Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Barış Atay, Meclis'te yapılan 2020 bütçe görüşmelerinde söz aldı.

Sözlerine 19 Aralık 1978’de Maraş’ta faşistlerce katledilen yurttaşları ve 19 Aralık 2000’de "Hayata Dönüş" adı altında cezaevlerinde katledilen devrimcileri saygıyla anarak başlayan Atay, Saray’ın dakikada harcadığı parayla bir ay geçinmeye çalışan emekçi halkı selamladı.

Çorlu tren katliamında hayatını kaybeden Oğuz Arda’nın dedesi Necmettin Sel’in çarpıcı konuşmasını izlediğini ifade eden Barış Atay, "Orada tam olarak şöyle söylüyordu: ‘Cumhurbaşkanım torununuzu seviyorsunuz, benim torunum 2 parçaydı çuvalla diktiler. İnsanlar ölüyor, nerede Türk halkının itibarı?’ Ben de bugün iktidar partisinin itibarından bahsetmek istiyorum size" diyerek devam etti.

Konuşması boyunca ironik örnekler vererek AKP hükümetinin itibarından bahseden Barış Atay şöyle konuştu:

"AKP itibarlı bir parti, hatta tüm varlığı itibar üzerine kurulu. Örneğin hep bahsettiğimiz, eleştirisini yaptığımız genel başkana ait saraylar falan hep itibar için. Sonuçta genel başkanın 10 odalı köşkte falan oturacak hali yok, tabii ki Saray’da oturacak. Bu lüks, şatafat tabii ki olacak, itibardan ödün verilemez sonuçta. Partisi ve şahsı bu kadar itibarlı olunca bakanlıklarının ve bakanlarının itibarlı olmaması düşünülemez"

KADIN CİNAYETLERİNİ ÖNLEMEYEN BAKANLIK, MİLYONLARCA LİRALIK TOPLANTILARLA İTİBAR KAZANABİLİR Mİ?

"Misal sadece 2019’un ilk 11 ayında 430 kadın öldürüldü. İsimlerini saymaya zamanımızın yetemeyeceği kadar çok kadın katledildi, tecavüze uğradı, taciz edildi. Çocuklara istismar suçlarında son 14 yılda 14 bin artış var. 2018’de 10 ila 17 yaş arası kız çocukları kendi çocuklarını doğurdu. Bu sayı, 2001-2018 arasında 542 bin 821" diyen TİP Genel Başkan Yardımcısı, "Bu tabloyu görünce ‘Eyvah, Aile Bakanlığı’nın itibarı ne olacak’ diye korkuyor olabilirsiniz ama korkmayın. Aile Bakanlığı, biri geçen hafta, biri yakın zamanda olan; biri 1 milyon 163 bin TL, biri 4,5 milyon TL olan iki toplantı yapıp itibarını kazandı" şeklinde konuştu.

GERİCİ FETVALAR VEREN DİYANET DE PAYINA DÜŞENİ ALDI

Diyanet'in "itibarını" da es geçmeyen Barış Atay, "Kurslarda, cemaat ve tarikat yurtlarında yaşanan taciz ve tecavüzlerde müftülerin, imamların, hocaların adının geçmesi; buluğ çağı erkek çocuklarda 12, kız çocuklarında 9 yaşındadır ve ‘Babanın öz kızına şehvet duyması haram değildir’ diye fetva veren Diyanet’in itibarı zedeleniyor sanıyorsanız yanılıyorsunuz çünkü Mercedes’e binen başkanı olan bir kurumun itibarı asla zedelenemez" dedi.

'SİT ALANLARINA OTEL İNŞAATINA İZİN VERİP 'MÜZE OTEL' DİYE BİR ŞEY UYDURDUNUZ'

"Bir ülkenin en itibar sahibi olduğu alanlardan biri kültür-sanattır haliyle" diyen Atay, konuşmasına şöyle devam etti:

"Hatta genel başkanınız, alan sanatçıların ‘ömrü boyunca saklayacağı’ ödüller de dağıttı, önemli görüyorum bunu. Kültür Bakanlığı’na bakıyorsunuz, baraj altında bırakılan Hasankeyf’e ‘Bir dinamit de ben koyayım’ diyor. Restorasyon çalışmaları facia. Örneğin Antakya’da binlerce yıllık St. Simon Manastırı’nın duvarlarında neredeyse 15 yıldır boyalarla aşk sözcükleri yazılı. Sit alanına otel inşaatı izni verdiniz, ondan sonra da ‘müze otel’ diye bir şey uydurdunuz. Sinemaya sansür yasası getirildi, film dağıtımı tekelleştirildi. Oyunlar yasaklanıyor, oyuncular tutuklanıyor. Bu ülkenin tüm dünyada en çok tanınan müzik gruplarından biri olan Grup Yorum’un kültür merkezi basılıyor. Elemanlarının bir kısmı sürgünde, bir kısmı tutuklu. Sadece konser yasakları kaldırılsın diye yüzün üzerinde gündür açlık grevindeler. Haliyle ülkenin kültür-sanat kısmındaki itibarı için üzülüyorsunuz ama paniğe hiç gerek yok çünkü bu bakanlık aynı zamanda Turizm Bakanlığı ve bakanın da çok itibarlı bir turizm şirketi var."

'EN İYİSİ BİRKAÇ YÜZ BİN POLİS ALIN, HAKARET UYDURMASIYLA TUTUKLAYACAĞINIZ ÇOK MUHALİF VAR'

"Tüm toplumsal eylemlerde kadın, erkek, çoluk çocuk, işçi, işsiz, liseli, üniversiteli, milletvekili, belediye başkanı ayırt etmeksizin saldırı emri vermediği hiç kimsenin ve hiçbir kurumun kalmaması bize göre itibar zedeleyici bir durum fakat İçişleri Bakanlığı’na öyle gelmemiş olacak ki şimdi de Adana’da Rakı Festivali'ni engellemekle meşgul. Neymiş, geleneğimiz değilmiş. Yalnız oradan itibar düzelmez, Adana’yla uğraşmayın bence" diyen Barış Atay, "En iyisi birkaç yüz bin polis, bekçi falan da alın. 250 bin polisi olan bir bakanlığa yetmez. Kaçakları yakalayamasa da hakaretten uydurup uydurup bahaneyle tutuklayacağı birçok muhalif vardır ülkede zaten" ifadelerini kullandı.

'ON BİNLERCE SİYASİ TUTSAKTAN ETKİLENMEYEN ADALET BAKANLIĞI, CEREN ÖZDEMİR CİNAYETİNDEN DE ETKİLENMEZ'

Ordu'da cezaevi firarisi tarafından katledilen üniversite öğrencisi Ceren Özdemir'in cinayetine ilişkin de konuşan Barış Atay, "Daha önce bir çocuğu öldüren ama yıllar sonra hırsızlık yaptığı için yargılanan, daha sonra ‘iyi hal’den açık cezaevine alınan, oradan ekim ayında firar eden ve firardan sonra yakalanıp tekrar açık cezaevine alınan ve aralıkta tekrar firar eden biri tarafından öldürüldü. Eminim ki milletvekillerinin, belediye başkanlarının, daha on binlerce siyasi tutsağın, anneleri tutuklu diye içeride olan 780 çocuk ve bebeğin, 12-17 yaş arası 8 bin çocuğun itibarını sarstığını düşünmeyen Adalet Bakanlığı, böylesi bir skandaldan da hiç etkilenmeyecektir" dedi.

'ÜNİVERSİTE KAZANMA ORANINDAKİ DÜŞÜKLÜK MİLLİ EĞİTİM BAKANI'NIN OKULUNDA OLSAYDI İTİBARI YERLE BİR OLURDU'

Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'na ilişkin verileri de paylaşmadan geçmeyen Atay "Tabii eğitim de önemli. PISA’da 72 ülke arasında 50. sırada Türkiye. Üniversite sınavında 0 çeken binlerce öğrenci var. Sadece yüzde 36 oranında üniversite kazanma oranı var. Eğer bu oranla Milli Eğitim Bakanı’nın kendi okul zincirinde karşılaşmış olsaydınız itibarı yerle bir olurdu ama bakanlıkta olunca problem yok" şeklinde konuştu.

'MALİYE BAKANLIĞI'NIN İTİBARINI NE KURTARIR BİLMİYORUM'

"İtibarın en itibarlı olduğumuzu söylediği alanlardan biri sağlık, 5 yıldızlı otel konforunda şehir hastanelerimiz var" diyerek sözlerinin sonuna gelen Barış Atay "Hepsini gördüm, koca koca binalar. Kolay kolay ulaşamıyorsunuz ama sorun değil. Aylar sonrasına randevu veriliyor ama sıra beklemiyorsunuz. Yalnız o arada ölmemeniz gerekiyor. Küba’da bir dolar olan aşı burada 2 bin 8 dolar… E kolay değil tabii, itibar sonuçta. Bütçe konuşurken Maliye Bakanlığı’na da değinmek lazım ama o bakanlığın itibarını ne kurtarır bilmiyorum, belki siz bulursunuz" dedi ve sözlerini şu şekilde bitirdi:

"Dario Fo’nun bir oyununda bir sözü var: ‘Başımız dik yürüyoruz çünkü boğazımıza kadar **** battık.’ Bu sessizlik sansürdür, o da sizin RTÜK’ünüzün itibarı!"