Günaydın, "7547 Sayılı Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" hakkında yürürlüğü durdurma ve iptal istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurduktan sonra açıklamalarda bulundu.
Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen personele denetim ve soruşturma yapma yetkisi verilmesi, kişisel verilerin korunması hakkının aksine kamu kurum ve kuruluşlarının yaptıkları denetimlerde kanuni sınır olmaksızın her türlü veriyi toplayabilmesi, Cumhurbaşkanlığı hizmet alımlarının; Göç İdaresi Başkanlığı’nın geçici barınma merkezi hizmet alımlarının Devlet İhale Kanunu, Kamu İhale Kanunu, Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’ndan istisna tutulması, Cumhurbaşkanlığı ile ilgili ve bağlı kurumlarında çalışan kamu görevlilerinin sendikalaşmalarının yasaklanması gibi düzenlemelerin yer aldığı KHK'ya ilişkin açıklama yapan Günaydın, şöyle konuştu:
"Başvurumuzu hangi gerekçelerle, hangi maddelere karşı yaptığımızı sosyal medya üzerinden ayrıntılı olarak duyuracağız ama burada bir özet yapmak isterim. Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen personele denetim ve soruşturma yapma yetkisi veriliyor. Bu arkadaşların böyle bir liyakate sahip olup olmadığına bakılmaksızın, üstelik de kişisel verilerin toplanmasına yönelik onlara yetki tanınmasının açıkça Anayasa'ya aykırı olduğu ortadadır.
"Bir aşçının, bir şoförün sendikalaşması önünde nasıl bir engel olabilir?"
Yine Türkiye Kamu İhale Kanunu'ndan uzaklaşmanın, oradaki boşluklardan yararlanmanın ne denli kamu zararına neden olduğunu yaşayarak ve deneyimleyerek öğrenmesine rağmen, bu konudaki ısrarından hükümet vazgeçmiyor. Bu kez Cumhurbaşkanlığı hizmet alımları, Göç İdaresi Başkanlığı ve geçici barınma merkezi hizmet alımlarının Devlet İhale Kanunu, Kamu İhale Kanunu, Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'ndan istisna tutulması söz konusu oldu. Hizmette bir aciliyet anlaşılabilir ama bunu tümüyle sözü edilen düzenleyici işlemlerin dışına taşımak, buradaki yolsuzluklara ve usulsüzlüklere davetiye çıkartmak anlamına gelmektedir. Bir başka düzenleme Cumhurbaşkanlığı ve ilgili ve bağlı kurumlarda çalışan kamu görevlilerine sendikalaşma yasağı getiriyorlar. Ben soruyorum; Cumhurbaşkanlığında, Külliye'de çalışan bir aşçı neden sendikalaşamasın? Bir aşçının, bir şoförün sendikalaşması önünde nasıl bir engel olabilir? Dolayısıyla bunları doğru değerlendirmek lazım. Bir başka önemli husus, belirlilik ilkesinin aksine müfettiş, denetmen, denetçi, kontrolör ve aktüerlerin kamu görevine kabul edilirken sözlü sınava tabi tutulmaları ve özlük haklarının yönetmelikle düzenlenmesi; kişisel verilerin korunması hakkının aksine, bu kimselerin yaptıkları denetimlerde kanuni sınır olmaksızın her türlü veriyi toplayabilmeleri. Bu ve benzeri düzenlemeler açıkça Anayasa'ya aykırıdır. Öncelikle yürütmelerinin durdurulması ve her halükarda iptalleri için Anayasa Mahkemesine iptal dilekçelerimizi teslim etmiş durumdayız.
"İklim Kanunu'nu Anayasa Mahkemesine taşıyacağız"
Ayrıca kamuoyunu bilgilendirmek isterim ki bu iptal edilen 703 sayılı KHK'ya ilişkin 3 ayrı paketi daha Anayasa Mahkemesine getireceğiz. Kamuoyunun çok daha yakından takip ettiği İklim Kanunu dün 9 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı. Bugün birinci günü. Zamanında ve hızla etkin bir dilekçe hazırlayarak İklim Kanunu'nu da Anayasa Mahkemesine taşıyacağız ve elbette 10'uncu Yargı Paketi’nin de Anayasa'ya aykırı, kamu yararına, kamu düzenine aykırı hükümlerini yine Anayasa Mahkemesine taşıyacağız. CHP hukuktan, adaletten ve anayasal düzenden yana olma tavrını kararlılıkla sürdürmeye devam ediyor ve edecek.”