TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, "İmralı'ya ziyaret" konusunu görüşmek için toplandı. 18.'si gerçekleşen toplantının kapalı oturum olarak devam etmesi kararının ardından komisyonun CHP'li üyeleri komisyon salonundan ayrıldı ve basın toplantısı gerçekleştirdi. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Biz şu ana kadar komisyonumuzda üç kez kapalı toplantı yaptık ve bizim bu toplantıların kapatılmasına yönelik tavrımız da olumluydu. Çünkü bu toplantılarda MİT Başkanı, Milli Savunma Bakanı, Dışişleri ve İçişleri Bakanları geldiler ve devletin güvenliği ile ilgili kimi bilgileri bizimle paylaştılar veya paylaşabilecekleri düşüncesiyle biz kapalı oturumun uygun olacağını düşündük. Ancak bugünkü toplantının yani İmralı'ya gidiş ile ilgili toplantının milletin gözü önünde ve açıkça yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Biraz önce bu görüşlerimizi kapalılık oylamasından önce de ifade ettik. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz onyıllardır Kürt sorunu diyebilen ve Kürt sorununun ancak tüm kesimlerin açıklıkla, samimiyetle, cesaretle ve Meclis zemininde konuşarak çözebileceği ve demokratikleşme ile çözülebilecek bir sorun olduğunu söyleyegelen partiyiz. Bu nedenle de bu komisyona böyle bir katkı verdik ama yapılan oylamada kapalılık kararı çıkınca da bu noktadan sonra komisyon toplantısı kapalı olacağı için bu oturumda kalmamızın doğru olmayacağını değerlendirdik ve kapalı bölümüne katılmama kararı aldık."
"Dün olduğu gibi bugün de barış ve çözüm için atılacak samimi adamların sonuna kadar destekçisiyiz"
CHP'nin olası İmralı ziyaretine ilişkin tutumu hakkında değerlendirmelerde bulunan Emir, şunları söyledi:
"Cumhuriyet Halk Partisi olarak tarihsel bir tutarlılığın içinde Kürt meselesinin demokratik yollarla çözümünü her zaman savunduk ve savunmaya devam ediyoruz. Birileri bırakın Kürt sorununu, Kürtlerin varlığını bile inkar ederken biz bu sorunun varlığını cesaret ile dile getiren ve çözüm önerilerini sunan bir partiyiz. Dün olduğu gibi bugün de barış ve çözüm için atılacak samimi adamların sonuna kadar destekçisiyiz. Meselenin Meclis çatısı altında kurulacak bir komisyon marifetiyle, milletten bir şey saklanmadan, şeffaflıkla konuşulması ve çözümü fikrinin dahiliyiz. Bundan sonra da terörsüz ve demokratik Türkiye'yi inşa etmenin kararlılığıyla milletimize karşı sorumluluğumuzun gereği olarak komisyonda olacağız.
"Tüm meselenin İmralı'ya gidip gitmeme konusuna sıkıştırılmasına milletimizin rızası yoktur"
Meclis'teki komisyon bugün 18'inci toplantısını yapmaktadır. Ancak geldiğimiz aşamada milli iradeye ipotek koyan kayyım uygulamaları sürmektedir. Kürtlerin belediye meclislerine girmesini suç sayan utanç davalarında, insanlar aylardır cezaevlerinde yatmaktadır. 10 yılı bulan siyasi tutsaklıklarda hiçbir ilerleme kaydedilememiş, aksine yeni siyasi davalarda demokrasimiz darbeci bir kuşatma altına alınmıştır. Demokratik siyasetin önü açılmak yerine, siyasi davalarda daha da tıkanmıştır. Böyle bir dönemde iç barışımızı sağlamak için bu sorunlara çözüm üretilmesi gerekirken tüm meselenin İmralı'ya gidip gitmeme konusuna sıkıştırılmasına milletimizin rızası yoktur. Bu kararın olmazsa olmaz olarak tanımlanması, tarihi bir kavşak ve tek seçenek olarak öne sürülmesi komisyonun kuruluş amacıyla uyumlu değildir.
Elbette sürece katkı verecek her görüş kıymetlidir. Bu amaçla devlet yetkilileri, İmralı ile zaten görüşmekte, milletvekillerinden oluşan bir heyet de adaya gidip gelmektedir. Komisyonumuzda 11 partiden 51 milletvekili bulunmaktadır. Ama komisyonumuzun başkanı bile olmadan sadece 5 milletvekilinin adaya gitmesi yerine teknolojik imkanlardan yararlanarak daha kolay, daha katılımcı ve daha tartışmasız bir sürecin yönetilmesi mümkündür. Siyaset, emrivakiler üzerine tutum almakla değil, toplumun ihtiyaçlarına ve beklentilerine göre yapılır. Toplum kayyımların kaldırılması, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanması ve demokratik siyasetin önünün açılması gibi olmazsa olmaz, kolay ilk adımların bile atılmadığı bu süreçte bu ısrarın çözüm iradesine hangi katkıyı yapacağına inanmış değildir.
"İmralı Adası'na gidecek komisyon heyetine partimizden üye vermeyi doğru bulmuyoruz"
Bu doğrultuda AK Parti başta olmak üzere, diğer partilerin kararıyla İmralı Adası'na gidecek komisyon heyetine partimizden üye vermeyi doğru bulmuyoruz. Hatırlatmak isteriz ki; bugün herkesin ne diyecek diye beklediği Cumhuriyet Halk Partisi bir kapatma davası ile karşı karşıyadır. Seçilmiş 16 belediye başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı hapistedir. Kadınlara, çocuklara ve ailelere zulmedilmektedir. Ama partimiz her şeye rağmen demokrasi, barış ve çözüm umuduyla bu komisyonda kalmaya devam etmektedir. Eğer bu milletin barış umutları, on yıl önce olduğu gibi bir kez daha şahsi hırs ve itirazlara heba edilmeye çalışılırsa Cumhuriyet Halk Partisi durduğu yerde kararlılıkla durmaya devam edecektir. Partimiz bu ülkeye barışı da, demokrasi ve adaleti de getirecek bir iradeye sahiptir. Kapalılık kararına karşı oyumuzu hayır olarak kullanacağımızı ve şeffaflığı savunacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum."
"AKP başka aktörlerin daha önden gitmesini arzulamaktadır"
"Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlantı mı önerdiniz" sorusuna Emir, "Kimi teknolojik olanaklar kullanarak, mevzuatın kimi olanakları değerlendirilerek başka türlü formüllerle komisyonda herkesin görüşünün alınması sağlanabilir. Sürece herkesin yapabileceği katkıları vermesinin değerli olduğunu söylüyoruz. Dolayısıyla da bu olanakların değerlendirilmesi kıymetli olur" dedi.
Komisyon toplantısında da bu görüşü ifade ettiklerini belirten Emir, "Bu konuyu başka partilerden de dile getirenler oldu. Muhataplarımızın bu konuyu değerlendirmeleri halinde elbette ki biz de yeni değerlendirmeleri yaparız" ifadelerini kullandı.
Emir, bundan sonraki komisyon toplantılarına katılıp katılmayacakları üzerine soruya ise, "Komisyonda büyük bir cesaret ve açıklıkla yerimizi aldık. Türkiye'nin demokratikleşmesi, hukuk devletinin inşa edilmesi, Kürt sorunu dahil ülkemizdeki bütün çatışma alanlarının bitmesi ve toplumsal barışın inşa edilmesi için kararlılıkla, cesaretle görev yaptık, yapmaya devam edeceğiz" dedi.
Emir, "AK Parti uzunca bir süredir bu süreci olması gerektiği gibi sahiplenmeyen bir parti durumdadır. Çünkü bir yönüyle devlet birimleri bu süreci aktif olarak yürütürken yürütmenin başındaki Sayın Cumhurbaşkanı ve onun partisi sürece biraz daha uzak durmayı tercih etmektedir. Başka aktörlerin daha önden gitmesini arzulamaktadır. Ama bugün de anlaşılmıştır ki bu süreçle ilgili de önümüzde atılacak adımlarla ilgili de her partinin açık, net tavır alması gerekir" ifadesini kullandı.