30 Ekim 2024'te şafak operasyonuyla gözaltına alınan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer hakkında, 9 ay tutuklu bulunduğu “Kent Uzlaşısı” davasının ikinci duruşmasında tahliye kararı verilmişti. Ancak Özer, iş insanı Aziz İhsan Aktaş'ın etkin pişmanlıktan yararlanabilmek için verdiği ifadeler kapsamında yürütülen ve 6 başkanın daha tutuklu bulunduğu soruşturma nedeniyle cezaevinde kalmaya devam ediyor. Tutuklu bulunduğu Silivri'deki Marmara Cezaevi’nden konuya ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yapan Özer, kendisi hakkında yanıltıcı bilgiler yayıldığını belirterek şunları kaydetti:
“14 Temmuz 2025 tarihinde “Kent Uzlaşısı” çerçevesinde yargılandığım davadan tahliye olunca, bazı yayın organları, yorumcu ve yazarlar beni son derece rahatsız eden bir söylemle ‘Ahmet Özer terör dosyasından tahliye olduğu, yolsuzluk dosyasından içeride kalmaya devam edecek’ şeklinde, yanıltıcı bilgi içerecek şekilde yayınlarda bulundular.
İşin aslı şudur, 30 Ekim 2024 tarihinde düzmece bir dosya ile gözaltına alınıp jet hızıyla tutuklandım, yerime kayyım atandı. Bu dosya boş olunca 17 Ocak’ta başlatılan Beşiktaş Belediyesi operasyonuna diğer bazı CHP belediyeleri gibi Esenyurt Belediyesi de dahil edildi.
“Bu ikinci dosyada hakkımda ‘rüşvet’ ya da ‘yolsuzluk’ iddiası söz konusu değildir”
20 Ocak 2025 tarihinden bu yana tutuklu bulunduğum bu ikinci dosyada hakkımda ‘rüşvet’ ya da ‘yolsuzluk’ iddiası söz konusu değildir. Soruşturma ‘ihaleye fesat karıştırma’ iddiasıyla açılmıştır ve bu iddiayla benim uzaktan yakından bir ilgim yoktur.
“İhaleye fesat karıştırma iddialarını da tümüyle reddediyorum”
Belediye Başkanının ihalelerle ilgili hukuki ve fiili sorumluluğu olmadığı gibi imza yetkilisi de değildir. Bu açık gerçekle birlikte ayrıca dosyada hakkımda aleyhe bir beyan, böyle bir iddia ve isnat da söz konusu değildir. İhaleye fesat karıştırma iddialarını da tümüyle reddediyorum. Bu bağlamda Belediyemizden 10 personelimiz de bu sebeple aylardır haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunmaktadır.
“Söz konusu ihaleyi yapan kayyım yönetimidir”
Terör örgütü üyeliği uydurması boş çıkınca, o konjonktürde adeta bir yedekleme yaparcasına hiçbir gerekçe bulunmaksızın ve göstermeksizin hakkımda haksız bir biçimde ikinci bir tutuklama kararı verildi. Söz konusu ihalede yer teslimi yaparak ihaleyi onaylayan ve başlatan, hakediş ve ödeme yapan kayyım yönetimidir. En yakın zamanda bu davadan da hukukun tecelli ederek, özgürlüğüme kavuşacağımı olan inancım tamdır. Kimi kasten kiminin de bilgi eksikliği nedeniyle hakkımda yaptıkları yanlış beyanları düzeltmek adına bu açıklamayı zorunlu buldum.”