1 Ağustos 2025 Cuma

09:05   BÜYÜKŞEHIR’IN “GELECEK HAYALIM” PROJESI KADıNLARıN GÜCÜNE GÜÇ KATACAK    19:08   CHP TOROSLAR İLÇE BAŞKANLıĞı’NA DURSUN KOÇ ATANDı   16:02   CHP’NIN KOMISYONA VERECEĞI 10 ÜYE BELLI OLDU   15:57   ÖZGÜR ÖZEL SZC TV CANLı YAYıNıNDA KONUŞTU: “CHP, İMRALı’YA HEYET YOLLAMAZ”   15:55   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI’NDEN KAŞLı BAKıMEVI GÖRÜNTÜLERIYLE ILGILI AÇıKLAMA   15:51   CHP SÖZCÜSÜ YÜCEL’DEN, ORMAN YANGıNLARıYLA ILGILI SORU ÖNERGESI   15:48   ÖZGÜR ÖZEL SZC TV CANLı YAYıNıNDA KONUŞTU: “ADAYı DEĞIŞTIRECEK OLURSAK TEKIL BIR KARAR VERMEM. EN DOĞRU ADAYı BELIRLERIZ”   09:55   MERSIN BAROSU: “ADALETIN GECIKTIRILMESINE ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞIZ    09:45   BÜYÜKŞEHIR MERSIN’IN MAVISI İÇIN 7/24 NÖBETTE   09:37   İHALE VAR, FIRMA VAR, YOL YOK! AKBELEN KAVŞAĞı’NDA NELER OLUYOR   09:35   BAŞKAN SEÇER’DEN TERCIH DÖNEMINDE GENÇLERE MERSIN ÇAĞRıSı   22:57   CHP’NIN MILLET İRADESINE SAHIP ÇıKıYOR MITINGI ŞILE’DE... ÖZGÜR ÖZEL: TÜRKIYE’DE BIR DEVLETSIZLIK KRIZI YAŞıYORUZ   22:29   ÖZGÜR ÖZEL: CHP’LILERIN OLDUĞU YERDE CUMHURIYETIN KOLONLARıNA ÇIVI ÇAKTıRıRSAK ŞEREFSIZIZ   21:25   İMAMOĞLU’NDAN ŞILE MITINGINE MESAJ: BÜYÜK BIR DEMOKRASI DEVRIMI YAPMAYA GELIYORUZ   15:40   MILLETVEKILI ALI BOZAN: “DEDEOĞULLARı KATLIAMı ILE YÜZLEŞILMELI”   14:40   CHP MEZITLI İLÇE BAŞKANı YıLMAZ’DAN SERT UYARı: “İŞÇININ HAKKı ÇIĞNENIYOR, BU DURUM KABUL EDILEMEZ”   14:35   DEM PARTI MERSIN MILLETVEKILI AV. ALI BOZAN: MERSIN’DE IŞKENCE UYGULANAN ÇOCUKLARıN AILELERI ILE GÖRÜŞTÜK   13:55   GÜRKAN AKGÜN ILE SINEM KELEŞ SILIVRI CEZAEVI’NDE EVLENIYOR... KELEŞ: ADALETSIZLIĞE ALıŞMAYACAĞıZ   13:54   ÖZGÜR ÖZEL, CHP’NIN ÇAĞRı MERKEZI GÖNÜLLÜLERINI ZIYARET ETTI   10:22   BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI’NDEN ÜCRETSIZ YKS TERCIH DESTEĞI  
 
     
   

Özgür Özel SZC TV canlı yayınında konuştu: “CHP, İmralı’ya heyet yollamaz”


CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ’’CHP, İmralı’ya heyet yollamaz. Böyle bir niyetimiz olmaz. Biz komisyona bu yüzden giriyoruz. Biz bu işlerin konuşulabileceği tek yerin Meclis olduğunu düşünüyoruz. Bizim ne işimiz var adaya heyet yollamakla? Meclis en üst mercidir. Meşru tartışma zemini Meclis’tir. Atatürk’ün kurduğu Meclis’tir. Bana ‘Sana mektup geldi mi? Sen mektup yazdın mı? Sen gider misin? Sen gelir misin’ diyorlar. Hepsinin cevabı: Benim okuyacağım mektup da yapacağım ziyaret de alacağım karar da demokratik Meclis zeminidir. O zemini boş bırakmam. Ben Meclis’te komisyonumu yetkilendiririm. Ne yapılacaksa onlar yaparlar, gelirler, partimize de bilgi verirler’’ dedi.

 

Tarih : 31 Temmuz 2025 Perşembe 15:57   Okunma : 446

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, SZC TV’de gazeteci Özlem Gürses’in sorularını yanıtladı. Özel, ''Meclis’te kurulacak süreç komisyonuna tutuklu bulunan arkadaşlarınızı kurtarmak için mi girdiniz'' sorusuna şu yanıtı verdi:

''Türkiye’yi kurtarmak için girdik komisyona. Bu komisyon fikrinin sahibi CHP’dir. Bu meselede sokaktaki insanı endişelendirecek şekilde sosyal medya üzerinden birtakım köpürmelerle sanki yeni bir şey çıkmış da bunu ilk kez duyuyormuşuz da... CHP ilkeli bir parti. Geçmişten beri böyle bir konu varsa ‘Meclis’e gelin, Meclis’te konuşun, Meclis’te anlatın, bu işi Meclis eliyle yürütün’ demiş. Şimdi böyle bir komisyon kuruluyor ve Meclis’in ana muhalefet partisi, Türkiye’nin şu anda birinci partisi kendi önerdiği komisyona girmeyecek. Böyle bir şey olmaz. Bu komisyon CHP’nin önerdiği komisyon ama bu komisyon CHP’nin önerdiği gibi ve öngördüğü gibi çalışmazsa o zaman CHP bu komisyonda olup olmamayı yeniden değerlendirir. Komisyonla ilgili şöyle bir yaklaşımımız vardı: Ya bütün partiler eşit temsil edilsin. Böylelikle iktidarın kendi kendine karar alma tekeli ortadan kalksın. Çünkü bu çözüm odaklı bir komisyon olacaksa ‘Biz ikimiz yaparız’ ile olmaz. Ya da bunun başka bir yolu var nitelikli çoğunluk olsun. ‘Mutabakatla’ demiyoruz. Nitelikli çoğunluk yarıdan bir fazlasıyla değil, daha fazlasıyla karar almak, yani daha uzatıcı olmayı zorlayan. İkisinin anlaşıp da her şeyi geçemedikleri bir yer olsun. Ayrıca bir de gerçekçi olalım: Bu komisyon kanunu yapmayacak. Bu komisyon kanun önerecek, yöntem önerecek, bu komisyon durumu tespit edecek, önerilerde bulunacak.

"Komisyona gereğinden fazla şüpheci bakılıyor''

Bizimle konuşan herkese şunu söyledik: ‘Sorunların çözümünün demokratik yollarla yapılması için bu komisyona katkı veririz. Bu komisyon aynı zamanda Türkiye’nin demokratikleşmesinin önünü açacak. Onun konuşulacağı, örüleceği bir komisyon olmalıdır.’ Bu komisyonda bizim taleplerimiz, önerilerimiz, öngörülerimizin dışında başka bir şey dayatılıyorsa ki bu komisyona biraz gereğinden fazla şüpheci ve gereğinden fazla yetki varmış gibi bakılıyor. Bu komisyon kanun çıkaran bir komisyon değil.''

"Tanju sınırlarını aştı”

Özgür Özel, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın süreç hakkındaki değerlendirmelerine ilişkin sosyal medya paylaşımlarının sorulması üzerine, ''Kendi sınırlarını aştı Tanju, doğru değil. Tanju, partinin yönetimiyle ilgili önerilerini bana söyleyebilir ama CHP’nin Meclis’te kurulacak bir komisyonla ilgili meselesi de burada sınırlarını aşmış'' ifadelerini kullandı.

"Komisyon bir demokratikleştirme dönemini başlatmazsa orada olmayız''

CHP Lideri Özel, ''Kürt sorunu nedir, CHP bunu nasıl tanımlıyor? Bir terör örgütüyle yürütülen sürecin bir parçası olmak CHP açısından o sürece itirazlarını da dile getiren CHP için sürecin kendisini meşrulaştırmak olmaz mı'' sorularına şöyle yanıt verdi:

''CHP süreci meşrulaştıracak olsa başka bir pozisyonda olur. Ama hangi süreci olduğunu tarif etmeniz lazım. Bunun için Meclis’te bir komisyon kurulmasını yıllardır söylüyoruz. ‘Kapalı kapılar ardında konuşmayın. Gelin, Meclis’te anlatın’ diyoruz. Şimdi Meclis’te bütün partilere açık bir komisyon kurulacak, bu komisyona devletin yetkilileri gelecek, bilgi verecekler, bizim olmazsa olmazımız şehit aileleri, gaziler, dernekleri gelecekler, dahil olacaklar, terörden zarar görmüş olanlar gelecekler, anlatacaklar ve bu komisyona sivil toplum dahil edilecek, davet edilecek ve bu komisyonun biz Türkiye’nin önünde bir demokratikleşme dönemini başlatmasını öngörüyoruz, talep ediyoruz. Bu yapılırsa biz o komisyona en ciddi katkıyı sunarız, yapılmazsa o komisyonda olmayız. Bu komisyon bir alt meclis değil, bir kurucu meclis değil, bu komisyon hâşâ bir Anayasa komisyonu değil. Bu komisyonun yapacağı iş ne olup bittiğini partilerin bilgilendirileceği, önündeki sorunları nasıl çözüleceği konusunda Meclis’e tavsiyelerde bulunacak, kanun önerilerinde bulunabilecek bir uzlaşma komisyonu.

"Daha nitelikli bir çoğunlukla karar ve tavsiyede bulunulabileceği bir yerde niye bulunmayalım”

Ceza infaz düzenlemesi burada konuşulacak ama burada kanunlaşmayacak. Burada teknik olarak çalışılacak, sonra gidecek, Meclis’te kanunlaşacak. Meclis’te AK Parti ile MHP, istediğini geçirecek çoğunluğa sahip zaten. Burada AK Parti ve MHP’nin değil, daha nitelikli bir çoğunlukla karar ve tavsiyede bulunulabileceği bir yerde; bir hazırlık, bir mutfaksa burası niye bulunmayalım? Çünkü bu komisyondan çıkan kanun, mutabakat var, Meclis’ten öyle geçecekse AKP, MHP’nin kanunu geçerken bir şey yapamıyorsun da katkı sağlayabileceğin yerde niye olmuyorsun? Bunun cevabı yok. Bu komisyonu öyle bir noktaya getiriyorlar ki olur olmadık tanımlar, bilmem neler. Zaten AKP, MHP’nin getirip de istediğini geçirebildiği Meclis’e daha nitelikli, hepimiz fikrini alarak... Yoksa ne yapıyorlar, ‘Biz iki parti oturduk, anlaştık’ diyorlar. Noktasına, virgülüne dokundurmadan kanun geçiriyorlar.

'''Burada anayasa konuşmam' yazdım onlara''

Ayrıca bizim kendimizin bir Adalet ve Demokrasi Komisyonumuz var. O komisyon dokuz aydır çalışıyor. Sekiz ana başlıkta, 26 düzenleme çalıştı. Biz o çalışmamızı masaya götüreceğiz. Biz o masada demokratik yönde ilerleme sağlayabilirsek o komisyonda iyi işler yapmış oluruz. Yok, bizim masaya koyduğumuz önerilerimiz kıymetlendiriilmezse biz o komisyona mecbur değiliz. Bu komisyon olmasa ya da hiç böyle bir resmi komisyon kurulmayıp AK Parti, MHP ikisi anlaşsalar istediğini geçiriyor zaten bu Meclis’ten. Yanına DEM’i alıp da o çok korktukları şunu yapsalar, bunu yapsalar... Bir engelleri yok ki. Meclis’teki milletvekilleri olarak bizim de içinde bulunduğumuz yerde oturulacak, parlamento konuşulan yerde konuşulacak, çalışılacak. Biz o komisyondan demokrasi çıkarırsak o komisyonda oluruz, çıkarmazsak varlığımız beyhude bir duruşa dönüşürse çıkarız. O zaman ben o komisyonun neresini meşrulaştırmış oluyorum? Neyini meşrulaştırıyorum? O komisyona ben girmeyince gayrimeşru oluyor da ben girince meşru mu oluyor? Komisyon, Meclis Başkanı davetiyle oturulmuş, yasa yapma yetkisi olmayan, yasa önerme yetkisi olmayan ancak katılımcıların bir mutabakat yakaladıkları taktirde kendi aralarındaki centilmenlik anlaşmasıyla Meclis’e, ‘Bakın, bu yasayı böyle yapıyoruz. İçeride bunu bozmayalım çünkü herkesin katkısıyla oldu’ deyip önerebilecekleri... Ben burada ne önerdiğimi biliyorum. Benim Meclis’e bu komisyonla ilgili çalışma önerileri istediklerinde yazdığım yazının altında net şu cümle yer alıyor: ‘Yasama faaliyetleri yasa çıkarmayla sınırlı olmak üzere.’ Yani ben buraya ‘anayasa konuşmam’ yazdım onlara. ‘Sadece yasal düzenlemelerle sınırlı olmak üzere bu komisyon çalışmaları’ dedik. Meclis Başkanı da bunu kabul etti de bizi davet etti.''

"Bu komisyon ayrışanın ayrışma sebebini seçmene izah edebileceği bir komisyon”

Özgür Özel, kararların nasıl alınacağına ilişkin gelen soru üzerine, nitelikli çoğunluğun çalışma matematiğini anlatarak, ''DEM Parti’yi AK Parti MHP ittifakının içinde gibi düşünüyoruz'' yorumuna ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

''DEM, ‘Bu bir siyasi ittifak değildir’ dedi. Burada yapılacak bir düzenleme demokratik bir düzenleme değil ve DEM buna destek veriyor. Onun hesabını DEM verir seçmenine. Bu düzenleme demokratik bir düzenleme, CHP buna destek vermiyor. Onun da hesabını CHP verir. Önemli olan şu: O çok korkulan işi yapmaya kalktılar. Bu komisyon yapamaz da. Ne yapacak? Yasa çıkaramıyor bir şey yapamıyor. Bu komisyon endişe edilen bir iş yapıyor. DEM de buna destek veriyor. Ben de onunla ayrışıyorum. Benim açımdan son derece net bir duruştur. Bu komisyon sadece oturup konuşabilecek ve tartışabilecek, ayrışanın ayrışma sebebini seçmene izah edebileceği bir komisyon. Bu yüzden bu komisyonu kriminal bir şekilde ele almak…''

Özel, “O yüzden mi Tanju Özcan’a çok kızdınız'' ifadesi üzerine şöyle konuştu:

''Hayır. Tanju Özcan’ın partinin genel başkanı, genel yönetimi dururken bir yerel yönetici olarak aynı Meclis’te yer aldığımız yapıları, partileri dizip de şer ittifakı tanımlaması haddini aşan bir tanımlamadır, doğru bir tanımlama değil.

"Komisyondaki tartışmaların bizsiz ilerlemesini istemem'''

Mutlak mutabakat dersek CHP’nin ‘evet’ demediği hiçbir şey geçmez dersin. Orada herhangi bir parti burayı tıkayabilir. Çalıştırmayabilir. Nitelikli çoğunluk bir uzlaşı arayışıdır. ‘Benim de katkımı al’ demektir. ‘DEM’in de katkısını al’ demektir. Almıyorlar mı? Aralarında anlaştılar. Neyde anlaştıklarını, onların izah etmek durumundadır. Niçin anlaşmadığımı da ben izah ederim. Ama bu komisyonun elinde aldığı kararla Anayasa’yı değiştirme, hatta yasayı değiştirme yetkisi olmadığı için ben bu komisyondaki tartışmaların bensiz ilerlemesini, bizsiz ilerlemesini istemem doğru da bulmam. Bu komisyona sorunların çözümü için önerebileceğim dünya kadar demokratik paket var. Ortak doğruda buluşanlar, bir araya gelip de iyi bir şey yapabilirse yapar. Yapanın yolu açık olsun. Çıkar gidersin komisyondan. Benim en çok kızdığım ne biliyor musunuz? Şu kadar partinin hiçbir tanesinin tabanında o partiyi yakından takip eden gazetecisinde bu vehim yok, bir tek CHP’de var. Bu ne vehmi ya? Öyle bir şey ki bir komisyondan olmayan bir şey üretip, ona inanıp dönüp… Dün soruyorum, ‘Partinize güveniyor musunuz?’ Meydan inliyor.''

"O meydan CHP’nin samimiyetini biliyor”

Özel, “Bu soruyu niye soruyorsunuz” sorusuna, “Ortalık yıkılıyor, görün diye soruyorum. Siz güvenmiyorsunuz ya. Onunla o anlaşacak, sen çırak çıkacaksın. Görün diye soruyorum. Şile’de, Şile’den büyük miting yaptık. Biz giderken bazı sosyal medya hesapları şey diyor: ‘Şile’ye boykot.’ İşte komisyona katılacakmışız. ‘Boş meydanı görsün de.’ O meydan boş kalmaz. O meydan CHP’nin samimiyetini biliyor, Özgür Özel'in samimiyetini biliyor. Ben partiyi Erdoğan ile anlaşıp da satacak olsam komisyon kurulsun da gireyim, içeride satayım diye mi beklerim? Memleketi satanların nasıl sattığını biliyoruz” yanıtını verdi.

"Kendi günahlarına bakmaz, bana kefaretten bahsediyor”

''Erdoğan, CHP’nin bu komisyonda olmasını mı ister, olmamasını mı” sorusu üzerine Özel, şöyle konuştu:

''Olmamasını istiyor, adımız gibi biliyoruz. Aylardır patinaj yapıyor. Halen daha pazartesi günü, ‘Ey Özgür Özel, gel komisyona da geçmiş günahlarının kefareti olsun’ diyor. Yani tahrik ediyor girmeyelim diye. Kendi günahlarına bakmaz. Şimdi gelmiş bana kefaretten bahsediyor. FETÖ’yü ben mi getirdim memleketin başına? IŞİD bombalarını ben mi patlattırdım, benim yönettiğim Türkiye’de mi patladı? 104 kişiyi benim yönettiğim Türkiye’de mi garın önünde öldürdüler? Benim yönettiğim Türkiye’de mi Merasim Sokak katliamı oldu? Asker servisinden 30 kişi benim yönettiğim Türkiye’de mi oldu? Benim yönettiğim Türkiye’de mi Güven Parkı'nın önünde IŞİD patlattı? Benim yönettiğim Türkiye’de mi tankını, uçağını altına verdiğim FETÖ geldi Meclis’i bombaladı ve insanları ezdi sokakların ortasında. Benim yönettiğim Türkiye’de mi PKK 23 yıldır bu noktaya getirdi? Ondan sonra tutmuş, ‘kefaret öde’ diyor.

"Süreç samimiyetle desteklenmesi gereken bir süreç”

Bu süreç samimiyetle desteklenmesi gereken bir süreç. Millet gözünün içine bakarak şunu görür: Kim samimi, kim değil. Tayyip Erdoğan samimi değilse bir sene sonra sandıkta millet onun defterini dürer zaten. Ben Tayyip Erdoğan’ın hiçbir konuda samimi olduğunu düşünmüyorum. Ama bu süreç Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaatleri açısından reddedilmemesi, sonuna kadar zorlanması gereken bir süreç.''

"Demirtaş’ı ziyaret edeceğim''

Özel, “Selahattin Demirtaş’ı hiç ziyaret ettiniz mi? Demirtaş’ın ailesiyle birlikte yurt dışına taşınması şartıyla serbest bırakılması gündeme gelebilir mi iddiası var” sorusunu şöyle yanıtladı:

''Ettim. Selahattin Bey’i geçen sene ya eylül ya ekim ayında ziyaret ettim. Bir daha ziyaret edeceğim önümüzdeki dönem. Selahattin Demirtaş niye yurt dışına taşınacak da serbest bırakılacak, bu kimin şartıymış; oralara bakmak lazım. Selahattin Demirtaş’ın boşu boşuna içeride yattığı bir süreci hep birlikte yaşadık. Bundan sonra bu süreç başarıya ulaşır da artık terör biter ve herkes demokratik siyaset zemininde mücadele edecek olursa Selahattin Demirtaş gibi bir isim, geçmişte de kendi partisinin cumhurbaşkanı adayı olmuş. Niye Türkiye’de olmuyor, niye siyaset yapmıyor da niye sürgüne yollanıyor, ben o tarafını anlamadım işin.''

''Meşru tartışma zemini Meclis’tir''

Özgür Özel, “CHP, İmralı’ya heyet gönderecek mi” sorusuna, ''CHP, İmralı’ya heyet yollamaz. Böyle bir niyetimiz olmaz. Biz komisyona bu yüzden giriyoruz. Biz bu işlerin konuşulabileceği tek yerin Meclis olduğunu düşünüyoruz. Bizim ne işimiz var adaya heyet yollamakla? Meclis en üst mercidir. Kim konuşacaksa çağırır. MİT mi gelip bilgi verecek, İmralı heyeti mi bilgi verecek, yurt dışından uzman mı getirilecek, Genelkurmay mı dinlenecek, şehit aileleri mi dinlenecek; davet eder, herkes gelir, orada konuşur. Meşru tartışma zemini Meclis’tir. Atatürk’ün kurduğu Meclis’tir. Bana diyorlar, ‘Sana mektup geldi mi? Sen mektup yazdın mı? Sen gider misin? Sen gelir misin?’ Hepsinin cevabı: Benim okuyacağım mektup da yapacağım ziyaret de alacağım karar da demokratik Meclis zeminidir. O zemini boş bırakmam. Ben Meclis’te komisyonumu yetkilendiririm. Ne yapılacaksa onlar yaparlar, gelirler, partimize de bilgi verirler'' yanıtını verdi.

"Yapılması gereken bir görüşmeydi. Olumlu sonuçlarının olacağını değerlendiriyorum”

Özel, MİT Başkanı İbrahim Kalın ile görüşmesinin sorulması üzerine şunları söyledi:

''Ben İbrahim Bey’e bu süreçten ne gördüğümü, ne anladığımı, bu sürecin ne şekilde yönetilmesi gerektiğini ve bu meselenin samimiyetle Türkiye’nin çıkarlarına yürütülmesi gerektiğini, kendi düşüncelerimi anlattım. Gördüğüm riskleri anlattım. Önümüzdeki süreçle ilgili yapılması gerekenlerle ilgili, CHP’nin geniş müktesebatından bende birikmiş olanları aktardım. O da bazı sorularıma cevap verdi. Tamamen iki siyasetçi gibi değil; bir siyasetçi, bir devlette görevli olan, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın başkanlığı gibi kritik görevde olan birisinin yapması gereken konuşmayı o ciddiyetle yaptık. Daha sonra da geçtik, içeride sunumlarını aldık. Ben gördüğüm riskleri, önerilerimi, bazı merak ettiğim şeyleri sordum. Bence yapılması gereken bir görüşmeydi. Ben olumlu sonuçlarının olacağını değerlendiriyorum.''

"Kötü bir MİT Başkanı’ydı. Çok kötü bir Dışişleri Bakanı”

Özgür Özel, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'a yönelik ifadelerinin sorulması üzerine şöyle konuştu:

''O bana, ‘Yunan tezlerini destekliyorsun Ege’de’ diyor. Ben de ona ‘TikTok’çu’ diyorum. Hangisi daha ağır? Hakan Fidan, MİT Müsteşarıyken ‘Birkaç asker yollarım. Suriye’den Türkiye’ye sekiz füze attırırım, toplumsal rızayı yaratırım’ diyen bir adamdır. Hepimizin güvenliği, istihbaratı ona emanetken ‘Beni MİT Başkanı’yken zehirlediler’ deyip MİT’i de kendini de küçük düşüren adamdır. MİT Başkanı’yken mesela 15 Temmuz darbesinden bihaber adamdır. Kötü bir MİT Başkanı’ydı. Çok kötü bir Dışişleri Bakanı. Onun döneminde Kuzey Kıbrıs’ı tanımalarını beklediğimiz Türk Cumhuriyetleri, Güney Kıbrıs’ı tanıyor. Onun döneminde Trump ‘Gazze’ye oteller yapacağım’ diyor. Onun döneminde Türkiye’deki Amerikan Büyükelçisi ‘Osmanlı’nın millet sistemine geçelim’ diyor, bizim Türkiye’mize rejim öneriyor adam. Onun döneminde şöyle bir şey söyleyebiliyor; ‘Zengezur koridorunu 100 yıllığına bir Amerikan şirketi işletsin.’ Azerbaycan, Nahçıyan, Türkiye ve Türkiye’nin Kafkaslar üzerinden hem gücünü artıracak olan, Rusya, Çin üzerinde o yumuşak gücünü artıracak olan çok önemli bir işi, ‘Amerikan şirketine devredelim’ diyor. Bunlara tık yok.

"Meseleyi gündeme getirdim, bu sayede İsrail’e yaptırım uygulanacak anlaşmanın altında imzamız var”

Avrupa’daki 10 büyükelçi ‘Gezi’de hukuksuzluk yapılıyor’ dedi diye onları ‘persona non grata’ istenmeyen insan ilan etmeye kadar varıp Avrupa Birliği büyükelçilerini Türkiye’den defetmeyi göze alıyordunuz. Neden? Gezi’deki hukuksuzlukları söylediler diye. Adam şimdi diyor ki ‘Türkiye’nin yönetim sistemi, farklı din ve mezheplerin kendi hukuklarının olduğu, ayrı ayrı oldukları, ayrı ayrı grupların ayrı ayrı yönetildiği, hepsinin padişaha biatının belirtildiği yönetim sistemi olsun’ diyor. Sen buna bir şey demiyorsun, sen TikTok çekiyorsun. Ben ondan dedim ‘Pabucumun TikTokçusu’ diye. Ayrıca şunu da söyleyeyim: İsrail’e karşı 12 ülke bir yaptırım paketinde anlaştı, Türkiye oraya imza atmadan kaçtı. Biz de bunu suçüstü bir durumda yakaladık ve ilan ettik. Önce bana ‘Yunan’ı destekliyorsun’ dedi. Ne yaptı biliyor musunuz 10 gün sonra? Gidip oraya şerh koyup imzayı attılar. Şimdi Özgür Özel mi doğruyu söylüyor, TikTokçu Hakan mı doğru söylüyor? Dediğim yere geldiler mi? ‘Şerh koy, imzayı at’ demiştim, şehri koyup imzayı attı mı? Kimin dediği doğru çıktı? Ben öyle ya da böyle bu meseleyi gündeme getirdim ve bu sayede İsrail’e yaptırım uygulanacak anlaşmanın altında imzamız var artık.''

"Komisyona vereceğimiz isimler daha belli değil''

TBMM'de korulacak komisyona verilecek CHP’li 10 ismin belli olmadığını belirten Özel, şöyle devam etti: 

''Yarın saat 13.00’te bu komisyonla Genel Merkezimizde toplantı yapacağım zaten. Daha liste belli değil. Çünkü daha dün karar verdik komisyona katılmaya. Nitelikli çoğunluk olmasa katılmayacaktık. 20’nin üzerinde arkadaşımı görevlendirebilirim. Kafamdaki taslakta 20-23 isim var, 10’unu seçeceğim, daha seçmedim. Bu konuda Grup Başkanvekillerimle istişare edeceğim, etmedim. Bugün akşam saatlerinde yaparım. Meclis’e de yazıyı bugün akşam değil, yarın öğlen saatlerinde yollayacağım. Biz bu komisyondaki arkadaşları belirlemedik. Grup Başkanvekilleriyle de bir istişare yapacağım. Ondan sonra karar vereceğim. Meclis’e yarın öğle saatlerinde listeyi teslim ederiz. Sonra da saat 13.00’te komisyondaki arkadaşlarla toplantı yaparız.''

"Bu ay hiçbir ankette CHP’yi geride görmedim”

CHP’nin anketlerdeki oy oranının sorulması üzerine Özel, şöyle konuştu:

“İki tür araştırma görüyorum. Biri bizim de yerel seçim sonuçlarımızı çok iyi tahmin eden, çok güvendiğimiz bir yöntemle yaptırdığımız 10 bin denekli araştırmalar. Yüzde 40’a yakın oyumuz var. AK Parti’yi bizimkiler 34 ölçüyor kararsızlar dağıtıldığında. Kararsızları dağıtmayan şirketler var ya da farklı örneklemi olan. Örneğin Panaroma’yı gördüm, o kararsızları dağıtmıyor ama orada da 1,7 puan öndeyiz. Kararsızları dağıtsa orada da daha açık bir farkla önde olacağız. Bu ay hiçbir ankette geride görmedim ama bir anketi iktidara müzahir kalemler yazdı. ‘AK Parti 1,2 puan mı ne önde.’ 2,5 kanal var bizi veren. Neden? Hep birinizden biriniz kapalı olduğunuz için. Bütün elindeki ak Toroslar çetesi ile saldırıyorlar, milletvekillerimize saldırıyorlar. Büyük bir baskı altındayız. Ve CHP aslanlar gibi mücadele ediyor etmeye de devam edecek. Her geçen gün meydanlarda kalabalık ve mücadele daha güçlü.”

"En büyük tehdit, gelecek seçimi kaybetme tehdidi”

Özgür Özel “Tehdit alıyor musunuz” sorusuna karşılık, şunları söyledi:

“Boşverin tehdidi. En büyük tehdit, gelecek seçimi kaybetme tehdidi. Sen gelecek seçimi kazanmak için her şeyi yap, kendini de kurtarırsın, evladını da kurtarırsın, ülkeyi de kurtarırsın. Gelecek seçimi kaybedersen daha kurtaracak bir şey kalmıyor. O yüzden hep birlikte birbirimize inanmak, güvenmek, dayanışmayı artırmak, meydanları kalabalıklaştırmak, doğru işleri yapmak durumundayız. Biz adım adım iktidara yürüyoruz. Buna engel olmak için her şey deniyorlar, denemeye devam edecekler. Bundan sonra da en beklenmedik mücadele yöntemleriyle, cesaret ve kararlılıkla elimizden gelen her şeyi yapıp önümüzdeki seçimi kazanacağız. Adayı belirlemek, arkasında durmak, adayın aday ofisi üzerinden taahhütlerini hazırlamak, partinin programını yapmak, sandık görevlerini yapmak. Bir sabah kalkıp seçim varmış gibi o sabah bütün 185 bin sandık görevlisini sandık başına yollamak, kare kodlara okutup geri getirmek de dahil, ya da haftada şimdi iki salı günleri yaptığımız grup toplantısı, üç büyük konuşmayla sürekli gündeme müdahil olmak da dahil, gölge bakanlarımızla, PM’mizle, sadece bu ay sahada yapacağımız bin 328, milletvekili ve PM 81 ildeki ziyareti ile beraber müthiş bir aktivasyonla, müthiş bir aktiviteyle, büyük bir enerjiyle çalışıyoruz. Karşılığını da sahada da görüyoruz ankette de görüyoruz.

"İktidara yürürken çelme çakanları geride bırakacağım”

Saflar şöyle ayrışacak: İktidara yürüyenler ve yürürken çelme çakanlar. Çelme çakanları geride bırakacağım. Çünkü dener, beni düşüremez ama geride kalır. Dönüp bir daha bakmayacağım. O yüzden herkes çelmecileri de görsün, iktidara yürüyenleri de görsün. Bundan sonra bir cumhurbaşkanı adayımız yok. Milyonlarca cumhurbaşkanı adayımız var. Her gün sahada olacağız ve partiyi iktidar yapmak için mücadele ediyor olacağız. Bu yürüyüşe katılsın herkes. Bizim bu partiyi iktidar yapmaktan başka şansımız yok. Türkiye’nin son şansı.

"Kimse bu ülkeye Cumhuriyet dışında bir çatı tarif edemez”

Kimse ama kimse bu ülkeye Cumhuriyet dışında bir çatı tarif edemez. MHP kadar Türklerin temsilcisiyim. Atatürk’ün yazdığı Anayasa’daki vatandaşlığa bakın, kime Türk deniyor diye. MHP kadar Türk milliyetçisiyim. DEM kadar Kürtlerin geleceğini ve eşitliğini savunuyorum. Arap dediğini de Suriye’deki sığınmacılardan değil, Türkiye’deki Hatay’daki, Şanlıurfa’daki, Mardin’deki, İstanbul’daki Arap kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımızı da sımsıkı sarıyorum. Ama Türk, Kürt, Arap diyerek oraya başka bir çatı tarif edenin de karşısında dimdik duruyorum. Türkiye’deki etnisitesi ne olursa olsun, dini ne olursa olsun, dini tercihi ne olursa olsun, mezhebi ne olursa olsun hepsinin temsilcisi ve hepsinin temsilcilerine de saygı duyan Atatürk’ün partisidir. Bu Cumhuriyet, siyasetin her kanadına alan açmak için kuruldu. DEM’e de saygım sonsuz, MHP’ye de, AK Parti seçmenine de. CHP olarak da bir kimliği kimseye bırakmayız. Bütün kimliklerin temsil edildiği bir partiyiz. Dedeleri 100 yıl önce birlikte ölenler artık torunlar ölmesin diye el ele, omuz omuza verip kurduğumuz Cumhuriyeti bugün demokratik bir Cumhuriyet haline getirmemiz lazım. Bunun önündeki en büyük engel bugün Tayyip Erdoğan’dır. Ama Tayyip Erdoğan’ın da geriye dönecek ve demokrasiye dönecek bir adım atması kendinin de partisinin de Türkiye’nin de yararınadır. O adımı atarsa atar, atmazsa biz hep birlikte atacağız.

"Ben Erdoğan’ın çizdiği sınırlarda siyasete mahkum bir Genel Başkan değilim, partim de ona mahkum bir parti değil”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ''Kayyımların önüne geçebileceğinizi ve sonbaharda iddianameyle birlikte tahliye süreçlerinin başlayabileceğine ihtimal veriyor musunuz'' sorusunu şöyle yanıtladı:

''Aklın gereği bu, vicdanın gereği bu. O komisyon bu kayyumları geri vermeyecek de ne iş yapacak? Kent Uzlaşısı davalarının düşürülmesi için gerekli yasal düzenlemeyi hazırlamayacak da ne yapacak? 1 Ekim’e gelmişiz veya komisyon çalışmalarında bir noktaya gelmiş. Esenyurt Belediyesi ile Şişli Belediyesi bir belediye meclis üyesi DEM kökenliymiş diye kayyumda olacak. Ben de orada duracağım. Bak dışında kalırsan hiç olmazsa bunu konuşamadığın bir zemin olur. Sizin ayağınıza kelepçe taktıkları maddeyi değiştirmeden ya da artık Türkiye’yi bu kuralların böyle uygulanabildiği bir ülke olmaktan çıkarmadan... İsmail Saymaz’ın ev hapsini ya da biraz önce orada oturan Esila kızımız, Bakırköy cezaevinde gördüğümde müebbet hapis yatacağını sanıyordu. O yüzden büyük bir gayretle büyük bir cesaretle mücadele edeceğiz. CHP’nin bu mücadelesini görmeyen, boşa düşüren biri olur. Millet de onu sandıkta boşa düşürür. Hiç merak etmeyin. Ama CHP’yi kimse kandıramaz. Ben Tayyip Erdoğan’ın çizdiği sınırlarda siyasete mahkum bir Genel Başkan, partim de ona mahkum bir parti değil.''

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA