Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: UMUT EMRE GÖKBULUT

(ÇORLU) - Tekirdağ`ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz 2018`de meydana gelen ve 7`si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 300`den fazla kişinin de yaralandığı tren faciasına ilişkin 13 sanıklı davanın karar duruşmasında ceza yağdı. Aileler ve avukatlar, duruşma sonrasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile birlikte açıklama yaptı. Faciada oğlu Oğuz Arda Sel`i yitiren Mısra Öz, “Yüreğimize su serpildi. Bu dava burada bitmez. Biz diğer bürokratların, dönemin Ulaştırma Bakanı olup bizi bir kere bile dinlemeyen ama milletvekili olup o TBMM`nin koltuklarında oturan, maaş alan hatta yetmeyip, 35 kamu ihalesi alıp parasına para katan İsa Apaydın`ın da bu tutuklama gibi bir kararla cezaevine göndermeden rahat etmeyeceğiz” dedi.

Tekirdağ`ın Çorlu ilçesinin Sarılar köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018`de meydana gelen, 7`si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 300`den fazla kişinin de yaralandığı tren faciasına ilişkin yargılamanın 20`nci duruşması, bugün Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi`nce Çorlu Halk Eğitim Merkezi`nde yapıldı. Mahkeme heyeti, 4 sanığa “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan, 5 sanığa “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan hapis cezası verdi. 4 sanık ise beraat etti. Dönemin TCDD 1. Bölge Demiryolu Bölge Bakım Müdürü Mümin Karasu 17 yıl 6 ay, TCDD 1. Bölge Müdürlüğü`nde görev yapan Demiryolu Bakım Müdürü Turgut Kurt 16 yıl 3 ay, Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat 13 yıl 9 ay ve TCDD Bölge Müdürü Nihat Aslan hakkında 15 yıl hapis cezasına çarptırılıp haklarında tutuklama kararı verildi.

DENİZ ÖZEN: CEZASIZLIK PERDESİNİN YIRTILMASI AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR KARAR

Duruşma sonrasında aileler ve avukatlar, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile açıklama yaptı. Avukat Deniz Özen, kararın önemli olduğuna vurgu yaparak şöyle konuştu:

“Türkiye tarihinde belki de ilk kez kamu görevlilerinin aldıkları cezalar açısından ve Türkiye`deki sistematik cezasızlık perdesinin yırtılması açısından önemli bir karar. 6 yıldır buradayız. 6 yıldır adalet arıyoruz. Karardan memnunuz ancak yetmez. Daha önce çok kez söyledik. Bir kez daha tekrarlamakta fayda var. Bu yargılama başından beri eksik bir yargılamaydı. Bu karara rağmen bu yargılama hâlâ eksik bir yargılama. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları`nı bu hâle getiren ve bu katliamlara yol açan özelleştirme politikalarının mimarları yargılanmadığı sürece, başta Binali Yıldırım olmak üzere, başta dönemin genel müdürü olmak üzere, başta Adalet ve Kalkınma Partisi`nin bu özelleştirme politikalarının temsilcileri olan kişiler yargılanmadığı sürece bu yargılama eksik kalmaya devam edecek. Bunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Bugün burada avukatlar olarak bir kişi eksiğiz. Dosyanın avukatlarından olan Can Atalay bildiğiniz üzere iki yıldır cezaevinde, bugün ikinci yıldönümü tutukluluğunun. Kendisinin bu kararın çıkmasındaki payı yadsınamaz. Bunu da vurgulamak istedim.”

EGEMEN GÜRCÜN: AİLELERİN BİR ARADA DURUŞUNU KUTLUYORUM

Tekirdağ Baro Başkanı Egemen Gürcün de kararın yeterli olmadığına dikkat çekerek “Elbette bu karar yürekleri tamamen soğutmadı ancak az önce meslektaşımın da ifade ettiği gibi adaletsizlik politikasının perdesini yırttı bu karar. Bu yönüyle çok önemli, daha önemli kararların da adli ve idari süreçlerinin devamını takip edecek Tekirdağ Barosu. Bütün meslektaşlarıyla bir arada burada yan yana olduk. Ailelerin her zaman yanında olmaya gayret ettik elimizden geldiğince ve bugün bu kararla da gördük ki birlikten, mücadeleden gerçekten sonuç çıkıyor. Bugün bu mücadeleyi asla vazgeçmeden sürdüren ve pek eşi benzeri olmayan ailelerin bir arada duruşunu kutluyorum” dedi.

ZELİHA BİLGİN: DAVA BİTMEDİ, DERİN BİR NEFES ALDI

Faciada kızı Bihter Bilgin ile yeğenlerini kaybeden Zeliha Bilgin, “Bugün Çorlu tren katliamı davası bitmedi. Derin bir nefes aldı. Bu akşam çocuklarımız rahat yatsın, rahat uyusun hepsi. Üst düzey yöneticiler yargılanmadığı sürece Çorlu tren katliamı davası kapanmayacaktır. Bugün içimize serpilen bu suda emeği olan herkese sonsuz teşekkürler ediyorum. Birlikten mücadele doğdu, hepimize kutlu olsun” diye konuştu.

MISRA ÖZ: UMARIM ADALET ADINA EMSAL TEŞKİL EDER

Faciada oğlu Oğuz Arda Sel ile eski eşi Hakan Sel`i yitiren Mısra Öz de şunları söyledi:

“Adalet adına bugün umarım Türkiye`de emsal bir karar teşkil eder bugün verilen bu karar. 6 yıldır hep birlikte veriyoruz bu mücadeleyi. Siz basın emekçileriyle, yanımızda olan politikacı, siyasetçilerle, gönüllü avukatlarla; halktan, yurttaşan insanlarla, herkesle bir arada olup çok büyük bir mücadele verdik. Biz bu yollarda 10 kişi yürüdüğümüzü de biliyoruz. Bugün sokakları doldurup taşırıp yürüdüğümüze de şahit olduk ama önemli olan adaletin sağlanmasıydı. Çünkü Türkiye bir hukuk devleti ve biz, Türkiye`de artık cezasızlık politikasının bittiğine, bundan sonra suç işleyenlerin, sorumluluğu olan herkesin cezalandırılarak birtakım katliamların önüne geçilmesini istiyoruz. Toplumsal cinayetler politiktir. Biz ne yazık ki 6 yıldır çok büyük emeklerle verdik bu mücadeleyi ama burada bitmiyor. Bugün 4 tane sanığın tutuklandığına şahit olduk. Yüreğimize su serpildi. Bu dava burada bitmez. Biz İsa Apaydın`ın peşindeyiz. Biz Genel Müdür Yardımcısı Ali İhsan Uygun`un peşindeyiz. Biz diğer bürokratların, dönemin Ulaştırma Bakanı olup bizi bir kere bile dinlemeyen ama milletvekili olup o TBMM`nin koltuklarında oturan, maaş alan hatta yetmeyip, 35 kamu ihalesi alıp parasına para katan İsa Apaydın`ın da bu tutuklama gibi bir kararla cezaevine göndermeden rahat etmeyeceğiz. Çok büyük bir mücadelenin başlangıcındayız. Umarım bundan sonra birlik olarak daha da güçlü bir şekilde herkese, sorumlulara, çanak tutanlara ve en başta bu ülkeyi bu hâle getirenlere hep birlikte hesap sorarız.”

AHMET ŞIK: KARARIN SİYASİ OLDUĞUNUN AMA EKSİK OLDUĞUNUN FARKINDAYIZ

Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, mahkeme heyetini kutlayarak şunları dile getirdi:

“Bu korkunç zulümleri yaşatan, 22 yıla dayanan bir iktidar döneminde böyle bir karar vermek, bir nebze olsa cesaret gerektiriyor ama dahası, haysiyet gerektiriyordu. Kararın siyasi olduğunun farkındayız ama eksik olduğunun çok daha farkındayız. İsimleriyle söylendi. Bu davanın burada bitmeyeceğinin kanıtı aslında bu karar. Bakın burada, katliamlarda, taamüden cinayetlerde payı, sorumluluğu olanlara ceza verildi diye memnuniyet duyuyorsak Türkiye siyasetinin yargısının ne hâle geldiğinin bir kanıtıdır bu. Bu dava, bu kararla aslında esas sorunlarının uzanmalarının da gerçekten kapısını açtı. TCDD Genel Müdürleri, Ulaştırma Bakanları ve şahsım devleti diye memleketi anan ve kendisinin çok sevdiği sözcükle söylersek o kişi de hiç layüsel değil. Mutlaka ondan da hesap soracağımız bir gün gelecek. Aileleri gerçekten tebrik ediyorum, çok önemli mücadele verdiler. Derdine sahip çıkarsan bir sonuç alınacağının en azından kapısı açıldı. Hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum.”

"HER YERDE CAN ATALAY`I GÖRÜYORUM, ONU YANIMIZDA GÖRMEK, KUCAKLAMAK İSTİYORUZ" 

Daha sonra mağdurlar ve kayıp yakınları da söz alarak tepkilerini anlattı, Can Atalay`ın mücadelesini anımsattı, teşekkürlerini iletti. Kazada eşi Seyfi Erbil`i yitiren Saliha Erbil de "Can atalay burada değil. Ama inanın benim gördüğü her yerde Can Atalay var. Onu bir an önce yanımızda görmek, kucaklamak istiyoruz" dedi.