19 Ekim 2025 Pazar

13:01   MERSIN’DE CHP KONGRESI: GÜNEŞLI GÜNLERE UMUT MESAJı   09:50   MAHKEMEDEN CHP KONGRESI İÇIN DURDURMA TALEBI: GÖZLER YSK’DA!   09:40   TARSUS’UN YAYLALARıNDA SU SEVINCI: MESKİ’DEN 2.050 METRELIK HAYAT HATTı   22:13   BOŞ TENCERELER KONUŞTU, KADıNLAR AYAĞA KALKTı: CHP MERSIN’DEN YOKSULLUĞA SERT TEPKI   15:12   YENIŞEHIR BELEDIYESI 2. AKDENIZ BIENALI’NE EV SAHIPLIĞI YAPıYOR   15:10   MEZITLI BELEDIYESI’NDEN SOKAK HAYVANLARı İÇIN “DOĞAL YAŞAM ALANı” PROJESI    13:58   AK PARTI’YE GEÇECEĞI IDDIA EDILEN BURCU KÖKSAL: BULUNDUĞUM YERDEYIM, HIÇBIR YERE GITMIYORUM   13:57   SINEMA SALONLARıNDA BU HAFTA: 8 YENI FILM VIZYONA GIRECEK   13:56   KONGREYE SAATLER KALA ÇAĞATAY GÜÇ IL BAŞKANLıĞı ADAYLıĞıNı AÇıKLADı   13:53   CAN HOLDING’E YENI OPERASYON... KENAN TEKDAĞ VE ŞAKIR CAN’ıN DA ARALARıNDA BULUNDUĞU 36 ISIM HAKKıNDA GÖZALTı KARARı VERILDI   09:45   MERSIN’DE SANATıN YENI SESI: BÜYÜKŞEHIR’DEN ODA ORKESTRASı ATAĞı   08:22   AYM’DEN GEZI DAVASı İÇIN HAK İHLALI TESPITI: “ADIL YARGıLANMA HAKKı YOK SAYıLDı”   18:50   TOROSLAR’DA 2026 VIZYONU: 3.8 MILYARLıK BÜTÇEYLE DÖNÜŞÜM BAŞLıYOR!   16:14   AKDENIZ’IN IŞıĞı, TARSUS’UN KALBINDE YANDı   16:09   “MEDENI HAKLAR REHBERI” PROJESI İLE ADALETE ERIŞIM GÜÇLENIYOR   16:07   MILLETVEKILI ALI BOZAN: BU SALDıRıNıN SORUMLUSU, BU ÜLKENIN BARıŞıNA ALÇAKÇA SALDıRANLARDıR.   16:06   AYŞEGÜL DOĞAN’DAN DERVIŞOĞLU’NA TEPKI   16:05   NARIN GÜRAN CINAYETI DAVASı’NDA YENI GELIŞME   11:53   BAŞKAN BAŞ’TAN KHK YÜRÜYÜŞÜNE NET DESTEK: “EKMEĞIYLE OYNANAN HER EMEKÇI İÇIN BURADAYıZ!”   10:40   BAŞKAN BOLTAÇ: “BIR KADıN ÜRETIRSE, BIR ŞEHIR BÜYÜR, BIR ÜLKE GÜÇLENIR”  
 
     
 
 
image

Okunma : 1195  Tarih : 29.07.2021  E-Mail : fatihberkil@hotmail.com

 
Ramazan KARA

Yüreğim Yanıyor, Yüreğin Yansın

YÜREĞİM YANIYOR, YÜREĞİN YANSIN
  Bir evladın değerini, ancak anası bilir. Ana evladına, kuş yavrusuna, bahçıvan fidanına canı kadar önem verir. Bir fidanın, rüzgar kırsa dalını, ol bahçıvan yüreğinden kan ağlar. Fakat girerse bahçeye bir hayvan, ezer körpe fidanları, en küçük acı duymadan. Çünkü o, fidan düşmanıdır" 
  Kardeşim, 17 yaşında öldürüldüğünde, arkadaşlarından biri, içerisinde yukarıdaki sözler de geçen bir metni okuduktan sonra bağlama çalıp türkü söylemişti.
  Annemin körpe fidanı vurulduğunda yüreğinden kan ağladığına tanık olmuş biri olarak, Manavgat'taki yangının izlerini görünce yukarıdaki metin aklıma geldi.
  Antalya, Mersin, Adana, Osmaniye... Yalnız Manavgat değil ülkemizin birçok yerinde yangın var yani.
  En çok da yüreğimiz yanıyor.
  Manavgat yangınını öğrendiğim anda, Manavgat Kaymakamlığını aradım. Oradaki yetkili "Yerleşim yerleri kontrol altına alınmış olup yangın söndürme çalışması, birkaç ormanlık alanda sürüyor" diye açıklama yaptı.
  Yangının olduğu bölgede oturan akraba ve tanıdıklarım ile basın yayın emekçisi arkadaşlarım ise "Durumun çok kötü olduğunu, hastanelerin tahliye edilmesinin düşünüldüğünü, yangının birkaç noktada kontrol edildiğini ama rüzgarın da etkisiyle yeni yerlere sıçramasının önüne geçilemediğini, birkaç mahallenin tamamen yandığını, birkaç mahallenin tamamen boşaltıldığını ve çok sayıda hayvanın yanarak can verdiğini" söylediler.
  Yarım saat kadar sonra, televizyonda açıklama yapan bir yetkili, sanki orman canlı değilmiş gibi "Çok şükür can kaybımız yok" diye açıklama yaptı.
  Orman yangınlarından sonra "Can kaybı yok" demek, "Ağaçlar, bitkiler ve ormanda yaşayan hayvanlar cansızdır" demektir oysa.
  Çok kısa bir süre sonra -bir yakınımın sayfasında- ahırda toplu halde yanan onlarca koyunun resmini gördüm. Onları öyle görünce, sayıları birkaç olan diğer yanmış hayvanların acısı daha da arttı ve Aşık Maksut Feryadi'nin, bir türküsünün nakaratı aklıma geldiği için -yangını çıkaranlar ile ilgili olarak- "Yüreğim yanıyor, yüreğin yansın/ Bağına, bahçene, baykuşlar konsun" diye beddua ettim.
  Daha sonra, her yıl ülkemizin birçok bölgesinde çıkarılan yangınlar aklıma geldi.
  Aynı anda, birkaç yerde çıkarılan yangının nedeni "sabotaj" olarak açıklansa ve gerçekten sabotaj olsa bile ben "ihmalden beslenen sabotaj" diyorum.
  Neredeyse, 100 yıllık bir devletiz ve binlerce yıllık devlet geleneği olan bir geçmişimiz var. Aynı zamanda, milyonlarca işsizimiz de var.
  Yaz aylarında çıkarılan orman yangınlarımız geleneksel bir durumdayken, o milyonlarca işsizden -hiç değilse sözleşmeli olarak- yaz aylarında, orman koruma görevlisi veya yangın söndürme uzmanı olarak neden yararlanmıyoruz acaba?
  Yangınları söndürmek için hava desteğimizin yetersiz kalmasını, aklım almadığı için "Her yıl, birçok bölgede yangın çıkarıldığını halde; en büyük yangını bile, birkaç saat içerisinde söndürebilecek kadar uçağımız ve helikopterimiz, neden yok?" diye sormakla yetineceğim.
  Yazımı "Manavgat Yangını başta olmak üzere tüm yangınların, suçluları ve nedenleri -ucu, kime çıkarsa çıksın- enine boyuna sorgulanmalıdır." diyerek bitirmek istiyorum
  Öyle bir sorgulamayı başlatıp gerektiği gibi sonlandıramazsak doğa, denizlerimiz gibi salya bırakmakla kalmaz kin kusar çünkü.

 




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz :

Güvenlik Kodu : Güvenlik Kodu
Kod :

 




 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA