3 Mayıs 2024 Cuma

15:56   ÖZGÜR ÖZEL, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE GÖRÜŞMESİNİ DEĞERLENDİRDİ   15:47   KORAL ÖMÜR 3 MAYIS BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GÜNÜ’NÜ KUTLADI   15:35   DEM PARTİ CHP`Yİ ZİYARET ETTİ   15:20   CHP`Lİ VEKİLLER EĞİTİMDEKİ SORUNLARA KARŞI MEB`E YÜRÜDÜ   14:42   YAŞAR KEMAL PARKI YENİLENİYOR   14:38   TOROSLAR BELEDİYE BAŞKANI YILDIZ; “12 YILDIR ÇALIŞMADAN MAAŞ ALANLAR VAR”   14:19   TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ: GAZETECİYİ VE HABERİ ÖZGÜR BIRAKIN   13:45   RTÜK`TEN, DÜNYA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GÜNÜ`NDE NOW TV`YE ‘İSTAKOZ` CEZASI   13:14   CHP`Lİ MİLETVEKİLERİNİN MEB`E YÜRÜYÜŞÜ... BAKAN TEKİN: ``GELECEKLERİNİ BİLSEYDİK DİYARBAKIR PROGRAMIMIZI ERTELERDİK``   12:37   DİSK: 1 MAYIS GEREKÇESİYLE GÖZALTINA ALINAN HERKES SERBEST BIRAKILMALIDIR   12:30   TARSUS’TA ZABITA EKİPLERİ HIZ KESMİYOR   12:18   CHP’Lİ YILMAZ’DAN 3 MAYIS DÜNYA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GÜNÜ MESAJI   12:16   UTKU ÇAKIRÖZER, NİSAN AYI BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ RAPORU`NU AÇIKLADI   11:46   BORCUNU ÖDEYEMEDİĞİ İÇİN SUYU KESİLEN KADİRLİLİ ÇİFTÇİ: "BİZ KÖYLÜYÜZ BENİM HİÇBİR ŞEYİM YOK BENİM"   11:33   ÖMER FETHİ GÜRER, KIRMIZI ET ÜRETİMİNDEKİ FARKLI RAKAMLARA DİKKAT ÇEKTİ: ``557 BİN TON FAZLA KIRMIZI ET ÜRETİMİ NASIL OLUŞTU?``   11:20   ÇHD: TAKSİM YASAĞINA KARŞI ÇIKAN 47 KİŞİ DAHA GÖZALTINA ALINDI   11:13   ÖZGÜR ÖZEL: "GAZETECİLERİN HABERLERİ NEDENİYLE CEZAEVİNDE OLMAYACAKLARI BİR ÜLKEYİ SAĞLAMAK İÇİN MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"   11:06   KENT LOKANTASI ÖNÜNDE SIRA BEKLEYEN VATANDAŞLAR: ``KİMİ ISTAKOZ, KİMİ MANDA YOĞURDU YİYOR... BİZ BOL BOL BETON ÜRETTİK TÜRKİYE`DE...   10:56   ATEŞ, TAVUK ÜRÜNLERİ İHRACATINA GETİRİLEN KISITLAMAYI ELEŞTİRDİ: "YÜKSEK TAVUK ETİ FİYATININ SEBEBİ İHRACAT DEĞİL, İKTİDARIN YANLIŞ TARIM POLİTİKALARI"   10:56   UZMANLARDAN UYARI: "ÇOCUKLARINIZI SOSYAL MEDYADA MALZEME HALİNE GETİRMEYİN, MAHREMİYETLERİNİ İHLAL ETMEYİN"  
 
     
 
 
image

Okunma : 712  Tarih : 29.07.2021  E-Mail : fatihberkil@hotmail.com

 
Ramazan KARA

Yüreğim Yanıyor, Yüreğin Yansın

YÜREĞİM YANIYOR, YÜREĞİN YANSIN
  Bir evladın değerini, ancak anası bilir. Ana evladına, kuş yavrusuna, bahçıvan fidanına canı kadar önem verir. Bir fidanın, rüzgar kırsa dalını, ol bahçıvan yüreğinden kan ağlar. Fakat girerse bahçeye bir hayvan, ezer körpe fidanları, en küçük acı duymadan. Çünkü o, fidan düşmanıdır" 
  Kardeşim, 17 yaşında öldürüldüğünde, arkadaşlarından biri, içerisinde yukarıdaki sözler de geçen bir metni okuduktan sonra bağlama çalıp türkü söylemişti.
  Annemin körpe fidanı vurulduğunda yüreğinden kan ağladığına tanık olmuş biri olarak, Manavgat'taki yangının izlerini görünce yukarıdaki metin aklıma geldi.
  Antalya, Mersin, Adana, Osmaniye... Yalnız Manavgat değil ülkemizin birçok yerinde yangın var yani.
  En çok da yüreğimiz yanıyor.
  Manavgat yangınını öğrendiğim anda, Manavgat Kaymakamlığını aradım. Oradaki yetkili "Yerleşim yerleri kontrol altına alınmış olup yangın söndürme çalışması, birkaç ormanlık alanda sürüyor" diye açıklama yaptı.
  Yangının olduğu bölgede oturan akraba ve tanıdıklarım ile basın yayın emekçisi arkadaşlarım ise "Durumun çok kötü olduğunu, hastanelerin tahliye edilmesinin düşünüldüğünü, yangının birkaç noktada kontrol edildiğini ama rüzgarın da etkisiyle yeni yerlere sıçramasının önüne geçilemediğini, birkaç mahallenin tamamen yandığını, birkaç mahallenin tamamen boşaltıldığını ve çok sayıda hayvanın yanarak can verdiğini" söylediler.
  Yarım saat kadar sonra, televizyonda açıklama yapan bir yetkili, sanki orman canlı değilmiş gibi "Çok şükür can kaybımız yok" diye açıklama yaptı.
  Orman yangınlarından sonra "Can kaybı yok" demek, "Ağaçlar, bitkiler ve ormanda yaşayan hayvanlar cansızdır" demektir oysa.
  Çok kısa bir süre sonra -bir yakınımın sayfasında- ahırda toplu halde yanan onlarca koyunun resmini gördüm. Onları öyle görünce, sayıları birkaç olan diğer yanmış hayvanların acısı daha da arttı ve Aşık Maksut Feryadi'nin, bir türküsünün nakaratı aklıma geldiği için -yangını çıkaranlar ile ilgili olarak- "Yüreğim yanıyor, yüreğin yansın/ Bağına, bahçene, baykuşlar konsun" diye beddua ettim.
  Daha sonra, her yıl ülkemizin birçok bölgesinde çıkarılan yangınlar aklıma geldi.
  Aynı anda, birkaç yerde çıkarılan yangının nedeni "sabotaj" olarak açıklansa ve gerçekten sabotaj olsa bile ben "ihmalden beslenen sabotaj" diyorum.
  Neredeyse, 100 yıllık bir devletiz ve binlerce yıllık devlet geleneği olan bir geçmişimiz var. Aynı zamanda, milyonlarca işsizimiz de var.
  Yaz aylarında çıkarılan orman yangınlarımız geleneksel bir durumdayken, o milyonlarca işsizden -hiç değilse sözleşmeli olarak- yaz aylarında, orman koruma görevlisi veya yangın söndürme uzmanı olarak neden yararlanmıyoruz acaba?
  Yangınları söndürmek için hava desteğimizin yetersiz kalmasını, aklım almadığı için "Her yıl, birçok bölgede yangın çıkarıldığını halde; en büyük yangını bile, birkaç saat içerisinde söndürebilecek kadar uçağımız ve helikopterimiz, neden yok?" diye sormakla yetineceğim.
  Yazımı "Manavgat Yangını başta olmak üzere tüm yangınların, suçluları ve nedenleri -ucu, kime çıkarsa çıksın- enine boyuna sorgulanmalıdır." diyerek bitirmek istiyorum
  Öyle bir sorgulamayı başlatıp gerektiği gibi sonlandıramazsak doğa, denizlerimiz gibi salya bırakmakla kalmaz kin kusar çünkü.

 




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz :

Güvenlik Kodu : Güvenlik Kodu
Kod :

 




 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA