AYHAN ÇİMENDAĞ
Et fiyatlarına yüzde 48 oranındaki zam kararının ardından Denizli`deki Et ve Süt Kurumu (ESK) önündeki “ucuz et” kuyruğu kısaldı. Kuyrukta bekleyen vatandaş, “Alıştık. Fakat gerçekten yüksek. Tavuk yiyorduk, tavuğu da yiyemeyeceğiz herhalde yakında. Ne yapacağız bilmiyorum, sebzeye yöneleceğiz” dedi.
Et fiyatlarına yüzde 48 oranındaki zammın ardından Denizli`de Et ve Süt Kurumu önünde “ucuz et” için uzun kuyruklar oluşmadığı gözlendi. Zam kararının ardından ESK`da sığır bonfilenin kilosu 154 liradan 228 liraya, sığır pirzolanın kilosu 103 liradan 152 liraya, sığır kontrfilenin kilosu 98 liradan 145 liraya, sığır biftek-rostonun kilosu 79 lira 50 kuruştan 117 lira 50 kuruşa, sığır kuşbaşının kilosu 62 lira 50 kuruştan 92 liraya ve sığır kıymanın kilosu 56 liradan 83 liraya çıktı.
"ZAMLARA ALIŞTIK"
ESK önündeki kuyruktaki vatandaşlar, zam kararını ANKA Haber Ajansı`na değerlendirdi. Bir vatandaş, "Üretim yok, üretim olmadığı için zaten bu zamların olması. Çiftçiler üretemiyor, neden üretemiyor, yemin çuvalı olmuş 320 lira, yani bugün 1 kilo yem 1 kilo sütü karşılamıyor. Ondan dolayı üretici artık üretimden vazgeçti. Üretim yapmıyor. Bundan dolayı bu zamanlarda daha olacak, gerisi de gelecektir. Şu an dana kesim fiyatı mezbahanelerde 90 lira. Zaten maliyet ortaya çıkıyor" dedi.
Sıra bekleyen bir vatandaş “zamlara alıştığını” söyledi. Bir başka vatandaş ise “Biz de alıştık. Fakat gerçekten fiyat yüksek. Yüzde 46 zam bayağı yüksek. Tavuk yiyorduk, tavuğu da yiyemeyeceğiz herhalde yakında. Ne yapacağız bilmiyorum, sebzeye yöneleceğiz” dedi.
Başka bir Denizlili ise “Zamların fazla olduğunu düşünüyorum. Çok fazla olduğunu düşünüyorum, biraz daha indirilmesini istiyorum” diye konuştu. Bir başka vatandaş ise “Baksanıza kuyrukta bekliyoruz değil mi? Böyle bir memlekette diyecek bir şey yok. Bizi bu hale getirenler utansın” ifadelerini kullandı. Kuyrukta bekleyen bir başka yurttaş ise şunları söyledi:
“Bu insanlara yapılan işkencedir. Üretime yapılmayan desteklerdir, şayet üretime destek yapılsaydı herhalde halk da bu şekilde pahalı et yemezdi. Türkiye`nin yöneticilerinin zamansız, programsız çalışmalarındandır. Bütün giderlerin, hayvan yemlerinin ithal edilmesi, Türkiye`de üretimin desteklenmemesidir. Üreticinin gübre konusu olsun, tohum konusu olsun kullanmakta zorlamakta, dolayısıyla girdiler fazla olunca pahalılıkla kaçınılmazdır."
Denizli`nin Çivril ilçesinde kasap dükkanı işletmecisi ise "Gün geçtikçe insanların alım gücü yavaşlıyor. Geçen hafta dana kesim fiyatları 75-80 iken şimdi 90`a yaklaştı. Ama bir yandan köylüyü de düşünmek lazım. Köylüye bunun maliyeti nedir? Bunu temelden düşünmek lazım ki insanlarımız ucuza et yiyebilsin. Mesela bir dana haftada bir torbayı geçkin yem yiyor. Bu da maliyetleri çoğaltıyor. Mazot kaç para, et kaç para, köylüye de hak vermek lazım. Hem üretici hem de tüketici ye düşünmek lazım ki çark dönsün. Şu an insanlar geliyor 250 gram kıyma alıyor benden. 250 gram kıyma alan kişi önceden benden 3-4 kilo kıyma alıyordu. Buna bir çare bulunması lazım" dedi.
"VATANDAŞLAR OLARAK MAĞDURUZ"
Yine Denizli`nin Çivril ilçesinde ilçe kasabından et alan bir vatandaş ise, "Önceden et alıyorduk komşuları mangala çağırıyorduk. Şimdi yemeklere kıymayı ancak katabiliyoruz. Vatandaş olarak mağdur durumdayız" dedi.