Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri olarak, bileşenleri Antakya Çevre Koruma Derneği, Adana Çevre ve Tüketiciyi Koruma Derneği (ÇETKO) İskenderun Çevre Koruma Derneği, Erzin Çevre ve Tarihi Varlıkları Koruma Derneği
Mersin Çevre Dostları Derneği, Mersin Çevre ve Doğa Derneği, Osmaniye Kastabala Çevre Platformu,Tarsus Çevre Koruma Kültür Sanat Merkezi Derneği (ÇEKSAM) ortak çalışması ile Mersin sonuç bildirgesini yayımladı.
Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (Daçe) Mersin Toplantısı Sonuç Bildirgesi şu şekilde;
Doğu Akdeniz bölgesinde plansız programsız işletmeye açılan Taş ve maden ocakları bölgemizde çok ciddi sorunlar yaratmaktadır. Ülkemize dayatılan kirli teknolojilerden en fazla Doğu Akdeniz bölgesi etkilenmektedir. Kirli teknolojiler olan Akkuyu Nükleer santrali, planlanan 30 adet Termik santrali ve Çimento fabrikaları kirli teknolojiler olup, bölgemizde yapımı planlanmaktadır. Kirli teknolojiler doğal sit alanlarına, ormanlık alanlarına kurulum planları yapılmaktadır. İskenderun körfezindeki kirli teknolojinin yarattığı sanayi kirliliği dünya standartlarının çok üstündedir.
Bölgemizdeki hava kirliliği halkın sağlığı için ciddi bir risk oluşturmaktadır. Türkiyede sadece PM 10 ölçümlerinin yapıldığını, İnsan sağlığı açısından çok tehlikeli olan PM 2.5 ölçümlerinin yapılmadığını,hava kirliliğinin Akciğer kanseri ve mesane kanserinin nedeni olduğunu,kanın akışkanlığını azaltarak kalp krizi ve felç riskini arttırdığını bilim insanlarının açıklamalarından biliyoruz. ”Temiz hava solumak en temel insan hakkıdır”. ”Hava kirliliği görünmez katildir.”
Samandağ bölgesinde uygulanmak istenen kıyı kanunu kenar çizgisi orada yaşayan insanları mağdur etmektedir. Mersinde Doğal sit alanlarına ve Turizm bölgelerine Balık Çiftlikleri ve Tersane Kurulum planları yapılmaktadır. Mersinde her şiddetli yağıştan sonra derelerin üstü kapatıldığı için Sel felaketi yaşanmaktadır.
Küresel ısınma ve iklim değişikliği dünyamız için çok büyük bir felakettir. Küresel ısınmada Dünyanın geri dönülmez sınırını aştığı ve 3 yıl içinde önlem alınmazsa çok büyük felaketlerin yaşanacağı bilimsel bir gerçekliktir.
Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri , dağların ve yer altı sularının ekosistemini bozan Taş ve Maden ocaklarına, bölgemizi radyasyon felaketine dönüştürecek Akkuyu Nükleer santral projesine, İnsan ve Çevre sağlığını olumsuz etkileyen,hava,toprak ve su kirliliği yaratacak ve küresel ısınmanın artmasına neden olacak bölgemizde planlanan yeni 30 adet Termik santral projesine, Mersin ve Hatay da yeni çimento fabrikalarının kurulumuna,sularımızı özeleştirmek amacıyla kurulumu planlanan HES lere ,barajlara,doğal olmayan GDO lu ve deniz balığı yemi ile beslenen denizleri kirleten,turizmi olumsuz etkileyecek balık çiftliklerine ve taşucu tersanesine karşıdır.Bu projelerin iptal edilmesini ve Ülkemizde Sağlık Etki Değerlendirme Kanunu ve yönetmeliklerinin acil olarak çıkarılmasını, Hava kirliliğinin önlenmesi, Küresel ısınma ve iklim değişikliği ile ilgili ciddi çalışmaların yapılmasını talep ediyoruz. Kirli havadan ölmek istemiyoruz
Samandağ bölgesinde uygulanmak istenen kıyı kanunu kenar çizgisinin orada yaşayan insanları mağdur etmeden uygulanmasını istiyoruz. Bölgemizde kurulan ve planlanan RES ‘lerin ormanlık ve doğal sit alanlarına kurulmasını,Yeni Torba yasasında komisyondan geçen Ormanlık sahalarda madencilik yapılmasını, Meraların talana açılmasını,Yeni Torba yasasının TBMM’ sinden geçmesini istemiyoruz.Bizler Doğamızı ranta kurban eden politikaların karşında olacağız. Yaşanabilir bir Dünya, yaşanabilir bir Ülke için kararlı mücadelemiz devam edecektir.
Sabahat ASLAN/ DAÇE ORTAK SEKRETARYASI ADINA