Haber: TAMER ARDA ERŞİN - Kamera: FURKAN ERDEM
Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası Başkanı Hakan Akçam, artan kira ve konut fiyatlarına ilişkin, “Enflasyonun yüzde 40`ın üzerinde olduğu bir ülkede yüzde 25 artış, mal sahiplerini tatmin etmedi. İlk başta yüksek kira ile başladılar. Kiralık evi tutan kişiler mağdur oldular” dedi. Akçam, asgari ücretli birinin ev almasının bugünkü koşullarda “hayal ötesi” olduğunu söyledi.
Hakan Akçam, artan kira ve konut fiyatlarına karşı alınması gereken önlemlerle ilgili ANKA Haber Ajansı`na konuştu. Akçam, pandeminden sonra hem satılık hem de kiralık konut fiyatlarının arttığını belirterek, “Depremden sonra da farklı artışlar oldu” diye konuştu.
Hükümetin ev kirası artışlarına getirdiği yüzde 25 sınırlamasının ters etki yarattığını aktaran Akçam, şunları söyledi:
“Piyasadaki artışın sebepleri çok. Vatandaşın, örneklendirerek, yan dairesinin 5 bin liraya verilişi, onu örnek alıp 6 bin lira istemesi. Diğer taraftan maliyeti yüksek olan müteahhidin sattığı dairelerde, örneğin 2 milyonluk konut alan mal sahibinin beklentisi, 2 milyonluk konutta 10 bin lira kira beklentisi var. Bu, 2-3 bin liralık yatırım yapmamak üzerine kafasında bir şey oluşturuyor.
1 Temmuz 2022 tarihinde yüzde 25 sınırlama getirildi, bir yılın sonunda maksimum yüzde 25 artış olmasıyla ilgili. Bu 2023 Temmuz 1`de de yine bunun bir yıl daha uzatılacağını duyduk. Ama bu bence uzatılmamalı. Çünkü vatandaş, kendi konutunu ilk kiraya başladığı vakit, yılın sonunda yüzde 25 artışı bildiği için yüksek kira ile başlatıyor, kira rakamlarını. Orada da bir artış söz konusu yukarıya doğru. Bununla ilgili de yine fırsatçılar devrede. 3-5 bin lira edecek konutunu 7-8-10 bin, 15 bin… Afaki rakamlarla karşı karşıyayız.”
Akçam, kendilerinin önerilerinin lokasyona göre fiyat belirleme olduğunu ve hükümetin bu öneriyi dikkate alması gerektiğini kaydederek, “Mesela Ankara Çankaya ilçesi; örneğin Kırkkonaklar Mahallesi, şu sokak, 3 kat, 3 nolu daire. İçerisinin yapısı ve lokasyona göre bir fiyat tespiti yapıp, bir komisyon oluşturup, bu tespitin komisyon tarafından belirlenmesi. Bir opsiyon bırakıp, örneğin ‘5 bin lira ile 6 bin 500 lira arasından fazlaya kiraya verilmez` diye bir rapor oluşturup, bu rapor ile kiraya verilebilir diye lokasyon bazlı çalışma yapılması lazım” dedi.
“YÜZDE 25, MAL SAHİPLERİNİ TATMİN ETMEDİ”
Akçam, yüzde 25`lik sınırlama nedeniyle ev sahiplerinin evlerini yüksek fiyattan kiralamaya vermeye başladığının altını çizerek, “İlk birkaç ay olumlu karşıladı mal sahipleri. Ama bir yıl sonra da 5 bin lira konut 6 bin 250 lira olunca, enflasyonun yüzde 40`ın üzerinde olduğu bir ülkede yüzde 25 artış, mal sahiplerini tatmin etmedi. İlk başta yüksek kira ile başladılar. Kiralık evi tutan kişiler mağdur oldular” diye konuştu.
12 AYLIK ORTALAMA ÖNERİSİ
Akçam, TEFE-TÜFE`nin 12 aylık ortalamasına göre kiraların belirlenmesi gerektiğini söyledi. Akçam, dükkanlarda da yüksek kira artışlarının esnafı mağdur ettiğini ve kapanan çok sayıda dükkan olduğunu dile getirdi.
ASGARİ ÜCRETLİNİN EV ALMASI “HAYAL ÖTESİ”
Akçam, şu anda 8 bin 500 lira olan asgari ücretle çalışan yurttaşların ev almasının “hayal ötesi” olduğunu vurgulayarak, “Karı ve koca çalışsa bile 17 bin lira. Bankalar tarafında kredilerde biraz zorluyorlar. Kredi veren bankalar da 2,48- 3,50 arasında aylık faizlerle konut kredisi açıyorlar” dedi.
Akçam, deprem bölgesinde yeni evlerin 2 yıl içinde yapılmasını beklediklerini söyleyerek, “11 ilde konutların yüzde 60`ı zarar görmüşse 5 milyon civarında konut olması gerektiğini düşünüyorum” diye ekledi.