29 Mart 2024 Cuma

11:39   YEREL SEÇİMLER İÇİN SON 2 GÜN... SANDIK GÜVENLİĞİNİ 594 BİNE YAKIN PERSONEL SAĞLAYACAK   10:04   VAHAP SEÇER: “1 NİSAN`DAN SONRA DA GÖREVİMİZE DEVAM EDECEĞİZ”   09:23   VAHAP SEÇER, OTOMOTİV ÇALIŞANLARI İLE İFTAR YAPTI   09:20   VAHAP SEÇER`DEN TOROSLAR VE AKDENİZ`DE OTOBÜS TURU   09:10   VAHAP SEÇER, MERSİN İLİ ARI YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ`Nİ ZİYARET ETTİ   18:09   VAHAP SEÇER, MERSİN ESOB`U ZİYARET ETTİ: “GÖREVE GELDİĞİMİZ GÜNDEN İTİBAREN ESNAFLA İYİ İLİŞKİLER İÇERİSİNDE OLDUK”   16:48   ÖZGÜR ÖZEL, ORTACA`DA: "FESTİVALLERİ, KONSERLERİ YASAKLAYAN, NE YİYECEĞİNE NE GİYECEĞİNE KARIŞAN BU ANLAYIŞA KARŞI GENÇLERİN YANINDA VE ARKASINDAYIZ. BÜTÜN GENÇLERİ SANDIĞA BEKLİYORUZ"   16:48   MEZİTLİ BELEDİYESİ, SAHİL YOLUNDA ÇALIŞMA BAŞLATTI    16:48   MEZİTLİ BELEDİYESİ, SAHİL YOLUNDA ÇALIŞMA BAŞLATTI    16:07   DEM PARTİ EŞ GENEL BAŞKANI TUNCER BAKIRHAN: "KÜRT OLANLAR MECLİS`TE KÜRT HALKI İÇİN MÜCADELE EDENLERDİR"   15:41   YARGITAY`DA BAŞKANLIK SEÇİMİ YEREL SEÇİM SONRASINA KALDI: SEÇİME 1 NİSAN`DA DEVAM EDİLECEK   15:23   ÖĞRENCİLERE "SEÇİM" TATİLİ: 1 NİSAN PAZARTESİ GÜNÜ OKULLAR TATİL   14:25   ÖZGÜR ÖZEL: “YERLİKAYA, SOYLU GİBİ MAKAMIN AĞIRLIĞINI TAŞIYAMAYACAK İŞLER YAPMIYORDU. BU YAPTIKLARI O İMAJINA ÇOK TERS”   13:47   YARGITAY 4. GÜNDE DE BAŞKANINI SEÇEMEDİ   13:37   MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, YENİ ÇALIŞMASI İLE SAYA PARK KAVŞAĞI TRAFİĞİ HAT SAYESİNDE RAHATLADI   12:51   VAHAP SEÇER: “VATANDAŞA HİZMET ETMENİN SONUÇLARINI TÜM TÜRKİYE’YE GÖSTERECEĞİZ”   12:40   CHP MEZİTLİ BELEDİYE BAŞKAN ADAYI TUNCER, HER KOŞULDA GENÇLERİN VE EĞİTİMCİLERİN YANINDA OLACAĞINI VURGULADI   12:36   CHP TOROSLAR BELEDİYE BAŞKAN ADAYI YILDIZ, YÖRÜK KÜLTÜRÜNÜ VAR ETMEK İÇİN DESTEK İSTEDİ   11:37   YEREL SEÇİMLERE 3 GÜN KALDI... SEÇMEN OYUNU NASIL KULLANACAK?   11:03   TGC: GAZETECİLER SEÇİM SONUÇLARINA ENGELSİZ ULAŞABİLMELİ, İNTERNET KESİNTİSİ OLMAMASI İÇİN ÖNLEM ALINMALI  
 
     
   

Nafaka Hakkına Müdahale Ayrımcıdır, Cedaw Ve İstanbul Sözleşmesi’ne Aykırıdır


Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) tarafından 13 Temmuz 2019 tarihinde Ankara’da düzenlenen ve Mersin Barosu’nun da katıldığı Nafaka Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi açıklandı.

 

Tarih : 4 Ağustos 2019 Pazar 16:26   Okunma : 896

Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) tarafından 13 Temmuz 2019 tarihinde Ankara'da düzenlenen ve Mersin Barosu’nun da katıldığı Nafaka Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi açıklandı. Mersin Barosu’nun ve diğer katılımcı baroların görüşlerinin yer aldığı Nafaka Çalıştayı’nın sonuç bildirgesinde, “Nafaka hakkına müdahale, orantısız biçimde kadınlar aleyhine sonuçlar doğuracağı için ayrımcıdır, Türkiye şartlarında CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi’ne aykırıdır. Kadının nafaka hakkına dokunmayın” ifadesi yer aldı.

“ŞİDDETLE MÜCADELEDEKİ POZİTİF YÜKÜMLÜLÜKLER İHLAL EDİLİR”

Mersin Barosu Başkan Yardımcısı Fatma Demircioğlu ve Kadın Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Av. Tuba Akkoç’un katıldığı çalıştayın sonuç bildirgesinde, “Nafaka yükümlülüğü sosyal devlet ilkesine değil yalnızca önceki evlilik birliği sebebiyle var olan dayanışma yükümlülüğüne dayanır. Bu nedenle fonlar kurulması veya sosyal yardımlar yapılması nafakanın alternatifi değildir. Ayrımcı toplumsal roller, ücretli işe alımda görünen ve görünmeyen engeller sebebiyle kadınlar aleyhine iş yaşamında cinsiyet ayrımcılığının hüküm sürdüğü bilinen bir gerçektir. Kadınlar aleyhine cinsiyet ayrımcılığı sebebiyle yoksulluk nafakasından en çok kadınların yararlanması ve daha doğrusu yararlanmak zorunda kalması nedeniyle nafaka hakkına yapılacak müdahaleler, ağırlıklı biçimde kadınları olumsuz etkileyeceği için kadınlar aleyhine dolaylı ayrımcılık oluşturur ve CEDAW hükümlerine aykırı düşer. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ev içi şiddetin orantısız biçimde kadınları etkilemesi sebebiyle ev içi şiddetle mücadelede genel pasifliğin ayrımcı nitelik taşıdığını belirtmiştir. Nafaka konusunda da cinsiyet açısından nötr görünen bir düzenleme değişikliği, orantısız biçimde kadınlar aleyhine sonuçlar doğuracağı için ayrımcıdır.

Şiddet döngüsünden kurtulamayan kadınlar üzerinde yoksulluk nafakası üzerinden mali anlamda baskı ve tehdit yaratmak, şiddetle mücadeleyi etkisiz hale getirmek, dahası şiddetle mücadeledeki pozitif yükümlülükleri ihlal etmek anlamına gelir ve bu nedenle taraf olduğumuz İstanbul Sözleşmesine aykırı düşer. Zira şiddetle mücadelede taraf devletlere sözleşmeyle yüklenen dört temel yükümlülük vardır: önleme, koruma, kovuşturma ve bütüncül politikalar. Önleme yükümlülüğü kapsamında taraf devletlerin fiili eşitliği hayata geçirmesi, eşitsiz konumdaki bireyleri güçlendirecek politikalar izlemesi, haklarını kullanmasının önündeki görünen ve görünmeyen engelleri kaldırması zorunludur” denildi.

“KADININ NAFAKA HAKKINA DOKUNMAYIN”

Yoksulluğa rağmen, nafakaya hükmedilip hükmedilmeyeceği ve yoksulluğun bitip bitmeyeceği bilinmeden, önceden nafakanın süresinin belirlenmesi konusunda takdir yetkisi tanımanın, kadınlar aleyhine dolaylı ayrımcı bir tutum olduğu belirtilen sonuç bildirgesinde, “Görünmez ve ücretlendirilmemiş emeğin yol açtığı yoksullaşmanın ve işgücü kaybının görmezden gelinmesi anlamına gelir. Yoksulluk bir insan hakları sorunudur ve medeni hukuk içindeki kazanımlardan yararlanıp yararlanamayacağı konusunda takdir yetkisini gerektiren bir durum bulunmamaktadır.

Tüm tespitlerimize göre; yoksulluk nafakası düzenlemesinde cinsiyet ayırımı yapılmamıştır. Kadın veya erkek eş boşanmakla yoksulluğa düşecekse ve kusuru diğer taraftan daha fazla olmamak şartıyla diğer eşten yoksulluk nafakası isteyebilir. Yoksulluk nafakasının daha çok kadınlara veriliyor olmasının nedeni kadınların ekonomik olarak güçsüz bırakılmaları, bağımlı kılınmaları ve boşanmakla yoksulluğa düşecek olmalarıdır. Yoksulluk nafakası ömür boyu değildir. Türk Medeni Kanunu’nda yoksulluk nafakasının sona ermesi, kaldırılması ve indirilmesi şartları belirlenmiştir. Anayasa Mahkemesi kararları ve Yargıtay içtihatlarıyla yoksulluk nafakasının ölüm veya evlilik ile kendiliğinden sona erinceye ya da mahkeme kararıyla kaldırılıncaya kadar süresiz olması gerektiği karara bağlanmıştır. Türkiye taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde kadını güçlendirmeyi, korumayı, şiddeti önlemeyi ve her türlü ayrımcılığa son vermeyi taahhüt etmiştir. Anayasanın 90. maddesi uyarınca bu sözleşmeler kanun hükmündedir. Nafakanın süreli hale getirilmesi kadının mağduriyetini artıracak ve onu şiddet gördüğü ve mutsuz olduğu bir evliliğe katlanmak zorunda bırakacaktır. Yoksulluk nafakası konusunda yeni bir yasal düzenlemeye ihtiyaç yoktur, kadının nafaka hakkına dokunmayın” ifadesi yer aldı.

Paylaş :
Etiketler :  TÜBAKKOM, CEDAW, İSANBUL SÖZLEŞMESİ, NAFAKA ÇALIŞTAYI

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  GÜNCEL HABERLER

 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA