9 Temmuz 2025 Çarşamba

17:29   AİHM’DEN SELAHATTIN DEMIRTAŞ LEHINE HAK IHLALI KARARı... DEMIRTAŞ’ıN AVUKATLARı: "KARARıN EN ÖNEMLI TARAFı KOBANI DAVASıNDA VERILEN MAHKUMIYET KARARıNıN DAYANDıĞı DELILLERI BOŞA ÇıKARMASıDıR"   17:26   ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞI, MÜCAHIT BIRINCI HAKKıNDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU   17:24   ŞEHIT ÜMIT ÜZÜM’ÜN ABLASı: "BURADA AKP’LI KIMSEYI ISTEMIYORUM"   17:20   ERKAN BAŞ’TAN ÖZGÜR ÖZEL’E DAYANıŞMA ZIYARETI   15:43   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı SEÇER: "GÜN; ORTAK AKıLLA, ORTAK VICDANLA, ORTAK MÜCADELEYLE BIR OLMA GÜNÜDÜR"   15:39   ŞEHIT CENAZESINDEYKEN IFADEYE ÇAĞRıLDıĞıNı ÖĞRENEN ÖZGÜR ÇELIK: “BU SÜREÇ İMAMOĞLU’NUN TUTUKLANMASıNDAN, ÖZGÜR ÖZEL’E AÇıLAN SORUŞTURMALARDAN BAĞıMSıZ DEĞIL”   15:37   CHP GRUP TOPLANTıSı... ÖZGÜR ÖZEL: "AZIZ İHSAN AKTAŞ 388 IHALENIN 300’ÜNÜ KAMUDAN VE AK PARTILI BELEDIYELERDEN ALDı. BUNLARıN BIR TANESI IÇERIDE DEĞIL"   14:32   MURAT EMIR: "BU MILLET, SARAY SAVCıSı AKıN GÜRLEK’IN SICILINI DE ERDOĞAN’ıN KORKULARıNı DA UNUTMAYACAK"   14:31   İSTANBUL CUMHURIYET BAŞSAVCıLıĞı: CHP İSTANBUL İL BAŞKANı ÖZGÜR ÇELIK’IN IFADE VERMESI IÇIN POLISE TALIMAT VERILDI   14:27   TOROSLAR BELEDIYESI’NDEN “SıFıR ATıK” EĞITIMI   14:22   MERSIN BÜYÜKŞEHIR’IN OTIZM AILE DANıŞMA MERKEZI, AILELERE DE REHBERLIK EDIYOR   10:39   MESKİ, AYDıNCıK İLÇESININ İÇME SUYU ALTYAPıSıNı YENILIYOR   10:34   EKREM İMAMOĞLU’NDAN GENÇLERE: “HAYALINIZDEKI TÜRKIYE’YI HEP BIRLIKTE INŞA EDECEĞIZ”   09:33    AKDENIZ’IN GURURU HATIP EMLEK, KICK BOKS’TA DÜNYA ŞAMPIYONASı’NA GIDIYOR   09:31   CHP’DEN ERKEN SEÇIM STRATEJISI: “ARA SEÇIM MASADA   09:30   BÜYÜKŞEHIR’IN PARK VE BAHÇELER EKIPLERI KENTI YAZA HAZıRLADı    16:04   ÖZGÜR ÖZEL’DEN "KARTALKAYA DAVASı" AÇıKLAMASı   16:03   ALI MAHIR BAŞARıR: "12 EVLADıMıZ NIYE ŞEHIT OLDU, IHMAL VAR Mı AÇıKLANMALı"   16:01   RTÜK’ÜN HALK TV’YE VERDIĞI 10 GÜNLÜK EKRAN KARARTMA CEZASıNı MAHKEME DURDURDU   15:59   MEZITLI’DE KAÇAK YAPıLAŞMAYLA MÜCADELE TAM GAZ SÜRÜYOR  
 
     
   

TBMM`NİN 103. AÇILIŞ YIL DÖNÜMÜ… MUSTAFA ŞENTOP: “TÜRKİYE`NİN, TARİHİ BİR SEÇİME GİTTİĞİ BİR DÖNEMDE 23 NİSAN TARİHİNDE TECESSÜM EDEN BİRLİK, DİRLİK, MÜCADELE RUHUNA DAHA ÇOK SARILMASI GEREKTİĞİ AÇIKTIR”


TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM`nin açılışının 103`üncü yıl dönümünde, Ulus`taki Birinci Meclis Binası`nda; “Türkiye`nin, 14 Mayıs`ta tarihi bir seçime gittiği bir dönemde 23 Nisan tarihinde tecessüm eden birlik, dirlik, mücadele ruhuna daha çok sarılması gerektiği açıktır. Milletimizin ve hususen gençliğimizin 103 yıl öncesinden bugüne yankılanan o kutlu sesin gereğini yapacağına, Büyük Türkiye davasını yükselteceğine, İstiklal Marşı`nda en veciz ve vazıh halini bulan şuurun hayatı tanzim edeceğine inancımız tamdır” dedi.

 

Tarih : 23 Nisan 2023 Pazar 13:13   Okunma : 220

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM`nin açılışının 103`üncü yıl dönümünde, Ulus`taki Birinci Meclis Binası`nda; “Türkiye`nin, 14 Mayıs`ta tarihi bir seçime gittiği bir dönemde 23 Nisan tarihinde tecessüm eden birlik, dirlik, mücadele ruhuna daha çok sarılması gerektiği açıktır. Milletimizin ve hususen gençliğimizin 103 yıl öncesinden bugüne yankılanan o kutlu sesin gereğini yapacağına, Büyük Türkiye davasını yükselteceğine, İstiklal Marşı`nda en veciz ve vazıh halini bulan şuurun hayatı tanzim edeceğine inancımız tamdır” dedi.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM`nin açılışının 103`üncü yıl dönümü dolayısıyla Ulus`taki Birinci Meclis Binası`nda tören düzenlendi.

Törene, TBMM Başkanı Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, AKP Grup Başkanı İsmet Yılmaz, AKP Grup Başkanvekilleri Muhammet Emin Akbaşoğlu ve Özlem Zengin, CHP Grup Başkanvekilleri Özgür Özel ve Engin Altay, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, İYİ Parti Grup Başkanvekili İsmail Tatlıoğlu katıldı.

Şentop burada yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

“6 Şubat`ta gerçekleşen; 50 binden fazla vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 108 binin üzerinde kardeşimizin yaralandığı depremler sebebiyle yüreğimiz buruk, gönlümüz yaslıdır. En büyük tesellimiz, devletimizin bütün kurumları ile depremden zarar gören vatandaşlarımızın yaralarını sarmak; yeni yaşama imkanlarını oluşturmak için gösterdiği olağanüstü çabadır. İnşallah bu acı hadisenin izlerini silmek, 11 ili etkileyen depremlerin yıkıma uğrattığı şehirleri daha güçlü bir şekilde ayağa kaldırmak için gösterilen gayret en kısa sürede neticelerini verecektir. Devletimizin bu konudaki kararlılığı, hazırlığı ve gücü tamdır.

Bugün 103`üncü açılış yıl dönümünü idrak ettiğimiz TBMM`nin ve Millî Mücadele`nin karargahı olmuş Birinci Meclis`in; bu devlet var oldukça, bu millet hayatiyetini devam ettirdikçe büyük ve yol gösterici bir anlamı daima olacaktır. Tarihi niteliği ve önemi göz önüne alındığında Türkiye Büyük Millet Meclisi`nin o ilk döneminden başlıca şu üç dersin alınması lüzumlu görünmektedir…

Türkiye Büyük Millet Meclisi ilk olarak, tam bağımsızlık gayesinin mecburi kıldığı mücadelenin ancak milletin paydaşlığıyla ve meşruiyetini doğrudan milletten alarak yapılabileceğinin kabulü üzerinde yükselir. Amasya tamiminde sarahaten ortaya konan `Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır` prensibi doğrultusunda millet, Meclisin Ankara`da toplanmasıyla birlikte Milli Mücadelenin izleyicisi ve edilgin nesnesi değil, bizzat sahibi olmuştur.

TBMM; farklılıklarını ortadan kaldırmadan ve reddetmeden, milletin bütün unsurlarını bir araya getirme başarısını göstermiştir. Bu örneklik, çetin imtihanlardan geçmeye yazgılı milletimizin her bir ferdi için zor zamanlarda başvurulacak derleyici ve tanzim edici bir davranış tarzıdır. Nitekim bugün de TBMM, milli meselelerde ortak tavır alma cihetine gitmektedir. Bu usul, bize Birinci Meclis`ten miras kalan ayırt edici bir hususiyettir.

Devrin şartları göz önüne alındığında Türkiye Büyük Millet Meclisi`nin açılışından alınacak bir diğer önemli husus da maddi güçsüzlük vehmine kapılıp asli vazifelerden ve milli hamlelerden kaçılamayacağı hakikatidir. Nitekim daha Sivas Kongresi`nde bir hatip kürsüde, `Müstakil yaşamaya mali durumumuz müsait değildir, zira çok borcumuz vardır` diyebilmiştir. Fakat Millî Mücadele`de, bu fikir değil, `Hiçbir kuvvet, milli şerefimizden daha büyük değildir` inanç ve kararlılığı hakim ve muzaffer olmuştur.

Millî Mücadele ve Türkiye Büyük Millet Meclisi`nin açıldığı dönem göz önüne alındığında, mücadelenin sadece işgalci devletlere ve emperyalist tasalluta karşı verilmediği; Birinci Dünya Savaşı`nda alınan ağır hezimetle daha da koyulaşan bir `Bu memleketten ve bu milletten bir şey olmaz` kanaatiyle de savaşıldığı görülecektir. 103 yıl önce TBMM`nin açıldığı Ankara`ya gelenler, mütevazı bir Anadolu şehrine rastlamışlardı. Milletin hürriyet cezbesini mücadele kalıbına döken ve buradan müstakil devletimizi çıkaran hamlenin merkezi olarak Ankara, dünyevi hiçbir ihtişam emaresi göstermeyen, sadece dış görünüşe göre hüküm verenlerin karşısında hayal kırıklığı yaşayacağı bir beldeydi, o zaman. Fakat bu Anadolu beldesi, içinde bulunduğumuz şu mütevazı bina; dünya başkentlerine meydan okuyan bir mücadelenin karargâhı, iki yüzyıllık mağlubiyetler silsilesini parlak bir zaferle sona erdiren merkez olmuştur. İşte bu yüzden; şartları yetersiz, rakipleri veya düşmanları fazla güçlü görerek mücadeleden kaçınmak; harici sebeplerin müsait olmayışını, mali şartların yetersizliğini ve rakip devletlerin kuvvetini gerekçe göstererek milli iddialardan geri durmak, zor zamanlarda daha da belirginleşen seciyemizle bağdaşmayacak davranışlardır.

Türkiye`nin iki yüzyıllık modernleşme tarihinin ilk yüz yılı, klasik imparatorluktan modern devlete geçiş için yürütülen politikaların, kadro oluşturma çabalarının ve genel anlamıyla devleti ayakta tutma gayretinin tarihidir. Modernleşme tarihimizin ikinci yüzyılı ise mağlubiyetle çıktığımız dünya savaşının ardından uğranılan işgal ve ilhak tehdidine karşı yürütülen Milli Mücadeleyle ve yeni Türk devletinin kuruluşuyla başlamıştır. Bu yüzyıl da ülkemizi bayındır, milletimizi müreffeh ve devletimizi güçlü kılma çalışmalarıyla bugüne kadar gelmiştir. Şimdi yeni bir yüzyılın eşiğindeyiz. Güç dengelerinin yeniden kurulduğu, yeni bir küresel tasarımın belirginleştiği, dünyadaki ekonomik ve siyasi ağırlık merkezlerinin değiştiği bu dönüşüm sürecinde Türkiye, coğrafi ve tarihi gerçeklerinden hareketle yeni bir hamle dönemine girmiştir. Eski dünyanın bütün büyük aktörlerinin yeniden sahneye çıktığı ve kendi nüfuz havzalarına taşma çabasında olduğu böyle bir dönemde Türkiye, Karadeniz`den Hint Okyanusu`na ve Afrika`ya, Avrupa ortalarından Orta Asya`ya kadar geniş bir coğrafyada dengeleyici, barışçı ve insani gücünü artırmaktadır. İşte bu yüzden, bu yeni dönemin Türkiye Yüzyılı olması hususunda irademiz, iddiamız ve ısrarımız tamdır.

Memleketin önemli bir kısmı işgal edilmişken; millet utanç verici bir esarete mahkûm edilmeye çalışılırken açılan Gazi Meclis`in bu ilk mütevazi salonundan bütün dünyaya şunu söylüyoruz: (Türkiye neresidir` diye sorulduğunda siyasi haritalara bakıp cevap vermek, bugün için artık yeterli değildir. Türkiye`nin sınırları, haritaların gösterdiği yerde başlayıp bitmez. Türkiye`nin sınırları, gönlümüzden, tarihimizden, uğruna şehit verdiğimiz yerlerden başlar ve kendimizi sorumlu hissettiğimiz coğrafyalarda biter. Adım attığımız yeni dönemde ispatlayacağımız hakikat, tahakkuk ettireceğimiz iddia, vazife duygusuyla ve adanmışlara özgü çelikten bir iradeyle gidip etkinleşeceğimiz her yer, bizim için vatan toprağıdır. Önümüzdeki yüzyılın ‘Türkiye Yüzyılı` olmasının manası, mayası, ruhu, yolu ve gayesi budur.

Türkiye`nin 14 Mayıs`ta tarihi bir seçime gittiği bir dönemde 23 Nisan tarihinde tecessüm eden birlik, dirlik, mücadele ruhuna daha çok sarılması gerektiği açıktır. Milletimizin ve hususen gençliğimizin 103 yıl öncesinden bugüne yankılanan o kutlu sesin gereğini yapacağına, Büyük Türkiye davasını yükselteceğine, İstiklal Marşı`nda en veciz ve vazıh halini bulan şuurun hayatı tanzim edeceğine inancımız tamdır. Bu vesileyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi`nin kuruluşunun 103`üncü yıl dönümünde, başta ilk Meclis Başkanımız, Milli Mücadelenin lideri ve Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Birinci Meclis`te kurtuluş mücadelesine omuz veren bütün milletvekillerimiz başta olmak üzere, bu çatı altında görev yapmış olan; vatan, millet, bayrak ve devlet uğruna şehit düşen, gazi olan; son olarak 15 Temmuz hain darbe ve işgal girişimine karşı dururken makamların en yücesine ulaşan her bir vatan evladını rahmetle, minnetle, şükranla anıyorum."

 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA