Fikir ve Sanat Atolyesi (FİSA) Çocuk Hakları Merkezi’ne göre: 2024’te Şanlıurfa'daki Devlet Su İşleri'ne (DSİ) ait sulama kanallarında en az 14 çocuk hayatını kaybetti. 2025’in ilk yarısında en az 8 çocuk boğularak hayatını kaybetti. CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, konuya ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yanıtlaması talebiyle soru önergesi verdi.
Tanal, Tarım ve Orman Bakanlığı’na verdiği soru önergesinde son 5 yıldaki çocuk ölümlerinin net olarak açıklanmasını ve alınan tedbirlerin cevaplandırılmasını talep etti.
"Şanlıurfa’nın kaderi çocuk ölümleri olamaz"
Tanal konuya ilişkin yazılı açıklamasında, “Şanlıurfa’nın kaderi çocuk ölümleri olamaz. Anayasa’nın 41. Maddesi’nde ‘Ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması için gerekli tedbirleri alır.’ denilmektedir. Bir yandan AKP ‘Aile Yılı’ ilan ediyor, bir yandan da çocukların güvenliğini sağlayamıyor. Bu çelişkidir, bu vurdumduymazlıktır” ifadelerini kullandı.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Tanal'ın verdiği soru önergesine alınan önlemlere ilişkin, “3 aylık risk analizleri, 402 kilometre tel çit imalatı, uyarı levhaları, kamu spotları, anonslar...” yanıtını verdi.
"Çocuklar hâlâ boğularak hayatlarını kaybediyorsa bu önlemler işe yaramıyor"
Tanal, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yanıtının aksine sahadaki somut gerçekliğin farklı olduğunu öne sürerek, “402 kilometre tel çit yaptık diyorlar, peki bu çitler nerede? Çocuklar hâlâ boğularak hayatlarını kaybediyorsa bu önlemler işe yaramıyor demektir. Uyarı levhaları koyulmuş, peki soruyorum çocukların anlayacağı şekilde mi yapılmış bütün bunlar?” dedi.
"Bakanlık özel bir inceleme başlattı mı?"
Tanal, çocuklar için bu önlemlerin ne kadar erişilebilir ve anlaşılır olduğunun da sorgulanması gerektiğini sözlerine ekleyerek devam etti:
“Kamu spotları çocuklar için mi, yoksa yalnızca yetişkinlere mi hitap ediyor? Ayrıca hala yanıtlanmayan sorular var. Mevcut önlemler neden işe yaramıyor? Bakanlık özel bir inceleme başlattı mı? Soruşturma açıldı mı, sorumlular kim? Arama kurtarma ekipleri yeterli mi?”
"Şanlıurfa’da yaşayan çocuklarla görüşmeler yapılmalı"
Tanal, çocukların yalnızca istatistik olarak görülmemesi gerektiğini de vurgulayarak, “Türkiye, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye taraf bir ülkedir. Bu sözleşme, çocukların; yaşama ve gelişme hakkını, ayrımcılığa karşı korunma hakkını, katılım hakkını ve yüksek yararının gözetilmesi gibi ilkeleri içerir. Her çocuk bir hayat, bir aile, bir gelecek demektir. Şanlıurfa’da yaşayan çocuklarla görüşmeler yapılmalı, neye ihtiyaçları olduğu belirlenmeli. Bütün bu süreçleri doğrudan izleyen yerel birimler derhal hayata geçirilmeli” ifadelerini kullandı.
"Şanlıurfalıların evine ateş düşüyor, ocakları sönüyor"
Tanal, uyarıların çocukları korumadığını öne sürerek, “Uyarılar çocukları korumuyor. Uygulamalar çocuk odaklı mı? Bu ihmaldir, bu sorumsuzluktur. Her sene aynı açıklamaları mı yapacaksınız? Şanlıurfalıların evine ateş düşüyor, ocakları sönüyor” dedi.