoruz. Fikri hür, vicdanı hür gençlerin önündeki bütün engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz. 450 kilometreyi yürürken ormanları, yeşillikleri fark ettim, yağmuru gördüm, sisi gördüm, gölleri gördüm. Cıvıl cıvıl hayatı gördüm. Bu cennet gibi ülkeyi cehenneme çevirmeye kimin hakkı var?

“SADECE ADALET İSTİYORUZ”

Adalete susamış kardeşlerim, buraya gelirken bir adalet çağrısı metni hazırladım. Bu metni sizlere okuyacağım. Bu metni lütfen sessiz ama dikkatlice dinleyelim. Tarihe not düşmemiz lazım. Milyonlardık, barış istiyorduk, adalet istiyorduk diyeceğiz. Bunları düşünerek bir metin hazırladım:

“Biz, 15 Haziran'dan bu yana yürüyen on binler bugün İstanbul Maltepe'de bir araya gelen yüz binler ve milyonlar olarak tüm Türkiye'ye ve dünyaya sesleniyoruz. Sadece adalet istiyoruz. Sadece buraya gelenler değil, herkes için adalet istiyoruz. 25 gündür haykırdığımız hak, hukuk, adalet talebimizin çok geç olmadan karşılanmasını istiyoruz.

MADDE MADDE TALEPLERİNİ ANLATTI

Barışçıllığın hakim olmasını istiyoruz. Adalet haktır, hakkımızdır. Hakkımızı istiyoruz. Adalet mülkün temelidir. Mülkün temeli ne yazık ki sallanmaktadır. Gün yeni bir toplumsal sözleşme yapma günüdür. Bir araya gelen milyonlar olarak Türkiye'nin özellikle son bir yılda, tespitlerimiz, acil şekilde yerine getirilmesi gerekenlere ilişkin çağrımız şudur:

1.15 Temmuz'u açık ve kesin bir dille lanetliyoruz. TBMM'nin kararlı duruşu, halkımızın direnmesi ülkemizin anayasal ve demokratik kazanımı olmuştur. Buna sokağın 15 Temmuz'u diyoruz. Ancak siyasi ayağın ortaya çıkarılması iktidar tarafından bilinçli olarak engellenmektedir. FETÖ'nün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı ve gerçek darbecilerden hesap sorulmalıdır.

2.İkitidar tarafından 15 Temmuz fırsat bilinerek 20 Temmuz yapılmıştır. OHAL'le TBMM'nin yetkileri gasp edilmiştir. Saray'ın 15 Temmuz'u diyoruz. OHAL derhal kaldırılmalı ve hukuk düzeni yeniden tesis edilmelidir.

3.Yargıyı siyasetin emrine vermek demokrasiye ihanettir. Demokrasinin vazgeçilmez kuralı yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı mutlaka sağlanmalıdır. Adil yargılanma hakkı eksiksiz uygulanmalıdır.

4.OHAL uygulamalarıyla mağdurların yargıya erişim ve sosyal güvenlik hakları ellerinden alınmıştır. OHAL mağdurları sivil ölüme terk edilmiştir.

5.20 Temmuz sivil darbesinden sonra 15 Temmuz darbe girişimiyle veya arkasındaki örgütle hiçbir ilişkisi bulunmayan ama sırf hükümete muhalif göründüğü için haklarından mahrum bırakılan akademisyenler ve kamu görevleri görevlerine iade edilmelidir. Milletvekilleri serbest bırakılmalıdır.

6.50'nin üzerinde tutuklu gazetecinin olduğu bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Derhal serbest bırakılmalı ve baskılara son verilmelidir.

7.OHAL koşullarında devletin bütün imkanları kullanılarak yapılan anayasa değişikliği gayrımeşrudur. Bu mühürsüz bir seçimdir. Türkiye gayrımeşru bir anayasayla yönetilemez.

15 Haziran günü Ankara Güvenpark'tan yola çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğündeki adalet korteji, yirmi dördüncü günün sonunda Dragos'ta konakladı. CHP lideri Kılıçdaroğlu bugün Dragos-Maltepe arasındaki son 3 kilometreyi kurmaylarıyla birlikte yürüyecek. Saat 16:30'da yürüyüşe başlayacak heyet yolun sonunda Maltepe'deki büyük Adalet Buluşması'na dahil olacaklar. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’nün bugün son etabının ardından  düzenlenecek ‘Adalet Buluşması’ için gelenler Maltepe’deki miting alanını doldurmaya başladı.

SON ETABI YÜRÜYOR

CHP lideri Kılıçdaroğlu saat 16:30 itibariyle Dragos-Maltepe arasındaki son 3 kilometrelik yolu yürümek için yola çıktı. Kılıçdaroğlu Maltepe’deki miting alanına yaklaşık 1 kilometre kala kısa bir mola verdi. CHP Lideri molanın ardından yürüyüşün son etabını yürüyecek.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’nün bugün son etabının ardından düzenlenecek ‘Adalet Buluşması’ için gelenler Maltepe’deki miting alanını doldurdu. Yaklaşık 2 milyon kişinin doldurduğu miting alanında yer kalmadığı, güvenlik görevlilerinin mitinge gelenleri alan çevresine yerleştirdiği öğrenildi.

Miting alanına girenlerin ağırlıklı olarak Türk bayrakları, “Adalet” yazılı pankart, flama ve Atatürk posterleri taşıdıkları görülüyor.  Alana, deniz yolu dahil 4 farklı arama noktasından giriş yapılıyor. Alandan yükselen müzikle halay çekenler, gölgede bir yer bulup mitingin başlama saatini bekleyenler var.   ‘Hak, hukuk, adalet’ alanda atılan en sık slogan.

DİSK MİTİNG ALANINA GİRDİDİSK üyesi bir grup Adalet Mitingi’ne katılmak üzere Maltepe Miting alanına geldi. ‘Herkes için adalet’ pankartı taşıyan grup sloganlara atarak turnikelerden geçti. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, giriş öncesi bir açıklama yaptı. Beko, “DİSK’e bağlı sendikalarla adalet mitingine geldik. Türkiye’de yaşayan 80 milyona yakın insan adalet bekliyor. Dilerim bugün milyonlarca burada adalet taleplerini dile getirirler. Cezaevinde 161 gazeteci 11′ e yakın milletvekilimiz var. Kanun Hükmünde Kararnamelerle işten atılan memur kardeşlerimiz var.  81 belediyede kayyum var.Ben burasının adalet arayan insanlara umut olur düşüncesindeyim” ifadelerini kullandı.

Paylaş :
Etiketler :  chp, adalet mitingi, kılıçdaroğlu, 9 temmuz.

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA