Mersin Büyükşehir Belediyesi,5-11 HaziranDünya Çevre Günü ve Çevre Haftası etkinlikleri kapsamındakadın üreticiler için“Doğa Dostu Üretici Stantları” oluşturdu.Üretici kadınlar, atık malzemeleri hünerli ellerinde işledi, ortaya çıkan süs eşyasından tekstil ürünlerine kadar birçok eşyayı stantlarda ekonomik kazanca dönüştürdü.

Deniz kabuklarından düş kapanı, taşlardan dekoratif saksı

Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi tarafından Galatasaray Meydanı’na kurulan stantlarda, atık malzemelerden üretilen ürünler sergilendi.Kadınlar evlerinden çıkan ya da doğada buldukları kullanılabilir atıkları hayal gücü ile birleştirerek, süs eşyası, ev ve bahçe ürünleri ile tekstil ürünleri ortaya çıkardı.Gazoz kapağı ve deniz kabuklarından düş kapanı ve takılar, kot pantolondan çanta, taşlardan dekoratif saksılar yapan kadınlar, atıkları satılabilir ürünler haline getirdi, Büyükşehir’in stantları ile de ekonomik kazanca dönüştürdü.

“Büyükşehir’in bu çalışmasınınçok başarılı olduğunu düşünüyorum”

Büyükşehir Belediyesi’nin farklı noktalarda kurduğu stantlarda 6 aydır ürünlerini sergileyen ev hanımı Ayşe Erim, hobi olarak başladığı işini kendini geliştirerek sürdürdüğünü ifade etti. Erim, Büyükşehir Belediyesi’nin kadınlar için açtığı stantları, “Kadınlara sosyal olarak destek olma konusunda çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Bizi motive ediyor, evde oturmak yerine birşeyler üretip, hep birlikte bir heyecan duyuyoruz. Ne zaman açılacak diye heyecanla bekliyoruz” cümleleriyle değerlendirdi.

“Doğaya gittiğimiz zaman çok güzel materyaller buluyoruz”

Eşiyle birlikte yaptıkları ürünleri anlatan Erim, “Doğa dostuyuz ailecek. Doğaya gittiğimiz zaman çok güzel materyaller buluyoruz, mutlaka gözümüz yerde, ağaçta olur ne yapabiliriz, neyi geri dönüştürebiliriz diye. Kurumuş yosunları toplayıp mesela ona değişik şekillerde güzel tanzimler yapıyoruz” derken, Başkan Seçer’e,“Kendisini tebrik ediyorum, kadınlarımıza destek verdiği için ayrıca teşekkür ediyorum. Önemsendiğimizi hissettiriyor bize” cümleleriyle teşekkür etti.

“Tabiatta geri dönüşüm olacak o kadar çok şey varki”

Raziye Yalçın, Ev Ekonomisi Meslek Lisesi mezunu olduğunu ve emekli olduktan sonra da el sanatları yapmaya devam ettiğini ifade etti. Atıklardan yaptığı ürünleri tanıtan Yalçın, “Evdeki bir sürü objeyi başka birşeye dönüştürerek, takılar, saksılar yaparak değerlendiriyorum çevreye katkıda bulunmak için.Aslında tabiatta geri dönüşüm olacak o kadar çok şey varki insanlar bunları hep çöpe atıyorlar. Mesela sağlıklı olsun diye yoğurdu çömlekte alıyorsun ve onu bir şekilde çöpe atıyorsun. Ben onları saksı yaptım mesela. Teneke kutu, konserve ve salça kutularının dışını keçeyle kaplayıp doğadan topladığım tahta parçalarıyla, odun parçalarıyla saksı ve vazo şekline çevirdim, dekoratif şeyler yapmaya çalıştım. Takı asmak için objeler yaptım.Yani sıfır maliyeti olan daha önce alınmış ama çöpe atılmış, atılmak üzere olan şeyleri geri dönüştürdüm. Tabii ki bu da aile bütçesine katkı. Çevreye saygı hepimizin yapması gereken şeyler” dedi.

“Kadın için yarattığı atmosferden dolayı Başkanımıza teşekkür ediyoruz”

Mersin Koruyucu Aile ve Gönül Elçileri DerneğiBaşkanı Sevgi Çetin ise solucan gübresiyle ürettikleri doğal sebzeleri stantlarda satışa sundu. Çetin,  “Bu ürünler organik tarımın hemen altındaki ürünler. Zehir ve ilaç kullanılmadan sadece solucan gübresiyle üretilmiş ve beslenmiş ürünler. Doğru ürün, çok keyif veren ürün, güvenle tükettiğimiz ürünler. Diğer üretici arkadaşlara da örnek olması yürekten istediğimiz bir şey. Sayın Başkanımıza emeğinden dolayı, kadına verdiği değerden ve kadın için yarattığı atmosferden dolayı çok teşekkür ediyoruz. Desteğimiz tam” dedi.

“Üretiyorsanız destek alıyorsunuz”

Etkinliğe Mut’tan katılan Tuba Çiftçioğlu, “İlk defa katılıyorum. Bu etkinlik bize çok şey katıyor. Farklı ortamlar, farklı yerler ve farklı tasarımlar görüyoruz. Bize ilham kaynağı oluyor. Üreten kadınlara da her türlü destek olunuyor” cümleleriyle etkinliği değerlendirirken,çiçekleri kurutarak yaptığı tasarımları şu cümlelerle anlattı:

“Geri dönüşüm amaçlı tasarımlar yapıyorum. Mesela Türkiye’nin her iline gittiğimde oradan bir çiçek koparıyorum, kurutup özenle saklıyorum ve takılarıma dönüştürüyorum. Bir anısı, hikayesi oluyor. İnsanların hoşuna gidiyor. Özgün tasarımlar yaratmaya çalışıyorum. Zeytinden tutun da kardelen çiçeğine, orman yosunu, gelincik, orman çiçekleri, papatyalara kadar hepsinden yapıyorum. Mesela kardelenin ulaşılmaz ve nadide bir çiçek olması insanların dikkatini çekiyor. Ondan sonra menekşe var mesela, menekşeyi birine hediye ettiğinizde ona aklım sende mesajı veriyorsunuz. Sadece bir takı değilde o takının ruhunu da almış oluyorsunuz.”