16 Mayıs 2025 Cuma

18:17   ESILA ÖZGÜRLÜĞÜNE, FOTOĞRAF MAKINESINE KAVUŞTU   15:44   ÖZGÜR ÖZEL: "DEVLET BEY GEÇMIŞTE OLDUĞU GIBI `SUÇLU YOKSA BERAAT ETSIN` DIYORSA O BERAATIN ZAMANı GELDI"   14:25   CHP`LI ÖZTÜRKMEN: "PKK, BINLERCE INSANıN CANıNA MÂL OLAN KANLı TERÖR TARIHININ FATURASıNı TÜRKIYE CUMHURIYETI`NIN KURULUŞ FELSEFESINE KESMEYE KALKıYOR"   14:01   ESILA AYıK IÇIN TAHLIYE KARARı... CHP`LI BAŞARıR: "SIYASI SAIKLERLE GENÇLERIMIZIN EĞITIM HAKLARıNı GASP EDEN, GELECEKLERINI KARARTMAYA ÇALıŞAN BU ZIHNIYETLE SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞIZ"   12:24   EKREM İMAMOĞLU: "SEVGILI GENÇLER ŞUNU BILIN KI HEP YANıNıZDAYıM. AZ KALDı, GIDIYORLAR, BU ONLARıN SON ŞıMARıKLıKLARı"   11:58   CUMHURBAŞKANı ERDOĞAN`ıN BELEDIYELERE ``YENI STATÜ`` AÇıKLAMASı... CHP`LI TORUN: "BU, HALKıN IRADESINI HIÇE SAYAN ANTIDEMOKRATIK BIR GIRIŞIMDIR``   11:27   YENIŞEHIR BELEDIYESI`NIN ENGELSIZ KENT PROJESI`NE TÜBİTAK`TAN HIBE DESTEĞI   11:19   CHP`LI TANAL`DAN 15 MAYıS DÜNYA İKLIM GÜNÜ AÇıKLAMASı: “KANAL İSTANBUL`DA ıSRAR, ÖLÜM DEMEKTIR”   11:14   BAKAN TUNÇ: "YURT DıŞı SEÇMEN KÜTÜĞÜNE KAYıTLı VATANDAŞLARıN ELEKTRONIK ORTAMDA OY VERMESINE ILIŞKIN ÇALıŞMALAR DEVAM ETMEKTEDIR"   11:09   ABD BAŞKANı TRUMP: “UYGUN OLURSA YARıN TÜRKIYE`YE GIDERIM”   10:19   KIRAZ ÜRETICISI CHP`LI BAŞEVIRGEN`E DERT YANDı: "BIR AĞAÇTAN 25-30 KILO ÜRÜN ALıNıYORDU, ŞIMDI 1 KILO BILE YOK"   09:38   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI`NDEN ÖZEL BIREYLER IÇIN NOSTALJIK PARTI   09:20   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI, IKLIM DEĞIŞIKLIĞINE KARŞı SÜRDÜRÜLEBILIRLIK YOLUNDA ILERLIYOR   22:55   GALATASARAY, TRABZSONSPOR`U 3-0 YENEREK TÜRKIYE KUPASı`Nı 19. KEZ KAZANDı   22:32   CHP`NIN SILIVRI MITINGI... ÖZGÜR ÖZEL: "BOĞAZIÇI`NI PROVOKE EDEN SIZSINIZ"   22:24   ODTÜ`LÜ ÖĞRENCILERDEN NUREDDIN YıLDıZ`A TEPKI, BOĞAZIÇI`LI ÖĞRENCILERE DESTEK YÜRÜYÜŞÜ    22:20   OTIZMLI BIREYLER IÇIN AILELER MALATYA`DA SES YÜKSELTI: SESSIZLIĞIN BEDELI HAYATTıR   21:58   BOĞAZIÇI ÜNIVERSITESI`NDEKI ‘NURETTIN YıLDıZ` PROTESTOLARıNDA 6 ÖĞRENCI TUTUKLANDı   21:56   CHP`NIN SILIVRI MITINGI... DILEK KAYA İMAMOĞLU, "BU GÜNLERIN BITMESI YAKıNDıR"   21:54   CHP`NIN SILIVRI MITINGI... ÜSKÜDAR BELEDIYE BAŞKANı DEDETAŞ, "EKREM İMAMOĞLU`NUN BIR AN ÖNCE ÇıKMASıNı, ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞMASıNı ISTIYORUZ"  
 
     
   

ZMO BAŞKANI SUİÇMEZ: “ÜLKE DÜZEYİNDE TARIMSAL ÜRETİM SEFERBERLİĞİ İLAN EDİLMELİ”


Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Baki Remzi Suiçmez, “Ülke düzeyinde Tarımsal Üretim Seferberliği ilan edilmeli, girdi maliyetleri düşürülmeli, ucuz kredi olanakları oluşturulmalı, artırılacak ürün ve girdi destekleri üretime ve üretene zamanında verilmelidir. Özellikle temel ürünlerde gerçek maliyetlere göre önceden alım fiyatı açıklanmalı, alım garantisi verilmeli, sezon sonu gerekirse fark ödemesi yapılmalıdır” dedi.

 

Tarih : 14 Mayıs 2022 Cumartesi 12:58   Okunma : 661

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Baki Remzi Suiçmez, “Ülke düzeyinde Tarımsal Üretim Seferberliği ilan edilmeli, girdi maliyetleri düşürülmeli, ucuz kredi olanakları oluşturulmalı, artırılacak ürün ve girdi destekleri üretime ve üretene zamanında verilmelidir. Özellikle temel ürünlerde gerçek maliyetlere göre önceden alım fiyatı açıklanmalı, alım garantisi verilmeli, sezon sonu gerekirse fark ödemesi yapılmalıdır” dedi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ZMO Başkanı Baki Remzi Suiçmez, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Suiçmez, şu değerlendirmelerde bulundu:

“BUGÜN BİR KUTLAMA GÜNÜ DEĞİL, YAŞANAN SORUNLARI SORGULAMA VE ÇÖZÜM BULMA GÜNÜDÜR”

“1946 yılında kurulan Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu`nun (IFAB) kuruluş günü olan 14 Mayıs günü tüm dünyada `Dünya Çiftçiler Günü` olarak kutlanmaktadır. İçinde bulunduğumuz zor koşullara rağmen üretmeye, halkımızı beslemeye devam eden, toprağımıza sahip çıkan, alın teri ile ülkemize hizmet eden çiftçilerimiz, her geçen gün artan sorunlar nedeniyle günlerini buruk kutluyor. Ülkemizde çalışan nüfusun yüzde 17,2`sini istihdam eden tarım sektörünün asıl unsuru olan çiftçilerimizin içinde bulundukları koşullar göz önüne alındığında, bugün bir kutlama günü değil, yaşanan sorunları sorgulama ve çözüm bulma günüdür.

“SÜREÇLERDE YERLİ ÜRETİM VE ÜRETİCİYE YÖNELİK CİDDİ SOMUT ÖNLEMLERİN ALINMAMASI YAŞANAN CİDDİ SORUNLARI DAHA DA ARTIRMIŞTIR”

Ülkemizde 1980`li yıllardan beri uygulanmakta olan neoliberal tarım politikaları sonucunda tarım sektörümüz ve çiftçilerimiz çok ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Küresel salgın, ciddi kuraklık, derinleşerek artan ekonomik kriz, savaş koşulları gibi olağanüstü süreçlerde yerli üretim ve üreticiye yönelik ciddi somut önlemlerin alınmaması yaşanan ciddi sorunları daha da artırmıştır. Ülkemizin tarımsal üretiminde yaşanan sorunlara somut çözümler bulunmadan bunlara her geçen gün yenilerinin eklenmesi, girdilerde ve ürünlerde sorunları ithalatçı politikalarla çözmeye yönelik kolaycı yaklaşımların hız kesmeden devam etmesi, tarımsal girdi maliyetlerinin yüksekliği karşısında zamanında ve yeterince destek verilmemesi nedenleriyle çiftçinin kâr elde edemediği için üretimden çekilmesi, artmaya devam eden gıda enflasyonu karşısında tüketicinin pahalı gıda ürünlerine erişmeye çalışması son yıllarda gündemin değişmeyen konuları haline gelmiştir.

“TARIMSAL ÜRETİM PLANLAMASI YAPILMADIĞI SÜRECE TEMEL ÜRÜNLERDE KENDİMİZE YETERLİ OLAMAYACAĞIMIZ ORTADADIR”

Tarımsal kamu yönetimi alanı tümüyle yabancı ve yerli şirketlerin kontrolüne ve serbest piyasanın insafına terk etmeye çalışırken, kapatılan tarımsal KİT`lerin yokluğu ve işlevsizleştirilen kooperatiflerin güçsüzlüğü çiftçinin piyasaya müdahale etmesini engellemektedir. Çiftçi örgütlerinin sesinin zamanında ve güçlü çıkmaması da çiftçinin emeğinin karşılığını almasını güçleştirmektedir. TÜİK resmi verileri güncel ve gerçekçi olmayıp, düşük gösterilen girdi fiyat endeksine dayalı düşük taban fiyatı açıklanarak hasat zamanı ürün bedelini baskılama çabaları devam etmektedir. Hasat zamanı yapılan dışalımlarla üretici fiyatının baskılanması yanlışı günümüzde de devam etmektedir. Gerçek üretim maliyetleri üzerinden çiftçi kârı ve refah payını içeren alım fiyatları açıklanmamakta, alım garantisi ya verilmemekte ya da yeterli alım yapılmamakta, yerli ve yabancı piyasalarda oluşan yüksek fiyat farkına rağmen çiftçiye fark ödemesi yapılmamaktadır. Küçük aile işletmelerinin üretimde bulunmak için bankalara, tarım kredi kooperatiflerine, özel sektöre borçlanmak zorunda kaldığı ve kredi faizlerinin çiftçi lehine olmadığı ortamda çiftçi borçları sürekli artmakta, ipotek karşılığı üreticinin üretim araçlarına el konularak üretici üretim dışına itilmektedir. Yem-Süt-Et denklemi üretici aleyhine olup anaç hayvanların kesime gitmesi tüketiciyi de olumsuz etkilemektedir. Enerji maliyetleri yeterli sulama yapılmasını engellemektedir. Tarım arazileri, meralar, zeytinlikler hızla amaç dışı kullanıma açılırken, üretim ortamındaki sorunlar nedeniyle çiftçi kendi arazisini ekmekten vazgeçip terk etmektedir. Çiftçi yaş ortalaması oldukça yüksek olup gençler tarıma ilgi göstermemektedir. Kadın ve çocuk işçiliği istismar edilmeye devam ederken, mevsimlik tarım işçilerinin sorunları halen çözülememiştir. Tarımın 2021 yılında yüzde 2,2 küçüldüğü bir ortamda, orta vadeyi kapsayan önceden açıklanıp yıl içinde ödenen destekler ve düşürülen girdi maliyetleriyle ülke düzeyinde tarımsal üretim planlaması yapılmadığı sürece temel ürünlerde kendimize yeterli olamayacağımız ortadadır. 

“SORUNLARIN ÇÖZÜLMESİ İÇİN TOPLUMDAN, ÜRETİMDEN, EMEKTEN YANA POLİTİKA TERCİHLERİNİN HIZLA YAŞAMA GEÇİRİLMESİ BİR ZORUNLULUKTUR”

Üretim sorunları kadar üretilen ürünlerin pazarlanması aşaması da ciddi sorunlar içermektedir. Hal Yasası, zincir marketlerin tekelci yapısı, çiftçiler aleyhine işleyen sözleşmeli üreticilik modeli gibi nedenlerle gıda tedarik zincirindeki sorunlar giderilememekte, göstermelik raf baskınları ve enflasyon timleriyle ‘tarlada ucuz rafta pahalı ürün` sorunu çözülememektedir. Tarım ve gıda alanında yaşanan sorunlar da bellidir, çözüm önerileri de bellidir. Sorunların çözülmesi için toplumdan yana, üretimden yana, emekten yana politika tercihlerinin hızla yaşama geçirilmesi bir zorunluluktur. Dünya ölçeğinde yeniden gündeme gelen korumacı tarım politikaları tercihlerinden ders çıkararak, ülkemizdeki dışa bağımlı neoliberal politikalar yerine bir an önce üretim odaklı ulusal çıkarlara yönelik ‘kamucu tarım politikası` değişikliğine gidilmelidir.

“ÜLKE DÜZEYİNDE TARIMSAL ÜRETİM SEFERBERLİĞİ İLAN EDİLMELİ”

Açlığın, kıtlığın, gıda savaşlarının yaşanmadığı bir dünyada gıda egemenliği, gıda güvenliği ve gıda güvencesinin sağlanarak üreticilerimizle ve tüketicilerimizle birlikte tüm yurttaşlarımızın sağlıklı bir çevrede refah içerisinde mutlu yaşaması temel amacımız olmalıdır. Bu kapsamda; öncelikle tarım arazilerimizi koruyacak şekilde ülke düzeyinde ‘Arazi Kullanım Planlaması` yapılmalıdır. Ülke ve bölgeler düzeyinde büyük ova koruma alanları başta olmak üzere korunan ve sulanan tarım arazilerimizde üretim miktarı artışı, ürün çeşitliliği, üretim sürekliliğini sağlayacak ve Tarım Kanunu`na göre belirlenen zamanında ödenecek somut desteklerle yönlendirilecek ‘Tarımsal Üretim Planlaması`na geçilmelidir. Ülke düzeyinde ‘Tarımsal Üretim Seferberliği` ilan edilmeli, girdi maliyetleri düşürülmeli, ucuz kredi olanakları oluşturulmalı, artırılacak ürün ve girdi destekleri üretime ve üretene zamanında verilmelidir. Özellikle temel ürünlerde gerçek maliyetlere göre önceden alım fiyatı açıklanmalı, alım garantisi verilmeli, sezon sonu gerekirse fark ödemesi yapılmalıdır.

“ÜRETİCİLERİMİZE HAK ETTİĞİ DEĞER VERİLMELİ, MORALİ YÜKSELTİLMELİ VE KAMU YÖNETİMİNE OLAN GÜVENİ TAZELENMELİDİR”

Hayvansal üretim bitkisel üretimden ayrı düşünülmemeli, yem maliyetleri düşürülmeli, süt-yem paritesi 1/1,5 olarak uygulanmalıdır. Kamu sulama yatırımları ve arazi toplulaştırma hizmetleri gecikmeden bitirilmelidir. Ar-Ge çalışmalarına ciddi yatırım yapılarak yerli girdi ve teknoloji üretimine yönelik çalışmalar hızlandırılmalıdır. Tarımsal hammadde ve ürün dışalımı kısıtlanmalı, dışsatım olanakları artırılmalıdır. Demokratik, özerk, güçlü kooperatifçilik üretici ve tüketici boyutunda desteklenmeli, gıda tedarik zincirinin tüm aşamaları halkın yararına yeniden düzenlenmelidir. Kırsal alanları geliştirecek, ülkemiz gerçeği olan küçük aile işletmeciliğini destekleyecek, çiftçilerimizin refah düzeyini artırma kadar sosyal hayatın daha fazla içinde yer almasını sağlayacak önlemler alınmalıdır. Belki de en önemlisi tüm tüketicileri fedakârca doyurmasına karşın önünü görmekte zorlanan üreticilerimize hak ettiği değer verilmeli, çiftçilerimizin morali yükseltilmeli ve kamu yönetimine olan güveni tazelenmelidir.

Bilimi çiftçi ve toprak ile buluşturan, tarımsal üretimin her aşamasında çiftçilerimizle birlikte olan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası olarak, çiftçilerimizin alın terinin ve emeğinin en yüce değer olarak görüleceği günler dileğiyle, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü umutlu olsun.”

 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA