Ali İlk, Ülke ve Tarsus'un sorunlarına dair yaptığı açıklamasında şu görüşlere yer verdi;

17 Yıllık AKP iktidarının yerel uzantısı AKP belediyeleri, AKP iktidarının yedek lastiği MHP ve yerel uzantısı MHP belediyeleri şehirleri, dağları, mezraları, kıyıları talan etmişler, kamunun kıt kaynaklarını hovardaca harcamışlardır.

17 Yıllık talanın mağduru 80 milyonluk Türk ulusudur, yardım kolisine muhtaç edilmiş yoksul Türk halkıdır.

Bu talana karşı çıkan, örgütlenen, mücadele eden binlerce yurttaş, ezilen, kıyasıya sömürülen, her gün biraz daha yoksullaşan milyonlarla buluşamadığından bu talan ve yağma düzeni hukuk tanımadan devam etmektedir.

Yalana, talana karşı çıkmak, ülkeyi cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizine sürükleyen iktidar ve suç ortaklarıyla mücadele, parti koridorlarından çıkıp milyonların mücadelesinin bir parçası olmak yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi'nin vazifesi olmamalıdır.

Yurtseverlik duygusunu taşıyan herkes bu mücadelenin parçası olmalıdır.

Bilinen anlamıyla artık AKP diye bir parti kalmadığından, MHP diye bir parti zaten olmadığından belediye başkanlığı da Beştepe’ den atamayla olmaktadır. Eski bakanlar, vekiller, valiler, il başkanları AKP, MHP listelerinden aday olmak için kim bilir ne arzuhaller gönderdiler, ne ricacılar buldular, ne sözler verdiler? İsimleri sarayda açıklandığında çocuklar gibi şendiler.

İyi bir yerden belediye başkanlığı kapmak için yarışanları görünce insan sormadan edemiyor, Yerel yönetimde bakanlıktan, vekillikten, valilikten daha cazip olan nedir? Mevzubahis hizmet ise, 17 yılda yapamadığınız neyi yapacaksınız? İştahınızı kabartan, ağzınızı sulandıran nedir? İzmir’in güzel kızlarına göz koymanın nedeni  ‘’aşk’’  değil de eşe dosta verilecek ihaleler, yeni rant alanları, yandaşları zengin edecek imar planları olmasın sakın? ‘’

Toplum, sahibinin sesi medyaya rağmen günlerdir sayıştay raporlarında tescillenen talanı, yağmayı konuşuyor. O kadar rezillik, pespayelik ifşa oldu ki, Sayıştay sarayın hedef tahtasına oturdu. Görevini yapan daire başkanları, denetim elemanları görevden el çektirilerek kalanlara gözdağı verildi.

Daha önce anlı şanlı belediye başkanlarını susma karşılığında koltuğundan alıp yargı zırhıyla kuşatan AKP’nin, en azından 2019 seçimlerinde tartışmalı belediye başkanlarını liste dışında bırakması beklenirdi. Ama hiç öyle olmadı. Sayıştay raporlarında kamuyu zarara uğratmakla itham edilen başkanlar birçok ilde yeniden aday yapıldı. Kan değişimi diye tekrar atadıkları arasında ise şimdiden seçim kazanma uğruna belediyeleri borç batağına sürükleyen Gaziantep, Kocaeli, Kayseri gibi şehir adayları da var.

Belli ki saray düzeni, yoksulluk ve israfın seçmen tercihini etkilemediğini düşünüyor. Ülkeyi sürükledikleri ekonomik krizin olası etkilerini hesaba katmayan bir kibir abidesi, oy kaybına uğrayacak mı onu hep birlikte göreceğiz.

Sayıştay denetim raporları incelendiğinde, hepimizin ödediği vergiler ile toplanan paraların nasıl ‘’ har vurup harman savrulduğuna ‘’ nasıl ‘’ iç ‘’ edildiğini görecek, açlıktan, soğuktan, hastalıktan ölen bu ülke çocuklarını hatırlayacak insanlığımızdan utanacağız.

AKP-MHP’li belediyelerin hemen hepsinde görülen ‘’ufak- tefek hesap hataları ‘’ , ‘’sehven ‘’ sözcükleri arkasına sığınılmış ‘’ yuh artık ‘’ diyebileceğimiz sayısız usulsüzlüğe rastlamak mümkündür.

Örneğin, bizler bir ürünü alacağımız zaman her yerden araştırır, en uygun fiyatlısını bulur ve alırız. Yani bir tür Pazar araştırması yaparız. Belediyelerde de durum aynıdır.

Belediye bir ihale açacağı zaman, ihale konusu ilgili piyasada işin ehli firmalardan fiyat araştırmasını yapar ve yaklaşık maliyet hesabını çıkarır, mal ve hizmeti alır.

Peki, AKP- MHP belediyeleri böyle mi yapıyor? Diye sorabiliriz.

Mesela Konya Büyükşehir Belediyesi’nin yandaşlara nasıl para akıttığını, semazenlerin kollarını ve ellerini açması ‘’hak’tan alıp halka dağıtması ‘’ anlamına gelmekteyken, Konya Büyükşehir Belediyesi bu ulvi davranışı AKP meşrebine uyarlayıp ‘’halktan alıp yandaşa dağıtmak ‘’ olarak değiştirmiş görünüyor.

Adı geçen belediye, Beyşehir Akyokuş Yaya Köprüsü inşaatını 7 milyon 765 bin TL’ye ihale etmiş, inceleme heyeti inşaatın yapıldığı yere gitmiş, ihale konusu köprünün yerinde yeller estiğini görmüştür. Bu durum bizim iddiamız değil, Sayıştay raporundaki tespittir.

Örneğin, cumhuriyetin başkentini, FETÖ'ye parsel parsel sattığı kendi yol arkadaşlarınca söylenen, kulağından kuyruğundan tutulup kenara konan çeyrek asır yönettiği twitçi Melihin belediyesini herkes bilmektedir.

AKP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki ‘nin, Kayseri’de 15 milyona yaptırdığı köprüyü Sayıştay denetçisi 3 ay aramış ama bulamamışlardır.

Yine Sayıştay raporlarına göre, Kocaeli Belediyesi’nin fatura ettiği 190 bin liralık iftar yemeği, ramazandan dört ay önce yenmiş.

Sonuç olarak, yine Sayıştay raporları ortaya çıkardı ki, Türkiye bütçesinin %10 ‘u kayıp. Yeni parayla 48 milyar TL paranın akıbeti bilinmiyor. Bunu 16 yıl ile çarparsak 768 milyar TL eder.

Yani 145 milyar doları oturup düşünün. Bu bilinen.Peki boşaltılan kamu bankalarının parası nereye gitti.

Biz bunlara boşuna ‘’ haramzade ‘’ demiyoruz. Boşuna ‘’ yetim hakkı yiyicileri ‘’ demiyoruz. Bunlar, bu memleketin sırtına yapışmış birer sülük!

Peki, kambersiz düğün olur mu? Olmaz elbet! AKP belediyeleri milyon milyon götürürken, meşhur ittifakın ortağı, kamyonun yedek lastiği MHP’li de payına düşeni kapmalıdır.

Tarsus belediyesine ait Ekim 2018 tarihli  2017 yılı sayıştay denetim raporunu inceledik. Sayıştayca tespit edilen en hafif deyimle usulsüzlükleri siz değerli basınımız aracılığı ile tüm duyarlı Tarsus kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.

Bunu niçin yapıyoruz.?

İçtenlikle belirtmek isterim ki, seçimlere aylar kala zerre kadar oy kaygımız yoktur.

CHP, tüyü bitmemiş yetim hakkının bekçisidir. Fakir fukaranın kulağıdır, dilidir. Hırsızlığı, yolsuzluğu, suiistimali, usulsüzlüğü görmezden geldiğimiz zaman, işte o zaman görevimizi yapmadığımızı düşünürüz.