11 Eylül 2025 Perşembe

10:10   MEDYA GRUBUNA ŞOK BASKıN: CAN HOLDING’E MALI SORUŞTURMA DERINLEŞIYOR   10:03   MERCEK’TEN TATLı BIR GELECEK: MERSIN’DE PASTA ŞEFLERI YETIŞIYOR   23:55   KADıKÖY’DE HALKıN İSYANı: “YA HEP BERABER, YA HIÇBIRIMIZ!”   23:25   BAŞLıK: ÖZGÜR ÖZEL’DEN İKTIDARA TARIHI ÇıKıŞ: "MAJESTELERININ MUHALEFETI DEĞILIZ, AK TOROSLAR ÇETESINE BOYUN EĞMEYIZ!"   22:53   ÖZGÜR ÖZEL: “EMEKLIYI EZENI AFFETMEYECEĞIZ!” – KADıKÖY’DE 125 BIN KIŞILIK TEPK   22:30   DARBE, DAVA, DAYANıŞMA: DİSK TARIHI’NIN EN KARANLıK SAYFASı KITAPLA AYDıNLANıYOR9   20:54   DEM PARTI VE CHP ARASıNDA DIKKAT ÇEKEN ZIRVE: İSTANBUL’DA STRATEJIK BULUŞMA   20:38   CHP’DEN VALILIĞE SERT MESAJ: BU BINA BIZIM, BU KARAR BIZIM   16:46   İSTANBUL BAROSU DAVASıNDA TARIHI SAVUNMA: TURGUT KAZAN’DAN HUKUK MANIFESTOSU   16:40   GÜRSEL TEKIN’DEN SESSIZ VEDA: “TÜRKIYE’NIN GERÇEK GÜNDEMIYLE MEŞGUL OLUN”   15:07   12 DEV ADAM’A MERSIN’DEN TAM DESTEK: MARINA’DA YARı FINAL HEYECANı   15:05   ÖZGÜR ÖZEL: BIZ SANDıĞı TEK ADAMLARDAN SÖKE SÖKE ALDıK, TEK ADAMA VERMEYECEĞIZ   14:57   BAŞKAN YıLDıZ: “İDMAN YURDU’NU KENTIN SAHIPLENDIĞI BIR TAKıM HALINE GETIRMELIYIZ”   14:55   ECE SEÇKIN’DEN ADALET BAKANLıĞı’NA ÇAĞRı   14:48   “ŞEKER”IN UMUT YOLCULUĞU: HATAY’DAN MERSIN’E UZANAN BIR KURTULUŞ HIKAYESI   10:12   TARıMSAL KALKıNMAYA 32 BIN METRE BORU: ERDEMLI’DEN ÜRETICIYE KARARLı DESTEK   01:01   CHP 102 YAŞıNDA: SEÇER’DEN BIRLIK, ADALET VE UMUT MESAJı   16:18    TARSUS BELEDIYESI’NDEN ORTAK AKıLLA HIZMET ATAĞı   16:16   AKDENIZ ZABıTASı, YOĞUN ŞIKAYETLERE NEDEN OLAN “KUŞ PAZARı”Nı KALDıRDı   16:15   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI İLE KADıNLAR DIREKSIYONDA, KARIYER YOLUNDA  
 
     
   

Anayasa Mahkemesi, siyasetçiye söylenen "satılmış Siyonist" sözünü ``ifade özgürlüğü`` kapsamında değerlendirdi


Anayasa Mahkemesi (AYM), emekli bir vatandaşın, eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener`e, "Çok insanlar gördük senin gibi satılmış Siyonist görmedik" yorumunu, ``ifade özgürlüğü`` kapsamında değerlendirdi. AYM, ``siyasetçilerin sıradan bireylere göre eleştirilere daha fazla katlanma yükümlülüğü`` olduğunu belirterek, başvurucuya 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine de hükmetti.

 

Tarih : 5 Haziran 2024 Çarşamba 11:19   Okunma : 492

HABER: MEHMET OFLAZ

(ANKARA) -  Anayasa Mahkemesi (AYM), emekli bir vatandaşın, eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener`e, "Çok insanlar gördük senin gibi satılmış Siyonist görmedik" yorumunu, ``ifade özgürlüğü`` kapsamında değerlendirdi. AYM, ``siyasetçilerin sıradan bireylere göre eleştirilere daha fazla katlanma yükümlülüğü`` olduğunu belirterek, başvurucuya 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine de hükmetti.

İstanbul`da ikamet eden emekli bir vatandaş, sosyal medya hesabından eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener`e, "Çok insanlar gördük senin gibi satılmış Siyonist görmedik" yorumunda bulundu. Şener, emekli vatandaşın ``hakaret suçundan`` yargılanması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı`na suç duyurusunda bulundu. 

Ankara Asliye Ceza Mahkemesi, 27 Mayıs 2019`da vatandaşa, ``hakaret`` suçundan bin 740 TL adli para cezası verdi. Yargılama sürecinde vatandaş hayatını kaybetti, ancak eşi ve çocukları avukatları aracılığıyla davayı sürdürdü.

Kararın kesinleştikten sonra aile, ``bir siyasetçiye yönelik eleştiriler dolayısıyla verilen adli para cezasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiği``  AYM`ye bireysel başvuruda bulundu.

Anayasa Mahkemesi, 14 Şubat 2024`te başvuruyu inceledi. Anayasa Mahkemesi, başvurucu vatandaşın, Şener`e "Çok insanlar gördük senin gibi satılmış siyonist görmedik" şeklindeki sözlerini, siyasetçilerin sıradan bireylere göre eleştirilere daha fazla katlanma yükümlülüğü olduğuna işaret etti. Anayasa Mahkemesi, Anayasa`nın 26. maddesinde güvence altına alınan ``ifade özgürlüğünün`` ihlal edildiğine ve başvuruculara müştereken net 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. 

``Siyasetçiler eleştiriye daha fazla tahamül göstermeli``

Yüksek Mahkeme`nin gerekçeli kararı şöyle:

"Somut olayda başvurucu tarafından kullanılan `satılmış Siyonist` şeklindeki ifadenin değer yargısı olduğu açıktır. O halde tespiti gereken husus, başvurucunun davacıyı sebepsiz biçimde hedef alıp almadığı, kullanılan söz ve ifadelerin kişisel saldırı oluşturup oluşturmadığıdır. Başvurucunun olay tarihinde ve halen iktidarda olan partinin bir destekçisi olduğu anlaşılmaktadır. Başvurucu, desteklediği partinin bir zamanlar önde gelen siyasetçilerinden biri olan müştekinin önce kurucusu olduğu partiden ayrılmasına daha sonra da siyasi hayatını başka bir partide ve nihayet ana muhalefet partisinde devam ettirmesine yönelik duyduğu öfkeyi başvuruya konu `satılmış siyonist` sözleri ile ifade etmiştir.

Müşteki ise söz konusu yakıştırmayı kişilik haklarına yapılan bir saldırı olarak değerlendirmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi`nin pek çok kararında benimsediği gibi demokratik bir toplumun zorunlu temellerinden olan ve toplumun ilerlemesi ve bireyin özgüveni için gerekli temel şartlardan birini teşkil eden ifade özgürlüğü, sadece kabul gören veya zararsız yahut kayıtsızlık içeren bilgiler ya da fikirler için değil aynı zamanda kırıcı, şok edici veya rahatsız edici olanlar için de geçerlidir. Anayasa Mahkemesi yine pek çok kararında ifade özgürlüğünün bir dereceye kadar abartıya ve hatta kışkırtmaya izin verecek şekilde geniş yorumlanması gerektiğini kabul etmiştir. Bu sebeplerle başvuruya konu paylaşımda geçen ve tazminat ödenmesine neden olan bu gibi ifadelerin bazı bağlamlarda kullanımlarının kaba ve rahatsız edici bulunması hukuk sisteminde ceza veya tazminat şeklinde bir müeyyide bağlanmasının tek başına haklı gerekçesi olamaz.

Öte yandan müşteki, siyasi kariyerinde birçok önemli görevlerde bulunmuş, kamuoyu tarafından yakından tanınan ve takip edilen tecrübeli bir siyasetçidir. Bu çerçevede başvurucunun da içinde olduğu seçmenlerinin sıkı ve yakın denetimi altında olması tabiidir. Müşteki halen iktidarda bulunan partinin önde gelen bir üyesiyken kurucusu olduğu partiden ayrılarak önce muhalif bir siyasetçi sonra ana muhalefet partisinin bir milletvekili olmuştur. Başvurucuya göre, müştekinin siyasi çizgisi değişmiştir ve bu sebeple de müştekinin kendisini daha önce destekleyenlerin eleştirilerine daha fazla tahammül göstermesi gerekir.

Somut olayda Mahkeme, başvurucunun ifade özgürlüğü ile müştekinin şeref ve itibarının korunması hakkı arasında yukarıda değinilen nitelikte bir değerlendirme yaparak bir denge kurmaya çalışmamış; yalnızca soyut bir değerlendirmeyle söz konusu ifadelerin hakaret suçunu oluşturduğunu kabul etmiştir. Mahkemenin başvurucunun mahkumiyeti bakımından ileri sürdüğü gerekçeler, başvurucunun ifade özgürlüğü hakkına yapılan müdahale için ilgili ve yeterli olarak kabul edilemez.

Açıklanan gerekçelerle Anayasa`nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir." 

 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA