7 Mayıs 2025 Çarşamba

16:10   TOROSLAR BELEDIYE BAŞKANı YıLDıZ, ARSLANKÖY’DE VATANDAŞLARLA BULUŞTU   15:31   CHP`NIN BEYAZıT MEYDANı`NDAKI MITINGINE TİP GENEL BAŞKANı BAŞ`TAN DESTEK: "DAYANıŞMA ADıNA PARTI VE GENÇLIK ÖRGÜTÜMÜZLE EYLEME KATıLACAĞıZ"   15:03   TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMISYONU... CHP`LI BAKıRLıOĞLU: "TRT`NIN BANDROL GELIRLERINDEN 7 MILYARıN ÜZERINDE KARı VAR. NEDEN HALA BIZDEN BANDROL ALıNMAYA DEVAM EDILIYOR?"   14:49   HAYVAN HAKLARı SAVUNUCULARı AYM`NIN ÖNÜNDE… SERA KADıGIL: “ SIZ IŞINIZI YAPAMıYORSANıZ MASUMLAR ÖLMEYECEK, SIZ ISTIFA EDECEKSINIZ KARDEŞIM”   13:44   1 MAYıS` KUTLAMALARı NEDENIYLE IŞE GITMEYEN YAZıLıM UZMANı: "DARBEDILDIM VE IŞTEN ATıLDıM"   13:02   MEZITLI BELEDIYE BAŞKANı TUNCER: "HER ZAMAN HALKıMıZıN YANıNDA OLMAYA DEVAM EDECEĞIZ"   12:16   HAYVAN HAKLARı SAVUNUCULARı AYM`NIN ÖNÜNDE… DEM PARTILI AKıN: “TÜRKIYE`NIN HER TARAFıNDAN HAYVANLARA DÖNÜK KATLIAM GIRIŞIMLERININ ACıSıNı YAŞıYORUZ”   01:22   KANADA BAŞBAKANı MARK CARNEY, DONALD TRUMP ILE YAPTıĞı GÖRÜŞMEDE KANADA`NıN "SATıLıK OLMADıĞıNı, ASLA DA OLMAYACAĞıNı" SÖYLEDI   01:18   TBMM ANAYASA VE ADALET KARMA KOMISYONU, BOŞ BULUNAN 5 HSK ÜYELIĞI IÇIN TBMM GENEL KURULU`NA SUNACAĞı 15 ADAYı BELIRLEDI   01:07   CHP`LI GENÇLER “ÜÇ FIDAN” IÇIN DOLMABAHÇE`YE YÜRÜDÜ..."BUNDAN SONRA MÜCADELEMIZIN ADı `KORKMA` OLACAK"   21:57   CHP VE YENI YOL PARTISI MILLETVEKILLERI, TBMM ANAYASA VE ADALET KARMA KOMISYONU`NU TERK ETTI... ANAYASA`NıN 159. MADDESINI HATıRLATıP, AD ÇEKME IŞLEMININ UYGULANMASıNı ISTEDILER   20:36   ÜMIT ÖZDAĞ: ÖZGÜR ÖZEL`E YAPıLAN SALDıRı, IKTIDARıN UYGULADıĞı YÜKSEK TANSIYON POLITIKASıNıN AÇıK BIR SONUCUDUR   19:50   CHP`LI EMIR AÇıKLADı; GÖKHAN GÜLYURT`UN EV HAPSI CEZASı KALDıRıLDı, ELEKTRONIK KELEPÇESI ÇıKARıLDı   19:48   EKREM İMAMOĞLU`NDAN BEYAZıT MITINGINE DAVET ÇAĞRıSı: BEYAZıT, HER ZAMAN ZULME MEYDAN OKUDU, ŞIMDI DE OKUYACAK   19:46   CHP`LI GÜNAYDıN: İMAMOĞLU, MAZBATASıNıN IPTAL EDILDIĞI TARIHTEN TAM 6 YıL SONRA, DIPLOMASıNı IPTALININ DURDURULMASı IÇIN IDARI YARGıYA BAŞVURDU   15:42   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı SEÇER, MINIK ÖĞRENCILERIN SORULARıNı YANıTLADı   15:39   MEZITLI`DE 3 FIDAN, DÜZENLENEN TÖRENLE ANıLDı   13:43   TOROSLAR BELEDIYESI’NDEN ÇIFTÇILERE KORUNGA TOHUMU DESTEĞI   12:54   VOLKAN KONAK`ıN ISMI, YENIŞEHIR`DEKI KÜLTÜR MERKEZINDE YAŞAYACAK   10:14   SILIFKE 3. EDEBIYAT FESTIVALI SONA ERDI  
 
     
 
 
image

Okunma : 117  Tarih : 7.05.2025  E-Mail : fatihberkil@hotmail.com

 
Ramazan KARA

Atılan Yumruk ve Düşündürdükleri

   ATILAN YUMRUK VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
  Aşağıdaki yazıyı, 22.04.2019 tarihinde, CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan yumruklu saldırıdan sonra yazmıştım.
  CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’e yapılan saldırıdan sonra, olduğu gibi yayınlıyorum.
  O günden, bu güne kadar neler değişmiş? Siz karar verin.
  Bildiğiniz gibi Salı günü; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı, Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruklu bir saldırıda bulunuldu.
  Kendimi bildim bileli, biraz ukalalık koktuğuna inandığım için “Ben söylemiştim…” diye başlayan kurduğum cümlelerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. 
  Ancak bu saldırıdan sonra, ukalalık koksa da çekinmeden “Perşembenin gelişinin çarşambadan belli olduğuna dikkat çekmiştim” diyorum.
  Çünkü ben, seçim süreci boyunca ortamın, normalin çok üstünde gerildiğini ve “Hoca yellenirse, cemaatin büyük çişini yapacağını” düşünerek “Siyasilerin ortamı, daha fazla germemeleri gerektiğini” birkaç kez yazdım.

  Ancak yazar olarak ünlü biri olmayınca ve yazdığım gazete yerel bir gazete olunca yazdıklarım yeteri kadar etkili olamıyor.
  Her olaydan sonra olduğu gibi, bu olaydan sonra da olayın; nedeni,  boyutu, sonuçları, bu tür olayların yeniden oluşmaması için neler yapılması gerektiğinin sorgulanması yerine, çoğu gereksiz şeyler söylenmeye başlandı.
  “Saldırıda bulunan vatandaş; sabıkalıymış, partiliymiş, falanca spor kulübünü tutuyormuş, falanca ilde yaşıyormuş vb.” söylemler dillendirilmeye başlandı.
  Önemli olan, o vatandaşla ilgili ayrıntılar değil yaptığı saldırının boyutudur.
  Bu saldırı, Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanına değil, demokratik cumhuriyete ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yapılan bir saldırıdır.

  Bana göre o yumruk; tüm siyasi liderlere ve tüm milletvekillerine atılmış bir yumruktur.
  O yumruk, aynı zamanda; “Milletin vekilleri, meclis çatısı altında, tam anlamıyla korunamıyorsa vatandaşlarımızı, can güvenliği olduğuna inandırabilir miyiz?” diye başta parti liderlerimiz olmak üzere hepimizin sorgulamamızı gerektiren bir yumruktur.
  “26 suçtan sabıkalıymış, hem Deniz Gezmiş’in hem El Kaidenin fotoğrafını paylaşmış, elindeki kağıdı okumuş ve çevresini kolaçan etmiş” falanmış, filanmış. Bana göre bunlar, önemsiz ayrıntılardır.
  Asil sorgulanması gerekenlerin birkaçını şöyle sıralayabilirim.
  “Siyasi parti liderleri, seçim alanlarında; birbirlerine ağza alınmayacak şeyleri söyledi mi, söylemedi mi?
  Hemen hemen tüm siyasi liderler, yargı organlarını etkileyici söylemlerde bulundu mu, bulunmadı mı?
  Mecliste milletvekilleri, birbirlerine saldırıp ağzını burnunu kırdı mı, kırmadı mı?
  Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında o mecliste, milletin vekili konumundaki insanlar, milletin vekili konumundaki diğer milletvekillerinin anasına, bacısına, kızına ağza alınmayacak küfürler etti mi, etmedi mi?
  Bu tür soruları, uzatmak mümkün mü, mümkün değil mi?
  Peki, bütün bunlar olurken mecliste ne yapıldı?
  Her gün kanal kanal dolaşarak topluma yöne vermeye çalışan bir grup aydın ve yazar bu olaylar olurken, gerekli sağduyuyu gösterebildi mi, gösteremedi mi?”
  Olaydan sonra bir televizyon kanalında konuşan bir milletvekili “Meclisin otoparkına, bomba yüklü bir araçla rahatça girebilir” diyordu.
  Birçok televizyon kanalında da Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı Cemil Çiçek’in “Meclisteki güvenlik önlemini arttıracağız” türü söylemini de izledik. (Yorumsuz)
  Bu olaydan sonra, toplumun her kesiminden yükselen;  olayı kınayan sağduyu dolu açıklamalar içimizi az da olsa rahatlatmıştır.
  Şimdi şapkamızı önümüze koyarak bundan sonra neler yapılacağına bir an önce karar vermek ve o kararları uygulamak durumundayız.
  Zaman geçirmeden, başta başbakan olmak üzere tüm liderler bu konuda olumlu eleştirilerini ve alınması gereken önlemleri bir an öce hem dillendirmeli hem de yaşama geçirilmesini sağlamalıdır.
  Tüm siyasi parti genel başkanları, bu saldırı kendilerine yapılmış gibi ortak bir akılla hareket etmelidir.

  Cumhuriyet Halk Partisi Genel başkanının olaydan hemen sonra olağan çalışmasını sürdürmesi ve mağdur edebiyatı yapmaması çok olumlu olmuştur.
  “Bizi kimse yolumuzdan döndüremez” türü söylemi ise bana başbakanımızın terörist saldırılardan sonra “Biz, asla teröre boyun eğmeyeceğiz” türü söylemini anımsatmıştır.
  Bence, terör örgütü saldırı yaptığında başbakanların “Biz, asla teröre boyun eğmeyeceğiz” türü söylemleri gibi olaydan sonra Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanının “Bu saldırı, bizi yolumuzdan döndüremez” söylemi de sorgulanmalıdır.
  Hiçbir güç, demokratik bir hukuk devleti olan ülkemizde; hem “Türkiye Cumhuriyeti devletine ve onu yöneten hükümete boyun eğdiremez” hem de “Bir siyasi partiyi ve liderini yolundan döndüremez” çünkü.
  Elbette, ülkeyi yönetenlerin ve ülkeyi yönetmek istediğini dile getirerek oy isteyenlerin bunu, sizden bizden daha iyi bildiğine inanıyorum. 
  Olaydan sonra saldırganın annesinin “Kemal Kılıçdaroğlu’ndan özür dileyen mesajı” çok olumludur. Ancak aynı annenin “Oğlumu kullandılar” anlamına gelen açıklaması bir an önce sorgulanarak “Oğlu gerçekten kullanılmış mı?” yoksa “Anne o sözü, olayın etkisiyle boş bulunarak mı söylemiştir?” diye bir an önce soruşturulup netleşmelidir.
  En önemli ve ev gerekli davranış ise; başbakanımızın “Anayasa Mahkemesi kararına saygı duymuyorum” ve muhalefet liderlerinin “Başbakan, oğlunu ve bakan çocuklarını yargılamak için kendine hizmet edecek yargıç ve savcıları göreve getirdi. Memleketin, dürüst ve yürekli savcılara gereksinim vardır” türü söylemlerden bir an önce vazgeçmeleri gerekir.
  Her şeyden önce bu ülkede yaşayan herkes, mahkeme kararlarına saygılıdır ve saygılı olmak zorundadır. 
  Bu ülkenin tüm savcı ve yargıçları hem dürüst hem de yüreklidir ve güçlerini yasalardan alarak adım atarlar, atmak zorundadırlar.
  Dünkü yumruklu saldırı, Danıştay saldırısında olduğu gibi can kaybına neden olabilecek bir saldırı da olabilirdi. Zaten “patlamaya hazır bir bombayı andıran toplum” gerilir ve ülke karışabilirdi de.
  Bu nedenle yetkili-yetkisiz hepimiz üzerimize düşeni yapmak zorundayız. 
  Bu görevin büyüğü de; önce Cumhurbaşkanımıza, başbakanımıza, siyasi parti genel başkanlarına ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine düşmektedir.
  Lütfen toplumun daha fazla gerilmesinin önlemini alın. 




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz :

Güvenlik Kodu : Güvenlik Kodu
Kod :

 



  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA