2 Temmuz 2025 Çarşamba

17:40   UYSAL: BU TOPRAKLAR SADECE ARSA DEĞIL, ALıN TERIDIR   16:33   TARSUS BELEDIYESI TEMMUZ AYı OLAĞAN MECLIS TOPLANTıSı GERÇEKLEŞTI   14:20   OSMANGAZI KÖPRÜSÜ İLE 1,5 SAATLIK KÖRFEZ GEÇIŞI 6 DAKIKAYA DÜŞTÜ   13:34   MEZITLI TOKİ’DE HAK SAHIPLERI EVLERINE KAVUŞTU   12:45   MERSIN’IN DENIZI ALARM VERIYOR! CHP’LI GÜLCAN KıŞ’TAN BAKANLıĞA KIRLILIK TEPKISI VE SORU ÖNERGESI   12:20    TOROSLAR’DA ÇÖP KONTEYNERLERI YERINDE YıKANARAK DEZENFEKTE EDILIYOR   10:10   YUMURTALıK BELEDIYESI’NDE ÖNCELIK INSAN SAĞLıĞı   09:59   EDIZ ÜN: "MıSıR ITHALATı DURDURULMAZSA ÜRETICI EZILIR, TÜRKIYE KAYBEDER"   09:50   JETLID’DEN ÜST DÜZEY ATAMA   09:40   BÜYÜKŞEHIR, GEÇMIŞI GÜNÜMÜZE TAŞıYAN KÜLTÜR ROTASıNı TOROSLAR’DA SÜRDÜRDÜ   09:30   ADANA PTT’DE UCUBE UYGULAMA: “TAŞERONUN TAŞERONU!”   09:20   MERCAN BILIM MERKEZI ÖĞRETMENLERI AĞıRLADı   20:29   VAHAP SEÇER: VATANDAŞıN DERDI GEÇIM, PARTI IÇI TARTıŞMALAR DEĞIL   11:25   CHP’NIN KURULTAY DAVASı... CHP’NIN AVUKATı ÇAĞLAYAN: "MAHKEMELERIN, SIYASI PARTILERE ILIŞKIN IŞLEM VE SONUÇLARA DAIR IŞLEM YAPMA GÖREVI YOK"   10:25   KENT ORKESTRASı’NDAN UNUTULMAZ BIR KONSER DAHA   10:19   CHP’NIN 38. OLAĞAN, 21. OLAĞANÜSTÜ KURULTAYLARıNıN IPTALI ISTEMIYLE AÇıLAN DAVA BAŞLADı   09:50   İZMIR’DEKI ORMAN YANGıNLARı... TARıM BAKANı İBRAHIM YUMAKLı, YANGıNA MÜDAHALE ANLARıNı PAYLAŞTı   09:21   MERSIN BÜYÜKŞEHIR, YAŞ ALMıŞ YURTTAŞLARıN ELI AYAĞı OLDU   09:09   CHP’NIN DÖRT ESKI GENÇLIK KOLLARı BAŞKANı’NDAN KıLıÇDAROĞLU’NA ÇAĞRı: GELIN, SIZ DE KAYYıM SIYASETININ KARŞıSıNDA BIZIM YANıMıZDA DURUN   08:59   “4 YıLLıK MAĞDURIYET MECLIS GÜNDEMINDE”  
 
     
 
 
image

Okunma : 990  Tarih : 21.05.2020  E-Mail : fatihberkil@hotmail.com

 
Ramazan KARA

AŞURE GİBİ BİR YAZI

  AŞURE GİBİ BİR YAZI
  Başlıktan da anlaşılacağı gibi; birkaç konuya birden değineceğim yazıma, bir bilgi ve bir öneriyle başlamak istiyorum.
  Birine kızınca "Köpek" demeden önce; Koronavirüse yakalanan hastaları koklayarak tanıması için eğitilmeye başlanan köpekler olduğunu anımsayın olur mu?
  Bugün aklıma "Bütün Dünya, Koronavirüse karşı önlem almak için çalılşırken ABDVİRÜS; Gazze'de, Batı Şeria'da, Suriye'de, Libya'da, kısacası Ortadoğu'da ve yapıyor acaba?" diye bir soru geldi.
  Sonra, o soruyu, aşağıdaki sorularla süsledim.
  Batı Şeria, İsrail'e bırakılırken, Filistin Devleti, Gazze bölgesiyle yetinmek zorunda mı kalacak? Kuzey Irak'ta kurulan devlete benzer bir devlet de Suriye'nin kuzeyinde kurulacak mı, kurulmayacak mı? Libya ve diğer Ortadoğu ülkelerinin paylaşımının nasıl yapılacağı, yavaş yavaş netleşiyor mu?
  "ABD Jeolojik Araştırma Merkezi, 8 Nisan 2010 tarihinde yayınladığı raporda; Kıbrıs, Libya, Suriye ve Israil arasında kalan Levant Havzası'nda "3.5 -üçbuçuk- trilyon metreküp doğalgaz ve 1.7 varil petrol bulunduğu" öngörüldü. Bu miktar, Türkiye'nin 572 yıllık doğalgaz ihtiyacına yeterdi"(Soner Yalçın)
  Acaba; Suriye ve Libya başta olmak üzere, Ortadoğu ülkelerinde yıllardır oynanan oyunların gerekçesi, bu rapor mu?
  Sonra, ülkemiz ile ilgili konulara -kısa kısa- değinmeye karar verdim.
  Birkaç gün önce televizyonda haberleri izlerken; önce Tarım, sonra Sanayii ve Toknoloji bakanımız "Aşı üretimi" ile ilgili -peş peşe- açıklamalar yapınca, epey rahatladım ve "Demek ki; tarım, hayvancılık, sanayii ve teknolji alanında konuşmaya değer bir çalışmamız veya  eksiğimiz yok" diye düşündüm.
  Haberler bittikten sonra "Hayret, Türkiye İş Bankasındaki hisselere değinen olmadı" diye düşündüğüm için -kısaca da olsa- değinmek istiyorum.
  Cumhuriyet Halk Partili temsilciler, Atatürk''ün Türkiye İş Bankasındaki hisselerini yönetiyor. Hükûmet, o hisselerin devlete devrini ve devleti yönetenlerin belirleyeceği temsilcilerin yönetmesini istiyor.
  İkisi, içerik olarak birbirinden çok farklı şeyler. Birinde, vasiyet yerine getirilirken diğerinde -söz konusu vasiyetin- içeriğinin dışına çıkılıyor çünkü.
  Söz, Türkiye İş Bankasındaki hisselerden açılınca; bu konuda, konuşanların kullandıkları incitici dile de değinmeden geçemeyeceğim.
  Kimi insanlar her durumda, her zaman, her koşulda ve her zaman -tatlı bir dil ve olgun bir tavırla- hep yanımızda ve arkamızda olurken kimi insanlar, istediği şeyler olmayınca veya bize hükmedemeyince; ya kötü sözler söylemeye, ya sırtını dönmeye, ya da çevremizdeki insanların veya bizim kuyumuzu kazmaya başlar.
  Ben, Türkiye İş Bankasındaki hisseler ile ilgili konuşurken sivri bir dil kullananları, böyle değerlendiriyorum.
  Bir takım politik çıkarlar uğruna, senelerdir öyle bir dil kullananları yadırgayamaz duruma düşsek de ben, kendimi "En ağır insanlık suçları; iftira atmak, kul hakkı yemek, taciz ve tecavüzde bulunmaktır." diye yazmak zorunda hissediyorum.
  Konuşmalarda; iftira, kula hakaret, aşağılayıcı bir dil kullanma gibi şeyler oluyor çünkü.
  Ülkemizde yaşayan herkes olarak, Koronavirüs nedeniyle tedirgin yaşarken, böyle bir dil kullanılmasını ve o dilin hakaretlerle süslenmesini çok yadırgıyorum.
  Koronavirüs ile ilgili konuşulması gereken birçok daha konu var.
  Çoğu kronik hastalıklardan en az birinin pençesinde olan 65 yaş üstü vatandaşlarımız, öğle saatlerini kapsayan bir zaman diliminde verilen izinden yararlanarak- sokağa çıktı ve o gün hava çok sıcaktı.
  Son 109 yılın en sıcak günlerini yaşarken, o yaştaki insanların, daha erken veya daha geç saatlerde sokağa çıkması sağlanamaz mıydı?
  Havalar çok sıcak olduğu için “Sıcakkanlı olan herkesi, soğukkanlı olmaya  çağırıyorum” dedikten sonra “Ben, Koronavirüse karşı alınan önlemlerin, çok erken esnetildiğine inanıyorum. Dilerim ve umarım yanılırım. Haklı çıkarsam bize, pahalıya patlar çünkü” notunu da düşmek istiyorum.
 Aşure gibi yazımı, erken seçim tartışmalarına da değinerek bitirmek istiyorum.
  Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi “Ülkemizde, bir erken seçim yapılması, neredeyse olanaksız”
  Buna karşın bir erken seçim kararı çıkacaksa; erken seçim yapılmadan önce konusu “Yeni seçimden sonra; Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi kalsın mı? Yoksa Parlamenter Sisteme geri mi dönülsün?” olan bir referandum yapılsın ve seçim barajı kesinlikle kaldırılsın.
  Ülke olarak, hem 2 sistemden birini savunur duruma geldik, hem de ülke barajının gerekçesi olan "Ülkeyi, koalisyonlar yönetmesin" gerekçesini gereksiz kılacak kadar güçlü koalisyonlar oluşturduk çünkü.




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz :

Güvenlik Kodu : Güvenlik Kodu
Kod :

 




 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA