2 Kasım 2025 Pazar

16:49   “KIRLI OYUNLARA KARŞı BIRLEŞIK DIRENIŞ!” – SOL PARTI’DEN TARIHI ÇAĞRı   16:35   EĞITIMDE FıRSAT EŞITLIĞI MERSIN’DE GERÇEK OLUYOR: BÜYÜKŞEHIR’DEN LGS VE YKS’YE TAM DESTEK   16:25   BARAN GÜNEŞ’TEN STRAZBURG’DA SERT MESAJ: “YA HEP BERABER YA HIÇBIRIMIZ!”   16:03   EDIRNE CEZAEVI’NDEN EL YAZıSıYLA MESAJ: “KAR MAKINESINI KURCALAMAYıN, YOLUNUZU KAPATMAYıN.”   15:29   TOROSLAR’DA UMUTUN ADı: OKUMA SALONLARı   15:13   TARSUS’UN KALBI YENIDEN ATıYOR: ATATÜRK CADDESI’NDE TRAFIK AKıŞı NEFES ALDı   01:28   12 SAATLIK YARGıLAMANıN ARDıNDAN TAHLIYE: DEM’LI BAŞKANLAR SERBEST   23:58   MERSIN’IN YENI ENERJISI YOLLARDA: BAŞKAN SEÇER’DEN ELEKTRIKLI OTOBÜS DEVRIMI!   23:45   “ÜRETEN TARSUS’UN KALBINDE BULUŞMA: BOLTAÇ SAHADA”   13:25   ERDAL İNÖNÜ ANıLDı... ÖZGÜR ÖZEL: TÜRKIYE’DE INSANLAR SIYASETTE MIZAHıN AYNı ANDA AYNı CIDDIYETLE AYNı CÜMLELER IÇINDE YER ALABILECEĞINI ÖĞRENDI   13:23   GRAND KARTAL OTEL YANGıNı DAVASı... AVUKAT YÜKSEL GÜLTEKIN: "ADALET YERINI BULMAZSA KıYAMET KOPAR"   13:22   CHP’LI KıŞ’TAN HÜKÜMETE TEPKI: "ÜLKE YÖNETMEK YERINE VATANDAŞıN CEBINE ÇÖKMEYI MARIFET SAYıYORLAR"   13:20   EKREM İMAMOĞLU’NUN DANıŞMANı İBRAHIM ÖZKAN GÖZALTıNA ALıNDı   13:16   YÜKSELEN FIYATLAR NEDENIYLE IKINCI EL PAZARıNA RAĞBET ARTTı   03:09   CUMHURIYET COŞKUSUYLA TARIH YAZDıLAR: MSK AVRUPA’DA İLK ZAFERINI ALDı!   19:34   “CUMHURIYET, HUKUKUN NEFESIDIR”: MERSIN BAROSU’NDAN 102. YıLA ANLAM YÜKLÜ RESEPSIYON   18:13   SARıULAK FIDANıYLA CUMHURIYETIN İZINI SÜRDÜLER: BAŞKAN BOLTAÇ’TAN DUYGUSAL MESAJ   17:25   “MERSIN NASıLSA TÜRKIYE DE ÖYLE OLACAK” – SEÇER’DEN İKTIDAR VIZYONU   17:05   TOROSLAR’DA CUMHURIYET MEŞALESI BINLERCE YÜREKLE YANDı   16:49   CUMHURIYETIN 102. YıLıNA SANATLA SELAM: MERSINLI ÇOCUKLAR SAHNEYE TAŞTı  
 
     
 
 
image

Okunma : 1780  Tarih : 29.01.2020  E-Mail : fatihberkil@hotmail.com

 
Ramazan KARA

VİCDAN ÖLMEMELİ

 Eylül ayında, 5.8 şiddetindeki İstanbul depreminden sonra, Van Depreminin ardından yayınlanan yazılarımı yeniden yayınladıktan sonra  "Sayın cumhurbaşkanı ve en büyük şehrimizin belediye başkanı birbirlerine, farklı mekanlardan laf yetiştireceklerine, birlikte oturup olası bir deprem için alınacak önlemleri konuşmalı" diye biten bir yazı yazmıştım.
  Bir kaç gün önce, Manisa'da 5.6 şiddetinde ve yerin yaklaşık olarak 8.5 kilometre derinliğinde, İzmir'den İstanbul'a kadar bir çok ilde hissedilen bir deprem yaşadık. O depremden etkilenen herkese, bir kez daha "geçmiş olsun" diyorum.
  O gün, Ege Bölgesindeki o deprem, uykumu alt-üst etti. Her gün, deprem riski dışında her şeyi konuşan bir toplum olduğumuz halde, yaşanan depremden sonra bile depremin gereği kadar konuşulmaması, beni çok korkuttu çünkü.
  Sonra "Deprem hakkında bilgi veren 2 önemli kurum; aynı depremin şiddeti ve derinliğini farklı olarak açıkladığına göre ülkemizde olası bir depremde hiç bir hasar, can ve mal kaybı olmaz." diye düşündüğüm için epey rahatladım.
  Bu ülkede, Depremin olacağı yeri; yaklaşık olarak 3 ay önceden bilen bir uzman da var. O uzmanın sesine, ne zaman kulak verilecek acaba?
  Son günlerde, neredeyse ülkemizin tamamı beşik gibi sallanıyor. Bu durum karşısında gereğini yapmak zorunda olan politikacılar birbirine parmak sallamayı sürdürürken Elazığ'da daha büyük (6.8 şiddetinde) bir deprem oldu ve bir çok yaralının yanında kırktan fazla vatandaşımız yaşamını yitirdi.
  Şiddeti 6'dan daha büyük olan depremlerin, artçıları -genellikle- 6'dan küçük oluyor. Bu durum, Elazığ depreminin tek tesellisi oldu bence.
  Depremin hemen ardından, yurdumuzun her yöresinden deprem nedeniyle zarar görenlere karşı vatandaşlarımızın gösterdiği duyarlılık ve yardım kampanyası karşısında "İnsanlık Ölmemiş" diye düşünürken okuduğum 2 haber nedeniyle, hiç suçum olmadığı halde insanlığımdan utandım.
  O nedenle; deprem yardımı yapmak için Elazığ halkı hakkında araştırma yapanları da, gelen yardımı şehre sokmayanları da kınıyorum. Şu anda, ikilik yaratmak değil birlik olmak gerek çünkü.
  Değerli büyüğüm Uğur Yetkin, sosyal medya hesabında, bu konuyla ilgili olarak "VİCDAN ÖLMEMELİ. Vicdanın doğru olandan yana olma gibi bir asaleti vardır" diye yazmış.
  Ben de aynı görüşteyim, "VİCDAN ÖLMEMELİ"
  Ölmemekle kalmayıp; yaşanan depremlerden sonra, deprem için gerekli önlemleri almayan hepimize, gerekli dersi de vermeli bence.
  Ben, bunları dilerken daha Elazığ depreminin yaraları sarılmadan; 1999 Depremi ile Elazığ depreminden sonra yapılanları kıyaslamaya kalkanlara ne diyeceğimi bilemiyorum.
 O kıyaslamayı yapanlar; 1999 depreminin (7.2) Elazığ depreminin (6.8) kaç katı olduğunu bilerek mi konuştular acaba?
  Bu konuda benim de net bir bilgim yok ama 7 şiddetindeki bir depremin 6 şiddetindeki bir depremin yaklaşık olarak 10 katı, 6 şiddetindeki bir depremin de 5 şiddetindeki bir depremin yaklaşık olarak 30 katı olduğunu biliyorum.
  1999 yılında yaşadığımız depremden sonra; bir deprem profesörünün, televizyondaki bir açıklamasından "Ülkemizde yaşanan 7.2 şiddetindeki son depremin, Adana'da yaşanan 6.3 şiddetindeki depremin yaklaşık olarak 150 katı olduğunu" öğrenmiştim çünkü.
    Bu yazıyı yazmaya başladığımda; Manisa Kırkağaç'ın da sallandığını öğrendim. Sarsıntının şiddeti; bir kurum tarafından 4.8, diğer kurum tarafından 5.1 olarak açıklandı.
  Ayıp yahu! Bu devirde, böyle bir şey olabilir mi?
  Yazımı bitirmeden, ülkemizde yaşanan küçük çaplı depremlerin, büyük laf eden değil çok büyük önlemler alacak insanlar ortaya çıkarmasını diliyorum.



 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz :

Güvenlik Kodu : Güvenlik Kodu
Kod :

 




 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA