5 Temmuz 2025 Cumartesi

18:50   GAZETECI TIMUR SOYKAN, GÖZALTıNA ALıNDı   16:50   CHP MYK TOPLANTıSı... ÖZGÜR ÖZEL: "‘BIRINCI PARTIYIM’ DIYENI SEÇIME BEKLIYORUM. KENDINE GÜVENENI SEÇIME BEKLIYORUM. KASıMPAŞA DELIKANLıSıYSAN SEÇIME BEKLIYORUM"   15:50   İSTANBUL TABIP ODASı CHP’LI BELEDIYELERE YÖNELIK OPERASYONA TEPKI GÖSTERDI: BÖYLE GITMEZ! BASKıYLA, ZULÜMLE ABAT OLUNMAZ   15:30   ALI MAHIR BAŞARıR: “BIZE SAHIP ÇıKıN. BIZ ARTıK AKP’NIN YARGıSıNA DEĞIL; HALKıN TERAZISINE, YARGıSıNA GÜVENIYORUZ”   14:55   MEZITLI SOLI POMPEIPOLIS BEACH PARKı YENILENEN YÜZÜYLE ÇOK YAKıNDA HIZMETE AÇıLıYOR   14:45   YÜZME KURSLARıNıN 1. ETABı TAMAMLANDı, SERTIFIKALAR BAŞKAN YıLDıZ’DAN   14:35   19. ULUSAL DAĞCıLıK FESTIVALI, BÜYÜKŞEHIR’IN KATKıLARıYLA GERÇEKLEŞTI   14:25   CHP’LI BELEDIYELERE OPERASYON...CHP ADANA İL BAŞKANı TANBUROĞLU: ZEYDAN KARALAR’ı TUTSAK EDEREK SESINI DUYURMAMAYA ÇALıŞMAYıN, ÇÜNKÜ O SES ADANA’DA MILYONLAR OLUR   13:05   AFAD: HATAY’ıN ANTAKYA ILÇESI AÇıKLARıNDA 3,5 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM MEYDANA GELDI   12:49   CHP’LI BELEDIYELERE YENI OPERASYON... KESK: HALKıN ÖZGÜR IRADESINI TANıMAYAN, DEMOKRASIYLE SORUNU OLAN BIR ZIHNIYETIN HALK IRADESINE DARBE GIRIŞIMIDIR   11:59   CHP’LI BELEDIYELERE OPERASYON... AVRUPA KONSEYI YEREL VE BÖLGESEL YÖNETIMLER KONGRESI BAŞKANı COOLS: YENI GÖZALTı DALGASı ILE YAPıLAN TASFIYEYI ŞIDDETLE KıNıYORUM   11:45   CHP’LI BELEDIYELERE YENI OPERASYON... DEM PARTI: "SEÇME VE SEÇILME HAKKıNıN SÜREKLI OLARAK TEHDIT ALTıNDA TUTULMASı, YALNıZCA SIYASI PARTILERI DEĞIL, TÜRKIYE’NIN TOPLUMSAL BARıŞ VE DEMOKRATIK ÇÖZÜM UMUDUNU DA HEDEF ALMAKTADıR"   11:25   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI, İKLIM KRIZINE KARŞı ALDıĞı ÖNLEMLERLE ‘A-’ PUANıNA YÜKSELDI   11:09   CHP MYK OLAĞANÜSTÜ TOPLANDı   11:05   CHP’LI BELEDIYELERE YENI OPERASYON... TÜLAY HATIMOĞULLARı: ’’SEÇILMIŞLERE, TÜRKIYE HALKLARıNA YAPıLAN BU EZIYETTEN VAZGEÇILMELIDIR’’   10:16   CHP’LI BELEDIYELERE OPERASYON... VAHAP SEÇER: DEMOKRASIMIZ CIDDI BIR TEHDIT ALTıNDA   10:10   GÖZALTıNA ALıNAN ADANA BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı KARALAR: BENIM PARAYLA, PULLA, ÜÇKAĞıTLA IŞIM YOK   09:44   MÜSAVAT DERVIŞOĞLU: PATRON ÇıLDıRDı, ADANA VE ADıYAMAN BELEDIYE BAŞKANLARı GÖZALTıNA ALıNDı.   09:39   MUHITTIN BÖCEK GÖZALTıNA ALıNDı... BURHANETTIN BULUT: "SIYASI INTIKAM AMACıYLA YARGıYı SOPA YAPANLARıN DERDI HUKUK DEĞIL, KENDI IKTIDARLARıNı KORUMAK"   09:01   GÖKHAN GÜNAYDıN: ADANA VE ADıYAMAN BELEDIYE BAŞKANLARıMıZ GÖZALTıNDA  
 
     
   

İmamoğlu`nun yargılandığı dava... İstinaf aşamasına bilimsel mütalaa sunuldu


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu`na, 4 Kasım 2019 tarihinde yaptığı basın açıklamasında, YSK üyelerine hakaret ettiği iddiası ile açılan davada, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi, 14 Aralık 2022`de İmamoğlu hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararı vermişti.

 

Tarih : 10 Eylül 2024 Salı 12:28   Okunma : 481

HABER: ESRA TOKAT

(ANKARA) - Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında hapis cezası verilen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu`nun avukatları, istinaf aşamasındaki dosyaya bilimsel mütalaa sundu. Söz konusu mütalaada, TCK`nın 125 3-a maddesinin Anayasa`ya aykırı olduğu ileri sürülerek, bu hükmün iptali istemiyle dosyanın Anayasa Mahkemesi`ne (AYM) götürülmesi gerektiği savunuldu. Mütalaada, TCK`nın 125`inci maddesinin ``alelade bir ceza normu olmadığı`` vurgulandı ve ``Anayasa`daki ifade özgürlüğü hakkı üzerinde etki doğurmaktadır. Bu bakımdan yasama organının suç ve ceza politikasına ilişkin marjının daraldığı bir alan söz konusudur. Bu alanda Anayasa`ya aykırılık iddiası `ciddi` niteliktedir`` tespitine yer verildi.

İmamoğlu`nun avukatları tarafından istinaf aşamasındaki dava dosyasına "Türk Ceza Kanunu`nun 125. Maddesinde Kamu Görevlilerine Hakaret Suçu için Öngörülen Ceza ve Güvenlik Tedbirleinin Anayasa`daki İfade ve Siyasal Özgürlüklerle Normlara Aykırı Olduğu Hakkında" başlıklı bir bilimsel mütalaa sunuldu.

İmamoğlu`nun avukatları bu mütalaaya istinaden istinaf mahkemesinden İmamoğlu`nun mahkum olduğu TCK`nın 125 3-a maddesinin Anayasa`ya aykırılığını ileri sürererek, bu hükmün iptali istemiyle AYM`ye götürülmesini istedi.

İstinaf mahkemesi söz konusu Anayasa`ya aykırılık iddiasını ``ciddi`` bulursa, söz konusu maddeyi itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi`ne iptali istemiyle götürebilecek. Bu durumda dava dosyası, AYM`den gelecek karara kadar bekletilmek zorunda.

"Mahkemenin görevi, hükmün Anayasa`ya aykırı olup olmadığına dönük kanaat oluşturmak değil"

İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı`ndan Prof. Dr. Adem Sözüer ve Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı`ndan Doç. Dr. Tolga Şirin tarafından hazırlanan bilimsel mütalaada Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesinin, “yetkili bir mahkeme” olarak gördüğü davada, TCK md. 125/3-a ve fıkra 5 hükmü ``davada uygulanacak norm`` niteliğine haiz olduğu ve bu normun Anayasa`ya aykırılığı taraflarca ileri sürüldüğünde mahkemenin görevinin, hükmün Anayasa`ya aykırı olup olmadığına dönük kanaat oluşturmak değil; bu iddianın ``ciddi`` olup olmadığını değerlendirmek olduğuna dikkat çekildi.

Söz konusu davanın Anayasa Mahkemesi`nce incelenmesi gerektiği kaydedilen mütalaada, buna gerekçe olarak Türkiye`nin üyesi olduğu Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi kaynaklarının, TCK md. 125/3-1 hükmünün değiştirilmesi ve/veya tamamen kaldırılması yönünde görüşü olduğu ve uluslararası hukuka uymamanın da Anayasa`ya da aykırı olacağı vurgulandı.

TCK md. 125/3-1 hükmünün benzerlerinin bulunduğu ülke sayısının azınlıkta kaldığı belirtilen mütalaada, Türkiye ile ortak kültürel ve tarihsel bağları olan Avrupa devletlerinin içinde böyle bir hükme neredeyse hiç rastlanmadığı ifade edildi. Rastlananlarda ise konunun anayasa mahkemelerine taşınarak iptal edildiği kaydedildi.

"İfade özgürlüğü hakkı üzerinde etki"

TCK md. 125/3-a ve f. 5 hükmünün Anayasa`daki ifade özgürlüğü hakkı üzerinde etki doğurduğu ve bu yüzden de yasama organının suç ve ceza politikasına ilişkin marjının daraldığı bir alanın olduğu ifade edildi. Mütalaada, şöyle denildi:

``AYM, bir ceza normunun konması ve yaptırım ağırlığını belirleme konusunda yasama organına geniş bir takdir alanı bıraksa da bu cezanın bir temel hakka etki ettiği bağlamlarda daha sıkı bir ölçülülük değerlendirmesi yapmakta ve daha az müdahaleci
yöntemler mevcut olduğunda iptal kararı vermektedir.  Somut olayda TCK md. 125/3-a ve f. 5 hükmü alelade bir ceza normu değildir, Anayasa`daki ifade özgürlüğü hakkı üzerinde etki doğurmaktadır. Bu bakımdan yasama organının suç
ve ceza politikasına ilişkin marjının daraldığı bir alan söz konusudur. Bu alanda Anayasa`ya aykırılık iddiası `ciddi` niteliktedir.

AYM`nin kamu görevlilerine dönük içtihadı `kamu görevlilerinin gördükleri işlev nedeniyle daha fazla
eleştiriye katlanmak durumunda oldukları ve bu kişilere yönelik eleştiri sınırlarının çok daha geniş olduğu` yönündedir. Bu içtihat karşısında kamu görevlilerine dönük sert eleştirinin (politik ve kamusal davalarda hakaretin sınırları çoğu kez gridir) daha ağır ceza
tehdidi altında bırakılmasında tutarsızlık vardır. Bu tutarsızlık ve mantıki sonuç, iddianın ciddiliği için dikkate değerdir.``

"Yapılması gereken şey dosyayı Anayasa Mahkemesi`ne göndermek"

Tüm bu gerekçeler ışığında mütalaada, sonuç olarak şu tespit yapıldı:

"Sonuç itibarıyla ciddilik iddiası tutarlı bir mantıki argümantasyonun yanı sıra atıf yapılan kaynakların ciddiliğine dayanılarak sınanabilir. İşbu raporda uluslararası kaynaklar, karşılaştırmalı hukuk verileri, AYM içtihatları ve bunlardan hareketle akademik bir kaynak olarak kişisel kanaatimiz TCK md. 125/3-a ve fıkra 5 hükümlerinin Anayasa`ya aykırı olduğuna ilişkin iddianın `ciddi` olduğu yönündedir. Böylesi bir durumda yapılması gereken şey, dosyayı AYM`ye göndermek ve AYM`nin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakmaktır."

"Şeref ve haysiyetler yönünden insanlar arasında bir hiyerarşi yok"

Mütalaada, hocalar ayrıca dokuz maddelik kişisel görüşlerine de yer verdiler. Özetle, şeref ve haysiyetler yönünden insanlar arasında bir hiyerarşi olmadığı ve genel hakaret suçu varken, daha baştan kişi kategorileri arasında ayrım yapılmasında sorun olduğu; kamu görevlilerinin eleştiriye açık olmaları gerektiği kaydeddildi. Mütalaada, hakaret ile ifade özgürlüğü arasındaki ilişkide sınırların nereden çizildiğinin çoğu kez belirsiz olduğu vurgulanırken, "Bu belirsizlik bağlamında daha baştan devlet otoritesini daha çok koruyan tutum, kişilerin üzerinde oto-sansüre, korkuya veya caydırıcı etkiye neden olabilir" denildi.

"Hakkaniyetsizlik ve eşitsizlik"

Hakaret suçu için gereken davranışın "söz"den ibaret olduğu ve hiçbir sözün kişinin özgürlüğünden mahrum kalmasına yol açacak hapis cezasını gerektiremeyeceği ifade edilen mütalaada, bunun kategorik olarak ölçüsüzlük yarattığı belirtildi. Anayasa`daki ``eşitlik`` ilkesine de değinilen mütalaada, "Güçlünün, kendisine dönük eleştirilerden ötürü daha ağır ceza hükümleriyle korunmasında hakkaniyetsizlik ve eşitsizlik sorunu olduğu açıktır" değerlendirilmesi yapıldı.

 

 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA