19 Haziran 2025 Perşembe

14:39   TARSUS BELEDIYESI’NDEN YAŞAMA DOKUNAN HIZMET    14:01   YENIŞEHIR BELEDIYESI MERSIN’E KENT KÜTÜPHANESI VE OYUNCAK MÜZESI KAZANDıRıYOR   13:59   MEZITLI’DE KADıNLARA, EMEKLILERE VE ENGELLILERE YÖNELIK MOBIL KUAFÖR HIZMETI 15.500 KIŞIYE ULAŞTı   13:55   GOLDEN GLOBAL YATıRıM BANKASı VE ICD 20 MILYON DOLARLıK FINANSMAN ANLAŞMASıNı İMZALADı   10:28   YÖNETICI KRIZI KAPıDA: TERFI SISTEMI ÇÖKÜYOR, ŞIRKETLER GELECEĞINI KAYBEDIYOR   10:23   RAHMI M. KOÇ MÜZESI’NDE BOYANıN SUYLA DANSı: EBRU SERGISI   10:19   MINIK SPORCULAR SPORA İLK ADıMLARıNı AKDENIZ’DE ATıYOR   10:16   ULUSLARARASı PARA TRANSFERI ARTıK DAHA KOLAY: MORPARA VE MONEYGRAM İŞ BIRLIĞI   10:12   YUMURTALıK BELEDIYESI, HALK SAĞLıĞı IÇIN ÇALıŞıYOR   10:08   “ZEYTINLIKLER MADENCILIĞE KURBAN EDILIYOR”   10:06   BÜYÜKŞEHIR’DEN ÖĞRENCILERE YKS ÖNCESI MORAL ETKINLIĞI   10:01   CHP’LI BELEDIYE BAŞKANLARı, BANDıRMA’DA DÜZENLENEN AKŞAM YEMEĞINDE BIR ARAYA GELDI   09:50   CHP’LI GÜLCAN KıŞ: “VATANDAŞ PAZAR ÇANTASı DEĞIL, ARTıK SABıR TAŞı TAŞıYOR!”   09:20   ZAFER PARTISI GENEL BAŞKANı ÜMIT ÖZDAĞ, ANKARA’DA: İKTIDAR VE DESTEKÇILERINE AYRı, MUHALEFETE AYRı BIR HUKUK UYGULARSANıZ IÇ CEPHEYI SAĞLAMANıZ MÜMKÜN OLMAZ   09:05   SILIFKELI KADıNLARıN YENI BULUŞMA NOKTASı; ATAKENT KADıN ATÖLYESI    21:15   MEZITLI BELEDIYESI KÜLTÜREL MIRASıNA SAHIP ÇıKıYOR, “TAŞ MEKTEP” YAŞAYAN MÜZEYE DÖNÜŞÜYOR   21:10   “YERLI ARAÇLARDA HURDA TEŞVIK UYGULAMASı HAYATA GEÇIRILMELIDIR”   21:01   MOBILYA İHRACATıNA AKDENIZ DOKUNUŞU    20:59   KıRATLı: “MERSIN’IN TÜM OTOYOLLARıNı YENILENIYORUZ”   20:45   AHKİB, YENI PAZARLAR VE NIŞ ÜRÜNLERDE REKOR BÜYÜME YAKALADı  
 
     
   

Evrensel İnsan Hakları Düzeninin Kurulması, 20. Yüzyılın Misyonu Olmuştur


Mersin Barosu İnsan Hakları Merkezi, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamasında, insan haklarının temelinde insan onuru olduğuna vurgu yaparak, “İnsanın, sözde yüce idealler ya da büyük ideolojiler uğrunda yine insanlar tarafından üretilen bir acımasızlıkla bu denli kolay harcanabilmesi, insanın değer ve onurunu korumak adına, hiçbir ulusal egemenlik kaygısının yok sayamayacağı, tüm iç hukukları bağlayan bir evrensel insan hakları düzeninin kurulmasını 20. yüzyılın misyonu haline getirmiştir” dedi.

 

Tarih : 11 Aralık 2021 Cumartesi 00:19   Okunma : 540

Mersin Barosu İnsan Hakları Merkezi, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamasında, insan haklarının temelinde insan onuru olduğuna vurgu yaparak, “İnsanın, sözde yüce idealler ya da büyük ideolojiler uğrunda yine insanlar tarafından üretilen bir acımasızlıkla bu denli kolay harcanabilmesi, insanın değer ve onurunu korumak adına, hiçbir ulusal egemenlik kaygısının yok sayamayacağı, tüm iç hukukları bağlayan bir evrensel insan hakları düzeninin kurulmasını 20. yüzyılın misyonu haline getirmiştir” dedi.

İNSAN HAKLARINDA ACI SÜREÇ

Mersin Barosu İnsan Hakları Merkezi açıklamasında, insan haklarının tarihsel gelişim hakkında bilgiler vererek, “Bugün 10 Aralık Dünyaİnsan Hakları Günü. İnsanlığın ortak değerleri bütün uygar ülkelerin ortak paydasıdır. Tüm insanlık eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahiptir. Uluslararası bu anlayışa ulaşmak pek de kolay olmamıştır. Yüzyıllarca süren mücadeleler sonucunda bu noktaya gelinmiştir. Halen uygulamada sıkıntılar devam etmektedir. İnsan haklarının gelişiminde; genel olarak 1215’de ilan edilen Magna Charta'dan başlayarak 1776 Virginia İnsan Hakları Beyannamesi, 1789 Fransız insan ve yurttaş beyannamesi önemli başlangıçlardır. İkinci Dünya Savaşı’ndan çıkan ülkeler Birleşmiş Milletler Teşkilatını kurarken, insan haklarına olan inançlarını vurgulamışlar ve Birleşmiş Milletler Kurulunun 10 Aralık 1948 tarihli ve 217 sayılı kararıyla insan hakları evrensel beyannamesi benimsenerek ilan edilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni ilk kabul eden ülkeler arasında olup, 10 Aralık 2021 günü BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ilan edilmesinin 73. yıldönümü ve Dünya İnsan Hakları Günüdür. Bilindiği gibi, insanlığı 10 Aralık 1948’e, yaşanan iki dünya savaşının acıları ve telafi edilemez kayıpları getirmiştir. Bu acı süreç, soykırımdan atom bombalarına, faşizmin zulmünden emperyalizmin sömürüsüne dek tahayyül edilemez bir vahşetin dünya haritasını kaplamasına tanıklık etmiştir. Tarih, bu dönemde insanın en karanlık yüzü tarafından yazılmıştır. İnsanın, sözde yüce idealler ya da büyük ideolojiler uğrunda yine insanlar tarafından üretilen bir acımasızlıkla bu denli kolay harcanabilmesi, insanın değer ve onurunu korumak adına, hiçbir ulusal egemenlik kaygısının yok sayamayacağı, tüm iç hukukları bağlayan bir evrensel insan hakları düzeninin kurulmasını 20. yüzyılın misyonu haline getirmiştir” ifadesini kullandı.

Mersin Barosu İnsan Hakları Merkezi yazılı açıklamasına şöyle devam etti:

“Günümüzde uygar ülkelerin kabul ettiği demokrasi kavramında, hukukun üstünlüğü, insan hakları gibi evrensel değerler bulunmaktadır. Bu değerlerin başında insan haklarına saygı gelir.Nitekim artık ülkeler, insan haklarına saygı, insan haklarının korunmasını ve geliştirilmesini hangi ölçüde gerçekleştirebiliyorlarsa, o ölçüde uygar sayılırlar.İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile ilân edilen ve günümüzde artık çağdaş bütün Anayasalarda yer alan hak ve özgürlükler, insanı en yüksek değer olarak kabul eden bir anlayışın ürünüdür.

Ne var ki bütün bu çabalara rağmen, dünya üzerinde yaşayan altı buçuk milyarı aşkın insandan ne kadarının en temel insan haklarını kullanabildiği sorusu bile vicdanları sızlatmaya yetmektedir. Gelişmiş demokrasilerde, hukuk devletinin varlığı ve sivil baskı gruplarının etkinliklerine paralel olarak kısmen korunabilen insan hak ve özgürlükleri; otoriter ve totaliter yönetimlerin baskısı altında yaşayan toplumlarda hayata geçememektedir.

İnsan haklarının temelinde insan onuru vardır. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi, insan onuruna vurgu yaparak başlar.

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRİSİ TEMEL HAKLARI SIRALADIĞI HALDE NEDEN?

Bildiri, temel hakları sıralarken de insan onurunu esas alır. Öyleyse gerek dünyada gerekse de ülkemizde;

-İnsanlık onurunu kıran işkence ve cezaların neden sürdüğü,

-İnsanlık onuruna aykırı gözaltı ve tutukluluk sürelerinin neden makul sürelere çekilmediği,

-Dünyanın ve ülkemizin özgürlük, adalet ve barış temeline neden oturamadığı, 

-İnsanlığın korkudan ve yoksulluktan neden kurtulamadığı,

-Kadın erkek eşitliğinin neden halen sağlanamadığı,

-Eğitim ve sağlık haklarından bireylerin eşit olarak neden yararlanamadığı,

-İfade özgürlüğünün neden yeterli ölçüde kullanılamadığı, 

-Huzur ve güvenin neden tesis edilemediği,

-Adalete erişim hakkının en temel hak olarak neden kullandırılmadığı,

-Adil yargılanma hakkının neden ihlal edildiği

Ve benzer soruları bıkıp usanmadan gündeme getirmek, insan haklarını ihlal edenleri sorgulamak, evrensel hukukun yaygınlaşması için mücadele etmek ve bu hakların sadece metinlerde kalmasını değil, uygulamaya geçmesini hedeflemek hem hakkımız, hem de görevimizdir.

“İNSAN HAKLARINA İŞLERLİK KAZANDIRMA MÜCADELEMİZDE KARARLIYIZ”

İnsan hakları mücadelesi her şeyden önce vatandaşlık bilinciyle yapılır. Ulusal bağımsızlığımızın temeli olan Cumhuriyetimiz,  ülkemizde, vatandaşlık bilincini oluşturmada önemli rol oynamıştır. İnsan Hakları Evrensel Bildirisini kabul eden ülkeler arasında yer alan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi dâhil olmak üzere, evrensel hukukun ürünü olan sözleşmelerin de tarafıdır. Ne var ki, yaşanan kimi olaylar; insan haklarının güvencesi olan hukuk devletini sarsacak uygulamaların yanı sıra, en temel insan haklarını bile ortadan kaldırmaya yönelik gelişmeler göstermektedir.

-Üniversiteler, özgür düşünce alanı olmakta uzaklaştırılmakta,

-Kadına yönelik şiddete ve ayırımcılık en ilkel hali ile devam etmekte,

-Sanık bir yana, şüphelinin dahi müdafii ile görüşmesi yasal yollar ile engellenmekte,

-Öğrencilere en acımasız muamele ile müdahale edilmekte,

-Türkiye Devleti, bir adım sonrası dahi düşünülmeden savaş ortamlarına sokulmakta,

-Biz hukukçulardan da eleştirmeden, yorumlamadan, kınamadan izlememiz beklenmekte ve hatta istenmektedir.

Kuruluşundan bu yana, insan hak ve özgürlüklerini; adaleti, barışı ve kardeşliği, hukuk devletini ve hukukun üstünlüğünü savunan Mersin Barosu; Avukatlık Yasası’nın kendisine yüklediği görev bilinci ve sorumluluğuyla; insan haklarına dayalı demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin bütün kurum ve kurallarına işlerlik kazandırmak yolundaki mücadelesine bugün olduğu gibi bundan sonra da devam etme kararlılığındadır.”

 

 

Paylaş :
Etiketler :  COVID-19, DEPREM, İZMİR, KORONAVİRÜS, PANDEMİ, MERSİN, BAROSU, BAŞKAN, İNSAN, HAKLARI, MERKEZİ

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA