17 Aralık 2025 Çarşamba

14:35   TBMM’DE CINSEL ISTISMAR IDDIASı... DEM PARTI KADıN MECLISI SÖZCÜSÜ HALIDE TÜRKOĞLU: "BU ÇOCUKLAR ŞIKÂYET EDENE KADAR MECLIS NEREDEYDI?"   14:34   DEM PARTI, DIYARBAKıR’DA "ABDULLAH ÖCALAN’A ÖZGÜRLÜK" MITINGI DÜZENLEYECEK   14:32   VENEZUELA’DAN ABD BAŞKANı TRUMP’ıN ‘DENIZ ABLUKASı’ AÇıKLAMASıNA TEPKI   14:30   CHP’LI ÖZTÜRKMEN, "VERGIDEN MUAF CEMAAT VAKıFLARıNı" SıRALADı: TOPLADıKLARı BAĞıŞLARıN YANı SıRA BAĞLANTıLı ŞIRKETLERI ÜZERINDEN DEVASA BIR EKONOMI YARATMıŞ DURUMDALAR   09:03   “TEDAVININ ÖTESINDE: MERSIN ŞEHIR HASTANESI’NDEN DUYGU YÜKLÜ SINEMA BULUŞMASı”   19:23   MERSIN’DEN AVRUPA’YA GÜÇLÜ SES: “DEMOKRASI BELEDIYELERDE HAYAT BULUYOR”   16:51   “72 GÜNLÜK TUTUKLULUĞUN ARDıNDAN TAHLIYE: HÜSEYIN KOCABıYıK İLK KEZ HAKIM KARŞıSıNDA”   16:40   PFDK, 224 FUTBOLCUYA VE 24 HAKEME BAHIS CEZASı VERDI   16:30   “YENIMAHALLE’DE YENI NESIL PARK: ŞEHIT EMRE ÖZTÜRK’ÜN ADı YAŞATıLıYOR”   16:20   ÇOCUK MECLISI SERTIFIKALARıNı BAŞKAN SEÇER’DEN ALDı   15:42   BIRLEŞIK KAMU-İŞ GENEL BAŞKANı YıLDıRıM: "BIZ BU KRIZIN SEBEBI DEĞILIZ, BEDELINI DE BIZ ÖDEMEYECEĞIZ. 19 ARALıK CUMA GÜNÜ IŞ BıRAKıYORUZ"   15:40   ÖZGÜR ÖZEL VE DURBAY AILESI, MANISA’DA TAZIYELERI KABUL EDIYOR   15:37   TBMM’DE BÜTÇE GÖRÜŞMELERI TAMAMLANDıKTAN SONRA GELECEK HAFTA 11. YARGı PAKETI GÖRÜŞÜLECEK   15:35   TBB BAŞKANVEKILI SEÇER: “DEMOKRASI BIR MIRAS DEĞIL EMEK ISTEYEN CANLı BIR YAPıDıR”   11:50   ÇYDD’DEN TÜRKAN SAYLAN’ıN DOĞUM GÜNÜNDE ZEYTIN İÇIN GÜÇLÜ ÇAĞRı: “BARıŞıN AĞACıNı GELECEĞE TAŞıYALıM”   10:53   MEZITLI’DE DAYANıŞMANıN SOFRASı BÜYÜYOR: AŞEVI 2025’TE 110 BINI AŞKıN SıCAK YEMEĞI KAPıLARA TAŞıDı   09:30   MERSIN’DE ÜCRETSIZ KAYNAK EĞITIMI İSTIHDAMA AÇıLAN KAPı OLDU   17:10   BAŞKAN SEÇER, GÜLŞAH DURBAY’ıN CENAZESINDE: “ACıNıZı PAYLAŞıYORUM”   15:20   “CHP AKDENIZ’DEN MANISA’YA VEFA: SEMIH PALAMUT’TAN BAŞKAN GÜLŞAH DURBAY İÇIN BAŞSAĞLıĞı”   13:52   TOROSLAR’ıN YAYLALARıNDA HIZMET SEFERBERLIĞI: ULAŞıMDA YENI DÖNEM  
 
     
   

TBMM’de cinsel istismar iddiası... DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu: "Bu çocuklar şikâyet edene kadar Meclis neredeydi?"


DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, TBMM’de yaptığı basın açıklamasında Meclis’te yaşanan cinsel istismarın iddia olmaktan çıktığını; çocukların beyanları, kamera kayıtları, mesajlaşmalar ve adli tutuklamalarla somutlaştığını ifade ederek, "TBMM’de yaşananlar, MESEM ve staj rejiminin çocukları nasıl yapısal bir risk alanına sürüklediğini açıkça göstermektedir. Artık gözlerimizi ve kulaklarımızı kapatamayacağımız bir dönemdeyiz. Yıllardır Meclis’i; çocukların istismar ve ihmale karşı korunması, önleyici ve koruyucu mekanizmaların oluşturulması için göreve çağırıyoruz. Ancak bugün bir kez daha görüyoruz ki atılan kimi şekli adımların ötesine geçilmemiştir" dedi.

 

Tarih : 17 Aralık 2025 Çarşamba 14:35   Okunma : 395

DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, DEM Partili kadın vekiller ile birlikte Meclis lokantasında stajyer olarak çalışan mesleki ve teknik lise öğrencisi kız çocuklarının TBMM personeli tarafından istismara maruz bırakılmasına ilişkin açıklama yaptı.

Yapılan açıklamada, "stajyer" adı altında ucuz ve güvencesiz emek olarak çalıştırılan çocukların sistematik biçimde susturulduğu, korkutulduğu ve yalnız bırakıldığı ifade edildi. Basına yansıyan bilgilere göre en az dört kız çocuğunun TBMM personeli olan, aşçı ve amir konumundaki kişiler tarafından mesajlaşma uygulamaları üzerinden tacize uğradığı, sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldığı aktarıldı.

"Çocuklar cinsel şiddete karşı güvenli başvuru mekanizmalarına erişemiyor"

Çocuklardan birinin yaşadıklarını kurum müdürüne anlattığında kendisine “kimseye söylemeyeceksin, annen baban dahil” denildiğini ifade etmesinin, Meclis’te bir suskunluk ve örtbas düzeninin işletildiğini açıkça ortaya koyduğunu belirten Türkoğlu, dijital şiddet, sözlü ve fiziksel taciz ile cinsel istismarın münferit değil, bilinen ve tolere edilen bir gerçeklik olduğuna dikkati çekti.

Türkoğlu, bu tablonun çocukların korunması gereken bir kamusal alanda yeterli denetimden, önleyici mekanizmalardan ve bağımsız gözetimden yoksun bırakıldığını gösterdiğini vurgulayarak, MESEM ve benzeri uygulamalarla erken yaşta çalışma yaşamına dahil edilen çocukların fiilen emek gücü olarak kullanıldığını, ancak cinsel şiddete karşı özel olarak korunmadığı ve güvenli başvuru mekanizmalarına erişemediğini bildirdi.

Türkoğlu, bu olayın münferit bir vaka olmadığını belirterek, “En güvenli olması gereken bir mekânda dahi çocuk istismarı yaşanıyorsa, çocukların farklı sıfatlarla bulunduğu tüm kamu kurumlarındaki riskin boyutları ortadadır” dedi. TBMM Genel Sekreterliği’nin idari süreçlerin başlatıldığına ilişkin açıklamalarının yeterli olmadığını kaydeden Türkoğlu, “Bu çocuklar şikâyet edene kadar Meclis neredeydi?” sorusunu yöneltti.

"Neden ilk refleks çocuğu korumak değil, susturmak oldu?"

Açıklamada şunlar kaydedildi:

"TBMM Genel Sekreterliği tarafından yapılan açıklamalar, idari süreçlerin başlatıldığını belirtmekle yetinmektedir. Ancak bu açıklamalar Meclis yönetiminin asıl sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Çünkü sorulması gereken temel soru şudur: Bu çocuklar şikâyet edene kadar Meclis neredeydi? Neden staj yapan çocuklara yönelik özel bir koruma ve izleme mekanizması yoktu? Neden MESEM ve staj kapsamında çalıştırılan çocuklar için ayrı risk değerlendirmeleri yapılmadı? Neden çocukların başvurabileceği bağımsız, güvenli ve gizli bildirim hatları kurulmadı? Neden çocuklar, kendilerini istismar eden kişilerin amirlerine anlatmak zorunda bırakıldı? Neden ilk refleks çocuğu korumak değil, susturmak oldu?

"Cinsel şiddet; failin tekil eylemi değil, onu mümkün kılan denetimsizliğin, cezasızlığın ve kurumsal ihmalin ürünüdür"

Bugün ‘3–4 kişi tutuklandı’ denilerek dosyanın daraltılması bu soruların üzerini örtmeye yetmeyecektir. Cinsel şiddet; failin tekil eylemi değil, onu mümkün kılan denetimsizliğin, cezasızlığın ve kurumsal ihmalin ürünüdür. Bu nedenle soruşturma süreçleri; yalnızca fiili gerçekleştirenleri değil, bildiği hâlde bildirmeyenleri, denetim yükümlülüğünü yerine getirmeyenleri ve şiddetin üzerini örten tüm yönetsel kademeleri kapsamalıdır. Bu Meclis’te daha önce de benzer vakalar yaşanmıştır. 2018 yılında gündeme gelen cinsel taciz vakası sonrasında, kamu görevinden çıkarma dışında kurumsal bir mekanizma kurulmuş olsaydı, bugün belki de bu tabloyla karşılaşmayacaktık. Geçmişle yüzleşmeyen bir kurum, aynı şiddeti yeniden üretir. Buradan açıkça söylüyoruz:

Bu yaşananlar bir istisna değildir. Bu tablo; İstanbul Sözleşmesi’nden çıkan, önleyici mekanizmaları tasfiye eden, MESEM gibi uygulamalarla çocuk emeğini yaygınlaştıran erkek egemen devlet anlayışının sonucudur. Nitekim bu Meclis’te çalışan genç bir kadın olan Saliha Ozan, tehdit altında olduğunu dile getirebileceği, korunabileceği tek bir etkili mekanizma olmadığı için katledilmiştir. Kadına yönelik şiddetin araştırıldığı bir dönemde yaşanan bu cinayet, raporların ve temennilerin kadınların yaşamını korumaya yetmediğini açıkça göstermiştir. Koruyucu ve önleyici mekanizmalar hayata geçirilmediği sürece bu Meclis’in sorumluluğu ortadan kalkmaz. Türkiye, 1932’den bu yana üyesi olduğu Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’ne hâlâ taraf değildir. Oysa bu sözleşme, işyerinde şiddet ve tacizi açıkça tanımlayan, önleme, koruma ve yaptırım yükümlülüğü getiren bağlayıcı bir metindir. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ve ILO 190’a taraf olunmaması, yalnızca bir tercih değil; kadınların ve çocukların hayatına mal olan politik kararlardır. Meclis’te PTT’den kuaföre kadar her birim varken, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetle mücadeleye dair tek bir birimin olmaması ağır bir sorumluluk ihlalidir. Bu eksiklik, istismarın üzerinin örtülmesini kolaylaştırmaktadır.

"Örtbası değil hakikati ortaya çıkaran bir adalet süreci sağlanmak zorundadır"

Bu kapsamda çağrımız şunlardır:

1. Çocuklara ulaşan, onların beyanlarını esas alan, psikososyal ihtiyaçlarını gözeten, aileleriyle birlikte çalışan, Meclis hiyerarşisinden ve siyasi baskıdan bağımsız bir özel soruşturma ve izleme mekanizması derhal kurulmalıdır.
2. Failin değil mağdurun korunmasını esas alan, cezasızlığı değil hesap verebilirliği merkeze alan, örtbası değil hakikati ortaya çıkaran bir adalet süreci sağlanmak zorundadır.
Bu nedenle kurulacak bağımsız ve özel soruşturma mekanizmasının yetkisi yalnızca bireysel eylemleri değil, kurumsal sorumluluğu ve bağlantılı suçları da kapsayacak biçimde tanımlanmalı, süreç kamuoyuna karşı şeffaf biçimde yürütülmelidir.
3. TBMM bünyesinde, kadınlar ve çocukları kapsayan, şiddetin her türünü içeren, açık tanımlara dayalı, önleyici ve koruyucu niteliği güçlü bir “Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddetle Mücadele ve Önleme Politika Metni” hayata geçirilmelidir.
Bu doğrultuda politika metninin uygulanmasını izlemek ve denetlemek üzere, toplumsal cinsiyet eşitliği ve çocuk hakları alanında uzmanlardan, grubu bulunan tüm partilerin temsil edildiği ve alanda deneyimi olan kadın milletvekillerinin yer aldığı “TBMM Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddeti Önleme ve İzleme Birimi” kurulmalıdır.
4. İstanbul Sözleşmesi’ne yeniden dönülmeli ve sözleşmenin yükümlülükleri yaşamın her alanında etkin biçimde hayata geçirilmelidir.
5. Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’ne taraf olmalı, aynı zamanda sözleşmeye dair tavsiye kararlarını iç hukuka adapte etmelidir.
6. İş yerinde şiddet ve tacizi açıkça yasaklayan, caydırıcı yaptırımlar içeren güçlü ve bağlayıcı yasal düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır.
7. Meclis, yaşamın her alanında kadınlara, çocuklara ve LGBTİ ’lara yönelen erkek şiddetini, tacizi ve istismarı önleyici kapsamlı kamu politikaları vermekle yükümlüdür. Bu konuda acil eylem planları hayata geçirilmelidir.
8. Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddeti Önleme ve İzleme Birimleri ve Politika Belgeleri Meclis öncülüğünde tüm kamu kurumlarında kalıcı mekanizma olarak hayata geçirilmelidir."

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA