9 Haziran 2023 Cuma

13:48   VAHAP SEÇER, BÜYÜKŞEHİR`İN ‘İKLİM VE ÇEVRE BİLİM MERKEZİ`Nİ İNCELEDİ   12:39   ALİ ÖZTUNÇ`TAN DIŞİŞLERİ BAKANI FİDAN`A VİZE SORUSU: "AVRUPA ÜLKELERİNİN TÜRK VATANDAŞLARININ VİZE TALEPLERİNİ GERİ ÇEVİRDİĞİ YÖNÜNDEKİ İDDİALAR DOĞRU MUDUR?"   12:12   TARSUS BELEDİYESİ, TARIM YAŞAM ALANI VE MÜZESİ`Nİ HİZMETE AÇTI   12:07   MERSİN YENİŞEHİR BELEDİYESİ `HATAY ESNAFLARI VE SANATÇILARIYLA DAYANIŞMA ETKİNLİĞİNE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR   12:04   GÜRSEL EROL: “TBMM BAŞKANLIK SEÇİMİNDE, LİSTELERİMİZDEN SEÇİLEN DEVA, SAADET VE GELECEK PARTİLİ MİLLETVEKİLLERİNİN PARTİMİZİN ADAYINA OY VERMEYEREK KENDİ ADAYLARINI ÇIKARMALARI BÜYÜK BİR SİYASİ NEZAKETSİZLİKTİR”   11:02   CHP`Lİ AĞBABA`DAN, EMEKLİLERİN BAYRAM İKRAMİYELERİNİN 15 BİN TL OLMASI İÇİN KANUN TEKLİFİ   11:01   BERGAMALI BESİCİ: "KURBANLIK FİYATI 8-9 BİN ARASINDA. TABİİ Kİ VATANDAŞA PAHALI GELİYOR"   10:51   AKP 2028 YILINA KADAR ŞEHİR HASTANELERİNİN SAYISINI 36`YA ÇIKARMAYI HEDEFLİYOR… SES ANKARA ŞUBESİ EŞ BAŞKANI YALÇINKAYA: “ŞEHİR HASTANELERİ; PERSONEL EKSİĞİNİ, EKİPMAN EKSİĞİNİ GİDERMİYOR”   10:38   ANKARA EMLAKÇILAR ODASI BAŞKANI AKÇAM: "ENFLASYONUN YÜZDE 40 OLDUĞU ÜLKEDE YÜZDE 25 ARTIŞ, MAL SAHİPLERİNİ TATMİN ETMEDİ. ASGARİ ÜCRETLİNİN EV ALMASI HAYAL ÖTESİ"   10:29   MÜFİT CAN SAÇINTI: ‘PARASIZ YAŞAMANIN SIRRI` İSİMLİ BİR FİLM ÇEKMEK İSTİYORUM. ‘NE ZAMAN ÇEKECEKSİN` DİYORLAR? İNŞALLAH PARAYI BULACAĞIZ FİLMİ ÇEKECEĞİZ”   09:54   MERSİN, MEVSİMLİK ÇİÇEK DİKİMİYLE RENKLENİYOR   07:12   KAHRAMANMARAŞ`IN ANDIRIN İLÇESİNDE 4.2 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM MEYDANA GELDİ   22:32   TBMM BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ GÖREVİ GEÇİCİ BAŞKAN DEVLET BAHÇELİ`DEN DEVRALDI…KURTULMUŞ: "SON DERECE RENKLİ, ÇOK SESLİ, ÇEŞİTLİLİĞİ YÜKSEK OLAN BİR PARLAMENTO ORTAYA ÇIKTI"   21:50   CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, TBMM BAŞKANI SEÇİLEN KURTULMUŞ`U CUMHURBAŞKANLIĞI`NDA KABUL ETTİ   20:06   TBMM`NİN YENİ BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ OLDU   18:46   AVRUPA BİRLİĞİ KONSEYİ BAŞKANI CHARLES MİCHEL CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN`I ARAYARAK KUTLADI   18:12   ERKAN BAŞ`TAN BAKAN TUNÇ`UN CAN ATALAY AÇIKLAMASINA TEPKİ: “HÜKÜM VARSA, NASIL ADAY OLABİLDİ VE SEÇİLDİ? MİLLETVEKİLİ DEĞİLSE ŞU ANDA YAPILAN SEÇİMDE NASIL TBMM BAŞKANLIĞI`NA ADAY OLABİLİYOR?”   17:41   TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ: "RTÜK, KARARLARIYLA TOPLUMU İKİYE BÖLMEKTEDİR"   17:23   SAHTE CİMER HESABIYLA DOLANDIRILAN BİLECİKLİ MUHTAR UYARDI: "BEN YANDIM VATANDAŞLARIMIZ YANMASIN"   17:06   ARKEOLOGLAR DERNEĞİ YENİ YÖNETİMİNİ BELİRLEDİ: "BİR HAKKIN ELDE EDİLMESİNİ İNSANLIK TARİHİNİ ARAŞTIRAN BİZ ARKEOLOGLAR BİLİYOR OLMALIYIZ”  
 
     
 
 
image

Okunma : 62593  Tarih : 19.06.2020  E-Mail : 

 
Semih Birol  Güner

Hukukçu Gözüyle Çoklu Baro (2)

 Geçen yazımızda, tüm dertlerimiz bitmiş gibi, iktidarın, baroların yapısına ve seçimlerine ilişkin düzenleme yapma ihtiyacının asıl nedenine değinmiştik.

Ezcümle, siyasal iktidarın, yasayla barolara verilmiş bulunan hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını koruma/savunma görevinden rahatsız olduğunu anlatmaya çalışmıştık.

Ülkemizde özde değil sözde başkanlık sistemine geçilmiş ve fiili anayasasızlık süreci ile adımları önemli ölçüde gerçekleşmiş bulunmaktadır.

Elbette bir anayasamız var ancak artık hukukun üstünlüğünün hakim olduğu, çoğulcu, demokratik, adil ve anayasal (anayasalı değil) bir devletten bahsetmek maalesef zor.

Fiili anayasasızlık sürecinin hızlandırıldığı 2010 yılından bu yana ülkemizde yargı bağımsızlığı ve bu bağımsızlığın asıl belirtisi olan hâkim teminatı kavram ve uygulaması neredeyse yok edilmiş, demokratik başkanlık sistemlerinde mutlak surette bulunması gereken check and balance (kontrol ve denge) tamamen ortadan kaldırılmıştır.

Hâkimler Savcılar Kurulu mevcut yapısı ile olsa olsa sözde bağımsızdır ve merkezileşme/otoriterleşme eğilimi gösteren her iktidarı hukuk eli ile kontrol edip sınırlayacak olan Anayasa Mahkemesi de önemli ölçüde etkisizleştirilmiştir.

Millet Meclisimizin yasama (hukuk yapma) görevi yanında denetim görevleri de önemli ölçüde tırpanlanmış, yurttaşın iradesinin asıl tecelligahı olan TBMM yetkisizleştirilmiştir.

Kontrolsüz kalan üstünlerin hukukuna itiraz eden çok az kurum ve kuruluş kalmış, bunlarda da başat rolü barolar üstlenmiş ve esasen barolar siyasal muhalefet değil hukuk ve anayasal düzen arayan kurumlar iken elbette dörtnala ilerleyen anayasasızlaştırma sürecinde, kendilerine tahammül gösterilemez olmuştur.

İktidarın tezi şu: Baroların seçim sistemlerinde arızalar ve yapılarında tek seslilik var. Bu tezin yanlış olduğunu geçen yazımda anlatmaya çalışmıştım.

İktidar, özellikle büyük baroların Türkiye Barolar Birliği’ndeki temsilde ezici bir üstünlüğü olduğunu söylüyor ki tek doğru tespit bu! Bu husus çözüm ister mi? Bana göre evet.. Ama çözüm, bu kurumları yanıltıcı tartışmaların ortasına atarak, bölmek, parçalamak ve etkisizleştirmek mi olmalı?

Naçizane önerim şudur:

Bir baro, avukat mevcudu itibarıyla çok büyümüş ise hem hizmet gereklerini layıkınca yerine getirmesi ve hem de çok merkezileşen büyük güçlerin tabiatları gereği antidemokratikleşme eğilimi gösterebilmeleri nedenleriyle, örneğin özellikle 3 büyük il ve baro olan İstanbul, Ankara ve İzmir Barolarında o ilin yargı çevresinde bulunan ve Adalet Bakanlığınca teşkil edilmiş olan adli yargı adalet komisyonlarının kurulu olduğu bölgelerde eğer avukat mevcudu (adres itibarıyla) 1000’i geçiyorsa, orada müstakil baroların kurulmasıdır.

Barolarda, temsilde adaleti sağlamak kolay.

Zor olan kontrol ve dengenin sağlandığı, hukukun üstünlüğü ve adil yargılamanın tesis edildiği, siyasal temsilde adalete hizmet eden demokratik siyasal adımların atılmasıdır.

Sen, Siyasal Partiler Kanununa bak, siyasetin finansmanı sorununa bak, lider sultasına bak, seçim barajlarına bak, etkisizleşen yasama faaliyeti ve yasama denetimine bak, iktidar erkinin iyice merkezileşmesi sorununa bak, parti devleti tehlikesine bak, demokrasi liginden niye düştüğüne iyice (bir) bak..

ANAYASAL DENETİMİ GÜÇLENDİR, GÜN IŞIĞINDA BİR YÖNETİM YAP, GERİSİ GELİR…

Yargıç teminatı ve gerçek bir yargı bağımsızlığı olmayan Türkiye adalet sisteminde, numaralı barolara göre, çeşitli korku, kaygı veya mensubiyet bağlarıyla, bin bir numara çekmesi muhtemel bir adalet kadrosu sadece baroları ve adalet mekanizmasının kendisini değil çok kısa vadede devleti de çökertir.

Bu yazı için son söz: Siyasi kaygılarla baroları bölen, bölücünün daniskasıdır.




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz :

Güvenlik Kodu : Güvenlik Kodu
Kod :

 



  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2023 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA